SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''AVM'ye Var, Çarşıya Yok!''

A- A+ PAYLAŞ

Bursa Büyükşehir Belediyesi, ÇEKÜL ve Tarihi Kentler Birliği tarafından gerçekleştirilen, gerek Anadolu'dan gerekse dünyanın farklı noktalarından çarşı temsilcisi ve akademisyenleri Bursa'da buluşturan 'Osmanlı Coğrafyasında Çarşı Kültürü Sempozyumu' tamamlandı.

Tayyare Kültür Merkezi'ndeki (TKM) sempozyumda; hem ortak kültürün ürünü olan çarşı ve hanlar hem de yüzyıllar içinde oluşan ve kuşaktan kuşağa aktarılan çarşı ile alışveriş kültürü masaya yatırıldı. Mısır'dan Kırım'a, Halep'ten Bosna'ya kadar geniş bir coğrafyadan gelen çarşı temsilcileri, hem kültürel miras olarak çarşı ve hanların ayağa kaldırılması noktasında hem de oluşan çarşı kültürünün yaşatılması noktasında birlikte hareket etme görüşünü benimsedi. 30'u aşkın bildiri çerçevesinde çarşı kültürünün her yönüyle ele alındığı sempozyumda, Bursa'dan Osmanlı coğrafyasına yayılan alışveriş kültürünün dünyaya tanıtılması gerektiği vurgulandı. Sempozyumda, modern alışveriş merkezlerinin geleneksel alışveriş merkezlerine etkileri de tartışıldı ve aslında bir kent hafızası olan geleneksel çarşı ve hanların yaşatılması noktasında gerekli düzenlemelerin yapılması istendi.

Bir kültürün ürünü olarak doğan çarşı ve hanların isminin coğrafyalar değişse de değişmediği, geleneksel çarşıların bulunduğu neredeyse her yerde bir "Uzun Çarşı", bir "Kapan Han", bir "Tuz Pazarı" bulunduğu, Osmanlı coğrafyasındaki neredeyse tüm çarşı ve hanların; yangın, bütüncül korunamama, ilgisizlik, başka kent yatırımları sebebiyle yıkılma veya aslına uygun olmayan restorasyonlar gibi ortak meseleleri yaşadığı, iki günlük sempozyum sonunda ortaya çıkan bilgiler arasında yer aldı.

Sempozyumun ilk bölümünde, Bursa ve Anadolu çarşıları üzerine bildiriler sunuldu. Prof. Dr. Özer Ergenç, Doç. Dr. Asım Yediyıldız, Dr. İklil Selçuk, Dr. Doğan Yavaş, Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu, Yard. Doç. Dr. Sezai Sevim, Doç. Dr. Cafer Çiftçi ve Doç. Dr. Hülya Taş; çarşıların oluşumu, Osmanlı'da esnaf teşkilatı, Bursa ihtisab kanunnamesi, çarşıların mekansal gelişimi, Bursa esnafının dış bağlantıları, Bursa Kapan Hanı ve Sultan Çarşıları olarak Bursa çarşıları konularında bildiri sundular.

EGE ÇARŞILARI ÖTENAZİYİ SEÇTİ
Katılımın ve ilginin yoğun olduğu sempozyumun ikinci bölümünde ise Anadolu çarşı ve hanları ele alındı. Prof. Dr. Hamza Gündoğdu ve Prof. Dr. Haşim Karpuz, Erzurum, Van, Malatya, Adıyaman, Mardin, Urfa, Diyarbakır, Antep, Kilis, Konya, Akşehir ve Kayseri çarşıları hakkında bilgiler verdiler. Sempozyumda en dikkat çekici bilgi, Batı Anadolu Çarşıları üzerine bildiri sunan Prof. Dr. Bozkurt Ersoy'dan geldi. Ege bölgesindeki tarihi çarşı ve hanların harabe durumundan yakınan Prof. Ersoy, "Yerel yönetimler 'bize zaten turist geliyor, bu yapıları restore etsek ne olur etmesek ne olur' diye bakıyor konuya. Bu yapılara bir tarihi değer, bir ekonomik değer olarak bakılmıyor. Bunun sonucunda Ege bölgesindeki çarşılar ötenaziyi seçti" dedi.

Bursa'da yürütülen çarşı ve hanlar bölgesi ayağa kaldırma çalışmalarını yakından izlediklerini de kaydeden Prof. Dr. Ersoy, "Bursa ikinci baharını yaşıyor, Sayın Başkanı kutlarım" dedi. Prof. Dr. Bozkurt Ersoy'un verdiği bilgiye göre; İzmir, Bergama ve civar bölgelerdeki kayıtlı 101 handan bugün sadece 16'sı harabe halinde de olsa mevcudiyetini koruyor.

Kentlerin geleneksel mimariyi ve geleneksel mekanları ikinci plana atarak yabancılaşmayı kaçınılmaz hale getirdiğini savunan Mimar Oktay Ekinci, salonda bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'yi kastederek; "Sayın Başkan sizi tenzih ediyorum, çünkü Osmangazi Belediye Başkanlığı'ndan bu yana bu alanda yaptıklarını biliyor ve takdir ediyorum. Ama şimdi kentlerde AVM'lere gösterilen ayrıcalık nedir, niyedir? Neden bu ayrıcalığın yarısı bile geleneksel çarşılarımıza yapılmaz?" dedi.

Oktay Ekinci ayrıca, 6 yıldır Başbakanlıkta bekletilen AVM'lerin kent dışına çıkarılmasıyla ilgili yasanın da bir an önce çıkarılmasını istedi.

Sempozyumda, değişik coğrafyalardan gelen çarşı temsilcileri de birbirinden güzel sunumlar yaptılar. Aliye İbrahimova Kırım ve Bahçesaray'daki çarşı kültürünü anlatırken, Prof. Dr. Amir Pasiç ise farklı Bosna kentlerinden çarşı örneklerini sergiledi. "Bursa çarşılarını UNESCO dünya kültür mirası listesinde görmek isteriz" diyen Prof. Pasiç, çarşı ve hanlarla ilgili genel sorunların çözümü için öncelikle açık ve net bir yönetim planı oluşturulması ardından da farklı seviyelerde eğitim verilmesi gerektiğine dikkat çekti. "Mimari mirasın korunması konusunda ne yazık ki şu anda oluşturulmuş bir eğitim programı yok" diyen Prof. Pasiç, bu konuda İstanbul'da koordinasyonsuzluk yaşandığını, Bursa'da ise halkın ve yerel yönetimlerin birliktelik içinde olduğunu söyledi.

Osmanlı coğrafyasındaki en korunmuş çarşılardan biri olan Üsküp çarşısını temsil eden Behuciddin Şahabi ise, sempozyumun gelecek yıl Üsküp'te yapılmasını teklif etti. Şahabi'nin bu önerisi salondan büyük alkış aldı.

AVM'LERE KARŞI ÖNERİ
Balkanlar'daki Osmanlı çarşı ve hanlarının anlatıldığı oturuma başkanlık eden Mimar Mithat Kırayoğlu, modern alış veriş merkezleri ile geleneksel alışveriş merkezleri arasındaki etkileşimlere dikkat çekti ve geleneksel çarşıların güçlendirilmesi için yapılması gerekenleri anlattı. İnsan ilişkilerinin ve alışveriş biçimlerinin değiştiğini anlatan Kırayoğlu, geleneksel çarşıların tercih edilmesi için, bu çarşıların; güvenlik, otopark, lojistik, enerji, konfor, örgütlenme ve tanıtım anlamında altyapılarının sağlanması gerektiğine dikkat çekti. "Geleneksel çarşıyı sağlıklaştırmak modern AVM yapmaktan çok daha ucuzdur" diyen ve bunu güncel rakamlarla örnekleyen Kırayoğlu, geleneksel çarşıların kent hafızası olmaları bakımından da tercih edilmesi gerektiğini savundu.

Sempozyumun son bölümünde; Dr. Mahmoud Hretani Halep ve Şam çarşılarını, Prof. Dr. Halid Tadmori ise Trablus çarşılarını anlattı. Musul, Kerkük ve Erbil çarşılarını anlatan Prof. Dr. Suphi Saatçi'nin sunumuna, bölgedeki iç savaş ve işgal damgasını vurdu. 1,5 milyon kadının eşini kaybettiğini, 2 milyon çocuğun da sahipsiz kaldığını anlatan Prof. Saatçi, çarşı pazardaki yaşamın da bu gerçekler altında devam ettiğini bildirdi.

EVLİYA ÇELEBİ BURSA İLE ÖZEL İLGİLENDİ
Yüzlerce yerli ve yabancı konuğu Bursa'da buluşturan sempozyum, tarihçi Necdet Sakaoğlu ve UNESCO temsilcisi Philippe Ratte'nin değerlendirmesiyle son buldu.
Tarihçi Sakaoğlu, Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde 150 kadar çarşıyı anlattığını ancak bunlardan sadece Bursa çarşısına özel olarak geldiğini anlattı. Sakaoğlu ayrıca, Bursa'da bir "Baş Çarşı" oluşturulmasını önerdi. UNESCO temsilcisi Philippe Ratte ise, tüm insanlığı ilgilendiren böyle bir organizasyonu düzenlediği için Büyükşehir Belediyesi ve diğer ilgili kuruluşlara teşekkür etti. "Bu konferans sayesinde günlük kültürel değerlere bakışımızla ilgili değişikler olacak" diyen Ratte, "Burada yapılan şey dünyaya örnek olmalı. Bu konferans, tarihi miras ile kültürel çeşitliliği buluşturdu, kesiştirdi. Çarşı kültürü de bu kültürel çeşitliliğin bir parçası olmuştur" dedi.

Sempozyumun sonuçlarını değerlendiren TKB Danışma Kurulu Başkanı ve ÇEKÜL Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, tarihi çarşı ve hanlarla ilgili yapılabilecek çalışmalarla ilgili ipuçlarının çıkarıldığını söyledi. "Böylesine büyük ve önemli bir konunun, bütün boyutlarıyla; geçmişten gelen boyutlarıyla, geleceğe akabilecek boyutlarıyla tartışılmış olması, iki günlük bir toplantı için büyük bir başarıdır" diyen Prof. Dr. Sözen, geleceğe önemli bir ışık tutulduğunu kaydetti.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız