Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesi’nin Twitter ile ilgili verdiği kararın eleştirilmesine yönelik, verilen kararların hiçbir zaman milliyetinin, dininin, mezhebinin olmadığını belirterek, verilen kararların evrensel kararlar olduğunu söyledi.
“Askeri Yargıda Güncel Eğilimler” konulu Uluslararası Askeri Yargı Sempozyumu’na katılan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, sempozyum çıkışında gazetecilerin sorularına cevap verdi. Anayasa Mahkemesi’nin Twitter ile ilgili kararına yönelik Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarının sorulması üzerine yargı kuruluşları olarak bu tür değerlendirmeleri değerlendirmediklerini söyleyen Kılıç, yargı kararı sonucunun insanları olumlu yönde ya da olumsuz yönde etkileyen kararlar olduğunu, olumlu yönde etkilenenlerin yargıyı ve kararı alkışladığını, olumsuz yönde etkilenenlerin de yargı kararını eleştirdiklerini, bunları anlayışla karşıladıklarının altını çizdi. “İfade özgürlüğünün şok edici, rahatsız edici ve bizleri huzursuz edici boyutlarını her zaman hesap ederiz ve bunları normal karşılarız” diyen Kılıç, mahkemenin bir karar verdiğini, bu kararın sonucunda bu tür duygusal reflekslerin olabileceğini söyledi.
Hükümetin Anayasa Mahkemesi’nin yapısını değiştirmesiyle ilgili bir endişelerinin olup olmadığı yönündeki soruya “Hiçbir endişe taşımıyorum” ifadeleriyle cevap veren Kılıç, TBMM’nin istediği zaman istediği değişikliği yapabileceğini, o değişiklik nasıl olursa kendilerinin de ona göre hareket edeceklerini belirtti. Kılıç, “Anayasa’da açıkça Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapılmadan önce bütün hukuksal yolların, kanuni yolların tüketilmesini emreder. Bu çerçevede bazı özel durumlar vardır ki, gerek Anayasa Mahkemesi, gerekse Avrupa İnsan hakları Mahkemesi bu sürecin bitmesini öngörmeyebilir, beklemeyebilir, bunlar normaldir. Örnek olarak vermek gerekirse sınır dışı edilmekte olan bir insanın sınırda iken idare mahkemesine başvurup buradan bir karar istihsal etmesi ve bunun gereğinin yerine getirilmesi uzun bir süreci gerektirir. Böyle bir durumda sonradan telafisi imkansız olan bir durumda Anayasa Mahkemesi’ne ya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne bu tür başvurular yapılır ve bu süreç beklenmeden işin önemi, niteliği ve bu konudaki duyarlılık zaman zaman kanun yollarının tüketilmeden bu davaların görüşülmesi yapılır. Bu konudaki ifade özgürlüğünü, haber alma özgürlüğünü, haber verme özgürlüğünü ilgilendiren böyle bir durumda Anayasa Mahkemesi telafisi imkansız zararların doğmasını engellemek için bu konuda kanun yolları tüketilmeden böyle bir uygulama yapabilir. Ancak burada kanun yolları tüketilmedi demek de biraz yanlış bir bilgilendirme olabilir. Basında kurul toplanmadan böyle bir karar verildiğini ve bu kararın üyelere gönderilerek imzalatmak suretiyle böyle bir karar istihsal edildiği konusunda açıklamalar yapıldı. Anayasa Mahkemesi 25 Mart’ta toplandı, bu konuyu bütün kurul, benim başkanlığımda bu konuyu enine boyuna görüştü ve bir karar çıktı. Biz bu kararı verdikten sonra dışarıya çıktığımızda televizyonlardan 15. İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararı verdiğini öğrendik. Bu kararın üzerine Anayasa Mahkemesi verdiği bu kararı açıklamadı. Biz 15. İdare Mahkemesi’nin verdiği bu kararın uygulanmasını bekledik, kararın uygulanmaması sonucunda Anayasa Mahkemesi aldığı bu kararı açıklamak durumunda kaldı. Anayasa Mahkemesi’nin oy birliği ile verilmiş bir karardır. Bu tür yanlış değerlendirmelere meydan verilmemesi kanaatini taşıyorum” diye konuştu.
Kılıç, Youtube ile ilgili benzeri bir başvuru olup olmadığının sorulması üzerine, “Şuana kadar bize intikal etmiş bir dava yok. Gölbaşı Sulh Ceza Mahkemesi’nin verdiği bir karar var, bu karara itiraz üzerine Asliye Cezanın verdiği bir karar var. Getirirlerse arkadaşlarımız bunu değerlendirecektir” dedi.
Yerel seçimlerden sonra bazı adayların usulsüzlük yapıldığı gerekçesi ile ilçe, il ve YSK’ya başvurdukları, buralardan sonuç alamazlarsa Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapacaklarını açıkladıkları, böyle bir başvurunun önlerine gelmesi durumunda nasıl bir karar verileceğinin sorulması üzerine Kılıç, YSK’nın ne karar vereceğini bilmediklerini, Anayasa Mahkemesi’ne bir başvuru olması durumunda oturulup karar verileceğini belirtti. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in kendisini ziyaret etmesi ile ilgili sorulara da cevap veren Kılıç, “Sayın Gökçek, mahkemenin yakınından geçtiğini telefonla bana bildirdi, ‘Uygunsanız ziyaret etmek isterim’ dedi. Biz sayın Başkan ile eski bir hukukumuz, eski bir tanışıklığımız var. Zaman zaman uygun zamanlarda bu tip ziyaretler olur, sayın Gökçek geldiği gibi devletin çeşitli kurum başkanları her zaman gelir, görüşürüz” şeklinde konuştu.
Kılıç, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisinin de adaylar arasında adının geçtiğinin sorulması üzerine, “Bu konuyu bizde izliyoruz, basında çıkan bu haberlerle ilgili benim hiçbir düşüncem, görüşüm ve katkım yoktur. Bu olaylar benim dışımda yapılan değerlendirmelerdir. Ben şuanda Anayasa Mahkemesi Başkanıyım, bu görevimi yürütüyorum” açıklamasında bulundu.
Yüksek mahkemenin bazı mahkeme kararlarının uygulanmıyor oluşunu nasıl değerlendirdiğini açıklayan Kılıç, çıkan kararların uygulanmasının hukuk devletinin gereği olduğunu belirterek, “Anayasa Mahkemesi’nin Twitter ile ilgili verdiği karardan sonra idarenin bunu derhal yerine getirmiş olmasından duyduğum memnuniyeti belirtmek isterim” dedi.
Hükümet kanadından kararla ilgili gelen eleştirileri de değerlendiren Kılıç, “Ben verilen kararların hiçbir zaman milliyetinin, dininin, mezhebinin olmadığı kanaatini taşıyorum. Kararları böyle değerlendiremezsiniz, bu kararlar evrensel kararlardır. Temel hak ve özgürlükler evrensel değerlerdir. Bu evrensel değerler ölçüsünde verilen kararların bu şekilde değerlendirilmesinin yanlış olduğu kanaatini taşıyorum. Bu görüşleri öne sürenler ifade özgürlüklerini kullanmışlardır, ben onları saygı ile karşılıyorum” diye konuştu.
“Bir ülkede sistem çalışıyorsa bundan endişe etmemek lazım” ifadelerini kullanan Haşim Kılıç, seçimlerle ilgili oyların çalındığı, spekülasyonların olduğu yönündeki iddiaları hukukçu kimliği ile değerlendirdi. Kılıç, “Bana göre şuanda evet çeşitli itirazlar olabilir, ancak görünen o ki sistem çalışıyor, bununla ilgili kurullar, kurumlar görevini yerine getiriyor. Böyle bir durumda herhangi bir endişeye kapılmamak gerekir. Ülkemizde sistemler çalışıyor, bu çalıştığı sürece herhangi bir endişe duymuyorum” şeklinde konuştu.
