SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Aynı Kararlılık ve Azimle..'

A- A+ PAYLAŞ

Genelkurmay 2’nci Başkanlığı görevine atanan Orgeneral Hasan Iğsız, iki yıldır yürüttüğü 2’nci Ordu Komutanlığı görevini, Ege Ordusu’ndan atanan Orgeneral Necdet Özel’e devretti. 30 Ağustos’tan itibaren Genelkurmay Başkanlığı görevini üstlenecek olan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ’un da izlediği törende komutayı devreden Orgeneral Iğsız ile devralan Orgeneral Özel, kararlılık mesajları verdiler.

2. Ordu Komutanlığı Karargahı'nda düzenlenen devir teslim törenine, Vali Halil İbrahim Daşöz, 30 Ağustos'ta Genelkurmay Başkanlığı görevini devir alacak olan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, Diyarbakır 7. Kolordu Komutanı Korgeneral Bekir Kalyoncu, Adana 6. Kolordu Komutanı Korgeneral Nejat Bek, Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı, Tümgeneral Yurdaer Olcan, Belediye Başkanı Cemal Akın, askeri ve mülki erkan ile kalabalık davetli topluluğu katıldı.

IĞSIZ’IN KONUŞMASI..
Komutayı devreden Orgeneral Iğsız, şunları söyledi:

“İki yıldır, büyük bir gurur ve heyecan ile sürdürmekte olduğum İkinci Ordu Komutanlığı görevini, değerli silah arkadaşım, Orgeneral Necdet Özel’e teslim etmek için tertiplenen bu töreni, lütfedip onurlandırmanızdan dolayı en derin şükralarımı sunuyorum.

İki yıl önce, İkinci Ordu Komutanlığı görevini; ülkemizi ve ulusal çıkarlarımızı zedeleyen, güneş komşumuz olan Irak’ta yaşanan siyasi ve askeri kriz ile onun yarattığı denetimsizlikten ve bölgesel güç eksenlerindeki sürekli değişimleri fırsat bilerek gelişme eğiliminde olan, ulusal birlik ve bütünlüğümüze tehdit oluşturmaya devam eden bölücü terörle mücadelenin yoğunluk kazandığı bir ortamda, sorumluluğumun ağırlığının bilincinde olarak teslim aldım.

Görev yaptığım 2 yıl boyunca, harbe hazır olma ana görevi yanında, bana tevdi edilen, ülkemizin bütünlüğüne kasteden bölücü terör örgütü ile mücadele görevimi, bana tanınan geniş insiyatif çerçevesinde tam bir kararlılıkla yürütmeye gayret ettim.

Yetki verilmesini müteakip, Irak kuzeyinde örgütün kendisine en fazla güvendiği alana, kimsenin tahmin etmediği, iklim şartlarının en olumsuz olduğu bir zamanda girilmiştir. Ayrıca, geçen yıl Aralık ayından itibaren başlatılan Hava Kuvvetlerinin sınır ötesi uygulamaları fevkalade etükili olmuş;b buna topçu uygulamaları da katılhmış ve Irak kuzeyi örgüt için artık emniyetli bir bölge olmaktan çıkarılmıştır.

Gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında icra edilen İç Güvenlik Harekatı, belli prensipler ve kurallar çerçevesinde yürütülmektedir. Bunlardan, sayın komutanımın direktifleri paralelinde, en büyük hassasiyetle üzerinde durduklarımız arasında:

Mücadelenin tamamen hukuk kurallarına uygun yürütülmesini ve
-Terörist- vatandaş ayrımı yaparak, gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında hiçbir sivil vatandaşa zarar verilmemesini en temel prensipler olarak algıladığımızı özellikle belirtmek isterim.

İnsanımızın güvenliği, huzuru ve refahı için, terörün gündemden düşürülmesi büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, halkımızın güveni ve desteği ile terörle mücadeleye aynı kararlılıkla devam edileceğinden kimsenin şüphesi olmamalıdır. Bu çabalar sürdürülürken;
-Bu mücadelenin, terör örgütü ile güvenlik güçleri arasında olduğu unutulmamalı; bu limitleri genişletme ve vatandaşı birbirine düşürme çabalarına fırsat verilmemeli,
-Devlet teşkilatının bütün kademeleri, aynı anlayış ve kararlılıkla hareket etmeli,
-Güvenlik ihtiyaçları ile insan hakları arasında bir denge olmalı; insan hakları savunulurken terörden zarar görenlerin veya görebilecek olanların insan hakkı unutulmamalıdır.
-Ayrıca; örgütün, kamuoyunda yarattığı etki ile beslendiği dikkate alındığında, medyanın bu mücadelede çok önemli bir yerinin olduğunu özellikle belirtmek isterim.

Görev yaptığım 2 yıl boyunca, tarihi şan ve şerefle dolu 2’ndi Ordu Komutanlığı görevini; her zaman olduğu gibi yolumuzu aydınlatan Atatürk ilke ve devrimlerinin rehberliğinde, yüce milletimize ve onun bağrından çıkan TSK’ne layık olacak şekilde yürütmeye gayret gösterdim. Bugün, yaşamım boyunca gururla taşıyacağım bu onurlu görevi, kendisini ve üstün meziyetlerini yakınen bildiğim değerli silah arkadaşım Orgeneral Necdet Özel’e devretmenin huzur ve mutluluğunu yaşıyorum.

Müsaadenizle, Orgeneral Necdet Özel’i huzurlarınızda kutluyor, bu görevinin şahsına, ailesine, ordumuza ve Türk Silahlı Kuvvetlerine hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.”

Daha sonra görevi süresince kendisine sağlanan destekle ilgili olarak Kara Kuvvetleri Komutanı, bölgedeki askeri ve mülki yetkililer, ordu personeli ve bölge halkına teşekkürlerini belirten Iğsız, Malatya’ya da “Bu vesile ile Ordu Karargahının içinde bulunduğu, güzel ilimiz Malatya’da; devletine ve milletine inanan, onun Ordusuna olan güvenini her fırsatta dile getiren, içtenlikle sevdiğim ve fazlasıyla karşılık bulduğum sevgili Malatya halkına ve bu ortamın oluşmasına katkı sağlayan, başta sayın valim olmak üzere mülki ve yerel tüm yöneticilere, İnönü Üniversitesi rektörüne, mesleki etik değerler açısından örnek özellikler sergileyen değerli basın mensuplarına teşekkür ve arzı veda ediyorum.

Ayrıca devam eden iç güvenlik harekatında, kendilerine verilen görevi en iyi şekilde yapmanın heyecanıyla, hayatlarını feda eden şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi minnet ve şükranla bir defa daha anıyor, geride kalan acılı ailelerine sabır diliyorum.” sözleriyle veda etti.

Iğsız, “Büyük bir onurla sorumluluğunu taşıdığım, tarihi şan, şeref ve başarılarla dolu olan İkinci Ordu Komutanlığının emir ve komutasını şu andan itibaren Orgeneral Necdet Özel’e teslim ediyor ve huzurlarınızda; görevi devir ve teslim etmenin heyecanı içinde, yüksek müsaadelerinizle yeni ordu komutanı Orgeneral Necdet Özel’e bu kutsal görevinde üstün başarı dileklerimi tekrarlıyor, bu duygu ve düşüncelerle yeni görevinin ülkemize, Türk Silahlı kuvvetlerine, kendisine ve ailesine hayırlı olmasını diliyorum.” diyerek komutayı Orgeneral Özel’e devretti.

ÖZEL’İN KONUŞMASI..
2’nci Ordu Komutanlığı görevini devralan Orgeneral Necdet Özel ise şunları söyledi:

“Bugün, parlak zaferleri ve mazisi insanlık tarihi kadar eski, Türk Kara Kuvvetlerinin bir parçası olan, gücünü yüce Türk ulusunun içten ve anlamlı güveninden alan ve yurdumuzun en hassas bölgesinde büyük bir özveri içerisinde görev yapan kahraman İkinci Ordu Komutanlığına atanmamın ve onun komutasını devralmanın heyecanı içerisinde bulunuyorum.

Kurulduğu ilk günden bu güne kadar 165 yıllık mazisi boyunca, başta Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Atatürk olmak üzere, kendilerini saygıyla andığımız bir çok değerli komutanımızın hizmet ettiği böyle bir şerefli görevin, şahsıma tevdi edilmesinden dolayı, en derin şükranlarımı sunarım.

Türk yurdunun bu müstesna köşesinde, Türkiye Cumhuriyeti devletinin varlığına, anayasal düzenine ve ulusal birlik ve bütünlüğümüze yönelik en ağır tehditlerin yaşandığı dönemde, şahsıma böyle yüce bir vazifenin tevdi edilmesi, beni fazlasıyla onurlandırmıştır. Bu yüce vazifeyi, beraberinde getirdiği ağır sorumlulukların da bilincinde olarak yerine getireceğimi ve bana gösterilen güvene layık olmaya çalışacağını öncelikle ifade etmek isterim.

Sayın komutanım,

İzninizle; engin bilgi ve tecrübesi, yüksek sevk ve idare yeteneği, geliştirici ve birleştirici müstesna kişiliği, sağladığı karşılıklı sevgi ve saygıya dayalı üstün disiplin ortamı ile İkinci Ordu Komutanlığı görevini her yönüyle mükemmel seviyeye ulaştırdığına inandığım, nöbeti devraldığım komutanım Orgeneral Sayın Hasan Iğsız’a değerli hizmetlerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum. Kendisine ve değerli ailesine sağlık, mutluluk ve yeni görevinde başarılar diliyorum.

İçinde bulunduğumuz dönemde; ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün imkansız derecesindeki zorluklarla kurduğu ve mazlum uluslarca örnek alınarak, insanlık tarihinde önemli bir dönüm noktasını oluşturan Türkiye Cumhuriyeti devleti, anayasal yapısına, toprak bütünlüğüne, ulusal birliğine ve cumhuriyetin değerlerine yönelik yapılan saldırılarla karşı karşıya kalmıştır.

Bu saldırıların ortak hedefi, Türk yurdunu ortadan kaldırarak Türk ulusunu yok etmektir. Yayılmacı, emperyal düşünce yüzyıllardır bu hedefi gerçekleştirmek için yoğun bir çaba içindedir. Hepimizin bildiği gibi, onların bu insanlık dışı alçakça saldırılarını boşa çıkarmayı başaran ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, geleceği görerek, bu hayasız akınların devam edebileceğine işaret etmiş ve bu maksatla da Türkiye Cumhuriyeti devleti ile Türk ulusunu koruma ve kollama görevini Türk Silahlı Kuvvetlerine vermiştir. Bu husus, o’nun bize vasiyetidir. Bu vasiyetin gereği olarak Türk Silahlı Kuvvetleri ve onun bir parçası olan İkinci Ordu, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da yüce ulusumuzdan aldığı güç ve yüce önder Atatürk’ün ilke ve devrimlerine olan inançla her türlü kötü emeli amaçlayan oyunu bozacak, tehditleri bertaraf edecektir. Bizlerin bedeninde ve ruhunda bu azim ve kararlılık mevcuttur.

Bu büyük ve kutsal vazifemizi icra ederken bundan önce olduğu gibi bundan sonra da; Atatürk ilke ve inkilaplarına gönülden bağlı ve bunu yaşam tarzı haline getirmiş, milli çıkarlarımızı her türlü değerin üstünde tutan, bedenen ve fikren verilecek her türlü görevi yapmaya hazır, bilgi çağının ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde eğitilmiş, zaman tanımaz yüksek vazife şuuru ve karşılıklı sevgi ve saygıya dayalı sarsılmaz disiplin anlayışına sahip, modern silah, araç ve teçhizatla donatılmış personeli ile Türk yurdunun bölünmez bütünlüğüne, anayasa tarafından tayin edilmiş laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyetine yönelik her türlü dış ve iç tehdidi önlemek başlıca hedefimiz olacaktır.

İkinci Ordu Komutanlığı personeli bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da karşılıklı sevgi, saygı ve güvene dayanan yüksek disiplin, moral ve görev anlayışı içerisinde; ulu önder Atatürk’ün çizdiği yolda, sıralı komutanlarının emirleri doğrultusunda kutsal hizmet yarışına devam edecektir.

Bu hizmet yarışında;
-Devlete sadakat,
-Amirlere ve emirlere mutlak itaat,
-Hizmette fedakarlık ve feragat,
-Astlara şefkat

Bize ışık tutacak temel esaslar olacaktır.

Ulu önder Atatürk’ün gösterdiği yolda inançla yürüyen yüce Türk ulusunun ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin hizmetindeki her Türk evladı için vazgeçilmez temel prensipler olacağına inandığım bu ilkelerin hakim olacağı bir görev ve emir komuta anlayışı içinde, birlikte görev yapacağım değerli arkadaşlarımla, karşımıza çıkacak her türlü zorluğu yeneceğimize yürekten inanıyorum.

Görevimizin ifası süresince, başta sayın Valilerimiz olmak üzere beraber çalışacağımız kamu ve özel kurumların yöneticileri ile bölgemdeki Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı’nın güzide mensuplarından ve İkinci Ordu Komutanlığının değişik kademelerinde görev yapan tüm personelinden göreceğim desteğin yanı sıra kendileri ile huzur ve güven ortamında yakın işbirliği içerisinde olacağımıza yürekten inanıyorum.

Sayın Ordu Komutanım;

Şuna inanınız ve güveniniz ki, bugün büyük bir onur ve gururla sizden devraldığım bu hizmet bayrağını sizin emrinizde çalışan ya da aramıza yeni katılan arkadaşlarımla birlikte, sizin başlatıp sonuçlandırdığınız veya halen devam eden ama bizlere rehber olacak hizmetleriniz istikametinde ve beni bu görevle onurlandıran sayın komutanlarıma layık olabilme gayreti ve azmi içinde, hep en yukarı taşımaya çalışacağım.”

Törende, 30 Ağustos'ta Genelkurmay Başkanlığı görevini devir alacak olan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, Orgeneral Iğsız'a başarılı görevinden dolayı tebrik ederken, Orgeneral Özel'e de yeni görevinde başarılar diledi.

Konuşmaların ardından, Orgeneral Iğsız, gönderden indirilen forsu ile hizmet anı plaketini kendisine takdim eden Orgeneral Özel'in göğsüne kendi kullandığı birlik sembolünü taktı. Orgeneral İlker Başbuğ da, hizmetlerinden dolayı Orgeneral Hasan Iğsız'a plaket verdi.

HABER-FOTO: Levent BARIŞ

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız