SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Baba Hayal'ın İddiaları

A- A+ PAYLAŞ
 
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink suikastından tutuklu bulunan Yasin Hayal'in "Tehdit ediliyorum" sözlerinin ardından ilk kez konuşan babası Bahattin Hayal, oğlunun devlet tarafından kullanıldığını, olayın gerçek sorumlularının ise araştırılmadığını ileri sürerek, "Savcıların da çocukları var, yargılamayı adaletli yapmalılar. Bizim acımızı anlamalılar" dedi.
 
Bahattin Hayal yaptığı açıklamada, oğlu Yasin Hayal'in söylediklerinin büyük bir kısmının kendisi tarafından daha önce dile getirildiğini ifade ederek, "Bunlar bizim daha önce birçok defa dile getirdiğimiz şeyler. Bu işin daha derinine inilmeli. Erhan Tuncel'in arka planında kimler var, bunlar araştırılmalı. Olayın birinci aşamasının Erhan Tuncel olduğunu, birebir Yasin'le irtibata geçenin bu kişi olduğunu söyledik. Yalnız bunun Erhan Tuncel'le kalmadığını defalarca söyledik ama bunun nedense üzerine
gidilmedi. Yasin de bugün bunun aynısını söylüyor" dedi.
 
Dink cinayetinde asıl sorumlunun Erhan Tuncel olduğunun altını çizen baba Bahattin Hayal, "Yasin sokaklarda simit satan, lise mezunu bir gençtir. Yani tüm gururunu yenerek ailesinin geçimine katkı sağlayan bir gençti. Hiç böyle şeylerle alakası yoktu. Ta ki 2003'te Erhan Tuncel ile tanışana kadar. Erhan Tuncel ile tanıştıktan sonra Yasin'in bütün hareketlerinde değişiklikler oldu. Biz bunu defalarca söyledik, kimse buna inanmadı ya da inanmak istemediler. Tüm bu olayların sorumlusu Erhan Tuncel'dir.
Erhan Tuncel'in bildiklerinin daha ilerisi varsa ki, ben var olduğunu düşünüyorum. Bunlar ortaya çıkarılsın, Erhan çıksın anlatsın. Geri planı araştırılsın, olay çözümlensin. Bakın 5 senedir duruşmalar 2, 3, 4 ay ileriye atılıyordu. Son iki aydır farkındasınız 10 günde bir duruşma yapılıyor, 5 sene dolmadan bu işi bitirmek için. Biz deli değiliz, biz anlıyoruz bu işi bir oldu bittiye getirip bitirmek istiyorlar. Ama bilmeliler ki aslında bu iş yeni başlamıştır. Benim savcıdan, mahkeme heyetinden beklentim; bu işi oldu bittiye getirmesinler, üzerine gitsinler. Yasin'i serbest bıraksınlar ne olur, tutuksuz yargılasınlar. Yasin buradadır, kaçmıyor. Bu işin en derinine insinler. Bu dünyanın öbür dünyası da var. Bu hakim ve savcıların tutumu değişmedikçe, adaletsiz bir karar vermeleri halinde bilsinler ki öbür dünyada iki elimiz yakalarında olacaktır. Yasin'in içerde veya dışarıda olması önemli değil, yeter ki dava derinlemesine sürsün, her şey ortaya çıksın. Son aylarda davayı hızlı bitirmek için haftada bir celse düzenliyorlar. İstemeyerek kötü şeyler düşünüyoruz. Madem bu davayı bitirmeye niyetleri vardı neden 5 senedir davalar birer sene ileriye atıldı. Zamanında bitirseydiler de bizi de sıkıntıdan kurtarsaydılar" şeklinde konuştu.
 
"TETİKÇİ DEDİLER TETİK ÇEKMEDİ, AZMETTİRİCİ DEDİLER AZMETTİRMEDİ"
Baba Hayal, oğlu Yasin'in bu tarz işlerle ilgisi olmadığını savunarak, "Ben Yasin'e oğlum işin sonuna geldik, hiçbir türlü ağzından bir şey alamadım. Eğer bildiğin bir şey varsa söyle diye defalarca  uyardım. Yasin bugün ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyor. Ben bunu hak ettiğini düşünmüyorum. Tetikçi dediler tetik çekmedi, azmettirici dediler azmettirmedi. Neden azmettirsin Yasin? Oğlum bu işin içerisinde bir piyondur. Yasin bu işin içerisinde bir Ogün Samast'dır. Ogün tetik çekmiştir, Yasin çekmemiştir. Ogün Samast İstanbul'a gidip tetik çekmiştir, Yasin evden dışarıya çıkmamıştır. Oğlumun fakirliği ve cahilliği kullanılmıştır. Oğlum ne diyor; 'Dönemin Trabzon TEM Şube Müdürü Yahya Öztürk beni yakaladığında bana dedi ki 'Sen kahramansın'. 22 yaşındaki cahil bir çocuğa bir devlet görevlisi olarak bunu söylersen, bu arkasından çok şeyleri getirir ve getirdi de. Devlet yetkililerinin bu şekilde çocuklarımızı masalarına oturtarak başka yönlere çekmeleri çok büyük günah ve suçtur. Onların da evlatları var" diye konuştu. 
 
"BİNBAŞI BENİ ARAYIP YASİN GİBİ BİR EVLAT YETİŞTİRDİĞİM İÇİN TEŞEKKÜR EDİYOR"
Dink suikastı sonrasında birçok kişi tarafından arandığını söyleyen baba Hayal, "Daha önce de söyledim. Bana o dönemde bir binbaşı selam yolluyor. 'Yasin gibi bir evlat yetiştirdiğiniz için gurur duymalısınız, gözlerinizden, ellerinizden öpüyorum, sonsuz şükranlarımı sunuyorum' diyor. Böyle bir şeye ne lüzum var, biz ne yapmışız. Bu adam 2007'de binbaşı idi, ben kendisini tanımam bilmem. Babamın oğlu değil ki bana teşekkür mesajı yolluyor, bilemiyorum. Direkt bu işle bağlantısı var mı bilemiyorum ama neden bana selam yolluyor. Bunların araştırılmasını istiyorum dediğim zaman 'O gün öyle gerekti öyle konuştum' cevapları alıyorum. Mesela Ali Öz Trabzon Jandarma Komutanı, Yasin onun odasına gidiyor. Bunu Malatya'dan gelen bir mahkum bir celsede söyledi. 'Ben Yasin'i 2003'te istihbaratta çalışırken Ali Öz'ün odasında gördüm, sordum kimdir diye, dediler ki ilerde ülkeye çok büyük faydası olacak bir genç' dedi. Buyurun işte, biz bunların incelenmesini istiyoruz. Bunlar bizim midemizi bulandırıyor" dedi.
 
"HRANT DİNK AVUKATLARI DAHA CESARETLİ OLMALI"
Baba Hayal, Hrant Dink ailesinin avukatlarının daha cesaretli olmasını beklediğini dile getirerek, "Hrant Dink'in avukatlarından biri 8 veya 9. celsede sayın mahkeme başkanına ithafen 'Sayın başkanım ben sizin doğru bir karar vereceğinize inanmıyorum, niye derseniz çünkü bu olayın detaylarına inilmiyor. Dolayısıyla kamuoyunu rahatlatacak bir sonucun buradan çıkacağına inanmıyorum' dedi. Celse bittiğinde avukatın yanına gittim ve kendisini tebrik ettim. Aynı düşünceleri taşıdığımızı kendisine ilettim. Bana şu cevabı verdi; 'O zaman oğlunuzu konuşturun' dedi. Benim oğlum konuşuyor işte ama siz neden bir adım daha gelmiyorsunuz. Siz de bu davanın bitmesini istemiyor musunuz? Siz de bu davanın tüm nedenlerinin ortaya çıkmasını istemiyor musunuz? Orda çıkacak sonucun halkın vicdanını rahatlatmayacak bir sonuç olacağını söylediğiniz halde neden çözüm için bize doğru bir adım atmıyorsunuz" şeklinde konuştu. 
 
"YASİN ARTIK BENLE KONUŞURKEN BİLE DALIP GİDİYOR"
Baba Hayal, oğlunun son zamanlarda çok durgunlaştığını ifade ederek "Ben onla konuştuğumda, birden durup 'Baba bir şey mi dedin' diyor. Yasin bir panik içerisinde sanki. Oğlum beni dinlemiyor musun dediğimde birden şoktan çıkar gibi kekeleyerek 'Evet baba dinliyorum' diyor. Hatta son 3 haftadır konuşamıyoruz. Her hafta cuma günü öğleden sonra 13.00 civarında telefonda 10 dakika konuşuruz. Bir haftadır telefon açmıyor. Dün de kendisi gardiyanlar tarafından rahatsız edildiğini söyledi. Eğer doğru ise üç haftadır telefon açmaması kendi inisiyatifinde midir yoksa bir zorlama mı var bunu bilmek istiyorum. Bana bir mahkeme ve cezaevi koridorlarında bir takım kişilerin ve gardiyanların üzerine yürüdüklerini oğluma sordum ve Yasin de bunları doğruladı. Mahkemeye girerken de bir takım örgüt mensupları tarafından üzerine yüründüğünü söyledi. Yasin'in dün söylediği gibi oğlum ölürse, başına bir şey gelirse Adli Tıp'a gitmesine gerek yok, sorumlusu bellidir. Bu konu hakkında yorum yapmak isteyenler, takdirini koymak isteyenlere bu sözü sunuyorum işte" dedi. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız