Türk Eğitim-Sen Malatya Şube Başkanı Ekrem Şenol, “Dershaneler MEB’in eksikliklerinin doğal sonucudur” dedi.
Sendika binasında yaptığı basın açıklamasında dershanelerin kapatılması konusuna ilişkin açıklama yapan Türk Eğitim-Sen Malatya Şube Başkanı Ekrem Şenol, “Dershaneler ile ilgili düzenlemeleri de içeren Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Başkanlığı'na sunulmuştur. Tasarı skandallarla dolu düzenlemeler içerdiğinden Türk Eğitim-Sen Malatya Şubesi olarak görüşlerimizi belirtmek istiyoruz.
Tasarıda dershanelerin 1 Eylül 2015 tarihi itibariyle faaliyetlerini durduracağı belirtilmiştir. Bilindiği gibi dershaneler MEB’in eksikliklerinin doğal sonucudur. Eğitim sistemindeki aksaklıklar telafi edilmeden dershaneler neden kapatılıyor? Bakan üniversiteye giriş sürecinde sınavların kaldırılacağını söylerken; eminiz ki kendisi de inanamamaktadır. Dershanelerin kapatılmasıyla bünyelerinde çalışan öğretmenler KPSS’ye tabi tutulmadan MEB personeli olarak devlet kadrolarına alınacaktır. Ataması yapılamayan, hatta intiharı göze alan öğretmen adayları KPSS’nin sorularının çalınmasına mı üzülsün havadan yapılacak dershane öğretmenlerinin atamasına mı? Dershane öğretmenlerinin atamasının yapılması için ön koşullardan olan sözlü sınav sürecinde ahbap-çavuş edasıyla siyasi ve ideolojik hareket edilmeyeceğini kime inandıracaksınız” diye sordu.
Yasa tasarısında dikkat çeken bir başka husus da, 4 yıl ve üzeri sürelerle okul müdür ve yardımcısı olanların, bu görevlerinin ‘hiçbir işleme gerek kalmaksızın’ sona ereceğini bildiren Şenol, “Tasarıya göre okul ve kurum müdürleri, il milli eğitim müdürünün teklifi üzerine, müdür başyardımcısı ve yardımcıları ise okul kurum veya okul müdürünün inhası ve il milli eğitim müdürünün teklifi üzerine vali tarafından dört yıllığına görevlendirilir. Sınavla atamanın hakkaniyetle bağını fark edemeyen bakanlık tamamen siyasi hesapların peşine düşmüş, yandaş kayırmacılığını ayyuka çıkarmıştır. Ortadan sınavla idareci atamasının kaldırılmaya çalışılması bir korkunun sonucudur. Kendilerine yandaş olanların sınavla atamalarında başarı kaybı görecekleri korkusundan kayırmacılık kavramının üst düzey versiyonlarını kamuoyuyla paylaşmaya başlamışlardır. Dolayısıyla kendilerine biat eden, dalkavukluk yapan riyakar bir güruhla ülkemiz tanışacak, yüz bin idareci de kazanılmış haklardan mahrum kalacaktır” ifadelerini kullandı.
