SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Bakıcı Baba" Dönemi

0
Güncellendi - 2015-12-27 15:44:24
A- A+ PAYLAŞ

Yurt ve yuvalarda kalan çocukların, apartman katında aile ortamını yaşamaları ve komşuluk ilişkilerini geliştirmeleri için kurulan Çocuk Evleri'nde ''Bakıcı Baba'' dönemi başladı. Malatya'da erkek çocukların kaldığı 2 çocuk evinde görev yapan 4 bakıcı baba, çocukların baba figürüne duydukları özlemi gideriyor. 

Akşama kadar bakıcı anneleriyle zaman geçiren çocuklar, daha sonra görevi devralan ''babalarının'' hazırladığı sofralarda yemeğe oturuyor. Zaman zaman babaların yemek de yaptığı evlerde kalan çocuklar, misafir ağırladıkları dönemlerde ya da özel günlerinde akşam yemeklerini hem bakıcı babaları hem de anneleriyle birlikte yiyebiliyor. 

Baba ve anneleriyle birlikte oluşturdukları program çerçevesinde okuldaki eğitimlerine destek olabilmek adına öğretmen kökenli babalarıyla ders çalışan ve eksikliklerini gideren çocuklar, onlarla oyun oynayıp, maç izleyerek nitelikli zaman geçirebiliyor. 

Özellikle hafta sonlarını bütün gün babalarıyla geçiren çocuklar, onlarla tiyatroya, sinemaya gidiyor, birlikte yüzüyor, piknik yapıyor. 

''Sağlıklı bir ortam, sağlıklı bir yöntem''- 

Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Hidayet Bozkurt, AA muhabirine açıklamada, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın yeni açılım politikası çerçevesinde ''Bakıcı Baba'' çalışması başlattıklarını belirtti. 

''Bakıcı Anne'' tanımının yaygın olduğu kurumlarda ''Bakıcı Baba'' formülünün geliştirildiğini kaydeden Bozkurt, erkek çalışanların da çocuk evlerinde istihdam edildiğini söyledi. Kurumun vizyon değişikliği kapsamında yakın zamanda oluşturulan Çocuk Evleri'nin yeni bir çalışma yöntemi olduğunu anımsatan Bozkurt, ''Kendi evlerimizdeki çocukların sağlıklı bir şekilde büyümeleri için nasıl bir çaba içine giriyorsak, aynı şekilde kurumlarda kalan çocuklarımız için de böyle bir çalışma başlatmış olduk. Normal bir ailenin çocuğuyla diğer kurumlarda kalan çocuklar arasında hiçbir fark yok. Hatta onların daha çok artıları olmaya başladı'' dedi. 

Çocukların öğretmen kökenli bakıcı anne ve babalarla birlikte kaldığını dile getiren Bozkurt, ''Çok sağlıklı bir ortamda, sağlıklı bir yöntemle erkek çocuklarımız da bu şekilde topluma kazandırılmış olacak. Türkiye'de sanatsal, sportif, kültürel anlamda ve eğitimde derece yapabilecek çocuklar yetiştirmeye başladık. Çocuklarımızın bu anlamda hiçbir eksiği, ihtiyacı yok. Bunun en büyük katkısı bakıcı anne ve bakıcı babalarımızın kendi alanlarında uzman olan kişilerden ihdas edilmiş olması'' diye konuştu. 

-''Kendi çocuklarımdan ayırt edemiyorum''- 

Lisede eğitim gören 7 çocuğun kaldığı erkek çocuk evinde 10 aydır çocuklara bakıcı babalık yapan kimya öğretmenliği mezunu İbrahim Akbaş, çocuklarla pek çok sosyal etkinlik yaptıklarını belirtti. Havalar sıcak olduğunda çocuklarla pikniğe, zaman zaman tiyatro ve sinemaya gittiklerini anlatan Akbaş, bazen halı sahada maç yaptıklarını bazen de kentteki karşılaşmaları birlikte izlediklerini söyledi. Günlük programları dahilinde çocuklarla televizyon izlediklerini ya da etüt yaparak onların okullarındaki eksiklikleri gidermeye çalıştıklarını dile getiren Akbaş, ''Burada çalışmak, bu çocuklara baba olabilmek, böyle bir işi yapıyor olmak çok güzel. Yorucu tarafları da var ama özellikle manevi olarak yaşadığımız duygular bizi tatmin ediyor'' diye konuştu. 

Yaklaşık 1,5 aydır çocuk evinde çalışan 2 çocuk babası resim öğretmeni Özer Cici de yeni başladığı işte yaşadığı duyguları, ''Benim kendi çocuklarım da var onlardan ayırt edemiyorum bu çocukları. Çok güzel bir duygu'' sözleriyle ifade etti. 

-''Tarif edilemez, çok farklı bir duygu''- 

Bir başka evde 12-14 yaş aralığındaki 6 çocuğa yaklaşık 4 aydır bakıcı babalık yapan Miraç Kayhan da önceleri çocukların kendilerine öğretmen gibi yaklaştığını ve ''hoca'' diye hitap ettiğini, ancak daha sonra bunu aşarak kendilerine ''baba'' ya da genç oldukları için zaman zaman ''ağabey'' dediklerini belirtti. 

Hafta için akşam saatlerinde bakıcı annelerden görevi devralarak çocuklarla zaman geçirdiklerini dile getiren Kayhan, onların akşam yemeklerini hazırladıklarını, birlikte yemek yedikten sonra da genellikle derslerine yardımcı olduklarını söyledi. Bütün gece uyumayarak çocuklara bir zarar gelmemesi için bir nevi nöbet tuttuklarını ifade eden Kayhan, sabah da okul saatlerine göre bazı çocukları hazırlayarak okula gönderdiklerini anlattı. Hafta sonları çocuklarla sosyal etkinliklere katıldıklarını bildiren Kayhan, çocukların baba figürüne olan ihtiyaçlarını gidermeye çalıştıklarını belirtti. 

Yaklaşık 4 aydır kurumda kalan çocuklarla birlikte olduğunu dile getiren Türkçe Öğretmenliği mezunu Hakkı Özkafa da kurum çalışanı ağabeyinin de desteğiyle geldiği çocuk evinde çocukları gördükten sonra çok sevdiğini ve işe başvurduğunu anlattı. 

Bazen çocukların kendilerine ailelerini anlattığını aktaran Özkafa, ''Zaman zaman duygulanıyoruz onlarla birlikte. Elimizden geldiğince onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Tarif edilemez, çok farklı bir duygu. Bu çocuklarla bir şeyler yapabilmek çok zevkli. Yeri gelince ciddileşiyoruz, çocuklara yol göstermeye çalışıyoruz. Yeri gelince de onlarla çocuk oluyoruz'' diye konuştu. 

Özkafa, üniversite mezunu arkadaşlarına da yaptığı işi tavsiye ettiğini, onların da buna sıcak yaklaştığını sözlerine ekledi. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız