Malatya 1. Uluslararası Film Festivali'nde ödül verilen sanatçılardan Ayşen Gruda ile yapılmış bir röportaj Cumhuriyet Dergi'de yayınlandı.
Zuhal Aytolun imzalı yazı şöyle:
"Sinemayı anlatsam Türkiye yerinden oynar
Ayşen Gruda, ne ismi ne de yüzü unutulabilecek bir oyuncu. Yıllardır oynadığı her rolle herkesin yaşamında bir yere sahip. Zaten yıllar geçse de o üretimlerinden vazgeçmiyor. Aldığı ödüller bir yana kendine has duruşunu koruyarak çalışıyor, en büyük ödülü de halktan aldığını söylüyor.
Yaşadığı pek çok şey ise şimdilik onda saklı.
Ayşen Gruda, 47 yıllık sanat yaşamına onlarca film, dizi, tiyatro oyunu ve ödül sığdırdı. Genç yaşlı fark etmeden de herkesin hayatına bir iz bıraktı. Oynadığı filmleri unutmak mümkün mü?
Hababam Sınıfı, Delisin, Arabacının Aşkı, Süt Kardeşler, Tosun Paşa, Neşeli Günler, Gırgıriye, Çiçek Abbas Saymakla bitmez. Ancak Gruda, geçmişe bakanlardan değil, ileriye gün sayanlardan.
Özlem duysa da ahlanıp vahlanıp eski günleri, eski filmleri aramaktan yana değil. Yeni şeyler konuşmak gerek diyor.
Biz de Ayşen Grudayla buluştuğumuzda güncel konularla başlıyoruz konuşmaya. Geçen hafta Malatya Uluslararası Film Festivalinden Onur Ödülüyle ayrıldı Gruda.
Bu ay sonunda, rol aldığı Kukuriku Kadın Krallığı filmi, ocak ayında da Antalya Altın Portakal Film Festivalinde de En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülü aldığı Kâğıt filmi vizyona girecek.
Unutmadan, bir de ocak ayında başlayacak olan Bavul oyununun provalarında bu ara. Ayrıca Müjdat Gezen Sanat Merkezinde ders veriyor. Gruda da hız kesmek yok. Üretimleri sürüyor. Biz de Malatyayla başlıyoruz söze.
Malatya Uluslararası Film Festivalinin bu yıl ilki gerçekleşti. Festivalde Onur Ödülü de Türk sinemasına verdikleri hizmetten dolayı Ayşen Gruda ve Erol Günaydın arasında paylaştırıldı. Gruda, tam olarak festivalin ruhunu yaşayamadığı için biraz buruk ayrıldığını söylüyor.
Ancak yine de değil yalnızca Malatyada diğer Anadolu illerinde de yapılan, yapılacak festivallerin önemine dikkat çekiyor. Ne de olsa hem insanları birleştiren bir özelliğe sahip festivaller, hem de bir kültür paylaşımı. Ancak medyada az yer bulmasından da şikâyetçi: Orada baldır bacak olmadığı için basında az yer aldı. Oysa daha çok duyurulması gerekliydi.
Hassas bir kadın Gruda. Gündemden uzak kalamıyor, gördüklerine, gözlemlediklerine şaşırıyor ve üzülüyor. Gündem öyle bir hal alıyor ki, haberleri izledikçe sokağa çıkmak istemiyorum. Bu gidişat kötü. Herkes kavga ediyordiyor. Duyarlı ve soru sormaktan çekinmeyen bir kadın.
Ben 5 N 1 Kyım. Çok soru sorar, hep yanıt ararım.
Sora sora kafayı yiyeceğim. Şaka bir yana, daima ayakta kalanlar kuşkuculardır. Unutmamak gerek diyor."