SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Başarılı Olacağız"

0
Güncellendi - 2015-12-27 14:45:20
A- A+ PAYLAŞ
 
Spor Toto 2. Lig Beyaz Grup ekiplerinden Yeni Malatyaspor’da tecrübeli orta saha oyuncusu Sedat Yeşilkaya, Malatya’ya başarılı olmak için geldiğini belirterek, sezon sonunda omzuna bir şampiyonluk unvanı daha takmak istediğini söyledi. 
 
Yeni Malatyaspor’un yeni sezondaki hedefleri doğrultusunda kadroya dahi edilen 32 yaşındaki tecrübeli orta saha oyuncusu Sedat Yeşilkaya, yeni sezonla ilgili hedefleri ve takımdaki son durumla ilgili açıklamalarda bulundu.
 
Sarı kırmızılı takımın hedefleri doğrultusunda iyi bir transfer çalışması yürüttüğünü ve iyi bir kadro kurulduğunu kaydeden Yeşilkaya, “Geçtiğimiz sezon Şanlıurfaspor takımının kadrosuna bakıldığında “tecrübeli, yaşlı bir kadro” deniliyordu. Generallerden kurulu bir takım olarak bahsediliyordu. Tüm eleştirilere rağmen 75 puan toplayarak, ligi lider bitirerek, şampiyon olduk. Bu sezon geçen sezonki takımla kıyas yaptığım zaman rakip yine Balıkesirspor olarak görünüyor. Geçtiğimiz sezonda Şanlıurfaspor’da forma giyerken Balıkesirspor ile çekişmiştik. Bu sezonki kadro çok daha tempolu, daha genç hem de ayağa çok iyi top yapabilen; top rakipteyken çok iyi savunma yapabilen, bunun yanında da top ayağındayken oynamayı çok iyi bilen bir ekip oluşturuldu. Bu anlamda yönetimimizi tebrik ediyorum. Kadroyu oluştururken çok ince eleyip sık dokumuşlar. Sezon bitiminden itibaren çok iyi bir transfer çalışması yapıldığını görüyoruz. Ve gerçekten bu ligi götürebilecek bir kadro oluşturulduğunu düşünüyorum. Bana göre yönetim üzerine düşen görevi yerine getirdi. Teknik heyette transfer listesini vererek görevini yerine getirdi. Bizde futbolcular olarak buraya geldik. Bütün yük ve sorumluluk artık bizde” diye konuştu.
 
"BU SEZON ÇOK KEYİFLİ VE MUTLU GEÇECEK”
 
Tecrübeli futbolcu, kamp çalışmaları çerçevesinde yapılan hazırlık karşılaşmalarında takımın iyi bir performans ortaya koyduğunu ifade ederek, “Kamp çalışmalarında ilk hazırlık maçı da dahil olmak üzere bizden beklenenin üzerinde bir performans ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Gerçekten çok keyifli maçlar oynadık. Hem kendimiz saha içinde keyif aldık hem de izleyenler keyif aldı. Bu bizim için çok önemliydi. Çünkü sahada biz keyif aldığımız zaman seyircinin de keyif aldığını düşünüyoruz. Futbol sonuçta bir keyif oyunudur. Ben saha içinde ızdırap çekerek oynamayı hiç düşünmem. Ben her zaman maçın bitmemesini, keyif almayı, devamlı pozitif oynamayı isterim. Hazırlık maçlarında da bu tür oyunlar oynadık. Hazırlık maçlarında keyif verdik, keyif aldık. Güzel maçlar oynadık. PTT 1. Lig’de mücadele eden 4 takımla hazırlık karşılaşması oynadık. Ve hiçbir karşılaşmayı kaybetmedik. Buda bizim için önemliydi. Kartalspor ile oynadığımız son hazırlık maçını da kazandık. Diğer oynadığımız ve berabere kaldığımız karşılaşmaları da kazanabilirdik. Hem Manisaspor hem de Boluspor’dan daha üstün oynadık. Onlar bizden daha hazırlıklıydı. Hocamız bizim kadroyu oluşturabilmek için hep karma bir kadro kurdu. Ama buna rağmen takım olarak oynamamız bizleri çok mutlu etti. Buda bize güven verdi ve daha çok keyif aldık. Bence bunlar önemli. Lig içinde güzel bir yol gösterdi. Bu sezonun çok mutlu ve keyifli geçeceğini düşünüyorum” dedi.
 
“TAKIMDA ASLA GRUPLAŞMA OLMAZ”
 
Takımda birlik, beraberlik ve arkadaşlık ortamının her geçen gün daha da geliştiğine dikkat çeken Yeşilkaya, “Benim olduğum, bulunduğum yerde Okan Öztürk gibi bir insanın bulunduğu yerde, Ziya Aydın gibi bir insanın olduğu yerde, Erdal gibi Ömer gibi futbolcuların bulunduğu yerde asla ve kesinlikle gruplaşma diye bir şey olmaz. Bizim tesiste yattığımız odaların kapıları bile sabaha kadar açıktır. En genç arkadaşımız bile rahatça benim odama gelebilir ve benimle muhabbet edebilir. Kapım kapalı, çekinip geri dönmesin diye her zaman kapım açıktır. Takımda Aliş, Burak ve Mesut gibi genç kardeşlerimizde var. Bu genç kardeşlerimizle kampta çok vakit geçirdik. Oldukça keyifli çocuklar. Gruplaşmalara zaten hocada izin vermez, bizde izin vermeyiz. O tarz şeyler takım içinde asla olmaz. Bunu herkeste en iyi şekilde görecektir. “Ben” duygusu kimsede olmayacak. Burada hepimiz “biz” olarak düşüneceğiz” ifadelerini kullandı.
 
“2 SENEDE SÜPER LİGİ HEDEFLİYORUZ”
 
Tecrübeli orta saha oyuncusu, Yeni Malatyaspor’un 2. Lig’de olmasının kendilerini üzdüğünü kaydederek, şunları söyledi: “Hazırlık karşılaşmaları hiçbir zaman ölçü olmaz. Biz her maçı kaybetsek bile yine hazırlık maçlarının ölçü olmayacağını söylerdim. Kazandık, yine ölçü olmaz. Birinci olarak şundan eminim ki, savunmayı iyi yapan bir takım olacağımızı düşünüyorum. Kesinlikle kaybetmeyi düşünen bir takım olmayacağız. Kaybetmemek içinde elimizden gelen her şeyi yapacağız. Top ayağımızdayken de, seyirciye keyif vermek isteyeceğiz. İyi futbol oynayıp, iyi görüntüler vermek isteyeceğiz. Herkesin oynadığımız futboldan keyif almasını sağlayacağız ki her hafta maça daha fazla seyirci gelsin. İnşallah bu temennilerimiz yerine gelir ve her şey istediğimiz gibi olur. Bizim düşüncelerimiz bunlar. İnşallah Malatya halkına keyif veririz. Malatyaspor’un ya da Yeni Malatyaspor’un isim değiştirmesi önemli değil. Bu şehrin 2. Lig’de olmaması gerekiyor. Ben Malatya’ya Süper Lig’de forma giyerken de geldim. Buradaki atmosferi çok iyi biliyorum. Malatya seyircisinin UEFA kupası maçında takımını nasıl desteklediğini çok iyi biliyorum. Buranın ne kadar zorlu bir deplasman olduğunu çok iyi biliyorum. Bu takımın buralarda olmaması lazım. Açıkçası benim vicdanım sızlıyor. Takımın buralarda olmasına çok üzülüyorum. İnşallah takımı bu sezon PTT 1. Lige çıkarırız. Bunu canı gönülden istiyorum. İnşallah önümüzdeki sezonda takımı Süper Lige çıkarırız. Yani bizim hedefimiz bu sene Spor Toto 2. Lig değil, 2 senede Süper Lig.”
 
“KENDİMİ ŞİMDİDEN LİGE MOTİVE EDİYORUM”
 
Yeşilkaya, lig karşılaşmalarına şimdiden kendisini motive ettiğini belirterek, “Kariyerli oyuncu Süper Lig’de yıllarca oynamış. Buraya gelir, parasını alır kazanır ve gider” derler. Ben olaya hiçbir zaman öyle bakmadım. Benim oynadığım lig, hangi lig olursa olsun ben beklentileri karşılamak için geldim. Burada sonuçta birileri beklenti içerisinde. Ben kesinlikle elimden gelenin fazlasını vermek zorundayım, en iyiyi yapmak zorundayım. Benim asla öyle bir lüksüm yok. Lig küçümseme, bu ligde oynanır mı? Buraya motive olamadım gibi düşüncem asla olmaz. Ben yarın amatörde de oynasam aynı düşünceyle ve aynı hırsla devam ederim. Hırsımı kaybettiğimi anlarsam zaten bırakırım. Ama o hırsımı kaybetmediğim içinde devam ediyorum. Yeni bir sezonu bitirdik, yeniden bir maceraya çıkacağım. Bir sezonu şampiyon bitirdik ve şimdi o defteri kapattık. Yeniden bir heyecana başlıyoruz. Şimdiden kendimi motive ederek, oynayacağımız maçları düşünüyorum. Rakiplerimizi inceliyorum. Bu ligde kim bize rakip olabilir, kim önümüzü kesebilir, kimle çekişiriz diye hesaplar yapıyorum. Benim gibi birçok arkadaşımda bunu hesabını yapıyor. Burada hepimizin ortak menfaati var. Burada başarılı olursak hem ben kazanacağım, hem teknik heyetimiz kazanacak hem yönetimimiz kazanacak, taraftar kazanacak, şehir kazanacak, medya kazanacak. Burada hepimiz kazanacağız. Ortak menfaat. Herkes bu işin bir ucundan tutacak. Taraftar aslan gibi takımına sahip çıkacak, medya bizle birlikte hareket edecek, bizde sizle birlikte hareket edeceğiz. Güzel bir aile ortamı olduğu zaman inanıyorum ki, şampiyonluk en kolay kısmı” dedi.
 
“SAVAŞMAYA GELDİK”
 
Şehrin beklentisini boşa çıkarmayarak, sezon sonunda hedeflerine ulaşmak istediklerini ifade eden tecrübeli oyuncu, sözlerine şöyle devam etti: “Kamptayken Malatya’daki gelişmeleri yakından takip ettim. Geçtiğimiz sezon Şanlıurfaspor’da 20 maç kazandık, şehirde bir tane bile bayrak asılı değildi. Çıkıp çıkamayacağımızı düşünüyorlardı. Bu sezon Malatya’da daha lig başlamadan bayraklar gördüm. Bu beni sevindiriyor. Buranın futbol kültürüyle de asla başka bir yeri kıyaslamam. İlk 5 hafta alacağımız puanlarla şehrin inanılmaz bir havaya gireceğine inanıyorum. Açıkça söylemek gerekirse savaşmaya geldik. İnşallah son ana kadar teslim olmadan savaşacağız. Çok duygusal bir insanım. Özellikle maç kaybettikten sonra çok üzülürüm ve moralim bozulur. Bir arkadaşımla bile maç kaybettikten sonra 1-2 gün normal muhabbetimi yapamam. Evimde eşimle bile geriliyorum. Çünkü şurada tavla bile oynasak, kaybetmeyi asla istemem. Bazen 2,5 yaşındaki oğlumla bir oyun oynuyorum, oyunda bile onun üstüne gidiyorum. Kaybetmeye kesinlikle tahammülüm yok. Rabbim inşallah bizi utandırmaz. Çalışan her zaman karşılığını alıyor. Çok isteyen, çalışan, bu işte temiz giden, işini düzgün yapan insanların her zaman kazandığına inanıyorum. İnşallah bu senede her şeyi düzgün yaparız. İşimize bakarız ve odaklanırız. Bizden beklentisi olan insanların beklentisini boşa çıkarmayız. İnşallah sezon sonunda da şampiyon olacağız. Ben buna çok inanıyorum. Şampiyon olmayı da çok istiyorum. İnşallah omzumuza bir şampiyonluk daha takarız.”
 
“ELİMİZDEN GELENİ YAPMAK ZORUNDAYIZ”
 
Yeşilkaya, Malatya’ya şampiyonluk yaşamak için geldiğini, bunun içinde elinden geleni yapacağını söyleyerek, “Geçtiğimiz sezon Şanlıurfaspor 2 seneliğine anlaşalım diye çok baskı yaptı. Ben kabul etmeyerek, tek sene anlaşmak istediğimi söyledim. Çünkü 2. Lig B kategorisinde oynamayı çok istemiyordum. Kemal Kılıç için gitmiştim. İyi bir kadro kuracağına dair söz vermişti. Bizde şampiyonluğa gitmiştik. Nitekim bunu başardık ve ben de ikinci sene orada kalmadım. Ama burada sezon başında Gürses hocamızın benle konuşmasını ve kulüp ikinci başkanımız Ali Özkan’ın konuşmasını dinledim. Kafalarında tamamen Süper Lig var. Transferde de ellerinden gelenin fazlasını yaptılar. 2 senelik sözleşmeyi ben teklif ettim. Ve neticede de 2 senelik anlaştık. Tek yıl ben burada oynayayım, olmazsa kaçar giderim gibi değil. Asla bunu düşünmem. Ben 2 sene boyunca buradayım ve de başarılı olmak zorundayım. Ben bu şehre gelmişim, 2 sene mukavele yapmışım, kesinlikle başarılı olmam lazım. Dolayısıyla bu teklifi de ben yaptım. Başkanımız ve hocamızda sağ olsunlar bunu kabul ettiler. Neticede 2 sene anlaştık. Şampiyonluk için geldik. Çok iyi bir sezonda geçiremeyebiliriz, play off’lara kalabiliriz. Ama dediğim gibi biz sonuna kadar birinci çıkmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bunu yapmak da zorundayız” şeklinde konuştu.
 
“GHEORGHE HAGİ GİBİ BÜYÜK BİR OYUNCU BANA DERS VERDİ”
 
Ligde Balıkesirspor ile tatlı bir rekabet yaşayacaklarını dile getiren Yeşilkaya, “Balıkesirspor kulüp başkanıyla kamptayken karşılaştık. Başkan, “Yine mi karşıma çıktın” dedi. Onlar benim Şanlıurfaspor’dan ayrılacağımı hiç düşünmüyorlardı. Çünkü çok iyi bir sezon geçirdik. Kaleci Ziya ile birlikte benim takımdan ayrılacağımı asla tahmin etmiyorlardı. Balıkesirspor’da iyi bir kadro kurdu. Kampta da karşı karşıya geldik. Aslında geçtiğimiz sezon çok ilginç bir olay yaşadık. Balıkesir’deki maçta ilginç bir olay yaşadık. Şanlıurfa’daki ilk maçta Balıkesirspor’u 4-1 yenmiştik. Bir oyuncu atılmıştı. Ben o tarz şeyleri pek sevmem ama pozisyon icabı iki kişiye bacak arası çalım attım. Aslında mecbur kalınan bir pozisyondu. 4-1’de sonra o hareketi bana yakıştıramamışlardı ve bana karşı bir tepkileri vardı. Bunu kesinlikle pozisyon icabı yaptım. Ben Galatasaray’da oynarken 20 yaşındaydım ve Galatasaray’ın en iyi oyuncusu Gheorghe Hagi’ye geçmem gereken şekilde bacak arası attım ve teknik direktör tarafından antrenmandan kovuldum. Ama Hagi, hocayı durdurarak beni soyunma odasından geri çağırttı. Hagi, “Sedat o anda bir tek bu şekilde geçebilirdi” dedi. Ve bunun ardından antrenmana devam ettim. O anda Hagi gözümde iki kat daha da büyüdü. O kadar büyük bir oyuncunun bana o dersi vermesi çok hoşuma gitti. Ama o da biliyor ki, pozisyon icabı o hareketi yapmıştım. Balıkesirspor maçında da skordan dolayı değil o pozisyonda ancak öyle gidebilirdim diye o hareketi yaptım. Balıkesir’de oynanan maçta da bana tepki oldu. Ortalıkta o maçta bir hayli gerildi. Buna rağmen kampta bir araya geldik ve tokalaştık. Balıkesirspor başkanı “Kariyerimizden bir kupa çaldın. Bir kupa daha çalma” dedi. Ben de “İnşallah bu sene biz şampiyon oluruz. Seneye de Balıkesirspor’u çıkarırız” dedim. Karşılıklı espriler oldu ama bu sene birbirimize yine rakip olduk. Bunlar futbolun içinde var. Keyifli rekabetler her zaman olacaktır. Çekişmeler illa ki olacaktır. Bunlar futbolun güzelliğidir” diye konuştu.
 
“BU YOLDA BERABER YÜRÜYELİM”
 
Tecrübeli oyuncu taraftarlara da bir çağrıda bulunarak, “Kampa gitmeden önce “Derebeyleri” isimli taraftar gurubu antrenmanımıza gelmişlerdi. Deplasmana gelmişiz gibi bir hava oluştu ve oldukça şaşırdım. Hatta kaleci Ziya ile duygularımı paylaştım. 5 otobüs taraftar gelmişti. Bizim geçtiğimiz sezon deplasmana götürdüğümüz seyirci sayısı bile o kadar değildi. Gerçekten taraftarın heyecanını ve ne kadar heyecanlı olduklarını gördük. Son derece ateşli bir taraftar gurubu. Biz onları her zaman iyi veya kötü günde yanımızda görmek istiyoruz. Onlarla birlikte hareket etmek istiyoruz. Şampiyonluk yolu, tek yoldur. Bu yolda, ayrı yollardan değil aynı yoldan gitmek istiyoruz. Ne olursa olsun kazandığımız zaman hep beraberiz ama kaybettiğimiz zamanda bizlerle beraber olsunlar. Biz asla onları yarı yolda bırakmayacağız. Onlara sezon sonunda kupayı getireceğiz. Gürses hocamıza destek olsunlar. Çünkü hocamızın bu kadronun kurulmasında büyük emekleri var. Ondan sonra gelecek bir hoca asla bizi iyi tanıyamaz. Ben 5-6 hafta sonra hoca değiştiren takımların asla şampiyon olduğunu görmedim. Şampiyonluk birliktelikle geliyor. Bu anlamda Gürses hoca bizleri çok iyi tanıyor. Sonuna kadar hocamıza destek olsunlar. Bizlere de her zaman destek olsunlar. Biz onlar için elimizden gelenin fazlasını yapmaya hazırız. Bunu da yapacağız. İnşallah onlara çok güzel galibiyetler yaşatacağız. Hocamızda, bizde bunun böyle olmasını çok istiyoruz. Kendi aramızda da bu toplantıyı en az 5 defa yaptık. Yaklaşık bir aydır hocamız bizi bu şekilde motive ediyor. Konuşurken bile heyecanlanıyorum. Bir an önce lig başlasa da artık bu heyecanı yaşasak. Bu yolda beraber yürüyelim. Şanlıurfaspor’da forma giyerken bir maç kaybettik, taraftarlarımız Gaziantep’te meşalelerle karşıladı. İnanılmaz utandık. Otobüse bindiğimizde hepimiz ağlamaklı olduk. 100 kilometre gelip, mağlup olan takımı karşıladılar. Bizde onlara şampiyonluk hediyesini verdik. Bizi geçen sene taraftar şampiyon yaptı. Onların birlikteliği başarıyı getirdi. 4 gurup hayatında ilk defa birleşti. Bu senede taraftarlarımız bizi şampiyon yapacak. En büyük pay onların. Çünkü en çok kendi sahamızda maç kazanacağımızı düşünüyorum. Deplasmanda da her zaman bizimle olacaklarına inanıyorum. Biz onlarla beraber yürümek istiyoruz. Onlarda bizimle beraber yürüsünler” ifadelerini kullandı.
 
“FUTBOLA BAŞLAMA SEBEBİM GALATASARAYDIR”
 
Tecrübeli futbolcu, futbola başlamasında en büyük sebebin Galatasaray olduğuna işaret ederek, “Benim küçüklüğümden beri tek favorim Tugay Kerimoğlu idi. Ben onun hayranıydım ve kendisiyle de çok samimiyim. Çocukluğumda odamda tek poster vardı o da Tugay Kerimoğlu’ydu. Allah da bana Galatasaray’da kendisiyle birlikte top oynamayı nasip etti. Tugay ağabey uçakta da beni hep yanına oturttururdu. Kendisiyle hep muhabbet ederdim. Ben de çok emeği vardır. Tek örnek aldığım o idi. Dünya futbolunda da öyle çok kişiyi örnek almadım. Xabi Alonso’yu keyifle izlerim. PAF A2 maçında kendisine karşı oynadım. Onları yenerek, şampiyon olmuştuk. Tabi Xabi, Barcelona’da A takıma çıktı. Bizi Beylerbeyi’ne kiralık gönderdiler. Avrupa’da da Real Madrid’i tutuyorum. Ben özü sözü bir olan bir insanımdır. Politik konuşmayı da sevmem. Kameralar karşısında yapmacık tavırlar yapmam. Beni tanıyanlar da çok iyi bilir. Ben Galatasaraylıyım. İyi bir Galatasaraylıyım. Futbola başlama sebebim Galatasaray. Ali Sami Yen’de Galatasaray’ın maçını izlerken, “Bir gün bu sahaya ineceğim” dedim. O zaman futbolcu olmaya karar verdim. O sahaya da indiğim için çok mutluyum. Galatasaray sevgisiyle o sahaya indim. Süper Lig’de de birçok takımda oynadım. Her zaman Galatasaraylı olduğumu söyledim. Beni bu yönde de çok eleştirdiler ama ben asla bir takıma gittikten sonra “Şu takımlıydım, bu takımlıydım” demedim. Bunu asla seven bir insan değilim. Bu konuda Fatih Tekke’yi her zaman takdir etmişimdir. Beşiktaş’a imza atmıştı ve “Doğuştan Trabzonluyum” demişti. Belki Beşiktaş camiası onu kabul etmedi ama bence keşke kabul etseydi. Çünkü aslan gibi doğrusunu söyledi. Ben Galatasaraylıyım ve Galatasaray’ı seviyorum. La Liga’da da Real Madrid’i tutuyorum. Messi, bu ligin üzerinde bir oyuncu. Dünyanın üzerinde bir oyuncu, uzaylı. Ama ne olur olsun ben Real Madridliyim. O yönden Cristiano Ronaldo her zaman bende bir adım öndedir” dedi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız