SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Başbakan Erdoğan'dan Mesajlar..

A- A+ PAYLAŞ

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, Ankara'da, partisinin “Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı”nda konuştu. Erdoğan gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

AĞZINIZDAN ÇIKANI KULAĞINIZ DUYSUN

- Bakın geçen hafta iki milletvekili arkadaşlarımızın sarf ettiği sözler kabul edilebilir değildir. bizim kitabımızda bu yok. Hiçbir şekilde katılmadığımız, kabul edemeyeceğimiz bu ifadelere yönelik olarak biz de incelemeyi başlattık ve kendilerini disipline sevk ettik.

BU SÖZLER DOĞRU DEĞİL

- Bu sözler doğru olmadığı gibi partimizin ve hükümetimizin hiçbir politikasını da yansıtmamaktadır.

- Lütfen ağzımızdan çıkanı kulağımız duysun. Bu mensubu olduğum partinin ilkelerine uyuyor mu uymuyor mu?

- Tartacak ve ondan sonra ifadesini kullanacak. Aksi takdirde kullanmayacak. Biz sadece Ak Parti’ye oy verenlerin değil, 72.5 milyonun partisi olduğumuzu her fırsatta ifade ediyoruz. onlar milletin ufkunu daraltmak isteyecek, biz ferahlık sağlayacağız.

- Şehirlerinize döndüğünüzde, oradaki arkadaşlarınıza gönüldaşlarına bunları iletiniz.

AK-KARA BELLİ OLACAK

- Ak ile karayı belli edecek, töhmetleri yaftaları ithamları söküp atacak olan yargıdır. Herkese ama herkese düşen yargının işleyişine yardımcı olmaktır.

- Sorumsuzca bir dille, ortalığı velveleye verenler bu ülkenin hayrına bir iş yapmıyorlar. Kanaat belirtenler, Malta sürgünlerini hatırlatanlar, bizimle ne alakası var bu işin? Bunu hatırlatanlar 1938’e dönsünler. Sayın İnönü’nün cumhurbaşkanlığı zamanındaki Tunceli sürgünlerine baksınlar. İlçe ilçe köy köy bu ülkenin insanları nerelere nasıl sürgün edilmiş

ETEKLERİNDEN BİRŞEYLER DÖKÜLÜYOR

Daha ileri giderlerse, bunların vesikasını da açıklarım. Çünkü bunlar arkadaşlar sallandıkça eteklerinden bir şeyler dökülmeye başlıyor. Daha dökülecek çok şey var. Eğer benim milletim bunlara iktidar vermiyorsa, işte bundan vermiyor. Bunları bildiği için, gördüğü için vermiyor.

- Dünyanın en saygın uluslar arası kuruluşları, Türkiye’nin krizden en hızlı çıkan ülkelerden biri olduğunu teyit ediyor.

7 BÖLGE OMUZ OMUZA OLACAK

- Biz öreceğiz. Doğu’yu Güneydoğu’yu aynen Batı’da olduğu gibi aynen bayram yerine çevireceğiz. Bu ülkenin 7 bölgesi omuz omuza verecek, el ele tutuşacak, horon halay çekecek, zılgıt çekecek, zeybek oynayacağız.

- Bırakınız korku pompalayanları. Bu ülkenin 72 milyon ferdi daha bir kardeş haline gelecek. Bu ülkenin fabrikaları tıkır tıkır çalışacak, çalışıyor.

- Bu ülkenin esnafı umutla kepengini açacak, açıyor. Muhalefet kepenkler kapanıyor diyorlar. Bırakın bunları. Bu ülkede bir kapanıyorsa, üç açılıyor. Şirketler kapanıyor, ne kadar açılıyor onu söyle. Onlar sadece bardağın boş tarafını gösteriyor. Doluyu göster doluyu. Gösteremez, gösterdiği anda Ak Parti o zaman ortaya çıkacak.

İLKLER ARASINDA YER ALACAĞIZ

- Çiftçi evelallah bu ülkede toprağın bereketiyle coşuyor, coşacak. Türkiye tarım ürünü ihraç eden ülke olacak. Hele hele şu KOP projemiz bitsin. O zaman dünyada ilkler arasında yerimizi alacağız.

- Benim bu dünya hayatında gayem şudur. Bundan 30-40 50 yıl sonra. O günün nesilleri şunu söylemeli. Bir Ak Parti iktidarı vardı, bir Başbakan vardı geldi geçti, bunlar yüreklerini ortaya koydular, halka hizmeti hakka hizmet olarak gördüler. Türk milletinin alnını ak ettiler, iktidarını yükselttiler. Siyasetin merkezine insana hizmet etme kavramını yerleştirdi. Ak bir kadro geldi. Diklenmedi ama dimdik durdu. Eğilmedi bükülmedi taviz vermedi, demokrasi dedi, hukuk dedi, millet dedi. Ne dediyse arkasında durdu, ne dediyse onu yaptı. Türkiye’ye bir ufuk çizdi. Allah onlardan razı olsun.

ENGELLİ DEMOKRASİ KADER DEĞİL

- Bunu desinler bize yeter. Bizim mücadelemiz budur. Bizim hedefimiz beklentimiz planımız budur. Biz adam sende aldırma da geç git diyenlerden olmadık, olamayız. Statüko bu ülkeye dar geliyor, dar. Mevcut yapı dar geliyor. Engelli demokrasi bu ülkenin kaderi değildir.

- Çağdaş normların gerisinde kalan bir hukuk bu ülkenin kaderi değildir. Bununla muasır medeniyetler seviyesine ulaşılamaz. Hiç kimsenin korkusu endişesi olmasın. Türkiye’nin rotası hedefi bellidir. Türkiye ileri demokrasiye doğru yol alıyor. Türkiye gelişmiş bir hukuk sitemine doğru yol alıyor.

- Türkiye AB yolunda ilerliyor. Vatandaşlarım rahat olsun, bu hedeften kimseye zarar gelmez.

- Bakın altını çizerek söylüyorum. Hukuk işliyor, bağımsız yargı görevini yapıyor. Aksi ispat edilmedikçe hiç kimse suçlu ilan edilemez. Ancak hiç kimse hesap sorulamaz değildir. bu işte hukukun kuralıdır. Bunlar işin temelidir. Bütün tereddütleri açıklğa kavuşturacak olan, sadece bağımsız değil, bağımsız ve tarafsız yargıdır.

MUHALAEFET HIZ KESMEYE ÇALIŞIYOR

- Zaman zaman zorlu süreçlerden geçiyoruz. Ama hiçbir zaman hedeflerimizi yitirmiyoruz. Asli gündemimizi unutmuyoruz. Yaklaşık 1.5 yıl sonra 2011 yılının ortalarında Türkiye bir kez daha seçimini yapacak. Daha 1.5 yıl olmasına rağmen, seçimin sıkça telaffuz ediliyor olmasını, sürekli gündeme getirilmeye çalışılmasını, son derece faydasız görüyorum.

- Ancak belli çevrelerin hükümeti yavaşlatmak gibi bir gayretin içinde olduğunu da çok net görüyoruz. Yasama faaliyetlerine yönelik her türlü engellemeyi yapan muhalefet, bu tür tartışmaların içine çekerek hükümetin hızını kesmeye çalışıyor.

SİYASETE KALİTEYİ GETİRDİK

- Biz bugüne kadar bu oyunu bozduk, bundan sonra da hep birlikte bozacağız. Ak Parti iktidarıyla Türkiye’de siyaset geriye dönülemez şekilde kaliteye kavuşmuştur.

- Türkiye Ak Parti iktidarıyla birlikte bir istikrarsızlık ülkesi olmaktan kurtulmuştur. Türkiye bizimle birlikte hedefi vizyonu belli bir ülke haline gelmiştir.

CANI İSTEYEN SEÇİM İLAN EDEMEZ

- Sürekli erken seçimlerin yaşandığı o günler artık geriden kalmıştır. Bugün içeriden ve dışarıdan Türkiye’ye bakanlar burayı bir istikrar ülkesi olarak, planı programı belli bir ülke olarak görmeye başlamışlardır.

- Bu ülkede artık akşamdan sabaha politika değişmiyor, canı isteyenin seçim ilan ettiği, ülkenin her türlü dengesinin askıya alındığını dönemler artık tedavülden kalkmıştır.

HOCAMIZI KAYBETTİK

- Söz konusu olan candır. Canın bedeli yoktur. Can kaybının telafisi yoktur. Onun için sadece madencilik sektöründe değil, maden ocaklarımızda değil, emeğin olduğu her yerde iş güvenliği ve sağlığa azami ilgi gösterilmesini, buradan herkese hatırlatmak istiyorum.

- Yine önceki gün çok değerli bir bilim adamını, hayatını çocuklara gençlere eğitime adamış olan İhsan Doğramacı hocamızı kaybettik ona da Allah’tan rahmet diliyorum.

TEKEL İŞÇİLERİNE SON UYARI

- Bu arada TEKEL işçilerinden Hamdullah Uysal’ı da elim bir trafik kazasında kaybettik. Ona da Allah’tan rahmet diliyorum.

- TEKEL işçilerini ilgilendiren hatırlatmayı yapmak istiyorum. 4C için sözleşme imzalama süresi önümüzdeki Salı akşamı itibari ile doluyor. Şu ana kadar 3000’i aşkın işçi bu sözleşmeyi imzaladılar.

BİZ İŞİMİZE BAKACAĞIZ

- Varsın muhalefet bunlarla çelik çomak gibi oynayadursun, biz işimize bakacağız. Biz durmak yok yola devam dedik, aynen devam edeceğiz.

- Biz hizmet için yola çıktık. Bu yolculuğu da yılmadan usanmadan sürdüreceğiz. Öncelikle burada bulunan tüm arkadaşlarıma, tüm gönüldaşlarıma, en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum.

ÜŞÜMÜŞ ELLERİ TUTTUK ISITTIK

-7.5 yıl boyunca canımızı dişimize taktık, milletimize ülkemize hizmetler kazandırdık. Milletin derdini kendi derdimiz bildik. Kimsesizlerin kimsesi olduk. Kendini ötelenmiş hissedenlerin sesi olduk. Kapısı hiç çalınmayanların evine biz misafir olduk. Üşümüş elleri tuttuk, sızlayan yürekleri teselli ettik.

HER İLDE ESERİMİZ VAR

- Biz bu ülkeye umut olduk. Bu millete yar olduk. Hakkari’de Tekirdağ’da İzmir’de Tunceli’de Samsun’da bizim yaptığımız eserler var. 81 vilayetimizin her birinde, eserimizin olmadığı bir il gösterilemez.

- Anadolu’da Trakya’da yollar yaptık, üniversiteler kurduk, hastaneler konutlar imal ettik. Türkiye’yi her alanda büyüttük. Nereye gittiysek gönül diliyle konuştuk. Milletin gönlüne hitap ettik. Ben demedik, her zaman biz dedik. Kucaklayıcı birleştirici olduk. Başkalarının yaptığı gibi biz makam mevki ikbal hırsı içinde olmadık. Şahsi hırsların peşinde olmadık.

- Yunus Emre ne güzel söylemiş: Canlar cananı buldum, bu canım yağma olsun.

- Her yeni gün yeni bir başlangıçtır. Her zaman söylediğim gibi, Mevlana’nın söylediği gibi;

DAHA ÇOK ÇALIŞACAĞIZ

- Her gün bir yerden göçmek ne iyi, her gün bir yere konmak ne güzel, bulanmadan, donmadan akmak ne hoş:

- Dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait, şimdi yeni şeyler söylemek lazım

- Fedakarlığımızı katlayarak artıracağız. Daha çok çalışacağız. Daha fazla insana haneye ulaşacağız. Daha çok anlatacağız. Heyecanımızı artırarak, coşkumuzu artırarak, millete ulaşarak yürümeye devam edeceğiz.

ONLARIN İSİMLERİNİ AĞZIMA ALMAYACAĞIM

- Bırakın onlar ne söylerse söylesin, bütün kirli dosyalar meydana çıkıyor. Dün parlamentoda olanı da izlediniz. Geçmişte kim kime neyi nasıl konuşmuş. Bizzat yaşayanlar konuşuyor. Ben isimlerini artık ağzıma almayacağım için konuşmuyorum.

- Dün biri parlamentoda şöyle bir ifade kullanıyor. Ak Parti genel başkanı Başbakan dedi ki diyor, gensoru yalama oldu. Gensoru değil hukuk yalama oldu diyor.

- Hukuk yalama olmaz, siz yasaları yalama ettiniz, yasama yalama oldu. Hukuk ve yasalar farklı bir konudur. Bunun önce bir talim et, sonra konuş. Hukuk doğuştandır, yasalar sonradandır. İnsan o haklarıyla doğar. O haklarını kimse alamaz, ha gaspederler, onun hesabını da verirler.

GÜNDEMDEN ASLA KOPMAYACAĞIZ

- Milletimizin gündeminden asla kopmayacağız. Ak Parti olarak bugüne kadar nasıl farkında olduysak, bugünden itibaren de o farkı çok daha belirgin hale getireceğiz.

- Buradan her ay yaptığımız toplantıdan ayrıldıktan sonra kapı kapı dolaşmaya mecburuz. Biz dolaşmazsak, dolaşacak kimse yok.

- Nereden bilsin Hakkari’nin merkezinde modern hastaneler yapıldığını, Patnos’ta bilişim sınıflarının oluşturulduğunu? Bunu biz anlatacağız.

ALIŞKANLIK HALİNE GETİRDİK

- Bazı şeyler artık alışkanlık haline geldi. Ankara-Kırıkkale, o Elmadağ’ın ölüm virajlarını geçenler bilir. Bazen geçenler bile bakıyorsunuz, kaale bile almıyor. Artık Ak Parti iktidarı bazı şeyleri alışkanlık haline getirdi.

- Ah o eski ölüm virajları neydi ne oldu? Ankara-Eskişehir hızlı tren. Ne getirdi ne götürdü. Bunu anlatacağız.

- Uçak sorulduğu zaman, sorulduğu zaman ben nerden bineceğiz kardeşim, o para nerde bizde diyenler, şimdi binebiliyor.

HEDEFİMİZ 15.000 KİLOMETRE

- Ama bizim hedefimiz ne? Hiç binemeyenlerin de ona binmeleri onu kullanmalarıdır. 15.000 kilometre yol dedik, 11.000 kilometreyi aştık, yol yaptık.

- 500.000 konut dedik, şu anda 420.000 konutun 320.000’i sahiplerine teslim edildi, diğerlerinin inşaatı sürüyor.

- 142.634 derslik inşa ettik şu ana kadar. 63 üniversite kurduk. Üniversite olmayan ilimiz kalmadık. Bolu dağı tünelini, Karadeniz sahil yolunu bitirdiğimiz gibi Türkiye’yi hızlı trenle nasıl tanıştırdıysak, bu yılın sonuna kadar Ankara-Konya’yı da bitiriyoruz, Marmaray’ı da 2013’te bitireceğiz.

GELİN TÜRKİYE'DEN YANA OLUN

- Bunlar boşuna statükodan medet umarlar. Gelin hukuksuzluğa değil, millete inanın, demokrasiye güvenin. Gelin gücünüzü siz de milletten alın. Gelin siz de büyük Türkiye’den yana olun. Milletin sevincini umudunu paylaşın. Bunların böyle bir derdi yok.

- Bu ülkede yapılan yatırımlarla övünmek yok. Ne yaparsanız yapın, bunların gururlanmak diye bir yok. Bunların kitabında yapılmış hayırlı bir iş için teşekkür yok. Bizim felsefemiz “At denize, balık bilmezse Halik bilir”

YÜRÜTMENİN HAKLARINA SAYGILI OLUNUZ

- Çeteler yoluyla, mafya yoluyla, milletin tercihlerini ilga etmek isteyenler karşılarında milleti bulacaklarını artık görmelidirler. Demokrasiyi zafiyete uğratanlara, Türkiye’nin uluslar arası itibarını zedeleyenlere alkış tutanlar, daha büyük bir sorumsuzluk içinde olduklarını anlamalıdırlar.

-Lütfen yürütmeye müdahale etmeyiniz. Yürütmenin haklarına da siz saygını olunuz. Her zaman söylüyorum. Yürütme deyince sadece bakanlıklar değil, bu ülkeninbağımsız kurulları da var. Lütfen bunlara da müdahale etmeyiniz. Bırakın onları da kendi çalışmalarını yürütsünler.

- Bizim hedefimiz milletin egemenliğini kökleştirmektir. Biz bunun için halkımıza sorduk, 5 yıldan 4 yıla indirdik. 5 yıldan 4 yıla indirmeyebilirdik. Biz bunu yaptık. Bu ülkede dedikodu olarak konuşuldu. Cumhurbaşkanlığı seçimi dendi, 7 yıl olmaz denildi. 5+5 olsun denildi, 5+5 olsun dedik. Millete götürdük, milletimiz bu kararı verdi. Biz de bu kararı halka götürdük, halk seçti.

- İşte bunlar ileri demokrasi değildir de nedir?

ORTAMI KIZIŞTIRMAYIN

- Dün Cumhurbaşkanımızın başkanlığında üçlü bir zirve yaptık. Ona bile öyle garip ve çirkin yorumlar getiriyor ki akla hayale gelmez şeyler. Siz bu ülkeye yardımcı mı olacaksınız, yoksa ortamı kızıştırmanın gayreti içinde mi olacaksınız?

GAZETE PATRONLARINA UYARI

- Bir Cumhurbaşkanı’nın değerlendirme yapması yanlış bir şey mi? Bunlar Anayasa’yla Cumhurbaşkanı’na verilmiş haklar.

- Bende o gazetelerin patronlarına sesleniyorum.

- Napayım köşe yazarı hakim olamıyorum diyemezsin. Diyeceksin arkadaş. Bu ülkeyi germeye, bu ülkede ekonomiyi alt üst etmesine müsaade edemeyiz. O zaman köşende yazı yazanın maaşını sen veriyorsun, yarın feryat etmeye geldiğin zaman feryat etmeye hakkın yok.

HERKES ÇİZGİSİNİ İYİ BİLMELİ

- Bir taraftan gelip hükümete vuracaksın, öbür tarafta da köşe yazarlarınla elinden geleni yapacaksın. Şurada yüzde 6,5 puan piyasalar düşüyorsa, bunun sebebi bunlardır. Lütfen herkes çizgisini iyi bilmeli.

KÖŞE YAZARLARI BENİ ELEŞTİREBİLİR

- Köşe yazarlarını bana eleştiri yapabilir haklıdır, ama bende uyarımı yapmalıyım.

- Cumhurbaşkanı’yla görüşmeyi nasıl üçlü yaparlarmış. Buna nasıl Cumhurbaşkanlığı zirvesi denirmiş. Bunlar edebe adaba hiçbir şeye sığmaz. Böyle yapıyorsa, burada sana yer yok diyeceksin. Herkes vitrinine layık olanı koyar.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız