SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Basının Sorunları" Konuşuldu

0
Güncellendi - 2015-12-27 16:15:33
A- A+ PAYLAŞ

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Malatya Belediyesi’nin Malatya Gazeteciler Cemiyeti ile birlikte düzenlediği “Basının Sorunları” konulu panel Özel İdare toplantı salonunda gerçekleştirildi.

Panele konuşmacı olarak Hürriyet Gazetesi Yazarı Vahap Munyar ile Star Gazetesi Yazarı Ahmet Kekeç katıldı. Panelin modaratörlüğünü ise Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Kemal Deniz yaptı.

Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın da katıldığı Panel’e Malatya protokolü yoğun ilgi gösterirken, Malatya’da görev yapan basın çalışanlarının da tamamına yakını katıldı.

MGC Başkan Yardımcısı Deniz’den teşekkür

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü çeşitli etkinliklerle kutladıklarını belirten Panel yöneticisi Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Kemal Deniz, Vali Vasip Şahin ve Belediye Başkanı Ahmet Çakır’a basın sektörüne vermiş oldukları desteklerden dolayı teşekkür etti.

Basının Sorunları’nı anlamlı bir günde konuştuklarını belirten Deniz, “Yaygın ve yerel medyadaki sorunlar, yine değişen ve gelişen iletişim teknolojilerinin mesleğe olumlu olumsuz katkıları ve insan hayatını nasıl etkileyeceğine dair konuları burada konuşacağız” dedi.

Kekeç: Her mesleğin zorlukları var

Panelistlerden Star Gazetesi Yazarı Ahmet Kekeç, konuşmasında, her mesleğin yaşadığı bir takım zorluk ve problemlerin olduğunu belirterek, 10 Ocak ve 24 Temmuz’da gazetecilerle ilgili etkinliklerin düzenlendiğini söyledi.

24 Temmuz’da Türkiye’deki bütün gazetecilerin sansür etrafında odaklanan bir takım etkinlikler yaptığını hatırlatan Kekeç özetle şunları söyledi: “Bu etkinliklere referans olarak alınan tarih de 1908’de yapılan darbe. O, genellikle meslektaşlarımız tarafından darbe olarak anılmaz, devrim olarak anılır. Tıpkı 27 Mayıs darbesine devrim dendiği gibi. Bu bence bizim meslektaşlar adına utanç verici bir şeydir. Mesela şöyle deniliyor, Sultan Abdulhamit dönemi diye bir değerlendirme yapılıyor. O dönemde resmi bir sansür kurulu vardı, doğru. İşte gazeteler baskıya girmeden önce saray tarafından gönderilen bir yetkili tarafından incelenir, bakılır. Sakıncalı görülen yerler basılmaz filan. Çok da sevimli bir şey değil. Yani bunu tabiî ki eleştirmemiz gerekir ama nedense gazeteci arkadaşlarımız ya da gazetecilik kurumlarımız sadece 1908’e odaklanan bir tutum içindeler. Oysa bu meslek 100 yıldan fazla bir süredir bu ülkede yapılıyor. Gazeteciler için zorluk olarak alınacak tek tarih İstibdat Devri olarak bildiğimiz tarih değil. Mesela Takrir-i Sükun var. Niye insanlar Takriri Sükun’la ilgili itiraz içinde değiller? Niye buna yönelik eleştirel bir tutum içinde olmuyorlar? Sadece Ankara’daki rejimi eleştirdikleri için Takrir-i Sükun’da gazeteciler İstiklal Mahkemesi’ne gönderildi. Bir rejim eleştirilemez mi? Birçok isim idam cezasıyla yargılandılar. Takrir-i Sükun’la birlikte onlarca gazete kapatıldı. Kapatılan yerel gazeteler buna dahil değildir. Ama bazı meslektaşlarımız bu dönemi hiç anmıyorlar. Aynı şekilde darbe dönemlerinde; 27 Mayıs 1960’ta, 12 Eylül 1980’de, 28 Şubat dediğimiz dönemde basına yönelik çok korkunç baskılar vardı.”

Munyar: “Dünya internet gelişimini kontrol edemedi”

İnternetin insan hayatına girmesiyle iletişimin daha kolaylaştığını belirten Hürriyet Gazetesi Yazarı Vahap Munyar ise özellikle sosyal ağların gündemi belirlediğini, haberin anı anına yaşandığı ve alındığı bir ortam haline geldiğini söyledi.

İnternetin gazetecilik mesleğini olumsuz anlamda etkilediğini vurgulayan Munyar, “İnsanlar internetten daha kolay habere ulaştığı için gazete alma ihtiyacı hissetmiyor. Bilgisayarın karşısında Dünya’nın neresinden haber almak istiyorsa çok rahat bir şekilde görebiliyor, okuyabiliyor. Bu gelişim gazetecilik mesleğinde bir takım sorunları doğurdu” dedi.

Gerçek bağımsızlığın medyanın bağımsızlığıyla olacağını, medya bağımsızlığının da reklam pastasının büyümesi ile sağlanacağını kaydeden Munyar, Türkiye’de her geçen gün gazete okuma oranının düştüğünü söyledi.

Basın çalışanlarının sorunlarına da değinen Munyar, “ Mesleğin farklı sorunlarından biride emeklilik ve yıpranma payı. Daha önceden yıpranma payı vardı. Meslekte belli bir süreyi dolduran gazeteci emekli olabiliyordu. Bu uygulama kaldırıldı fakat şuan tekrar gündem de. Bunlarla ilgili hükümetin özelliklede yıpranma payı ile ilgili açıklamaları oldu. Umarım en kısa sürede gerçekleşir” dedi.

Panelistlerin kısa konuşmalarının ardından sohbet ortamında devam eden Panel’de, izleyiciler ile panelistler arasında karşılıklı soru cevap ve yorum tarzında görüş alışverişinde bulunuldu.

Panelin sonunda Belediye Başkanı Ahmet Çakır panelistlere günün anısına kayısı kristali ve çanta hediye etti.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız