SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Başkan da Kızdı, Sanık da!..

A- A+ PAYLAŞ

Malatya'daki Alman Tilman Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel adlı misyonerlerin öldürüldüğü Zirve Yayınevi'nin davasına bakan Malatya 3. Ağır Ceza Başkanı Eray Gültekin, meşhur olmak isteyenlerin mahkemeye dilekçe gönderdiğini söyledi.

Zirve Yayınevi davasını 27. duruşması taraf avukatları ile sanık ve mağdur yakınlarının katılımı ile Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı.

Öldürülen Alman Tilman Geske'nin eşi Suzanna Geske ile UğurYüksel'in annesi Hatice Yüksel ile birlikte Protestan Cemaati üyelerinin de katıldığı duruşmada Mahkeme Başkanı Eray Gültekin, bir önceki duruşmada cep telefonlarını cezaevcinde bulunduğunu söyleyen tanık Burak Doğan ile ilgili olarak cezaevinden gönderilen yazıda bu şahsın cep telefonunun cezaevinde bulunmadığının belirtildiğini aktarırken, bir önceki duruşmada Hrant Dink davasında tanıklık yaptığı için Zirve Yayınevi davasında da tanık olması talep edilen Amasya cezaevindeki Erhan Özen'in gasp suçundan 8 yıl 4 ay hapis cezası ile hükümlü bulunduğunu aktardı.

"MEŞHUR OLMAK İSTİYORLAR"
Mahkemeye Serdar Avcı ve Gökhan Salar adlı cezaevinde kalan 2 mahkumun da tanıklık yapmak için dilekçe gönderdiğini belirten 3. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Eray Gültekin, "Herkes dilekçe gönderiyor. Toplumda meşhur olmak istiyorlar" şeklinde sitemde bulundu.

Mahkeme başkanı, cep telefonları dokümanı istenen Burak Doğan ile sanık Varol Bülent Aral arasında telefon görüşmesi olup olmadığı konusunda TİB'e yazı yazıldığını belirtti.

Mağdur avukatları, Burak Doğan ile Varol Bülent Aral arasıdaki iletişim araştırması konusundaki işlemlerin tamamlanması ve Kafes Eylem Planı davasındaki dosyaların yeniden istenmesi taleplerinde bulundular.

Sanık Emre Günaydın'ın avukatı Niyazi Tokmak, "Tanık olması istenen Erhan Önen, olay tarihinden 16 ay öncesinden tutuklanarak cezaevine konulmuş. Tanık olması davaya yarar getirmeyecektir. İstanbul'dan istenen Kafes Eylem Planı soruşturması dosyalarını soruşturan savcılar tarafından Zirve Yayınevi davasından bilgi istenmediğinden bu hususa ilişkin ara karardan vazgeçilmelidir. Burak Doğan'in iletişim bilgilerinin istenmesinden vazgeçilmeli. Burak Doğan ile Varol Bülent Aral arasındaki Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava dosyasında her iki şahsında bir birlerini tanıdıkları ve görüştükleri belirtilmektedir" dedi.

VAROL BÜLENT ARAL ŞOV YAPTI
Mahkemede konuşan sanık Varol Bülent Aral, "Emre Günaydın, olaydan önce şahsının detaylı bir şekilde takip edildiğini söyledi. Biz takip edildiğimizi iyi biliriz" deyince mahkeme başkanı Eray Gültekin, "Kim öğretti?" sorusun yöneltince, "Sokaklarda öğrendik" cevabını verdi.

Kendisi hakkında sürekli dilekçelerin gönderildiğini belirten Varol Bülent Aral, "Bunların hepsini Ergenekon sanığı Veli Küçük ve adamlarının yaptığını düşünüyorum. İsim bilmiyorum" deyince mahkeme üyesi, "Veli Küçük seni tanıyor mu?" diye sordu. Bu soru üzerine, Varol Bülent Aral, "Kuyruğuna bastığım için, DTP'nin basılmasını engellediğimiz için Veli Küçük hakkımda bunları yaptırıyor. Bunları gerekirse delillendiririm" iddiasında bulundu.

Aral konuşurken, sanık Emre Günaydın ise, "Yatacak yerin yoktur" şeklinde ifadede bulundu.

SAVCI TANIK OLMAK İSTEYLENLERİN RED EDİLMESİNİ İSTEDİ
Cumhuriyet Savcısı ise duruşmada, tanıklık yapmak için dilekçe gönderen Gültekin Salar'ın daha öncede soruşturma kapsamında ifade verdiğini ve son dilekçesi ile önceki ifadesini çelişkili olduğunu ve soruşturmanı esası hakkında bilgi sahibi olmadığını belirterek tanık olarak dinlenmesini reddini, Amasya Cezaevindeki Erhan Özen'in cezaevine girişinden 15 ay sonra Zirve Yayınevi olayını olduğunu ve görgüye dayalı tanıklık yapmasının kendisinden beklenemeyeceğini, bu şahsın Hrant Dink davasında verdiği ifa zabıtlarını beklenilmesinden vaz geçilmesini ve kanık olarak dinlenmesinden vazgeçilmesini talep etti.

Mağdur avukatlarından Murat Dinçer, Cumhuriyet Savcısını tanıkların dinlenmesinin red edilmesini istemesine tepki göstererek, olayın toplum vicdanında tatmin edici bir kararla sonuçlandırılması için her detayın incelenmesi gerektiğini söyledi.

Sanık Emre Günaydın'ın avukatı Niyazi Tokmak, cezaevinden gönderilen dilekçelere tepki göstererek, "Cezaevinden dilekçe gönderenlerin hepsi yağma suçundan hükümlü. Cezaevinden gelen mektuplar ise meşhur olmak kaygısı ile gönderiliyor" iddiasında bulundu.

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Kafes Eylem Planı ile Zirve Yayınevi davası arasında bağ bulunup bulunmadığı kararına varılması için istene Kafes Eylem Planı dosyasının beklenilmesine yeniden karar verirken, tanıklar ile ilgili taleplerin dosyadaki eksikliklerin giderilmesinin ardından kararlaştırılmana karar vererek, duruşmayı 20 Ağustos 2010 tarihine erteledi.

MAĞDUR AVUKATLARININ AÇIKLAMASI
Duruşma sonucunda açıklama yapan mağdur avukatlarından Murat Dinçer, "Kafes Eylem Planı Davası ile bu dosyanın ilgisini bulunmasını bizde son derece önemli buluyoruz. Cumhuriyet Savcısı bu dosyanın daha da derinleşmesine karşı çıkıyor ve dosyanın kapatılmasını istiyor. Bizler kamuoyu vicdanında hiç bir tereddüt bırakmayacak bir şekilde, herkesi tatmin edecek biçimde bir kararın çıkmasını önemsediğimiz için en küçük bir ihtimalin bile, en küçük bir ayrıntıyı bile değerlendirmek ve derinleştirilmesine incelenmesini düşünüyoruz. Bu yönde taleplerimiz oldu. Mahkeme, henüz, Kafes Eylem Planı ile ilgili bir ilgisinin olup olmadığı konusun açık tutuyor. Çnükü bazı tanık ifadelerinin alınmasını öne aldı" dedi.

Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Eray Gültekin, "Herkes dilekçe gönderiyor. Toplumda meşhur olmak istiyorlar" şeklindeki sitemi ile ilgili soruya ise Avukat Murat Dinçer, "Bir kaçı için katılabilirim. Mahkemenin kendi yorumudur ama, bu tip davalar üzerinden kendisini öne çıkartmak isteyen insanlar olabilir. Kısmen katılabilirim" dedi.

Mağdur avukatlarından Erdal Doğan'da, "Kafes Eylem Planı ile ilgili deliller gelmedi. O dosya gelince bu cinayetle bağlantılı olup olmaddnların hepsini Ergenekon sanıığı tam soyut olarak gözükecek. Burada soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcılarının da olayı hukuki sorumlulukla, yasal sorumluklarını devam ettirmesini bekliyoruz" şeklinde konuştu.

Duruşma salonundan çıkan öldürülen Alman Tilman Geske'nin eşi Suzanna Geske (fotoğrafta soldaki), koluna giren bayan polis koruması eşliğinde otomobiline binerek adliyeden uzaklaştı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız