Malatya Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Başkanı Bahadır Altaş, 1 Mart Muhasebeciler Günü dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında, emrivaki ve oldu-bitti olarak gerçekleştirilen vergi düzenlemelerini eleştirdi. Ülkenin zor bir ekonomik dönemde bulunduğunu belirten Altaş, Malatya'da birçok mükellefin vergisini ve primlerini ödeyemediğini, koşulların Malatya'yı bir cazibe merkezi olmaktan çıkardığını savundu.
Altaş, oda merkezinde düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
"13 Haziran 1989 tarihinde 3568 sayılı yasayla yasal statüye kavuşan Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Türkiye genelinde TÜRMOB çatısı altında toplam 80 oda ve bu odalara kayıtlı 80 bin meslek mensubu ve 20 bin stajyeri olmak üzere 100 bin mensubu ile Örgütsel bir yapıya kavuşan mesleğimizin 21. kuruluş yılını 1 Mart Muhasebe gününü kutluyor.
Bizler için önem arz eden bir günde özellikle meslek camiamızın son yıllarda yaşamış olduğu sıkıntıları dile getirmek isterim. Günümüzde ve gelecekte ülkelerin ekonomik değerlerinin kayda alınmasında görev alan biz meslek mensuplarının Vergi ve Sosyal güvenlik mevzuatlarında yaşanan gelişmelerle birlikte iş ve işlemlerinde büyük artış olmuştur. Bu iş yüküne rağmen bizler her türlü özveri göstererek işlemlerimizi zamanın da gerçekleştirerek vergi gelirlerinin toplanmasında etkin rol alarak devletin devamlılığından işçi ve memurun ücretlerinin zamanında ödenmesine kadar geçen süreçte hiçbir kesimce inkârı söz konusu olamayacak şekilde emek sarf etmekteyiz. Bu emeğimizin maddi olarak karşılığını almasak da toplumda bunun manevi olarak bizlere sunulması en büyük dileğimizdir.
Ayrıca şu belirtmek yarar görüyoruz: Mali idare vergisel işlemlere ilişkin uygulamaların da emrivaki ve oldu-bitti ile düzenlemeler yapmaktadır. Bu tür uygulamalar yasal dayanaktan yoksun olup hem bizleri hem de vergi mükelleflerini zor durumda bırakmaktadır. Asla unutulmamalıdır ki her işinde bir tahammül sınırı vardır. Bunun zorlanması ilerde telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir. Odamıza kayıtlı üyelerimiz ile yaptığımız ankette Muhasebe ücretlerimizdeki tahsilât oranımız bir önceki yıla göre %50 oranında düşüş göstermiştir. Bu şartlar altında hizmet vermemiz her geçen gün zorlaşmaktadır.
Geride bıraktığımız 2009 yılının ekonomik olarak genel bir değerlendirmesini yaptığımızda ülkemizi ekonomik olarak zor bir dönem beklemektedir.
Ekonomik anlamda yaşanan tüm olumsuzlukları 2008 yılında dünyada yaşanan finansal kriz bağlamak yanılgısından kurtulmadığımız sürece ekonomik olarak yaşanan olumsuzlukları yenmemiz mümkün değildir. 2008 yılı ve onu takip eden 2009 yılında ülkemiz de gelir dağılımındaki adaletsizlik artarak tehlikeli boyuta ulaşmıştır. Son açıklanan verilere göre ülkenin en zengin 100 kişisinin serveti bir önceki yıla göre yüzde elli beş oranında artmış yine 2009 yılında ülkemizdeki bankaların net karı bir önceki yıla göre yüzde elli atmıştır. Bunun bir sorunlusu olmalı ve gerekçelerini ekonomik sıkıntı içinde tükenme noktasına gelen vatandaşa birilerinin anlatması gerekmektedir. Bu nedenle 2010 Yılı bir anlamada başta siyasi iktidar olmak üzere hem reel sektörün hem de mali sistemin ekonomik olarak dayanıklılık sınavı vereceği bir yıl olacaktır.
Yine 2009 ve 2010 yılı bütçe açıklarını dikkate aldığımızda ülke olarak son iki yılda borç stokumuz %25 oranında artacaktır. Cumhuriyet tarihinin en borçlu dönemini yaşacağız. Bunun için ekonomik olarak bazı gerçeklerin kabullenilmesi ve bu konuda önemli ve ciddi kararların alınarak bir an önce uygulanması gerekmektedir.
Bu nedenle ülkemizde arzulanan istikrar ve huzur ortamının sağlanması için önceliğin ekonomi olması gerekmektedir. Asla unutulmamalıdır ki gerçek demokrasi ancak ve ancak ekonomik özgürlüğüne kavuşmuş ve ekonomik sorunlarını çözmüş ülkelerde uygulanır.
Ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntılar doğal olarak ilimizi de olumsuz etkilemiştir. Bu etkilenmeyi dünyada yaşanan finansal krize bağlamak Malatya ekonomisinin geleceğini görme acısından büyük yanılgıdır. Çünkü sorun artık kriz olmaktan çıkmıştır. Malatyanın Sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyinde bir türlü engellenemeyen düşüş Malatyayı bölgede bir cazibe merkezi olmaktan uzaklaştırmış ekonomik olarak bölgedeki pazar payının düşmesine neden olmuştur.
Meslektaşlarımızdan edindiğimiz bilgiler Malatya adına bizleri üzmektedir. 2009 Yılında bir önceki yıla göre vergisini ve prim borçlarını ödeyemeyen mükellef sayısında ciddi artışlar olmuştur ayrıca birçok işletme kapasite kullanımının düşmesi sonucu işçilerine ya ücretsiz izine çıkarmış ya da iş akitlerini sona erdirmiştir. Ekonominin kılcal damarları olan küçük esnafın kapanan iş yerlerine her geçen gün yenileri eklenmektedir.
Yaşanan tüm bu olumsuzluklara rağmen meslek mensupları olarak şuna inanmaktayız ki ülkemiz kaynakları ve yarattığı ekonomik değerler bakımından Dünyanın ilk on sekizinci Avrupanın ise ilk altı ekonomik büyüklüğüne sahip ülkesidir. Geçmişte olduğu gibi bugünde her türlü zorluğun üstesinden gelecek güçtedir. Yeter ki siyasi irade bu konuda gerekli olan kararlığı göstererek gerekli düzenlemeleri gerçekleştirsin.
Biz Mali Müşavirler yine de geleceğe umutla bakıyoruz.Tüm meslekdaşlarımızın Muhasebe Gününü kutluyor. Aramızdan ayrılan mesleşdaşlarımıza da Allahdan rahmet diliyorum."
Basın toplantısının ardından, konuklara ve oda üyelerine, oda binasında bir kokteyl verildi.
