SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Begüm Cinayetinde İlk Duruşma

A- A+ PAYLAŞ

Galatasaray Üniversitesi öğrencisi Begüm Kartal'ın, 28 Ağustos 2005 tarihinde, tanıdıkları olan Eczacı Fezan- Zeki Özyavuz çiftinin kızları Avukat Senem Özyavuz'un, Battalgazi ilçesi Adagören Köyü sınırlarındaki bahçe evinde yapılan kına töreninde, açılan ateş sonucu başından vurularak öldürülmesiyle ilgili, 3 tutuklu sanıklı davanın ilk duruşması, Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Katil sanığı Osman U., duruşmada suçlamayı kabul etmezken, akrabası olan ve Osman U.'nun olaydan sonra kendisine bir kişiyi öldürdüğünü söylediğini öne süren Mehmet D. bu ifadesini tekrarlayıp, daha sonraki detaylı ifadelerini kabul etmezken, katil sanığının amcası diğer sanık Yaşar U. da suçlamaları reddetti. Mahkeme sanıkların tutukluluk halinin devamı kararıyla, duruşmayı 20 Haziran tarihine erteledi.

OLAY..
Malatyasporlu eski futbolcu ve işadamı Hasan Kartal ile Eczacı Nazan Kartal'ın tek çocukları olan Begüm Kartal, aile tanıdıkları olan Özyavuz'ların kızının, bu ailenin Adagören sınırlarındaki bahçe evinde yapılan kına töreninde açılan ateş sonucu başından vurularak ölmüştü.

Yaygın basında da geniş bir şekilde yeralan olayla ilgili araştırmalar Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu olay için görevlendirdiği Cumhuriyet Savcısı ve Jandarma tarafından uzun süre devam ettirilmiş, daha sonra yakalanan 21 yaşındaki Osman U. katil sanığı, akrabası 20 yaşındaki Mehmet D. cinayete yardım etme suçlamasıyla 5 Ocak 2006 tarihinde tutuklanmışlardı. Katil sanığı Osman U.'nun, olayın meydana geldiği köyde oturan amcası 40 yaşındaki Yaşar U. da, suç delillerini yok etme ve değiştirme suçlamasıyla 6 Mart 2006'da tutuklanmıştı.

Cumhuriyet Savcısı Murat Bağlamaç; 3 sanıktan Osman U. hakkında "Olası Kasıt İle Adam Öldürme", Mehmet D. hakkında "Olası Kasıt İle Adam Öldürme Suçuna Yardım Etme", Yaşar U. hakkında ise "Suç Delillerini Yok Etme Değiştirme" suçlamasıyla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açmıştı. Osman U.'nun 25 yıla kadar, Mehmet D.'nin 15 yıla kadar, Yaşar U.'nun ise 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti.

GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMİ..
Begüm Kartal Cinayeti'nin ilk duruşmasının görüleceği Malatya Adliye binasında, polis tarafından geniş güvenlik önlemleri alındı. Kalabalık bir topluluk duruşmayı izlemek üzere Adliye'ye gelirken, bunlardan bir bölümü duruşma salonuna alındı.

Duruşmaya, baba Hasan Kartal katılırken, hayli öfkeli ve tepkili olduğu görülen anne Nazan Kartal, salona girmedi. Duruşma görülürken, adliye salonunda ve adliye binası dışında sık sık tepkisini dile getiren Nazan Kartal'ı yakınları güçlükle sakinleştirmeye çalıştılar.

DURUŞMA..
Duruşmada Kartal ailesini Avukat Feridun Diyarbakırlı, Avukat Faik Demez ve Avukat Doğan Karaoğlan temsil ederken, sanıklardan Osman U. ve amcası Yaşar U.'nun vekilleri Avukat Bayram Özcan ve Avukat Erkan Özcan'dı. Diğer sanık Mehmet D.'nin avukatı Alparslan Demirel'in ise, baro tarafından görevlendirildiği belirtildi.

Müşteki avukatlarının, olayı itiraf eden ifadeleri bulunan Mehmet D.'nin diğer sanıklardan ayrı yapılması yolundaki talebi üzerine mahkeme, Mehmet D.'nin diğer sanıkların yanında gerçeği söylemeyeceğinden endişe edildiği gerekçesiyle bu sanığın, diğerlerinden ayrı olarak salona alınmasını kararlaştırdı.

Cinayetle ilgili olarak çeşitli aşamalarda ifadeleri bulunan, bunlardan bazılarında olayı detaylarıyla anlatan, bazılarında kabul etmeyen Mehmet D., mahkemede olayla ilgili "hiçbir şey bilmediğini, sadece Osman'ın kendisine birini öldürdüm demesiyle herşeyin ortaya çıktığını" söylerken, tutuklandıktan sonra, cezaevinden savcıya verdiği, keşif ve yer göstermesine katıldığı ifadeleri kabul etmedi. Bunları, koğuştaki bazı kişilerin baskısıyla verdiğini öne sürdü.

Mehmet D., soru üzerine "Ben fırında çalışıyordum. Osman yanıma geldi. Onlara gidecektik. Koluma girdi. Bana üç defa yemin ettirdi. Malatya Büyük Oteli'nin yanında yürürken, ben birini öldürdüm, dedi. Ancak kimi öldürdüğünü bilmiyormuş. Kız veya erkek demedi. Başka da bana hiçbirşey söylemedi." derken, daha sonra olayla ilgili liseden tanıdığı olan G.K. adlı kişinin kendisinden bilgi almaya çalıştığını, çeşitli tekliflerde bulunduğunu öne sürdü. (G.K., cinayet soruşturmasında, jandarmanın elemanı olarak yeralırken, cinayetin aydınlatılmasındaki çalışmaları iddianamede geniş bir şekilde bulunuyor.) Mehmet D., bir soru üzerine, Osman'ın cezaevinde mazgaldan kendisine "akıllı ol" dediğini, ayrıca olaydan önce cep telefonunu alıp kızlarla konuştuğunu, daha sonra kendisine kimseye söylemeyeceği yolunda yemin ettirerek "Başım belada. Devlet peşimde. Birini öldürdüm" dediğini, ayrıca belinde siyah, uzun bir tabancanın bulunduğunu, "Başıma bütün bu işleri bu tabanca açtı. Bunu yok etmem lazım" diye söylendiğini öne sürdü. Mehmet D., bir başka soru üzerine de, tutuklu diğer sanıklardan Yaşar U.'nun, "Mehmet çıkarsa onu öldürürüz diye söylediğini, kardeşi Abdullah'ın kendisine bildirdiğini" de belirtirken, cezaevine girdikten sonraki "detaylı" ifadelerinin oradaki bazı mahkumların yönlendirmesiyle olduğu iddiasını tekrarlayıp, kabul etmedi.

AMCA-YEĞEN..
Daha sonra diğer tutuklu sanıklar Osman U. ve amcası Yaşar U. salona alındılar.

Katil sanığı Osman U., "Olayla yakından ve uzaktan hiçbir ilgim yoktur. Olay günü dükkanda çalışıyordum. Bu bir komplodur. Suçsuzum.. Ben Mehmet D.'ye birini öldürdüm diye söylemedim. Aramızda bir husumet yok, neden o ifadeleri verdiğini bilemiyorum. Ne cep telefonunu, ne kimliklerini aldım.." diye konuşurken, amcası Yaşar U. da, "Olay tamamen iftira ve komplodur. Bu olayı bizim üzerimize yükleyenler olayın gerçek yüzünü biliyorlar." iddiasında bulundu. Yaşar U., yeğeninin tutuklanmasından sonra bazı tanıkları, bu arada olayda jandarmaya yardımcı olan G.K.'yı evine giderek tehdit ettiği iddialarını da kabul etmedi.

TANIK İFADELERİ..
Soruşturmaya yardımcı olan ve duruşmada tanık olarak ifade veren G.K. ise, jandarmanın cinayet soruşturması sırasında bilgisi olup olmadığını sorduklarını, olayla ilgili bazı şüpheli fotoğraflarından Mehmet D.'yi, liseden arkadaşı olması nedeniyle tanıdığını, daha sonra bu kişiyle irtibat kurduğunu, onu konuşturmaya çalıştığını, Osman U.'nun olayı gerçekleştirdiğine dair bilgiler verdiğini, hatta birlikte giderek silahın saklandığı yeri de araştırdıklarını, ancak bulamadıklarını, daha sonra Mehmet D.'nin kendisiyle görüşmek istemediğini anlattı. G.K., tutuklu sanıklardan Yaşar U.'nun, ailesini ve telefonla kendisini tehdit ettiğini de öne sürdü. Bu arada, G.K.'nin, cinayeti anlattığını öne sürdüğü Mehmet D., tanığın yalan söylediğini iddia etti.

Daha sonra Battalgazi Jandarma Komutanı Orhan Öztürk dinlendi. Öztürk, Sümeyye U. (katil sanığının kız kardeşi) adlı kişinin ihbarda bulunduğunu, bu olayla ilgili bilgisi olduğunu söylediğini, ihbarı değerlendirirken, "Bizi yanıltmak için de ihbarda bulunmuş olabilir." düşüncesiyle birşeyler bildiğine kanaat getirdiklerini, kızın telefon görüşmelerini incelerken Mehmet D. adına rastladıklarını, daha sonra bu kişi üzerine yoğunlaştıklarını belirtip, soruşturma aşamasını anlattı.

Daha sonra dinlenen savunma tanıkları ise, sanıkların olayla ilgili olmadıklarına, cinayet sırasında olay yerinde bulunmadıklarına, bazı tanıkları tehdit etmediklerine ilişkin ifadeler verdiler. Tutuklulardan Yaşar U.'nun dayısı olduğu belirtilen Bayram Y. adlı şahıs ise ifadesinde, olay günü yakın bir yerde oturduğunu, silah kıvılcımından düğünde ateş edildiği kanaatine vardığını belirterek, "Bir adam bağırarak mermiler tamam mı diye söylüyordu" iddiasında bulundu. Bu tanığın, daha önceki ifadesinde bu konuyu niçin söylemediği sorulduğunda, "Ben düğünde adeş edildiğinin saklandığını bilmediğinden, bu hususu orada söylememişim" dediği belirtildi.

Mehmet D.'nin, cezaevinde kendisini yönlendirdiklerini öne sürdüğü koğuş arkadaşlarından Bahattin T. ve Umut B., bu şahsa herhangi bir baskı yapmadıklarını, yönlendirmede bulunmadıklarını, şahsın koğuşta kendilerine anlattıklarını savcıya bildirdiklerini, başka bilgilerinin olmadığını ifade ettiler.

Bu arada, Mehmet D.'nin, cezaevi dışından savcılığa gönderdiği öne sürülen tarihsiz, ancak 22.05.2006 tarihli bir mektup da konu edilirken, Mehmet D., koğuştakilerden Bahattin T.'nin kendisine bir yazı yazdırdığını, mektubu bu kişinin dışarıdan postaladığını iddia etti. Bahattin T. ise kendisinin böyle bir mektuptan haberdar olmadığını öne sürdü.

Müşteki avukatları, mektup konusunda "İçeriği önemlidir, gönderiliş biçimi değil.." diye görüş bildirdiler. Avukatlar ayrıca, savunma tanıklarının doğruyu söylemediklerini, taraflı beyanda bulunduklarını, bu kişilerin ifadelerini kabul etmediklerini belirttiler.

20 HAZİRAN'A ERTELEME..
Sanık avukatları, "çelişkili beyanlar dışında delil olmadığı" gerekçesiyle müvekkillerinin tahliyesini talep ederken, duruşma savcısı gelmeyen tanıkların yeniden getirilmeleri, ayrıca Sümeyye U.nun da getirilmesi, sanıklar aleyhine atılı suç yönünden kuvvetli suç şüphesinin bulunması, delil durumu, atılı suçun tutuklama nedenlerinin varlığını koruması nedeniyle tutukluluk hallerinin devamını istedi.

Mahkeme; bir sonraki duruşmaya Yakun A., Bayram B., Yaşar A., Halil K., Mustafa A., Nihat K.'nın "yeniden zorla getirilmeleri", yine Mehmet K., Ömer Ö. ve Aziz D.'nin adresleri belirlendiğinde zorla getirilmeleri, olay sonrası jandarma ihbar telefonlarını arayan numaraların Malatya Telekom İl Müdürlüğü'nden sorulması, yine tanık Sümeyya U.'nun zorla getirilip dinlenmesi, sanıklar aleyhinde kuvvetli suç şüphesinin bulunması, delil durumu ve tüm dosya kapsamı gözetilmesiyle tutukluluk hallerinin devamına karar verdi ve duruşmayı 20 Haziran gününe erteledi. Mahkeme, sanıkların tutukluluklarının devamı kararına, 1 hafta içerisinde 1. Ağır Ceza Mahkeme'sine itiraz edilebileceğini de sanıklar ve vekillerine bildirdi.

Duruşma sonrasında da, gerek adliye salonunda, gerekse adliye önünde bazı gerginlikler yaşandı.

FOTOĞRAF: Cinayete kurban giden Begüm Kartal'ın annesi Nazan Kartal, cinayetin ilk duruşmasının yapıldığı Adliye'de hayli üzgün ve tepkiliydi. (Foto: iha)

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız