İçişleri Bakanı Muammer Güler, çözüm sürecine ilişkin, “1. aşama olarak öngördüğümüz çerçevede beklenen neticeye ulaşıldığı söylenemez” dedi.
İçişleri Bakanı Muammer Güler, Gürcistan İçişleri Bakanı Irakli Gharibashvili ile Bakanlıkta görüştü. Güler, konuk Bakanı törenle karşıladı. Daha sonra iki mevkidaş, İçişleri Bakanlığı Konferans Salonu’na geldi. Burada Bakan Güler, PKK’nın geri çekilme sürecinde ne durumda olduğunu soran gazeteciye, hükümetin yaklaşımının silahlı unsurların ülke dışına çıkartılması olduğunu belirterek, “1. aşama olarak öngördüğümüz çerçevede beklenen neticeye ulaşıldığı söylenemez. Ancak, kim ifade ediyor olursa olsun hükümet olarak, bu anlamdaki planımız bellidir. Değişik kimliklerle ve unvanlarla yapılan açıklamaları ciddiye almıyoruz” karşılığını verdi.
Sürecin ülkenin geneli için bir huzur ortamını ifade ettiğini hatırlatarak, “Burada sadece Adalet ve Kalkınma Partisi’nin veya Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tek taraflı olarak veya toplumun bir kesiminin üstlendiği bir sorumluluk değildir. Herkese belli sorumluluklar düşmektedir. Onun çerçevesinde hareket etmelidir, taahhütleri yerine getirmelidir. Yoksa Türkiye’nin kendi sınırları içerisinde güvenliğini sağlayacak güçleri her zaman vardır” şeklinde konuştu.
Bakan Güler, Suriye’den beklenen saldırı olasılığıyla ilgili olarak, “Hem sınır güvenliği hem sınır kaçakçılığı hem de terörle bağlantılı saldırılar konusunda tedbirlerimiz vardır. Ancak son olaylar işin çığrından çıktığını, kimyasal silah kullanımı denen insanlık suçunun işlendiğini ifade ediyor. Dünya kamuoyu buna sessiz kalmaz, bunun mutlaka karşılığı vardır” diye konuştu.
Gezi olayları ile ilgili olarak 81 ildeki üniversitelere genelge gönderilmesiyle ilgili soruya Güler, “Eğitim öğretim yılının başlaması ile beraber yasal olmayan eylem ve etkinliklere meydan verilmemesi, olaylara karışanların tespit edilmesi, haklarında gerekli yasal işlemin yapılması ve disiplin işlemlerinin yapılabilmesi ve özellikle öğretim ortamının bozulmasına yönelik faaliyetlere müsaade edilmemesi, güvenliğin devamının sağlanması, öğrenci yurtlarında ve yakın çevresinde meydana gelebilecek olaylarındaki emniyet tedbirlerinin tüm koordinasyon çerçevesinde üniversite yönetimleriyle, yurt yönetimleriyle ve valiliklerle bir koordinasyon içerisinde yürütülmesinin önemine dikkat çektik. Gezi eylemleri benzeri şiddet dolu eylemlerin yeniden gündeme getirilmesi arayışları vardır. Ancak biz güvenlik birimleri olarak her türlü tedbiri alacağız” ifadelerini kullandı.
Suriye’ye olası müdahale konusunu değerlendiren Güler, Ekim ayına kadar tezkerenin olduğunu söyleyerek, hükümetin konuyu Meclis’e götüreceğini ifade etti.
Afet ve Acil Durum İşleri’nin maske dağıtmasıyla ilgili olarak, sınırlarda tüm tedbirleri aldıklarını belirten Güler, “AFAD’ın bölgede kimyasal etki yaratabilecek bir takım tehlikeler için çalışmaları var. Bunları sürdürüyoruz. Bu tür kimyasal silahlardan yaralanma söz konusu ise bunu sınırda birimlerimizle tespit etmeye çalışıyoruz. Ama daha ileri tetkikler için hastanelere gönderiyoruz” şeklinde konuştu.
Suriye sınırında 4 PKK’lının eylem hazırlığı için Türkiye’ye geçeceği iddialarına cevap veren Güler, “Sadece 4 kişi için geçerli değil, zaman zaman değişik amaçlarla gelen insanlar olabilir. Bunlarla ilgili devamlı tedbirimiz var, istihbarat çalışmalarımız var. Çözüm sürecini istemeyenler, bunu baltalamak isteyenler, tekrar çatışma ortamına dönmek isteyenler, geçmişteki mevkilerini sürdürmek isteyenlerle ilgili değişik çalışmalar var” diye konuştu.
29 bin koruma memuru ile ilgili olarak, Güler, emniyet hizmetleri sınıfı içerisinde kişi, hassas bölge gibi yerlerin polis koruduğunu söyledi. Güler, “Bunlar sadece bina, tesis, özel yerlerin korunmasının ötesinde statlarda, üniversitelerde görev alabileceklerdir. Fiziki kapasiteleri farklı olacaklardır. Özel eğitim şartlarına naif olacaklardır. 6 yıl görev yapanlar polislik görevine geçebilecektir” dedi.
Güler, amaçlarının polisi koruma görevinden ayırmak olduğunu belirtti. Gharibashvili, Güler’e madalya ve teşekkür plaketi verdi.
