SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Belediyeye Başkan Seçerken

0
Güncellendi - 2015-12-27 21:11:03
Belediyeye Başkan Seçerken
A- A+ PAYLAŞ

Av.Selami YÜCEL

selamiyucel@hotmail.com  

Belediye Başkanlıkları seçimi yaklaşırken Malatya adına düşüncelerimi ve görüşlerimi açıklamaya çalışacağım. Çünkü;  Bir şehir için belediye başkanı çok önemlidir. Hele de o şehir, büyükşehir olduktan,  özel idarelerin görevlerini de üstlendikten ve etkilerinin tüm Malatya toprağına yayılmasından sonra ise. 

Halkın tercihinin her zaman doğru ve en adil olduğunu söyleyemeyiz. Seçenler çoğunlukla hislerine, kişisel çıkarlarına göre hareket ediyorlar.  Laflarımdan kimse alınmasın, ortaya konuşuyorum.

Şimdi hayali olarak hemşehrilerimi seçimlerle alakalı olarak konuşturacağım.

-Gardaş sana bişe diyem mi ? Müslümandan şaşma ha! Adam zengin, temiz, eli yüzü pak, beş vağıt namazında, alnı secdeden gağmıyı(kalkmıyor) ne etliye garışıyı ne sütlüye, hiçbir zaman Allah’ın adını dilinden düşürmüyü, üsdelik bizim cemaadden. Biliysin cemaatçiler biribirini gorurlar. Köşesinden kenarından bize de bir faydası doğunur.

-Gız bacı; ölümü göresin Atatürk’cü başkan adayı dururken başkasına oy vermeyesin ha; yoğsa iki elim yağanda galır.  Adam Atatürk’ün rozetini heç çığarmıyı. Her yerde bayrağ sallayışı var ki, gözümüz doluğuyu(doluyor), vatan millet sakarya diyi, rap rap yürüyü, vatan millet lafı geçince tir tir titiriyi. Yobaz değil, tam layık. 

- Yegen; bizim başgandan başgasına oy verirsen boynunu goparırım ha. Geçenlerde bir toplantı yapdığ.  Bizim bağcayı(bahçe) önceki başgan yeşil alan yapmışdı ya boyu devrilesice onu yeşil alandan çığaracağ,  apartuman izni verecek. Helbet de garşılığını veririk.  Bir de bizim Mame’yi de işe alacağ ha! 

-Bacı, hele get işine Selami’de kimin iti. Sünepenin,  ğırniklinin(sümüklü) teki. Onun çağalığını(çocukluk) bilirim burnunu silmeyi bile bilmiydi, şimdi de gağmış(kalkmış) adam olmuş, meydana çığmış. 

Anam; bu başgan çoğ önemli. Bizim bağ damları bağcalarımız var ya: Ora artığ ne işe yarıyı, babam da öldü getdi. Oralar ğarabaya döndü. Heç sorma bacı falan imara açacağmış. Hepimize beşer dayre düşüyü. Oyumu ona verdim getdi.  Bağçaya getsen çalışsan bi türlü getmezsen bi türlü. Irğat da bulamıyığ bacı. Galonferli, hasanüseyinli dayrelerde ğatun gibi oturağ, bağı bağcayı nedek? 

İki gözüm aynadıyım annadıyım aynamıysın. Adam milliyetçi diyim. Milliyetci ne demek, vatanın gerçek sahabi demek. Eger o gahramanlar olmazsa idi vatanı gırğ parçaya ayırmışlardı namussuzlar. Milliyetci gardaşlarımız göğüslerini vatan için siper etdiler de vatan gurtuldu. Neme lazım kökü köçeği belli olmayana oy mu verilir? Atınan eşşek bir olur mu? 

ŞİMDİYE KADARKİ MALATYA BELEDİYE BAŞKANLARININ NOTU

Şimdiye dek başkanlık yapmış olanlar arasında arkadaşlık yaptığım kişilerin de bulunduğu başkanların notları bana göre vasat. Bazıları sınıfta kaldı, bazıları baremi zor geçti. Özellikle de şehir mimarisi, imar, kültür spor ve çevrecilik konusunda maalesef çok zayıflardı.  Yerleşim yerlerinin tercihinde hataya düşülmesi yani; Malatya’nın gerçek dokusu olan yeşil alanların ve bahçelerin tercih edilmesi, ulaşım hizmetlerinin gerçek hızı ile yürütülememesi, şehir yerleşiminin belirli bir alana sıkıştırılması, kaynak sularının kurutulması affedilemez. Geriye zaten bir şey kalmadı. Bu başkanların insan olarak değerleri benim gözümde yüksek, üstelik dürüst olduklarını, çalışkan ve zeki olduklarını da biliyorum. Ancak yönetmek, hayal kurmak, bir memleketi bir şehri bir yerden alıp daha yükseklere çıkarmak başka özellikleri de gerektiriyor. Şöyle diyeyim işi yürüttüler ama çıtayı geçemediler. Demek ki yeterince antrenman yapmamışlar.

Sultan Kılıç'ın daha iki gün önce çektiği apartmanlar arasında kalmış çiçek açmış kayısı bahçesinin görüntüsü (ilk fotoğraf) yüreğimi burktu, Tecde’de apartmanlar arasında kalmış çiçek açmış kayısı bahçesi.  Kayısı bahçesi idam fermanını bekler gibi. Oysa bizim imajımız, su, yeşillik, bahçecilik, meyvecilik idi; beton değil. Tabii ki nüfus artıyor, yeni binaların yapılması kaçınılmaz. Sonradan inşa edilen yerler için toplulaştırma yoluna gidilebilir,  tarım alanlarının ve yeşil alanların bulunmadığı yerler uzak yakın demeden yerleşim yeri olarak imara açılabilirdi.

Doğaya önem veriyoruz diyorlar,  yüzlerce seneden beri meyve ve sebze bahçesi olarak kullanılan bahçelere balta vuruyorlar, park yaptık, çevreyi yeşillendirdik diyorlar, öbür taraftan yaptıkları yeşilliklerin on katını imha ediyorlar. En başta bu tezattan ve göz boyamadan kurtulmalı.

MALATYA’LILAR  BELEDİYE BAŞKANLARINDAN NE İSTEDİ ?

Malatyalı'lar bir fırsatını bularak başkanlara isteklerini bildirdiler. Ağırlıklı teklifler de şunlar. İmar planlarının arsa sahipleri lehine değiştirilmesi (Kat sayısının artırılması, arazisinin yeşil alandan çıkarılması, imar planı değişikliği yapılması, yollarının asfaltlanması, yakınlarının işe alınması...) gibi basit ve çıkarcı isteklerdir. Bu teklifler üzerine başkan da ister istemez etki altında kalarak o mecraya giriyor.

Mutlaka siyasi destek verenler başkanın etrafına çöreklenirler ve onu ablukaya alırlar.  Zaten yönetim tecrübesi olmayan başkan da bir yerde pısar,  insiyatifi elden bırakır, etrafındakilere ve de başındakilere eyivallah der. Talimatla hareket eden durumuna gelen başkan, başkan olmaktan çıkar, adeta kukla olur.  Abluka altına alınan, talimatla hareket eden ve çıkarcıların arasında kalan başkandan memlekete ne hayır gelir?   

BÜYÜKŞEHİR MALATYA:

Değerli Malatya’lılar;  Malatya büyükşehir oldu gözünüz aydın. Bütçeden daha fazla pay alacaksınız,  seçtiğiniz büyükşehir başkanının orkestrası altında yönetileceksiniz. Büyükşehir başkanı orkestra şefi olarak küçük ve ince değneğini eline alacak Malatya şehrini değil tüm Malatya’yı yönetecek. İşleri zor vesselam. Deyneği bir iki defa yanlış hareket ettirir ise curcuna başlar, orkestra ve sesler birbirine karışır, uyum yerine uyumsuzluk çıkar. Malatya şehrini idare edemeyenlerin büyükşehri iyi idare edeceklerini hiç sanmıyorum. İnşallah yanılırım.

Büyükşehir yasası ne getiriyor? Büyükşehir Başkanı Çevre düzeni imar planına uygun alarak 1/5000 ile 1/25000 arasındaki nazım yani büyük planları yapar.  Çevre düzeni Son senelerde Malatya’da Çevre düzeni imar planı yapıldı, gitti geldi, itiraz edildi ve en sonunda son şeklini aldı. Bundan böyle artık tüm imar planları bu plana göre yapılacak. Ama bu planın Malatya ayağını hiç kimse bilmiyor. Şeffaflık gereğince belediye bu planı ve de diğer planları kendi internet sitesinde yayınlamalıdır. Küçük belediyeler de daha küçük imar planlarını yapacaklar ve de Büyükşehir Malatya Belediyesinin denetiminde bu işi yürütecekler. 

Büyükşehir Belediyesi ulaşım ana planını da yapmaya yetkili kılınmıştır. Trafiği de bunlar düzenlemek zorundadır. Ulaşım planını da düzgün ve geleceğe yönelik olarak ayarlamaları lazım.  Metro hayalini dahi kuramayanların bu işi nasıl becereceklerini doğrusu merak ediyorum.

Büyükşehir yasası başkanlara şöyle diyor. Çevreyi, tarım alanlarını ve su havzalarını koru, ağaçlandırma yap, sanayi ve tıbbi hizmetlerle ilgili hizmetleri yerine getir, sosyal donatılar yap, bölge parkları, hayvanat bahçeleri, hayvan barınakları, kütüphane, müze, spor, dinlence, eğlence yerleri yap ve işlet, amatör spor kulüplerine malzeme ver, gerekli desteği sağla, amatör takımlar arasında spor müsabakaları düzenle, Türkiye’de başarılı sporcuları ödüllendir, hatta ödülleri başarılı antrenörlere, öğrencilere ve spor adamlarına da yay, sağlık eğitim ve kültür için binalar yap, kültür ve tabiat varlıkları ile tarihi dokunun, kent tarihi açısından önem taşıyan mekanların korunmasını sağla, bu amaçla bakım ve onarım yap, korunmasının mümkün olmayanları yeniden aslına uygun olarak yap, toplu taşıma hizmetlerini yürüt, merkezi ısıtma sistemleri kur diyor. Yani uyuma kültüre doğaya, sağlığa spora hizmet et, bunlara uygun imar planları yap veya yaptır diyor.

İlçe Belediyelerine de; 775 sayılı gecekondu kanununun verdiği yetkileri kullan, büyükşehre verilen görevlerin dışındaki hizmetleri yap, dinlence ve eğlence yerleri, park ve bahçeler yap, sağlık, eğitim ve kültür binaları yap, diyor. Ben demiyorum yasa sana yol gösteriyor. Yani sık sık imar planı değişikliği yap, her tarafı yer ile yeksan et, suları yerin dibine it, kültürel ve de tarihi değerlerimizi yık, demiyor, okuyun, yaptığınızın tamamen tersini söylüyor.

Yasa da benim dediklerimizi diyor ama ne çare ki kültür doğa diyenler yasanın talimatlarını yerine getirmiyorlar. 

BAŞKANLARDA HANGİ ÖZELLİKLER BULUNMALI

A-BAŞKAN; CESUR, BİLGİLİ VE YÖNETİCİ VASFINA SAHİP OLMALI.

Belediye başkanı en az bir şoför kadar şoför, bir şehir plancısı kadar plancı ve yönettiğini sanan değil gerçek anlamda yöneten ve yol gösteren olmalı, sistemini kurmalı, yani su gediğine konulduğunda tarla kolaylıkla sulanmalıdır. Ben her zaman harık misalini veririm. Yönetici harığın eğimini, su miktarını kendi kafasına göre ayarlamalı harığı buna göre yapmalıdır. Yani prensipler  konulmalı, benzer işler benzer düzenlemeye tabi tutulmalıdır. Kısaca buna işler planlanmalı bu plan dahilinde işler yürütülmelidir.

 İş yapabilmek için cesur olmak gerekir. Halk için, hak ve adalet için alacağın kararlar bazı menfaatçilerin ve güçlü kişilerin çıkarlarına dokunabilir, işleri yürütmekte engellerle karşılaşabilirler. Yapılan güzel işler bazılarının menfaatine dokunabilir. Onları karşına alabilirsin. Toplumun menfaati için çıkarcıların haksız isteklerine karşı mutlaka direnmelisin.

Başkanın sadece genel bilgiye sahip olması yetmez. Belediyecilik mevzuatını, hukuki statüsünü de çok iyi bilmelidir.

B-BAŞKANIN HAYAL GÜCÜ GENİŞ OLMALI, MALATYA İÇİN İMAJ YARATABİLMELİ VE PROJELER ÜRETEBİLMELİDİR.

Bu defa önceki yıllardan farklı olarak Malatya belediye başkan aday adayları

hele de ilçelerdeki adaylar projeler üreterek geldiler. Bu durum beni çok memnun etti.  Büyükşehir belediyesi Başkan adaylarından özellikle Hakan İnci ve de Şinasi Kazancıgil projelerinden ve de neler yapmak istediklerinden bahsettiler. Ahmet Çakır ise bunlara göre biraz daha geride kaldı. Ak Partinin Başkan aday adayları da hep projeleri ve düşüncelerini anlattılar, Ahmet Çakır hariç. Bizler bu davranışa iki anlam yüklemiştik. Ya başkan adaylığı konusunda çok emindi ya da başkanlıktan ümidini kesmişti. Demek ki başkan, adaylığından eminmiş. Şimdi de kendinden çok emin gözüküyor. Nasıl olsa Malatya’lı beni seçecek diye. Son zamanlarda bir iki işten bahsetti o kadar. 

Gelelim Hakan İnci’ye; Akçadağ’lı imiş. Tecrübeli gözüküyor, seri konuşuyor, 

projelerini tek tek anlatıyor, kaynağı mutlaka bulacağından bahsediyor.  Şinasi Kazancıgil ile bir iki defa sohbet etme olanağım oldu. Çok ağırbaşlı, oturup kalkmasını bilen, dürüst, zeki, yerinde konuşan halk tipi bir insan. Yöneticilik tecrübesi de var. Bu iki başkan adayının icraatlarını ve çalışmalarını görmediğim için başarılı olup olmayacakları konusunda şimdiden bir söz söylemek çok erken.

Bir başkanın hayali ve idealleri olmalıdır. Hayali ve idealleri olmayan başkan kâğıttan yapılmış aslan gibidir.  Bu dünyaya milyarlarca yönetici, başkan geldi ama çok azı bu gün için yad ediliyor, hatırlanıyor. Onun için kişilikli, ideali olan ve çalışkan başkan tipi önem arz eder.

C-BELEDİYA BAŞKANI DÜRÜST, TARAFSIZ VE HERKESE EŞİT MESAFEDE OLMALI.

Dürüstlük diğer meziyetlerin önündedir. Dürüst bir başkan, herkesin önünde dik durur, istediklerini rahatça yapabilir. Dürüstlük bilgililik ve yöneticilik ve cesaret vasfı ile  birleşirse güzel işlerin Malatya için yapılabileceğini söylemek kehanet sayılmaz. Tabii ki ipleri üsttekinin ve alttakinin elinde olan başkandan kusura bakmayın memlekete hayır gelmez. Dürüstlük sadece yememek değildir. Hem yememek, hem de yedirmemektir.

Malatya belediye meclis toplantısına bakıyorum. Hemen hemen her zaman imar planları değişiklikleri gündeme geliyor. Eğer bir meclis sık sık imar planı değişikliğini gündeme getiriyor ise mutlaka onun altında bir çapanoğlu vardır. Kişisel imar planı değişikliklerine mutlaka son verilmelidir. Küçük işlerle uğraşmak büyük işlerin yapılabilmesini ve hayalini de köreltir. 

Ç-BAŞKAN, ÇEVREYİ, TARİHİ, SOSYAL VE KÜLTÜREL DOKUYU KORUMALIDIR:

Aslında bir başkanın çevreci olması, yeşile ve doğaya önem vermesi tarihi ve  kültürel dokuyu koruması, eskiyi yeni şehirden koparmaması, geleneksel mimariyi yaşatması birincil görevidir. Zaten yasa da diyor ki aman ha aman çevre ha çevre, aman ha aman kültür ha kültür, aman ha aman su ha su, aman ha aman yeşillik ha yeşillik, aman ha aman mazi ha mazi, aman ha aman spor ha spor. 

Avrupa sanayi devrimi ile zamanında doğal dokuyu çok tahrip etti. Sonradan anladı ki doğa su ve yeşil alan çok önemli. Zaten hem büyükşehir yasasında hem de Belediye yasasında başkan, kendi görevlerini okursa söylediklerimin aynısını orada da bulurlar. Yasa da bu konular açık açık anlatılmış diye düşünüyorum.

D-BAŞKAN KAYNAK BULABİLMELİ:

Geldik önemli noktalardan birine.  paran yok ise hiçbir şey yapamazsın. Laf ile de peynir gemisi hiç yürümez. O zaman ne yapacaksın?  Giderlerdeki boşa akan delikleri kapatacaksın, gelirlerini artırma yollarını bulacaksın veya proje üreterek hibe veya yardım alacaksın. Fazla söze gerek yok. Kaynak bulabilme; hayalin geniş olması, güzel projelerin üretilebilmesi, bunların kaynak veren kurumlara kabul ettirilmesi, belediye gelirlerinin artırılması, deliklerin kapatılması ve dürüst yönetim ile mümkün olabilir.

E-SPORA ÖNEM VERİLMELİ 

Sayın Başkan adayı sana yasa yön göstermiş. Amatör takımlara ve de yöre sporuna yön ver diyor. Para harcama yetkisi de veriyor. 

Spor konusunda bir yazı yazmıştım. Ara transferde para harcamayın, üç beş aylık futbolcudan hayır gelmez, semt sahaları, çocuk oyun alanları yapın, çağalar çimlerde koşuştursun, her mahalleye en azından iki adet oyun ve spor alanı ayarlayın diye. 

Alt yapıdan futbolcu veya sporcu yetiştirmez iseniz spor kulüplerinin işi zordur. Eğer amatör takımlara para aktarmıyor, sporcu yetiştiremiyorsan, profesyonel takıma da yardımı keseceksin. Profesyonel takıma harcadığın para kadarını Malatya sporuna, semt sahalarına, çocuk oyun alanlarına harcamalısın. Özellikle merkezde çocukları balkondan kurtaracaksın, yani terleteceksin.  Çocuk oyun alanlarında kendilerini gösterenler semt sahalarına, semt sahalarından yetişecekler de spor tesislerine oradan da geçenleri modern sahalara yönelteceksin. Yani beş altı senelik bir program uygulayacaksın. Malatya gençlerini spor kulüplerine yönlendireceksin. Alt yapıya ve de amatör takımlara destek vererek onlardan futbolcu alacaksın. Yetişmiş futbolcuları gelirini artırmak için işine geliyorsa satacaksın. Profesyonel zihniyette takımı yöneteceksin, takımın gelirini artıracaksın. 

Orta yaşlı ve yaşlılar için de belediye ne yazık ki spor olanağı sağlayamamış. Demek ki tüm Malatya’lı evlerinde mahkûmlar.  Altı yaşındaki çocuk evinin yanında anasının babasının gözetiminde koşmak, oynamak ister. Bunların biraz koşması için Orduzu’ya veya şeker sahasına mı gitmesi lazım. Tez elden Malatya’da zamanında yeşil alandan imar planı değişikliği kurnazlığı  ile çıkardığınız oyun alanlarını yeniden çağaların hizmetine açın. Spor konusundaki bu kısıtlılığa da son verin, yetenekli Malatya gençlerine olanak sağlayın. Okulda sporun gelişmesine katkıda bulunun. Spor okulları açın, antrenörler nezaretinde çocuklara sporu öğretin, yaygınlaştırın. 

SOSYAL ALANLAR İLE DİNLENCE VE EĞLENCE TESİSLERİ AÇILMALIDIR

Halkın gidebileceği, az para ile dolaşabileceği, eğlenebileceği hatta çalıp söyleyebileceği yerlerin de açılması lazım. Bir yabancı Malatya’ya geldi diyelim. Malatya’lı eğlenmek yemek içmek istiyor. Nereye gidecek?  Ver elini şehir dışı mı diyeceksin? Malatya’nın su  başları meşhurdur. Bunların da reklamının yapılması ve de tarihi yerlerinin modern ortamlar gibi dizayn edilmesi kaçınılmazdır.  Sakın ola ki vatandaşların faydalanabildiği su başlarına tesisler yaptırarak onların piknik yerlerine müdahale etmeyesin, onlara bu günlerini arattırmayasın. Baraj etrafından ve barajdan halkın faydalandırılması için gerekli çalışmaları mutlaka yapılmalı bu alanlar hemşehrilerimin emrine amade edilmelidir.

Vatandaş Çırmıktı’dan veya Gündüzbey’den nevalesini alıyor, lahmacununu tavasını yaptırıyor,  bir su kenarına çörekleniyor, yiyip içip eğleniyor. Bu geleneğimiz kaybolmamalıdır. Malatya’nın eğlence yerlerine, içkili lokantalara da ihtiyacı vardır. Zamanında Malatya’nın parkları aynı zamanda müziklerin yapıldığı ortamlardı. Sadece çay kahve içilir veya dondurma yenirdi. Bir tarafta aileler oturur, bir tarafta da erkekler müziklerini dinlerlerdi. Şimdi müzikler sadece içkili mekanlarda çalınıp söyleniyor. Dolayısı ile yerli halk yerel müzikten mahrum kalıyor.  

SEÇİLECEK BAŞKAN TÜM MALATYA TOPRAĞINI İÇİNE ALACAK BİR İMAR PLANI YAPACAK. AMANIN DİKKAT!

Malatya’nın tamamı için yeni bir imar planının yapılması gerekiyor. Planın yapılması ile Malatya yeniden şekillenecek. Amanın dikkat. Planın mutlaka çevreci ve kültür değerlerimize saygılı ve koruyucu ve de şeffaf olması lazım.

 Bunun için tabiat varlıklarımızın, doğal alanlarımızın eski yerleşim alanlarımızın, su alanlarımızın tarihi yerlerimizin şimdiden koruma altına alınması lazımdır. Bu koruma geleneksel yapıyı yitirmemiş Gündüzbey, Yeşilyurt, Arapkir, Darende, Battalgazi,  hatta Akçadağ gibi ilçelerde ve Malatya’ya yakın tarihi dokusunu yitirmemiş alanlarda vakit geçirilmeden karara bağlanmalıdır. Yerleşim alanlarını  bu alanların dışına taşırmalı ve yaymalıdır. Yapılaşmanın yeşil alanlara, sulara, tarihi yerlere olumsuz etkisi olmamalı ve plan gizli değil şeffaf yapılmalı halk bilgilendirilmelidir. Sadece çıkarcılar değil gerçek Malatya’lı da planın yapılmasını adım adım takip etmelidir. 

Sayın Hemşehrilerim Belediyemizin çalışması çocuklarımızın geleceğidir. Kendi kişisel menfaatimizi bir yere bırakalım, çoğu yerde bozulan bu güzel Malatya’mızı daha fazla geçmişinden koparmayalım. Belediyeyi adım adım takip edelim, yanlış icraatları için veya çıkar ilişkilerini tespit ettiğimiz kişiler hakkında yasal yollara başvurmaktan çekinmeyelim. Yoksa üç nokta...

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız