SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Belge Vermedim, Para Verdim"

0
Güncellendi - 2015-12-27 19:26:45
A- A+ PAYLAŞ

Malatya’da, 18 Nisan 2007 tarihinde Zirve Yayınevi’nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel’in öldürülmesiyle ilgili davanın 89. duruşmasında tutuklu sanık Haydar Yeşil, misyonerlikle ilgili kimseyi hedef göstermediğini iddia etti. 

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanıklar Mehmet Ülger, Haydar Yeşil, Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Adil Akçay, Adem Gedik, Levent Ercan Gelegen, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Emre Günaydın, Ruhi Abat, Abdullah Atılgan ve Hüseyin Yelki hazır bulundu. Duruşmayı, Zirve Yayınevi’nde öldürülen Alman Tilman Ekkehart Geske’nin eşi Suzanna Geske de izledi.

Zirve Yayınevi Davası'nın 89. duruşmasında tutuklu sanık Haydar Yeşil savunmasına devam etti. Yeşil, savcının Zirve Yayınevi, Hrant Dink ve Rahip Santoro cinayetlerine ortam hazırladıklarını iddia ettiğini ileri sürerek, “Savcının beyanları, İlker Çınar'ın yalan beyanlarına dayanmaktadır. Ruhi Abat'ın Kürdistan Hristiyan Birliği'ni kurduğunu beyan etmişlerdir. Bu metinlerde böyle tek bir cümle yoktur” dedi.

Yeşil, gizli tanık İlker Çınar’a misyonerlikle ilgili kimseyi hedef göstermediğini de savunarak, “İlker Çınar’a misyonerlikle ilgili kimseyi hedef göstermedim. Misyonerlikle ilgili birilerini hedef göstermek isteseydim, İlker Çınar'ın misyonerlikle ilgili ifadelerine destek verirdim. Ama ben tam tersini yaparak bu faaliyetlerin televizyon ve gazetelerde yayılmasını engelledim” iddiasında bulundu.

Hard disk ve belgelerde İlker Çınar’ın verdiği beyanlar dışında bir delil olmadığını öne süren Yeşil, “Dosyada misyonerlerin Kürtler ve Aleviler üzerinde çalışmaları olduğu ve birlikte hareket ettiklerine dair bir cümle yoktur” ifadesini kullandı.

Yeşil, ses kayıtlarıyla ilgili gizli tanık İlker Çınar’ın kurgu ifadeler verdiğini ileri sürerek, şunları kaydetti: “Sayın Savcı soruşturmayı eksik yapmıştır. Bu dosyada ses kayıtlarında ve belgelerinde gerçeklerin ortaya çıkarılmak istendiğini düşünmüyorum. Ses kayıtlarını kesip, biçtiğimiz iddiaları doğru değildir. Savcı benim yaptığım dezenformasyonu ortaya koysun, ben de yapmadığımı ispat edeyim. Ses kayıtlarının bilirkişi incelemesi neden yapılmıyor?”

Yeşil, gizli tanık İlker Çınar’a bilgi ya da belge vermediğini savunarak, “İlker Çınar’a, Abdullah Atılgan’a götürmesi için bilgi ya da belge vermedim. Sadece bana bilgi ve belge getirdiği için para verdim” görüşünü öne sürdü.

Duruşmaya devam ediliyor.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız