SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Ben Adayım..'

A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Mehmet Demircan, İnönü Üniversitesi rektörlüğüne aday olduğunu açıkladı.

* "BEN ADAYIM.."
Prof.Dr. Demircan, adaylığına ilişkin bilgilendirme mesajında özgeçmişini, hedeflerini şöyle açıkladı:

"1965 yılında Malatya'nın Yeşilyurt ilçesi Yakınca Kasabası'nda doğdu. İlkokul ve orta öğrenimini Yakınca Kasabası'nda tamamladı. 1982 yılında Malatya Turan Emeksiz Lisesi'ni bitirdi. Ardından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesine girdi, bir yıllık İngilizce Hazırlık okudu ve 1989 yılında mezun oldu. Aynı yıl Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalında uzmanlık eğitimine başladı. 17 Nisan 1995'de Çocuk Cerrahisi Uzmanı oldu. 15 Temmuz 1995'de İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalında Öğretim Görevlisi olarak göreve başladı. 1996 yılında Yardımcı Doçentliğe atandı. Ardından 1997 yılında ABD'nin Texas eyaleti Houston şehrinde "Baylor Collage of Medicine" ve "Texas Children Hospital'da" çalıştı. Kasım 2000'de Çocuk Cerrahisi Doçenti, 08 Mart 2006 tarihinde de Çocuk Cerrahisi Profesörü oldu.

Prof Dr Mehmet Demircan; halen Başkanlığını da yürüttüğü İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalında akademik ve klinik çalışmalarına devam etmektedir. Prof Dr Mehmet Demircan, Türkiye Çocuk Cerrahisi Derneği ve Avrupa Çocuk Cerrahisi Derneği'ne üyedir. Evli olup iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Hedef:
Türkiye Cumhuriyeti temel esaslarına uygun, çağdaş eğitim ve öğretimin hedeflendiği İnönü Üniversitesinin "bilimsel, fiziksel ve insan gücü" açısından geliştirilmesidir.

Hedefe ulaşma yöntemi:
Anahtar kavram; birlik ve beraberliktir. Bu hem üniversite içinde tüm öğretim üyelerinin birlik ve beraberliği hem de üniversitemiz ve diğer kurum ve kuruluşlar arasındaki birlik ve beraberliği içermektedir.

Yönetim ve atamalarda her zaman "hak, adalet ve liyakat" ilkesinin gözetildiği bir çalışma ortamı oluşturularak ve başta devletin temel kurumları olmak üzere tüm resmi ve özel kurum ve kuruluşlarla gerekli iyi ilişkiler kurularak bu hedefe hep birlikte ulaşabiliriz.

Üniversite öğretim üyeleri ve yardımcılarının serbestçe her türlü bilimsel araştırma ve yayın faaliyetlerinde bulunabilecekleri konusu Anayasamızın teminatı altındadır. Her türlü bilimsel çalışmanın desteklenmesi gerektiği açıktır. Ancak, üniversitemizin belli başlı konularda araştırmaya yönelmesi ve bu konulardaki çalışmalara çok daha fazla destek verilmesi gerektiğini düşünmekteyim. Üniversitemiz birimlerinde önceden belirlenecek uzun vadeli ana araştırma konuları üzerine yapılacak çalışmalarla bilim dünyasında daha etkin ve sözü geçen bir üniversite haline gelebileceğimize ve böylece ülkemizin kısıtlı kaynaklarını da, insanlık yararına sonuçlar doğuracak araştırmalarla daha iyi değerlendirilebileceğine inanmaktayım.

Öğretim üyelerini değil üniversiteyi yönetmenin esas olduğuna inanmaktayım. Bu nedenle Üniversitemizin kurumsallaşmasına daha fazla çaba harcanması ve birimlerin kurullarla yönetilmesi gerektiği açıktır.

Yöneticiler tüm öğretim üyelerine eşit mesafede ve adil davranmalıdır. Bilimsel ve temel görevlerini yerine getirmiş her öğretim üyesi birinci sınıf öğretim üyesi olarak kabul edilmelidir.

Üniversitede tüm atama ve yükseltilmeler konusunda başta siyasiler olmak üzere diğer kişi, kurum ve kuruluşların müdahalesine karşıyım. Daha önce de belirtildiği gibi bu konularda tek rehber sadece "hak, adalet ve liyakat" kavramları olmalıdır. Bunun gerçekleştiği bir üniversitede birlik ve beraberliğin tesisinde bir zorluk yaşanmayacağına inanmaktayım.

Diğer özel bir durum ise, yönetim basamaklarında bayan öğretim üyelerimize yeteri kadar fırsat verilmediğine inanmaktayım. Bu nedenle bayan öğretim üyelerimizin sayısı ile doğru oranda yönetim kadrolarında görev almaları veya verilmesi gerektiği açıktır.

Sonuç olarak, bu seçimde diğer üniversitelerde olduğu gibi, Üniversitemizin kendi bünyesi içinden, buraya uzun yıllar hizmet vermiş birçok rektör adayı olabilecek profesörlerimiz varken; üniversitemiz dışından, Malatya ve Üniversitemize bir gün dahi hizmeti olmayan adayların ortaya çıkması İnönü Üniversitesi Öğretim Üyeleri için kabul edilmesi zor bir durum olduğunu düşünüyorum. Uzun süredir hizmet verdiğim Üniversitemizin birlik ve beraberlikle çözülmeyecek bir sorunu olduğunu düşünmüyorum ve bu düşüncelerle rektörlük seçiminde "aday" olduğumu sizinle paylaşmak istiyorum.

Hep Birlikte Üniversitemize Sahip Çıkalım!
Saygılarımla,
Prof Dr Mehmet DEMİRCAN
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi
Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı
E-posta: mdemircan@inonu.edu.tr"

* ÜNİVERSİTE SİTESİNDEKİ AÇIKLAMA..
Öte yandan İnönü Üniversitesi resmi internet sitesinde, rektör adaylarının tanıtımları için siteden yararlanabileceklerine ilişkin "Bilindiği üzere YÖK Başkanlığı’nın 24.04.2008 tarih ve 473-010531 sayılı yazısı gereğince İnönü Üniversitesi’nin de dahil olduğu bazı üniversitelerimizde 18-19 Haziran 2008 tarihlerinde Rektör Belirleme sürecinin ilk aşaması olan öğretim üyeleri oylaması gerçekleştirilecektir. Bu süreçte Üniversitemizde Rektör Adayı olmak isteyenlerin Rektörlüğümüzden talepleri halinde özgeçmiş ve seçim bildirgeleri başvuru sırasına göre Üniversitemiz web sayfasında yayınlanacak ve öğretim üyesi oylama gününe kadar da bu sayfada kalacaktır. Bu bağlamda talebi olan adayların Üniversitemiz Rektörlüğüne (Genel Sekreter Av. Metin BULUT’a) başvurmaları gerekmektedir…" şeklinde bir açıklama yayınlandı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız