SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Ben de Böyle Bir Ülke İstiyorum'

0
Güncellendi - 2015-12-27 19:27:51
'Ben de Böyle Bir Ülke İstiyorum'
A- A+ PAYLAŞ

İl Genel Meclisi, Kasım ayı çalışmalarını Naci Şavata başkanlığında sürdürüyor.  Meclisin Çarşamba günkü oturumunda İmar ve Bayındırlık Komisyonu tarafından, Suriyeli mültecilerin kaldığı Konteyner Kentin, sağlık, eğitim, sosyal ve kültürel sorunlarının tespitine ilişkin hazırladığı rapor mecliste tartışma yarattı.

İmar ve Bayındırlık Komisyonu Başkanı Mehmet Ali Doğan, kampta yaptıkları incelemeden sonra “Mükemmel bir yer. Her şey dört dörtlük. Türkiye’nin medar-ı iftarı diyebileceğimiz türden bir yer olmuş” açıklaması üzerine, CHP grubu,  Van’daki depremzedeleri örnek göstererek Türkiye’deki yoksul vatandaşlara bu türden bir desteğin verilmediği ve bunun bir çifte standart olduğu yönündeki eleştirileri, AK Parti ile CHP’li üyeler arasında hizmet tartışması başlattı. AK Partili üyelerin, “Türkiye’de de fakirlere kömür verildiğinde oy için veriliyor diye muhalefet eleştiriyor. Oysa sosyal demokrat iktidarlar döneminde ekmek, tüp ve gaz kuyruğu vardı. Şimdi ise duble yollardan sağlığa, eğitimden ulaşıma kadar Cumhuriyet tarihinde görülmemiş hizmetler yapıldı” şeklindeki sözlerine CHP Grubunda “İmkanlar vardı da mı hizmet verilmedi. Buna rağmen o kısıtlı imkanlarda fabrikalar kuruldu, demir yolları yapıldı. Bugün Cumhuriyetin ilk yıllarında kısıtlı imkanlarla kurulan fabrikalar şimdi sizin duble yollarınızın sermayesi oldu” yanıtı geldi. 

İl Genel Meclisi Kasım ayı çalışmalarının dünkü oturumunda 2 gündem maddesiyle görüşüldü.

Gündem maddelerinin görüşülmesinden önce Başkan Naci Şavata, bir önceki toplantıda CHP Grup Başkan Vekili Mustafa Mengüç’ün 25 milyon TL’lik borçlanma sonucu yapılacak projelerden İller Bankası’na hangilerinin gönderildiği sorusuna yanıt verdi.

Şavata,  “İl Özel İdaresi Genel Sekreterliğine ulaştım. 25 Milyon TL’lik borçlanmanın nerede harcanacağına ilişkin bilgi aldım. Projeler hazırlanmış, Bakanlığa yollanmış. Bakanlıktan onay gelir gelmez ihale edilecek. Meclis kapansa bile ihalesi yapıldığı için parası bankada olacak. İş yarım kalmayacak, devam edecek. Çünkü Büyükşehir kanunu, yeni büyükşehir olan illerde bir önceki dönemde kalan işlerin tamamlanmasında valiye yetki veriyor. Büyükşehir geçişinde bir kopukluk olmayacak. 20 milyon borçlanmamıza gönderdiğimiz projeler onaylandıktan sonra gelecek ve yapılacak” şeklinde bilgi verdi.

Mustafa Mengüç ise, bakanlığın zaten borçlanmayı onaylandığını, proje listesinin yeniden bakanlığa gönderilmesinin doğru bir bilgi olmadığı kanaatinde olduğunu ifade etmesi üzerine Şavata “İhale yapılacak, bu işler bitecek. Ama siz inanırsınız veya inanmazsınız. Ben size bilgi verdim” diye yanıtladı. 

Yeni Devlet Hastanesi’nin karşısına Karayolları tarafından yapılması planlanan üst geçit için vatandaşların üst geçidin nasıl olacağına ilişkin talepleri olduğunu ve bu talebi iletmek istediğini ifade eden Naci Şavata “Karayollarına bir vatandaşın önerisini de iletmek istiyorum. Yeni hastanenin oraya bir üst geçit yapılacakmış. Ben yaptım oldu mantığı ile yapmayalım. Mesela vatandaş diyor ki, o üst geçitte vatandaş nasıl çıkacak diye soruyor.  Ben de asansörlü ve yürüyen merdiven olabileceğini söyledim.  Vatandaş bana ‘Siz buna inanıyor musunuz’ dedi. ‘Ankara’da var ama hiç çalıştığını gördünüz mü?’ dedi.  ‘İnşallah çalışır’ dedim. Vatandaş bu kez “Hastaneye bir yürüme mesafesi var. Havaalanlarında var mesela. Yürüyen bantlar şeklinde.  Orası da öyle yapılabilir” dedi. Ben buradan basın aracılığı ile bunu Karayolları yetkililerine iletiyorum. İnşallah dikkate alırlar. Dikkate almak lazım çünkü toplumun sağduyusu doğru söyler. Biz milletin hizmetçisiyiz ve milletimizin dediğini, sözünü yapacağız. Onları dikkate alacağız” ifadelerini kullandı.

Meclisin dünkü oturumunda ilk gündem maddesi olarak merkeze bağlı Erenli Köyü Kümeevler bölgesinin içmesuyu sorununun çözümüne yönelik hazırlanan rapor görüşülerek kabul edildi. 

7 bin Suriyeli kalıyor 

Meclisin ikinci gündem maddesi olarak Ekim ayında Başkan Naci Şavata’nın verdiği önerge üzerine Suriyeli mültecilerin kaldığı Konteyner Kent’in sosyal, ekonomik, sağlık ve eğitim problemleri konusunda Bayındırlık ve İmar Komisyonu tarafından hazırlanan rapor okunarak kabul edildi. Tartışma yaratan raporda kampa ilişkin şu tespitler yer aldı:

“İmar ve Bayındırlık Komisyonu olarak mahallinde yapılan araştırma ve inceleme sonucunda;

Suriye ülkesinde savaş nedeniyle ülkemize sığınan Suriyelilerin bulunduğu kampta iki bin konteynır bulunmakta olup, bu kampta 3332 erkek, 3744 kadın olmak üzere 7076 kişi mevcuttur. 18 yaşından küçük 4.000 çocuk bulunmaktadır.

Kampın dış güvenliğini jandarma, iç güvenliğini özel güvenlik sağlamaktadır. Kurulan kampta altı mahalle bulunmaktadır. Bu mahallelerin dört mahallesi dolu iki mahallesi boş bulunmaktadır. Kampta yaşayan Suriyelilerin alış verişi için market bulunmaktadır.

Geçici savaş sığınmacıları için halı dokuma, biçki-dikiş, trikotaj, kuaför, berber, kursları bulunmaktadır. Gençlerin spor yapabilecekleri tesisler mevcuttur. İbadet için cami, Tv.izleme odaları bulunmaktadır. İstekleri halinde haftada bir gün çarşı izni verilmektedir.

Geçici savaş sığınmacılarına kişi başına her ay 100 TL.tutarında kamptaki markette ayni alış veriş yapılması için yardım sağlanmaktadır.

30 derslikli okulda ikili eğitim-öğretim verilmektedir. Bu okulda Türkçe, Arapça, İngilizce ve Kürtçe eğitim verilmektedir. Öğrencilerin tüm okul ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmaktadır.

Geçici savaş sığınmacıların sağlık ihtiyaçların karşılanması için altı yataklı poliklinik hizmeti verilmektedir. Bu hastanede 42 sağlık personel ile günde ortalama 400 hastaya muayene yapmaktadır. Dış laboratuar Halk Sağlığı Müdürlüğünde yapılmakta olup, tüm aşılar eksiksiz yapılmıştır. Kampta yapılamayan tedaviler Yeşilkart ile Yeşilyurt Devlet Hastanesinde yapılmaktadır.

Geçici savaş sığınmacılara dışarıda nakdi bağış kabul edilmemektedir. Ancak hür türlü ayni yardım sağlanmaktadır.” 

“Suriye kampı Türkiye’nin onuru” 

Rapor üzerine görüş bildiren İmar ve Bayındırlık Komisyonu Başkanı Mehmet Ali Doğan, rapora ilişkin şunları söyledi:

“Biz o kampa gittik, gerçekten bu kamp ülkemiz için onur sayılabilecek nitelikte bir yer. Medar-ı iftarımız diyebilirim. Böyle toplu yaşanılan yerlerde idarecilerin rahat geçmesi zor olur. Biz tam tersi kampın hepsini gezdik ve en ufak bir tepki almadık. Kampta her şey dört dörtlük yürüyor. Birleşmiş Milletler her ay kişi başına 100 TL gönderiyor ancak bu para olarak verilmiyor. Ayni yardım olarak veriliyor. Hiçbir sıkıntıları yok. Eğitim, sağlık, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını biz karşılıyoruz. Harika bir idarecilik örneği var hatta bu kampın kurulumundaki yöntemlerin başka kamplarda da uygulanması için bizim buradaki kamp yöneticilerimiz davet edilmiş, ancak vakitleri olmadığı için gidememişler. Geçen de söylemiştim bu insanlar eğer ülkelerine giderse Türkiye’nin kendilerine yaptığı bu yardımı bu iyiliği asla unutmayacaklar” dedi. 

Mengüç: Ben de böyle bir ülke istiyorum

Mehmet Ali Doğan’ın konuşmasının ardından rapor üzerine söz alan CHP Grup Başkan Vekili Mustafa Mengüç’ün ‘Bu şartlar altında neden ülkelerine dönsünler ki. Zaten her türlü ihtiyaçları karşılanıyor. Ülkelerine döneceklerini sanmıyorum. Bu kadar misafirperverlik olduktan sonra ülkelerine niye gitsinler.  Böyle bir ülke bende istiyorum. Her türlü ihtiyacımızın karşılanacağı bir ülke” sözleri mecliste tartışma yarattı. 

AK Parti Grup Başkan Vekili Mehmet Ali Doğan, Mengüç’e dönüp “Şu anda orada iki mahalle boş. İsterse Mustafa Bey oraya taşınabilir. Şimdi bunlar siyasi malzeme yapılmamalı. Biz kömürü olmayan, ekmeği olmayan insanlara da yardım yapıyoruz. Bu kez muhalefet diyor ki oy için yapıyorsunuz. Ne yapalım yanı şimdi kömürü yoksa soğukta üşümesin diye kömür vermeyelim mi” şeklinde yanıtladı. 

İşte rapor üzerine mecliste yaşanan tartışmalar 

Naci Şavata (Başkan): Devletimiz sadece onlara değil bizim ülkemizdeki ekmek bulamayan insanlara da bu yardımı yapıyor. 

Nebi Tepe (AK Parti):  Geçmiş yıllarda, muhalefetin iktidarda olduğu dönemlerde gaz kuyruğu, tüp kuyruğu, ekmek kuyruğu. Biz halkımızın yaşadığı bu dönemleri unutmadık. 

Mustafa Mengüç: (CHP) Arkadaşlar her halde sosyal devlet olmanın ne olduğunu bilmiyorlar. Devletin yapması gereken şeyler vardır. Devlet vatandaşına karşı sorumludur, vatandaş da devletine karşı sorumludur. Şimdi söylüyorsunuz da ülkemizde baktığımızda halen çöpten ekmek toplayan insanlar var. Kendi ülkemizde bu tür manzaralar var. Bu durum içler acısı. Bizim de yoksullarımız var evleri olmayan insanlarımız var.  Elbette Suriyeliler buraya keyfinden gelmemiş. Savaştan gelmiş ama onlar kadar bizim üleşimizde de mağdur var. Onalar da bu değer verilsin, onların da ihtiyaçları sosyal devletin gereği olarak karşılansın. Biz bunu söylüyoruz. Hep geriye bakıyorlar. İleriye bakmıyorlar. Gaz kuyruğu tüp kuyruğu diyorlar. O yokluk döneminde kaynaklar vardı da yapmadılar mı? Herkese hizmet etmek için buradayız. Bütün hizmetleri karşılamak istemez miyiz? Bunu neye göre yaparsınız imkanlara göre yaparsınız.

Türkiye Cumhuriyeti’nin bir geçmişi vardır. Kurulduğu zaman bu kadar kaynaklar yoktu ama buna rağmen fabrikalar yapıldı, demiryolları yapıldı, sanayinin temelleri atıldı. Türkiye’ye katma değerler sağlandı. Türkiye’nin o gün ürettiği bu değerler ortada kalmadı, başka şeylere dönüştüğünü hep beraber görüyoruz. Elbette gelişen teknolojik şartlara göre bir şeyler yapılacak. Dönemde bilgisayar yoktu, cep telefonu yoktu. Şimdi diyorlar biz getirdik. Dünya değişiyor, ticaret değişiyor, yeni üretilen mallar ve teknolojiler ülkelere giriyor. Bunları siz getirmiyorsunuz bu kaçınılmaz bir durumdur zaten. Şimdi özel hastane diyorsunuz, iyide vatandaş gidemiyor. Hizmet alamıyor. Herkes artık cüzdanına göre özel hastaneye gidebiliyor. Biz diyoruz ki vatandaş sağlık hizmeti alacaksa rahatlıkla gidip alabilsin. Parası olmayanda gönül rahatlığı ile özel hastanelerden hizmet alabilsin. Sağlığına kavuşabilsin.

Mehmet Ali Doğan: 

Türkiye’nin dışa açılımı rahmetli Özal döneminde başladı. Dünyada o zaman bilgisayar yok muydu? Telefon yok muydu? Vardı ama Türkiye dışa kapalıydı. Özal’ın çağ atlatan reformları ile bu ülkeye teknoloji girdi.

Telekomünikasyon dünyada yok muydu? Vardı. Duble yollar o zaman yapılamaz mıydı? Yapılabilirdi. Bir tane siyasetçi kalkmış diyor ki yolu açarsın ortasına bir çizgi çizersin duble yol olur. Bu kadar basiretsiz bir değerlendirme olamaz. Hizmetin hakkını takdir etmek lazım. 

‘Cumhuriyetin ürettikleri size sermaye oldu’

Vahap Altınok: (CHP) Bende Suriyeli mültecilerin kampına iştirak ettim. Hakikaten takdire şayan bir kompozisyon var orada. Arkadaşlar kusura bakmasın ama ister istemez bazı şeyleri eklemek zorundayım. Van’daki depremzedeler çadırlarda yandı. Soğukta dondu. Biz yıllardır onlara bir kamp kuramadık ama buradaki kamp bir ayda kuruldu.  Yüzlerce kişi Van’da çadırlarda dondu veya çıkan yangında yandı. Çadır yangıları çıktı biz unuttuk mu o günleri.  Elbette Suriyelilere sağlanan insanı koşullardan rahatsız değiliz ama kendi vatandaşımızla onlar arasındaki çifte standardı da ifade etmek durumundayız. Unutmamak gerekir ki, bugün eleştirilen Cumhuriyetin değerleriyle duble yollar yapıldı. Bugün kullandığınız sermaye Cumhuriyet’in değerlerinin satılmasıyla elde edilen sermaye. Kullandığınız sermaye o sermaye. Bu sermayeyi de unutmamanız lazım. Cumhuriyet size sermaye sağlamış oldu. 

Naci Şavata: Cumhuriyet nedir? Cumhur’un hürriyetidir. Cumhur’un hürriyetinde ne vardır? İnsan inandığı gibi yaşar, inandığı gibi giyinir, inandığı gibi münasebetlerde bulunur. 

Mehmet Akdeniz: (AKP) Türkiye’nin ilk siyasi partisi olmakla övünüyorlar. Peki bu Cumhuriyet’in değerleri sadece AK Parti iktidarları döneminde mi sermaye olmaya başladı? Ondan önceki dönemlerde yok muydu? Marmara depremini hepimiz hatırlıyoruz. Dışarıdan gelen yardımlar bile o mağdurlar için kullanılmadı.

Naci Şavata: Burayı siyasi arenaya çevirmeyin. Seçim de var. Komisyondaki arkadaşlar raporu hazırlamışlar. Şunu unutmayalım ‘At binicisine göre kişner. Sayın Valimizin burada çok ciddi bir emeği var. Organizasyon alt yapı bütün işlerin başına Vali Vasip Şahin var. Burada teşekkür etmemiz lazım. Bu rapordan memnuniyet duydum. Kendi adıma ve meclisim adına teşekkür ediyorum.

HABER: Güler HAZAR- yenimalatya.com.tr, malatyahaber.com

FOTOĞRAFLAR: İl Genel Meclisi toplantılarından

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız