SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Benim Kırmızı Çizgim Yok!"

A- A+ PAYLAŞ
Malatya Baro Başkanı Eyüp Kutlubay, yeni anayasa tartışmaları konusunda, kırmızı çizgilere ve olmazsa olmazlara karşı olduğunu söyleyerek, "Bir söz var, 'Anayasada kırmızı çizgilerin olması demek, ölülerin dirilere hükmetmesi demektir' diye. Bence de çok doğru bir söz" dedi. 
 
Malatya Baro Başkanı Eyüp Kutlubay, "Yeni bir anayasa olmalı. Yeni bir anayasa olsun diye de uzun süre tartışamayız. Tartışmaları bir yerden kesip, bunu somuta indirgemek gerekiyor. TBMM'de bir komisyon oluştu. Komisyonun çalışma prensiplerine baktığınız zaman, bu komisyonun çokta işlevsel olacağı, çokta iş yapabileceği, yeni bir anayasa hazırlayabileceği çokta mümkün gözükmemektedir. Çünkü komisyonda anayasa metinleri için oy birliği şartı getirilmiş. Ben şahsen komisyonun oy birliği içerisinde karar alacağına inanmıyorum. Oraya gelen siyasi partiler, bütün kırmızı çizgilerinden, bütün olmazsa olmazlarını bir kenara bırakıp gelmiş değiller. Geldikleri zamanda kırmızı çizgileri olduklarını söylüyorlar. Bazı konularda iki siyasi partinin aynı düşüneceğine inanmıyorum. Bu komisyon ölü doğdu. Bu komisyonun yeni bir anayasa taslağı hazırlayacağına inanmıyorum. Bu toplumun yeni bir anayasaya ihtiyacı var.  
 
Benim her hangi bir kırmızı çizgim yok. Bir anayasanın da bir kırmızı çizgisi olmasını çokta doğru bulmuyorum. Bir anayasanın olmazsa olmazları, kırmızı çizgilerinin olması, o anayasayı ideolojik bir anayasa yapar. bir anayasanın kırmızı çizgilerinin olması, olmazsa olmazları demek, aslında bugün yaşayan insanların, gelecekteki kuşaklara ve nesillere bir güvensizliğin ifadesidir. Şimdi siz oturacaksınız, kırmızı çizgileriniz olacak, bundan sonra gelecek nesillere nasıl düşünmesi gerektiği, nasıl konuşması gerektiği, noktasında kurallar belirleyeceksiniz. Bu bir kere etik ve ahlaki değil. Siz torununuzun nasıl davranması gerektiği, nasıl yaşaması gerektiği noktasında kurallar üreteceksiniz. Bu benim düşünceme göre çokta doğru değil. Bir anayasada kırmızı çizgilerin olması demek, aslında o kırmızı çizgiler noktasında toplumun değiştirilmesi, dönüştürülmesi demek. buda anayasayı totaliter bir anayasa yapmasa bile otoriter bir anayasa yapar, baskıcı bir anayasa yapar. Devleti kutsayan, devleti kutsallaştıran bir anayasa yapar. Ben bu noktada çokta doğru bulmuyorum. Bir söz var, 'Anayasada kırmızı çizgilerin olması demek, ölülerin dirilere hükmetmesi demektir' diye. Bence de çok doğru bir söz. Anayasalarda kırmızı çizgi olmamalı, olmazsa olmazlar olmamalı. Eşitlik. özgürlük ve adaleti temsil etmeli. Herkesin uzlaşabileceği, bu benim anayasam diyebileceği bir anayasa olmalı. Çoğulcu, katılımcı, şeffaf, herkesi kucaklayan, çağımızın evrensel değerlerini yansıtan bir anayasa olması gerekiyor."dedi. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız