SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Beyazi' Evin 'Siyahi' Trajedyası..

A- A+ PAYLAŞ

16 Ekim 1901 günü, dönemin ABD başkanı Theodore Roosevelt kendisini ofisinde ziyaret eden bir tanıdığını aynı gün akşam yemeğine Beyaz Saray’a davet etti. Booker Washington adlı konuğa yapılan bu davet kısa sürede AP haber ajansı tarafından duyuldu.

AP yemekle ilgili gelişmeleri, nerdeyse saat saat canlı şekilde abonelerine geçmeye başladı. Yemeğin duyulmasından kısa süre sonra, başta güney eyaletleri olmak üzere ABD çapında büyük bir dalgalanma yaşandı. Roosevelt’e tepki büyüktü.
.
Peki, neydi ABD başkanının bir akşam yemeği davetine bu denli tepkinin sebebi?
.
Tek bir sebebi vardı, Bokker Washington’un derisinin rengi! Abraham Lincoln’un köleliği yasaklamasının üzerinden yaklaşık 40 yıl geçmişti ancak ayrımcılık bütün şiddetiyle sürüyordu. Booker Washington, bu tartışmali davetle tarihte ABD başkanının yemek masasına oturan ilk siyah oldu.

Ertesi gün bazı gazeteler, Roosevelt’in bir siyah deriliyi yemek masasına oturtmasını, ‘Amerikan vatandaşları’na ‘menfur bir hakaret’ olarak manşetlerine taşıdı. Dünya edebiyatının önde gelen yazarlarından Mark Twain bile, Roosevelt’e, kişisel olarak yapabileceği davetlerle, ABD başkanı olarak yapabileceği davetler arasındaki farkı bilmesi gerektiğini hatırlatıyordu. Bazı önde gelen güneyli politikacılar ise, Roosevelt’e örtülü tehdit mesajları gönderdi.

Tepkiler sonuç verdi. Booker ve Roosevelt sadece bir hafta sonra Yale Üniversitesinin bir toplantısına ortak davet edildiler. Ancak Roosevelt, toplantıda Booker’ı kendinden oldukça uzak tuttu ve bir hafta önceki onur konuğunu tamamen görmezden geldi.
.
Uzunca süre "beyazların" olan bu ünlü evin tarihindeki ‘siyahi tragedya' bu davetle sınırlı değil. Beyaz Ev’in ilk sekiz sahibi, köle sahibiydi ve başkan seçilip Beyaz Ev’e taşındıklarında mülkiyetlerindeki köleleri de yanlarında getirmişlerdi. Kongre binasında, köleliği kaldıran 16’ncı ABD başkanı Abraham Lincoln’un anısına yapılan Lincoln Memorial’ın karşısına denk gelen alanda bulunan ve “Yellow House” olarak anılan bina, aynı zamanda köle pazarı olarak kullanılıyordu.
.
Beyaz Ev kölelerle de ilk defa bu şekilde tanışmıyordu aslında. ABD’nin kurucu babaları, eyaletlerin başkente sahip olma mücadelesine son vermek için, yeni başkenti hiçbir eyalete ait olmayacak bir alana kurma kararı almıştı. Bunun için, Maryland ve Virginia arasında federal hükümete ayrılan özel bir bölgede District of  Columbia (DC) adıyla başkent kuruldu. Amerikan Anayasasına, “Bütün insanlar eşit yaratılmıştır” diye yazan kurucu babalar, bu evin de Amerikan Kongre binasının da inşasında köleleri kullandılar. 1795-1801 yılları arasında süren Beyaz Ev ve Kongre Binası inşaatında gün doğumundan gün batımına kadar çalıştırılmak üzere, 385 köle sahibinden kiralanan kölelere ilişkin faturalar, ilk defa yaklaşık bir ay önce 10 Aralık günü Amerikan Kongresince, kamuoyuna ve medyaya gösterildi. Tabi yevmiyeler kölelere değil, köle sahiplerine ödenmişti. 

BU HEYKELİ YAPAN ÖZGÜR DEĞİLDİ

208 yıl boyunca bu evin (White House) ve Kongre binasının (Capitol) büyük bölümü yenilendi ama Kongre binasında kölelerin inşa ettiği Kuzey Kanat bugün bile kalıyor. Kaderin garip cilvesi Başkanlar burada yemin ediyor. Kongre binasının bugünkü yemin alanına da Beyaz Ev’e de bakan ünlü kubbesinin tepesinde “Statu of Freedom” denen bir heykel bulunuyor. Amerikan Kongre binasının en büyük ironisi aslında bugün Obama’ya bakacak bu heykel. “Özgürlük” adı verilen bu heykel, Phillip Reid adlı bir köle tarafından tamamlanarak kubbeye yerleştirildi.  Amerikan özgürlüğünü sembolize eden heykeli yapan adamın kendisi hür değildi.
.
Beyaz Ev’in, o günkü adıyla “President’s House (başkanın evi)” inşaatı 1800 yılında sona erdi. Buraya taşınan ilk başkan olan John Adams kölelik karşıtıydı. Ancak onun halefi Thomas Jefferson ve sonrasındaki 7 başkan Beyaz Saray’a köleleriyle geldi. James Madison’ın başkanlığı döneminde 1812 yılında ABD - İngiliz savaşı patlak verdi. İngilizler, 1814 yılında DC’ye girerek Beyaz Evi yaktılar. O günlere ait en ilginç bilgilerden bazılarını, sonradan Madison ölünce karısı Dolley Madison’dan özgürlüğünü satın alan köle Paul Jennings’in hatıraları oluşturuyor.
.
Demokraside "saray" olur mu?
Bu eve neden “beyaz” dendiği ile ilgili sağlam bir tarihi kanıt yok. Bazı rivayetler var. Gerçek olan tek şey, “Beyaz Ev” tabirini ilk kullanan başkanın 1902 yılında Theodore Roosevelt olduğu. Ev, İngilizler tarafından yakılmasından önce de, daha rengi beyaz değilken bile halk tarafından Beyaz Ev olarak anılıyordu. Roosevelt, on yıllar sonra bunu resmi evrakta da kullanarak resmileştirmiş oldu.
.
Amerikalıların ‘beyaz ev’ dediği başkanlık binasına bizim neden “beyaz saray” dediğimizin de aslında tam bir izahı yok. Bizde ‘idari’ devlet binaları hep saraydır ; adliye sarayı, belediye sarayı, emniyet sarayı gibi... Belki ondan. Ancak doğrudan hizmet ya da mal üreten kurumlara ev diyoruz, hastahane, postahane, darphane gibi... ABD’de ise court house(adliye evi), state house (eyalet meclisi evi) ve benzeri şekilde hep “ev” ifadesi kullanılıyor. Aslında, Beyaz Ev’in inşaatı bitince kısa bir süre President’s Palace (Başkanın Sarayı)” diye anılıyor ancak monarşiyi hatırlattığı gerekçesiyle tepki görünce kısa sürede bu isimlendirme unutuluyor.   
.
İşte bu akşam, bugüne kadar hep beyazların olmuş o ünlü ‘beyaz ev’de bir başkanlık balosu ve yemeği daha var. Bu kez yemeğin ev sahibi ve ev sahibesnin derisi siyah. Obama, kendisi aslında köle çocuğu değil. Afrika’dan köle gemisiyle değil, kendi iradesiyle gelmiş bir babanın çocuğu. Ama siyah derili birinin 100 yıl önce başkanla aynı masayı paylaşmasının bile büyük tepkiye neden olduğu bir ülkede başkan oluyor. Dahası, Barack Obama yanında en az kendisi kadar sembolik birini daha taşıyor Beyaz Saray’a. ABD’nin yeni 'first lady’si köle kanı taşıyor. Michelle Obama’nın dedesinin dedesi Güney Karolayna’lı bir köleydi.
.
İki hafta sonra 200’ncü doğum yıldönümü kutlanacak olan ABD Başkanı Abraham Lincoln, köleliği kaldıran “Emancipation Proclamation” belgesini imzalayarak tarihe geçti. O tarihi belgeyi imzaladığı gün kendisinden belgenin amacını açıklaması istenen Lincoln, bugün Beyaz Saray’da "Lincoln Bedroom" diye anılan çalışma odasına giderek başkanlık antetli kağıda şu cümleyi yazdı; “Eğer kölelik yanlış değilse, hiçbir şey yanlış değildir”.
.
Siyah kölelere özgürlük veren başkan Lincoln, Illinois eyaletindendi. Kaderin bir başka cilvesi, ABD'nin başına geçecek ilk siyah olan Barack Obama da aynı eyaletten. Modern tarihte ilk kez bir süper gücün başına bir siyahi geçiyor. Aynı zamanda, Obama, bir Batı ülkesinin başına geçen ilk siyahi de oluyor. Bu, her yönüyle tarihi başlangıcın, Beyaz Ev’de yeni bir 4 yıllık dramı mı yoksa bembeyaz bir sayfayı mı başlattığını zaman gösterecek. Dünyamız için hayırlısı olsun.

SİYAHİ TRAJEDYA

1856 yılında bir köle olarak doğan Booker Washington, 7 yaşındayken Abraham Lincoln'un köleliği yasaklamasıyla özgür kaldı. Kendi çabalarıyla okuyarak öğretmen olmayı başaran Washington'ın, 1901 yılında Beyaz Saray'a yemeğe davet edilmesi o dönemin ırkçı ortamında büyük tepkilere sebep olmuştu. 100 yıl önce siyahların misafir olarak bile giremediği Beyaz Saray, bugündenden itibaren bir siyah başkanın evsahipliğine geçti.

BU HEYKELİ YAPAN ÖZGÜR DEĞİLDİ

ABD Kongre binasının kubbesinde yer alan 'statu of freedom' adlı bu heykeli bir siyah köle tarafından tamamlanarak oraya yerleştirildi. Amerikan özgürlüğünü sembolize eden heykeli kubbeye diken kişinin kendisi özgür değildi.

CEMAL DEMİR - HABER 7
cemaldemir111@gmail.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız