SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Bir 'Bağlantılı' Maç İddiası, Malatyaspor ve Karaman

A- A+ PAYLAŞ

Vatan Gazetesi'nin "Lütfen Temiz Futbol" diye başlattığı yazı dizisinin, 17 Temmuz Pazartesi yayınlanan ilk bölümünde, Malatyaspor'un ligden "düştüğü" ya da "düşürüldüğü" yolundaki tartışmaların "düşürüldüğü" yönüne haklılık kazandıracak bir "anlaşmalı maç" iddiasına yer verildi.. Buradaki bir yazıya göre; Malatyaspor'u da çok yakından ilgilendiren, 33. haftadaki Ankaragücü- Gaziantepspor maçıyla ilgili "anlaşma" iddiası aktarıldı. İddiaya göre; küme düşmeme mücadelesi yapan diğer takımların (Malatyaspor dahil) maçları Cumartesi akşamı aynı saatte oynanırken, aynı derecede önem taşıyan, ancak her nedense (!) Futbol Federasyonu'nun, birçok kritik maçın sonucu alındıktan sonra Pazar günü oynanması yolunda takvim yaptığı, gerek Malatyaspor'un, gerek Samsunspor'un ve küme düşme hattındaki sair takımların itirazına rağmen Pazar günü oynattığı bir maçta yaşanmış bunlar.

Malatyaspor'un o dönemki başkanı Hikmet Tanrıverdi'nin, 5-6 hafta öncesi, ligle ilgili değerlendirme yaptığı yakın çevresine "Ankaragücü, Ankaraspor, Denizlispor'u düşürmezler.." yorumuna haklılık kazandıran bir sonuçla kapanan 2005-2006 sezonunda, bilindiği gibi ligden düşen 3. takım Malatyaspor oldu.

Vatan Gazetesi'nin yazı dizisinin ilk gününde, yazıda adı geçen Hikmet Karaman'ın, bugün Malatyaspor'un başına getirilmiş olması nedeniyle de ayrı bir özelliği bulunan yazıyı aktardığımız bu derlememize, "uygun" bir fotoğraf ararken, nedense bizim kafamızda "İşte Malatyaspor'un küme düşme fotoğrafı" diye yorumladığımız bir fotoğrafı ekleme gereği duyduk. Çünkü, bu gerçekten de sonuç itibarıyla, Malatyaspor'un ligden "düşürülmesinin" fotoğrafıdır. "Malatyaspor'un fiilen değil, ruhen olduğu" söz konusu fotoğraf, bilindiği gibi Çaykur Rizespor- Denizlispor maçında çekilmişti. Fotoğrafta gördüğünüz 15 numaralı futbolcu, ev sahibi Rizespor'un, Mısırlı oyuncusu Bashir.. Birkaç dakika önce, Denizlispor'lu bir futbolcuyu düşürerek rakibe penaltı ve gol kazandıran Rizespor'lu bu oyuncu, fotoğraftaki "saç baş yolma- üzüntü görüntüsünü" bu pozisyon nedeniyle değil, takımı gol attıktan sonra yapıyordu. Fotoğrafta aynı hareketi yapan iki rakip oyuncu var. Beyazlı formalı Denizli'li, o yedikleri gol için saç baş yoluyor. Ya yeşilli formalı Mısırlı-Rizeli niye?.. Bilindiği gibi, Malatyaspor'u da çok yakından ilgilendiren bu maçı, deplasmanda (Sivas ve Kayseri'de) aldığı puanlarla rahatlayan ev sahibi Rizespor 2-1 kaybetmiş, Denizlispor Malatyaspor'a karşı hayli üstünlük sağlamıştı..

Malatyaspor'un; sezon içerisinde yaşanan, büyük ölçüde yönetimin bazı konulara zamanında müdahale etmemesi, Ziya Doğan'ın teknik yönetimindeki dönemde "ayan beyan" görünen başarısızlığa karşı zamanında önlem almaması, "son raddeye" kadar "asabı da bozulmuş" olan Doğan'a tahammül etmesi "Düşmeye" ne kadar etki etmişse, özellikle ikinci yarıdaki iki maçta "bariz" gollerinin sayılmaması, rakip takımların oyundan atılması gereken futbolcularına hakem müsamahası, rakiplerin elde ettiği garip sonuçlar vs." bizde, Malatyaspor'un "düşürüldüğü" kanaatini uyandırmıştı.

Hatta, yeni yönetimin önemli isimlerinden Başkan Yardımcısı Atilla Kantarcı'nın, göreve geldiklerinden hemen sonra Futbol Federasyonu'na yaptıkları ziyaretin hemen ardından aktardığı "Futbol Federasyonu ile Malatyaspor arasında kalın duvarlar olduğu" gözlemi de, federasyonun Malatyaspor'a bakışı ile ilgili ilginç bir değerlendirmeydi ve çok şey anlatmaktaydı.

Ayrıca, Vatan Gazetesi'nde "yazılanlar doğruysa", hiç değilse Malatyaspor'un teknik yönetiminin başında, geçen sezon ligde neler olduğunu ve Malatyaspor'un nasıl küme düştüğünü bilen bir hocanın bulunduğunu belirtebiliriz. Belki de, yeni sezonda 2. Lig A'da mücadele edecek Malatyaspor'u tercih nedenlerinden biri budur..

Malatyaspor'un mevcut yönetiminde, Malatyaspor'un "tertemiz" bir ligde, beceremediği, başaramadığı ve iyi yönetilemediği için küme düştüğü yolunda bir görüş olduğu, zaman zaman yapılan değerlendirmelerle ortaya çıkıyor. Ha belki de, "şampiyonluk mücadelesi için federasyonla bundan sonra iyi geçinmek gerektiği" gerçeği yüzünden, eski yönetim "vurulacak abalı" oluyor.

Gerçi bunun, eski yönetimle ilgili yeni yönetimin değerlendirmesi açısından tümüyle öyle olmadığı, geçen hafta yönetimin rektörü ziyaret sırasında, rektörün iddialarının sessizce dinlenmesiyle sadece federasyona yönelik bir "eski kötü" politikasıyla sınırlı kalınmadığı görüntüsü de var.. Reel başka gerekçeler mevcut, ayrıca.. Mesela eski yönetimle sorunlu olan ve yeni yönetime desteğini "bugünlerde kırdırılacak banka aranan vadeli çeklerle" toplu ödeyen belediyeye selam olarak da bu politika yürüyor olabilir!.. Bunlar bahsi diğer..

Tabi ki, bir takım düşmüşse, elbette bir numaralı sorumlu yönetimdir. Kötü gidişe, hiç değilse teknik yönetim konusunda, bazı futbolcularla ilgili "radikal" kararlar konusunda "zamanında ve yerinde" müdahale etmediği için sorumludur. Ama başka "bir" numaralı sorumlular da vardır. Örneğin Ziya Doğan gibi, örneğin garip son hafta maç takvimleri, naklen yayın düzenlemeleri, hakem kararları, "haksız saha kapatma cezası" veren merciler vs. gibi..

...

Bütün bunları bir hatırlattıktan sonra gelelim, Vatan Gazetesi'nde yayınlanan ve Malatyaspor'un şimdiki teknik direktörü Hikmet Karaman'ın "kahramanı" olduğu olaya.. Bu yazıyı aktarmadan önce, yazıda yapılan bir hatayı düzeltelim. Yazıda, söz konusu maçı Ankaragücü'nün 3-0 kazandığı bilgisi yeralsa da, maçın Ankaragücü'nün 2-1 galibiyetiyle sonuçlandığını belirtelim.

İşte Vatan Gazetesi'nde, 'Samet Biz Kazanmaya Çıkıyoruz..' başlığıyla yayınlanan yazı..

....

"'Samet, biz kazanmaya çıkıyoruz..'
* Hikmet Karaman, 'beraberlik' üzerine anlaşılan maçı kabul etmedi ve oyunu bozdu. Maçtan önce de rakip takım hocasını böyle uyardı. Ankargücü, Gaziantep'i 3-0 yenerek onurunu kurtardı..

Genelde teşvik ve şike konuları şampiyonluk yarışı içinde değerlendirilir. Küme düşme hattı ise hep görmezlikten gelinir. Geçtiğimiz sezon yaşanan bir olay aslında hem çok ayıp hem de futbolun temiz yüzüdür.

Ankaragücü ve G.Antep hiç alışkın olmadıkları yerde, küme düşme hattındadırlar. Antep'in 37, A.Gücü'nün 36 puanı vardır. Bitime 1 hafta kala alacakları birer puan onları rahatlatacaktır. Ama iki takım da kümede kalmayı garantilemeyecektir. Buna rağmen iki kulüp yöneticileri birer puan alıp kaderlerini son haftaya bırakmaya razıdırlar. Alttaki takımların (Malatya ve Denizli) son hafta kazanamamaları durumda iki takım da liğde kalacaktır.

Ayarlanan beraberlik için Cemal Aydın hocası Hikmet Karaman'a, Antep başkanı İbrahim Kızıl ise teknik direktörü Samet Aybaba'ya balans ayarlarını verdikten sonra köşelerine çekilirler. Aybaba bu durumu kabullenirken, Karaman karşı çıkar. Çünkü bir puan ona yetmemektedir. Maçı kazanmaya çıkacağını yardımcıları vasıtasıyla Cemal Aydın'a bildirip ortadan kaybolur. Maç günü öğle saatlerine kadar da tesislerdeki odasından bile dışarı çıkmaz.

"Ya Kötü Giderse"
Maça gitmek için otobüse binerken yanına gelen Cemal Aydın'a "Başkan merak etme. Kazanacağız. Sen içini ferah tut" der. Aldığı cevap şaşırtıcıdır: "Tüm sorunluluk sende. İşler kötü giderse ben karışmam."

19 Mayıs Stadı'na vardıklarında ise Karaman'ın ilk işi G.Antep soyunma odasının önünde bekleyen Samet Aybaba'yı bulmaktır. "Kardeş biz kazanmaya çıkıyoruz sahaya. Sen git çocuklarla konuş. Siz de kazanmaya oynayın. Ben bu sorumluluğu üzerimde taşıyamam" diyerek Aybaba'yı uyaran Karaman kendi futbolcularına da öyle bir maç konuşması yapar ki, soyunma odası adeta inler.

Maçı ilk yirmi dakikada attığı 2 golün ardından ikinci yarıda da bir gol bulan Ankaragücü 3-0 kazanır. Başkent temsilcisi ligde kalmayı garantiler. Hikmet Karaman temiz bir adım atar. Ama sezon sonu, A.Gücü'nden ayrılarak bu olaya karşı da tavrını koyar. Son hafta G.Antep de Malatya'yı yenerek ligde kalır.."

DERLEME-YORUM: İsmet YALVAÇ

FOTOĞRAF: Malatyaspor'un ligden nasıl düştüğünün fotoğrafı!.. Rize'de oynanan Rizespor- Denizlispor maçında, ev sahibi takımın 15 numaralı Mısırlı futbolcusu Bashir, sonuçta takımının yenildiği maçta attığı gole sevinirken (!) görülüyor.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız