SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Biri VIP'te, Biri Tecritte!."

0
Güncellendi - 2015-12-27 15:22:37
A- A+ PAYLAŞ

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Cezaevi ziyaretleriyle ilgili bir değerlendirme yaptı. Ağbaba, “Cezaevlerinde kişiye göre muamele yapılıyor. Silivri’de kalanlardan Sedat Peker’in antetli kağıdı var. Mustafa Balbay ise  hücreden çıkamıyor. Mehmet Ağar VİP cezaevinde kalıyor, Mehmet Haberal’a tecrit uygulanıyor” dedi.

BEN TERÖR ÖRGÜTÜ LİDERİYSEM….

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, İçişleri Komisyonu’nda yaptığı konuşmada “ Manisa Milletvekilimiz Özgür Özel  ile yaklaşık 34 tane cezaevi gezdik. Şimdiye kadar yaptığımız  cezaevi ziyareti sayımız 60’ı geçmiştir. Sadece bilgi vermek açısından bir iki örnek vermek istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde İlker Başbuğ’un yanına gittim. “Durumunuz nedir?” dedim. “Ben terör örgütü lideri olarak yargılanıyorum. Size bir soru sorayım.” dedi “Ben terör örgütü lideri olarak yargılanıyorum. Ben terör örgütü lideriysem bu başında bulunduğum Türk Silahlı Kuvvetleri ne olur?” Ben de direkt cevap verdim: “Terör örgütü olur.” dedim. Türkiye’de Türk Silahlı Kuvvetlerinin terör örgütü konumuna geldiği ortamda   demokrasinin ne aşamada olduğunun örneklerini gözlerimizle görüyoruz. Bir mektup geldi bize, KCK davasından yargılanan 6 tane kadın İzmir Şakran Cezaevinde çıplak arandığını iddia ediyorlar. Manisa Milletvekilimiz Özgür Özel , sağ olsun, gitti. Şöyle bir sonuç çıktı: Kadınlar erkek gardiyanların önünde çırılçıplak soyundurularak oyuk araması yapılıyor. Dava açıldı. Şikâyetçi oldular. Savcının bilgisi var. Osmaniye Cezaevine gittik. Osmaniye Cezaevinde bir müdür var. Müdür oranın komutanı, her şeyi, Gestaposu. Dün Mamak’ta Raci Tetik varsa bugün de cezaevlerinde onları aratmayacak müdürler var. Bilginiz açısından söylüyorum. Gelen ailelerin, kadınlarının iç çamaşırına kadar kontrol ediyorlar. Başka bir örnek vereyim. Hizbullah davasından yargılanan Yasin Demir Sincan Cezaevinde. Onu ziyarete gittim. “Benim kızlarım, eşim artık cezaevine beni ziyarete gelmek istemiyor.” diyor. “Niye?” dedim. “Buradaki muameleden dolayı” dedi ” diye konuştu

“PEKER’E VAR, BALBAY’A YOK”

Ağbaba “Cezaevleri meselesi Türkiye’nin kanayan yarası.  Mustafa Balbay’ın yanına gittik. Sayın Bakan, Silivri Cezaevini gezdirdi, şöyle iyi, böyle… Bakın, Mustafa Balbay bizim gibi seçilmiş bir milletvekili. Ağır tecrit uygulanıyor Mustafa Balbay’a. Sedat Peker diye bir hükümlü var orada yatan. Aynı cezaevinde yatıyorlar. Sedat Peker’in özel bir görüşme odası var milletvekillerinden daha lüks. Antetli kâğıtlara basılmış, kartları, özel kalemi –yemin ediyorum- gidin görün. “Cezaevinde ayrı muamele yapılmıyor.” deniyor. Yapılıyor. Sedat Peker’in ayrı odası var, Mustafa Balbay ağır tecrit altında, hücrede kalıyor. 

Mehmet Ağar da cezaevinde yatıyor, Mehmet Haberal da, Engin Alan da cezaevinde yatıyor. Ben hepsine gittim. Engin Alan’a da gittim, İbrahim Ayhan’a da gittim. Mehmet Haberal’ın yattığı koşulları görün arkadaşlar, bir de Mehmet Ağar’ın yattığı koşulları görün. Mehmet Ağar VIP cezaevinde yatıyor. Sayın Başbakanın yattığı gibi. Mehmet Haberal, Engin Alan, Mustafa Balbay, İbrahim Ayhan gibi insanlar da maalesef ağır bir tecrit içinde” Dedi

TECAVÜZ ÇIĞLIĞINDAN UYUYAMIYORUZ

Ağbaba; “F tiplerine  bir ad verdik: “İşsiz işkence, sessiz ölüm.” Pozantı Cezaevi gerçeği var. Önce Bakanlık yalanladı, böyle bir şey yok dedi, tecavüz yok dedi.. Pozantı cezaevinde bir çocuğa sorduk; “Gece uyuyamıyoruz.” dedi. “Niye uyuyamıyorsun?” dedik. “On iki yaşındaki çocuğun çığlığından.” “Niye çığlık atıyor?” “Tecavüz çığlığı.” On iki yaşında… Benim on bir yaşında oğlum var. Hepimizin çocuğu var arkadaşlar. Yani on iki yaşındaki çocuğun çığlığından dolayı insanlar uyuyamıyor. Ve burada görev yapan müdürler terfi ettirildi. Bizim raporumuz üzerine o cezaevi kapatıldı” ifadelerine yer verdi.

“TRAŞ OLMAYAN DOKTORA GİDEMİYOR”

CHP Cezaevleri izleme komisyonu üyesi Ağbaba , “Cezaevinden cezaevine farklı muameleler var. Osmaniye Cezaevindeki, “Olağan dışı sakal.” diye bir karar almış cezaevi müdürü. İnsan Hakları Komisyonu da bunları biliyor. Cezaevi Komisyonu Alt Başkanı AKP’li milletvekili arkadaş da biliyor bunu ama hiç kimse o cezaevi müdürüne müdahale edemiyor. “Alışılmışın dışında sakal.” Ne demek? Cüppeli Ahmet Hoca’yı da ziyarete gittik. Şimdi, Cüppeli Ahmet Hoca’nın sakalı alışılmışın dışında sakal mı? Osmaniye Cezaevi’nde  iki günde bir tıraş ettiriyor bütün mahkûmlar.Traş olmazsa, ceza veriyor, görüş yasağı, mektup yasağı, doktora çıkma yasağı gibi yasaklar uygulanıyor” diye konuştu.

 “ANKET YAPTILAR ,TUTUKLANDILAR”

"Bakın, dün 13 tane çocuğun yanına gittim. Tıp fakültesinde okuyorlar. Diyarbakırlı,  Batmanlı, Mardinli. Hacettepe Tıpta okuyor İngilizce bölümünde. Diyarbakırlı çocuğa “Kaçıncı olarak girdim?” dedim. “Diyarbakır 3’üncüsü olarak girdim.” dedi. Öğrenciler sağlık anketi yapıyorlar. Sağlık anketinde varoşlarda AKP’yle ilgili sorular soruyorlar. “Sağlık politikasından memnun musun? Ne istiyorsun?” diye. Öğrencilerin hepsi, bu anketi terör örgütünün talimatıyla yaptınız diye gözaltına alındı. 13 tane çocuk gözaltında. Bir çocuğa sordum, gözlerim yaşardı. “Ağabey, ben sizin Malatya Yazıhan’ı biliyorum.” dedi. “Nerden biliyorsun?” dedim. “Biz yazın oraya kayısıya mevsimlik işçi olarak geliyoruz. Adana’ya gidiyoruz pamuk toplamak için. Fındık toplamak için de Karadeniz’e gidiyoruz.” Bu çocuk burada okuyor ve haksızca gözaltında. Yapılan muameleleri anlatsam inanamazsınız. Sınavına giremiyor. Sınava girme hakkı elinden alınmış”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız