SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Bizzat İlgileneceğim'

A- A+ PAYLAŞ

CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, OSB'lerin çevrede, Şahnahan Deresi, Tohma Çayı ve Karakaya Baraj gölünde yarattığı çevre kirliliği, Malatya'nın katı atık tesisi, barajları ve sulama sorunlarını komisyonda dile getirdi, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ise bunlarla ilgili soruları yanıtladı.

TBMM Bütçe ve Plan Komisyonu'nunda Aslanoğlu'nun konuşması ve bakanın yanıtları tutanaklara şöyle geçti:

"BURADA BİR FELAKET VAR"
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (MALATYA) – Sayın Bakan, size defalarca yazmama rağmen Bakanlığınızca Malatya Organize Sanayi Bölgesi’ndeki atık sular “Hiçbir sorun yaratmıyor.” denmesine rağmen, ben size şunları vereceğim. Burada bir felaket vardır, altını çiziyorum, burada bir felaket vardır! Karakaya Barajı’ndan başlamak üzere bu suyun geçtiği yerlerde canlılar, herkes zarar görmektedir. Bilimsel araştırmalar, Profesörler diyorlar ki: “Kızılderili Şef ve Malatya’daki çevre felaketi” diye bir makale yazmışlar. Burada bir felaket var sayın bakanım. Ben sizin bakanlığınızı defalarca uyarmama rağmen, özellikle son üç yılda Bakanlığınızdan bana gelen cevapta burada arıtma tesisi olduğu ve buradan hiçbir şekilde zararlı madde gitmediğini söylemenize rağmen ben sadece size şu son bugün aldığım haberleri, bilimsel raporları… Burada bir felaket vardır. Burada tüm canlılar zarar görmektedir ve son bir mahkeme kararıyla durdurulmasına rağmen bu felaket devam etmektedir ve Karakaya Baraj Gölü artık yok olmaktadır. Buradan geçen kanallar boyu olan tüm sebzeler, meyveler, tüm canlılar büyük zarar görmektedir.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU(Devamla)- Burada şunu ifade edeyim: Malatya’yla ilgili siz dediniz ki… Malatya Organizeye tekrar kendim bakacağım, bizzat ben inceleyeceğim.

KATI ATIK KONUSU
"FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (MALATYA) – 2007 yılı bütçesinde Sayın Bakanım, bizzat, Malatya Belediye Başkanı ile yemek yerken yemekhanede sizinle telefonda görüştürdüm, bilmem hatırlıyor musunuz. Aynen ifadeniz şuydu: “Katı atık projesine 2008 yılında başlıyoruz.” Zat-ı alinizin Malatya Belediye Başkanı’na taahhüdü idi. Arkadaşlar 2008 de bitti, 2009 da bitti, 2010 da bitti. Bakıyorum, bu kitaba acaba katı atıklar durmuş mu Türkiye’de … “Efendim ÇED raporu yokmuş” Sayın Bakanım, ÇED raporunu veren sizsiniz. O yörenin ÇED raporunu başka bir bakanlık vermiyor. “Efendim izin bekliyoruz.” Neyin iznini bekliyorsunuz ya? Aynı bakanlık, biri katı atık yapıyor, bir ÇED raporu veriyor, böyle şey olur mu Sayın Bakanım? Malatya katı atık tesisine sizin sözünüz, 2008 yılı bütçesinde, aşağıda yine bütçeye ara verdiğimizde, o günkü Malatya Belediye Başkanı Cemal Bey ile zat-ı alinizi görüştürdüğümde “Bu yıl başlıyoruz” demiştiniz.

Ben, Bakanım eğer söz veriyorsa, Türkiye Cumhuriyeti Bakanının, onun sözünün yerine gelmemesinden dolayı üzüntü duyarım. Siz Türkiye Cumhuriyeti’nin bakanısınız. Bir bakanın verdiği sözü yerine getirmemesinden dolayı benim halkım adına üzüntü duyarım. Yani sizin sözünüzün yerde kalmasını ben şahsen istemem Sayın Bakanım. Bu nedenle, Malatya Katı Atık Projesi’nin hali böyle, bilginiz olsun.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla)- Müsaade ederseniz hemen ben, doğru söz verdik, destek vereceğimizi ifade etmiştim ancak maalesef tahsis ettiğimiz yerle ilgili Danıştay’dan iptal kararı geldi. Bunun üzerine biz Orman Kanunu’nda bir değişiklik yaparak, özellikle çöp depolanacak veya bertaraf tesislerinin orman alanlarında yapılmasına dair kanunu çıkardık. Kanun çıktıktan hemen akabinde yönetmelik çıkar çıkmaz bunu tahsis ediyoruz…

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU(Malatya)- Edeceksiniz daha?

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla)- Hayır edildi, ÇED raporu da önümüzdeki hafta bitecek, belediye katı atık birliği gelsin bizden hemen ihalesini yapsın, yüzde 10 ihale şeyini de karşılayacağız. Önümüzdeki hafta, ÇED de hazır, ÇED’le ilgili de bu konuda kolaylık konusunda arkadaşlar çalışma yapacak, onu yazılı olarak şey yapacağız."

BARAJLAR VE SULAMA KANALLARI
"FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (MALATYA) – Sayın Bakan, ben size bir iyilik yapayım bu sene. Malatya’da bitmeyen barajlar var ya, 92’de, 93’de temeli atılan, hala daha açılamayan barajlarımız var bizim. Hala, on yedi yıl geçmiş, ona altı yıl… Sekizi şimdi, sekizi eski.

Sayın Bakan Özellikle Kapıkaya ve Boztepe barajlarını… Barajı bitirmişsiniz, bizim hiç işimize yaramaz Sayın Bakanım. Eğer bunların sulama kanalları başlamazsa, Sayın Bakanım, barajı bitirmeniz hiçbir işimize yaramaz bizim. Bari o zaman sulama kanallarını ne zaman bitirecekseniz barajı da o zaman bitirin Sayın Bakan.

HALİL AYDOĞAN (AFYONKARAHİSAR)- Afyon’a taşıyalım o zaman.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (MALATYA) – Hay hay, size verelim ödenekleri bu sene, memnuniyetle! En azından Afyon’daki bir yer hayata kavuşsun, suya kavuşsun.

Sayın Bakan, iki baraj bitmek üzere ama ne olur on altı yıl geçti, on yedi yıl geçti, hiçbir işimize yaramaz, sulama kanalları hala daha ortada yok, bunların ne olacağı belli değil, ne ödenekleri ne başka, hiçbir şey yok. Biz size bir iyilik yapalım bu sene.

Yine aynı şekilde on beş yıl önce açılan Çat Barajı’nın kanalları hala bitmemiş durumda, son bir yıldır Çat Barajı kanallarını alan müteahhit çalışamamaktadır. On beş yıl geçti baraj biteli. Sayın Bakan hakikaten ben artık bunları konuşmaktan yoruldum. Artık çok yoruldum.

Geçen yıl bütçede bizi Erzurum’da bir baraj açılışına davet ettiniz. “Ne zaman başladı Sayın Bakan?” dedim, “İki yıl önce” dediniz. Ben bu kitapta iki yılı göremiyorum, üç yılı göremiyorum da… Ne mutlu, demin Ali Bey konuşurken teşekkür ediyor, ben de teşekkür etmek isterim size. Teşekkür etmek bir erdemdir ama ben şu kitapta teşekkür edeceğim hiçbir şey bulamadım. Aradım, sonuna kadar baktım Sayın Bakan, acaba teşekkür edecek bir şey bulabilir miyim diye ama maalesef yok.

Sayın Bakan, Darende kanal projesi, Çat Barajı kanalları ve ben geçen Malatya’ya gittiğimde özellikle gittim Çat Barajı Kanallarını yapan müteahhidin… Son bir yıldır müteahhit de durmuş. O insana da yazık, ben o insana kabahat bulmuyorum ama demek ki bir engeli var, bir şey vermiyorsunuz. Neden devam etmiyor? On beş yıl geçti baraj biteli arkadaşlar. 1995 yılında bitti baraj. 287 milyon dolar para gitti o baraja ama sulanmayan baraj bitmiş ne işime yarar benim?

Sayın Bakan, Arguvan Yoncalı Barajı konusunda artık ne olursunuz, bakın rica ediyorum… Ben size söyledim, “Gidip orada açlık grevine başlayacağım” dedim bir meclis konuşmamda, yine söylüyorum: Eğer bu yıl, bizi sekiz yıldır, sizin şahsınız için söylemiyorum… Hep söylediğim de şu: Proje çalışması, bakıyoruz önce iz bedel… Şimdi iz bedelden çıkardınız, koordinasyon kurulunda. Bana faydası olmayan koordinasyon kurulunu ne yapayım ben? Bu Yoncalı Barajı… Arguvan halkı çok duyarlı, Arguvan halkı “Ayrımcılık yapılıyor” diyor. Bakın, bunun altını çiziyorum: Arguvan halkı bunu kendisine hakaret görüyor, aynen söylüyorum. Sayın Bakanım, rica ediyorum, bir tek kelime edeceksiniz bana: “Yoncalı Barajı’nı yapacağız, yapmayacağız…” Yapmıyorsan biz de diyelim ki “Arkadaş, yapılmıyor bu ya, yapılmıyor ya”. Yıllarca, artık sekiz senedir bakıyoruz, baktık, iz bedel çıkardık… Şimdi iz bedelden çıktı, çıktı iz bedelden ama nerelerde bilmiyorum. Tek kelime istiyorum Sayın Bakanım: “Yoncalı Barajı konusunda varız, yoğuz, varız, şu tarihte başlayacağız.” Yoksanız, artık bu insanları dalgalandırmayalım, insanların onuruyla oynamayalım. Bu, insan onuruyla oynamaktır!

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla)- Size Derme ve Çerkezyazı sulaması, şu anda yürüyor, açtık önünü, toplulaştırmayla ilgili bir problem vardı, çözülüyor. Çözüldü, yürüyecek. Darende, Gökpınar sulamasını bitireceğiz. Kuruçay, Boztepe yürüyor, Kapılıkaya Baraj İnşaatı hızla devam edecek, Doğanşehir, Söğüt, şimdi kanallarla ilgili efendim, bunu da şunu ifade edeyim. Projesi bittiği anda kanalların, hemen yatırım programlarına alacağımızı ben burada ifade edeyim.

Yoncalı Barajı ile ilgili olarak da, Yoncalı biliyorsunuz kati suretti, Arguvan’daki kardeşlerimizde hiçbir ayrımcılık yoktur, asla böyle bir şey ne düşündük nede düşünürüz. Benim zaten fıtratıma uymaz. Herkesi ben seviyorum yani hakikaten bunu çok açık yüreklilikle ifade edeyim. Bununla ilgili izden kurtardık. Yalnız müteahhitle ilgili bir problem var. Onu tabii burada söylemek doğru değil. Müteahhidin belli bir iflas etme durumu söz konusu. Bununla ilgili süre verdiler. Onu tabii burada söylemek doğru değil. Müteahhidin belli bir iflas etme durumu söz konusu. Bununla ilgili süre verdiler.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU(Malatya)- 15 sene sonra…

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (devamla) –Efendim, işte bilemiyorum, onunla ilgili yani önümüzdeki yıl kesinlikle bakın 2011 yılında yazın onu halledeceğiz. Programa alıyoruz ve inşaat başlayacak. Eğer, müteahhit devam ederse, devam edecek, etmezse feshedip yeniden. Arkadaşlarımız not aldılar. (Karşılıklı konuşmalar) Hemen Malatya Hekimhan İlçe içme suyuyla ilgili 50 litre/saniye su tahsis talebi vardı. İdarece yapıldı. İçme suyu tesislerinin yapımı için herhalde İller Bankası’na müracaat edecek. Şu ana kadar bize bir talebi yok, su tahsisi istemişti, tahsisi yaptık. Talep ederse, onu da yatırım programına alırız ama İller Bankası’na herhalde yaptıracak."

SULAMA BİRLİKLERİ.."
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (MALATYA) – Çok Satırbaşlarıyla özetleyeceğim. Çok güzel bir kitap, teşekkür ediyorum ama kitap benim olmayınca ben bu kitabı ne yapayım? Malatya’nın bir tane ismi yok bir tane! Çok güzel bir kitap ama benim olmayınca…

HALİL AYDOĞAN (AFYONKARAHİSAR) – Türkiye sizin değil mi üstat?

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (MALATYA) – Çok güzel bir kitap ama kitap benim olmayınca ben bu kitabı ne yapayım Halil Bey? Afyon da var, Şuhut da var ama ben bu kitabı ne yapayım? Bu kitap bana lazım değil ama lazım olan arkadaşlar teşekkür etmekte haklılar, bir.

İki: Sulama birlikleri konusunda, Sayın Bakan, bu konuda hala İçişleri Bakanlığı’na bağlı olmasının mantığını… Acaba trafik memurluğu mu yapıyor İçişleri Bakanlığı? Acaba suyun yönünü mü değiştiriyor? Sayın Bakan, bu konuda defalarca…

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (AFYONKARAHİSAR) – Meclise geldi.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (MALATYA) – Meclise gelip de işlem görmeyen kanunu ben ne yapayım Sayın Bakan! Herkes gelip bastırıyor, siz de bastıracaksınız. “Arkadaş, bu benim kanunum.” Demiyorsunuz.

Sulama Birlikleri –Necdet Bey özetledi- hakikaten verimliliğinin yüzde 50’sini vermiyor. Bu nedenle sulama birlikleri konusu kanayan bir yaradır, orada çalışanlar için bir yaradır, sulama birlikleri artık bir felaket olmuştur, artık köylü bunun altından kalkamıyor, artık bu nedenle sulama birliklerinin bir şekilde direkt sizin bakanlığınızın güdümünde, sizin bakanlığınızın gözetiminde olması gerekir. Bu nedenle ben bunu bir kez daha söylüyorum ve sulama birlikleri maalesef bir acı içindedir, hakikaten çalışanları açısından ve köylüler açısından son derece sorunludur. Sular çıkıyor ama sular boşa gidiyor Necdet Bey! Bu sulama birliklerini eğer bir şekilde bu bakanlığın gözetimine almasak yazık oluyor, yazık oluyor, yazık oluyor!

Sayın Bakan, lütfen kanununuza sahip çıkın. Bu kanun sizin kanununuz. Meclise geldiğinden beri iki yıl geçti. İki yıldır hangi komisyonda görüşülmeyip Genel Kurula… Meclise gelmiş ben ne yapayım! Geçen yıl bütçede de aynı konuşmayı yaptım, aynı şeyi söylediniz Sayın Bakan, tutanaklar burada.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (AFYONKARAHİSAR) – Efendim, Mevlüt Aslanoğlu Beyefendi’nin konusuna geleyim, çok önemli. Efendim Sulama Birlikleriyle ilgili kanun tasarısını ben Meclise sevk edeceğiz diye söz verdim, söz verdiğim üzere Meclise sevk ettim, komisyonlarda görüşüldü, Orman-Köy İşleri Komisyonu Başkanı, Adana Milletvekilimiz Vahit Kirişçi Bey’le konuştum, kendisi bayramdan sonra görüşerek, Genel Kurula sevk edeceğini ifade etti. Siz de takip ederseniz, memnun oluruz, burada…

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU(Malatya) –Sizin yakanıza yapışmayacağım, onun yakasına yapışacağım.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU(Devamla)- Burada şunu ifade edeyim efendim. Orada İçişleri Bakanlığı’ndan mali mesuliyeti Sayıştaya, teknik mesuliyeti Devlet Su İşlerine verdiğimizi ifade ettik bu konuda."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız