''Bu Bir Sevda Mesleğidir..''

24 Kasım Öğretmenler Günü Malatya’da da kutlandı. Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen törende, stajyerlik süresini tamamlayan 50 genç öğretmen meslek andı içerken, 3 emekli öğretmene de plaket verildi. Bu arada İnönü Üniversitesi'nde de ayrı bir tören gerçekleştirildi.

KENTTEKİ TÖREN..
Öğretmenler Günü dolayısıyla, ilk tören Atatürk Anıtı önünde yapıldı. Milli Eğitim Müdürü Mehmet Bulut ile bir grup öğretmen, anıta çelenk sundu ve Bulut daha sonra Şeref Defterini yazdı.

Buradaki törenin ardından Halk Eğitim Merkezi Salonu’ndaki törene geçildi. Bu törene Vali Halil İbrahim Daşöz, 2. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Alaeddin Örsal, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Demirdağ, Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf İzzettin Cengiz, İnönü Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Hasan Küçükbay, Milli Eğitim Müdürü Mehmet Bulut, diğer bazı daire müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın söylenmesiyle başlayan törende, Öğretmenler Korosu “Öğretmen Marşı”nı söyledi. İlk konuşmayı, stajyerlik süresini tamamlayan 50 genç öğretmen adına Sürgü İlköğretim Okulu Türkçe Öğretmeni Selçuk Boğatekin yaptı ve “Eğitim; bir sabır ve gönül işidir. Nesillerin yetişmesi için emek harcamak, belki de emeğin karşılığını görmeden göçüp gitmek vardır. Fakat geride bıraktıkları eserleri yaşadıklarına birer örnek değil midir?

Sözlerimi, âcizane, meslektaşlarıma seslenerek bitirmek istiyorum:

Milletçe keşke dememek için bu sevda mesleği olan eğitim içinde üzerimize düşeni hakkıyla yapmalıyız ve mesleğimizin kıymetini bilmeliyiz.”dedi.

Boğatekin’in konuşmasının ardından 50 genç öğretmen meslek andı içtiler.

Ardından, emekli öğretmenler adına Alpaslan İlköğretim Okulu öğretmenliğinden emekli olan Nimet Nikbay bir konuşma yaptı. Nikbay şöyle konuştu:

“Hiçbir meslek bu kadar ağır ve zor beklentilerle karşı karşıya değildir. Ama bizler mesleğimizin kutsallığı, yüreğimizin çocuk ve vatan sevgisiyle dolu oluşu ile bu zorlukların üstesinden gelmekteyiz.
Görev yaptığım süre boyunca, Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı, vatanını ve milletini seven, Türkçeyi güzel konuşan yürekleri sevgi dolu öğrenciler yetiştirdim. Çağdaşlığı önemseyerek, köklerine ve dallarına zarar vermeden yapmaya çalıştım bunu.

Mustafa Kemal Atatürk'ün " Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister" sözünden de anlaşılacağı gibi Cumhuriyetimiz ve Milli beraberliğimizin istikbali bizlerin yetiştireceği genç kuşaklara bağlıdır.
Bundan böyle bu kutsal görev siz genç ve dinamik meslektaşlarımızındır.

Genç arkadaşlarım.. Siz bir efsanesiniz Ağrı Dağı'nda. Toroslar misali uzanırsınız vatanın doğusundan batısına. Akdeniz’de çağlarsınız Manavgat gibi... Egeyi anlatırken " Sarı Zeybek " kesilirsiniz. Vatan Bayrak diye başlarsınız söze, İstanbul Boğazı'ndan yükselir sesiniz Anadolu Hisarı gibi.

Yunusça sevdalar salarsınız yüreğimize, gerektiğinde Yavuzca çarpışmasını öğretirsiniz.

Bu duygularla devraldığınız bayrağı aynı sorumluluk bilinci ve görev aşkıyla taşıyacağınıza canı gönülden inanıyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.”

Milli Eğitim Müdürü Bulut da, "Öğretmenlik mesleği kültür hayatımızda "bilgelik mesleği" olarak tanınır. Dünyadaki bunca teknolojik gelişmeye rağmen öğretmenin yeri doldurulamamış ve doldurulamayacaktır.Teknolojik araçlar kendilerine yükleneni verirler.Onlarda insanın sıcaklığı yoktur.Hele fedakarlık hiç yoktur.Oysa öğretmenlik en çok fedakarlık gerektiren mesleklerin başında gelmektedir. Milli Eğitim Bakanlığımız Atatürk'ün Millet Mekteplerinin Başöğretmeni olduğu 24 Kasım 1928 gününü doğumunun 100. yılında,24 Kasım 1981'de O'nun eserlerine sahip çıkmak,korumak ve yaşatmak azim ve iradesiyle bu günü Öğretmenler Günü olarak kabul etmiştir.Bu günün değeri çok büyük, onuru sonsuz ve anlamı derindir."dedi.

Daha sonra Vali Daşöz, "Bir taraftan ülkemizin kalkınması ,gelişmesi, çağdaş uygarlık yolunda ilerlemesi , bir taraftan da Cumhuriyetin değer ve kazanımlarının halka mal olmasında en önemli katkıyı ve rolü oynayan öğretmenlerimiz olmuştur.

Bugün öğretmenlerimiz maddi olarak sıkıntı içerisinde görev yapmaktadır. Bu elbette ki hiçbirimizin arzu ettiği durum değildir.

Ama içinde bulunduğumuz zorluklar ve sıkıntılar asla görevimizin önemini ve yüceliğini gölgelememelidir. Eğer ülkemizi geleceğe taşımak istiyorsak, çocuklarımızı çok iyi yetiştirmeye mecburuz." diye konuştu.

Vali Daşöz, konuşmasının ardından emekli öğretmenler Nimet Nikbay (Alpaslan İlköğretim Okulu), Mehmet Ali Başıbüyük (Atatürk İlköğretim Okulu) ve Bahattin Levent (Sümer Lisesi)'e "Hizmet Şeref Belgesi" verdi.

Törende ayrıca, İlköğretim ve Lise öğrencileri arasında düzenlenen Resim, Şiir ve Kompozisyon Yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.

Ödül alan öğrenciler de şunlar:

RESİM (İLKÖĞRETİM 1. KADEME): 1. Eren Karabulut (Özel Turgut Özal İ.Ö.), 2. Miray Önal (Mehmet Emin Bitlis İ.Ö.), 3. Yaren Dirican (TED Malatya Koleji)

ŞİİR (İLKÖĞRETİM 2. KADEME): 1. Abdurrahman Avcı (Yeşiltepe Ahmet Parlak İ.Ö.), 2. Mehmet Enes Aslan (Rahmi Akıncı İ.Ö.), 3. Ebru Cengil (Hidayet İ.Ö.)

KOMPOZİSYON (LİSE VE DENGİ OKULLAR): 1. Büşra Gürer (Orgeneral Eşref Bitlis L.), 2. Bahar Aslan (H.Ahmet Akıncı L.), 3. Mehmet Emin Selçuk (Bahçebaşı L.).

Tören; öğretmenler korosunun sunduğu programla sona erdi.

Bu arada, eşi de emekli öğretmen olan Malatya Belediye Başkanı Cemal Akın’ın, düzenlenen törene Malatya’da olmasına karşın katılmayıp, yardımcısı Yusuf İzzettin Cengiz’i göndermesi dikkat çekti. Ayrıca tören başlamadan ve protokol salona girmeden önce, salonda bulanan başörtülülerin dışarı çıkması ya da başlarını açmaları yolunda anons yapılırken, başörtülü bir kaç bayanın çıkmak üzere ayağa kalktıkları, ancak daha sonra and içecek stajyer öğretmenlerin yakınları olduklarını görevliye söyleyince salona dönüp töreni izlemeye devam ettikleri belirtildi.

ÜNİVERSİTEDE..
Öte yandan, Öğretmenler Günü dolayısıyla İnönü Üniversitesi'nde de bir tören düzenlendi. Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'na çelenk sunulmasının ardından, Kongre ve Kültür Merkezi'nde program sürdü. Müzik dinletisinin ardından Rektör Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu bir konuşma yaptı ve şöyle dedi:

"Okul öncesinde erişilen %15 civarındaki okullaşma oranı, Ortaöğretim düzeyinde % 50 civarındaki okullaşma oranı ve yükseköğrenim düzeyinde %25 civarındaki okullaşma oranı henüz gelişmiş ülkelerin çok gerisindedir. Elbetteki az gelişmişlik zincirini kırabilmemiz için bu sayısal değerlerin acilen düzeltilmesi gerekmektedir. Ancak ülkemizde esas sorun nicelikten ziyade nitelik sorunudur. Üniversite sınavına giren öğrencilerin %70’inin fenden, 30’unun matematikten sıfır puan alması uluslararası düzeyde ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde öğrencilerin karşılaştırılmasında Türk öğrencilerin hep son sıralarda yeralması üzerinde dikkatle durmamız gereken çok önemli
sorunlardır. Bunlarında ötesinde bir devrim yasası olan öğretim birliği yasasına aykırı olarak oluşturulan eğitim kurumları diğer bir çok önemli sorunu oluşturmaktadır.

Yüce ATATÜRK’ün kurduğu laik Türkiye Cumhuriyetini yıkmaya yönelik yeminlerin yapıldığı tamamiyle denetimsiz kuran kursları, laik Cumhuriyet karşıtı siyasal yapıların oluşturduğu ve her türlü desteği verdiği “arka bahçemiz” diye nitelendirdikleri imam hatip okulları, yine laik Cumhuriyet karşıtı özel okullar, dershaneler, öğrenci yurtları ve ışık evleri öğretim birliği yasasından önemli bir sapmayı gerçekleştirmiştir. Bu kurumlardan yetişen tamamiyle farklı bir dünya görüşüne sahip insanlar bu farklılıklarını siyasal, sosyal, kültürel yaşamda ortaya koymaktadırlar. Bu eğitim kurumlarından yetişen ve siyasal alanda önemli güce erişen kişi veya gruplar Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesiyle ve çağdaş Cumhuriyetimizin devlet organlarıyla açık bir biçimde savaşmaktadırlar.

Üniter devlet ve toplum yapımızın ve laik Cumhuriyetimizin bu denli tehdit altında yaşandığı bir dönem olmamıştır.

Ülkemizin içinde bulunduğu durumu çocuklarımıza ve gençlerimize doğru bir şekilde anlatmak hepimizin görevi ancak öncelikle de öğretmenlerimizin görevidir. Bu anlamda öğretmenlerimizin her zamankinden daha fazla sorumluluk taşıdığı bir gerçektir."dedi.

Eğitim Fakültesi Dekanı Prof.Bülent Birol da, "Sanat Eğitimi ve Kurumlarımızın Oluştrulmasında Atatürk'ün Yeri" konulu bir konferans verdi.

HABER- FOTO: Selahattin GÖKATALAY