SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Bu Büyük Bir Fırtına"

0
Güncellendi - 2015-12-27 17:30:15
A- A+ PAYLAŞ

Malatya 2. Anadolu Kitap Fuarı’nın davetlisi olarak Malatya’da bulunan Mısırlı Düşünür Fehmi Hüveydi, İnönü Üniversitesinde konferans verdi. “Arap Baharı Bağlamında İslam Dünyası” başlıklı konferansta konuşan Hüveydi önemli mesajlar verdi.

Hoca Ahmet Yesevi Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Türköz, Genel Sekreter Yrd. Doç. Dr. Kadir Kartalcı, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Saffet Sancaklı, Turgut Özal Tıp Merkezi Başhekimi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Aslan, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Fehmi Hüveydi’nin Arapça yaptığı konuşma, İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Polat tarafından Türkçeye tercüme edilerek katılımcılara aktarıldı.

Medyada, Arap Baharı’nın dört beş ülke içerisinde çıkan bir ayaklanma olarak yansıtıldığını ancak bunun, Arap Baharı’na yapılan bir haksızlık olduğunu söyleyen Hüveydi, “Bu durum dört beş ülkeyi aşan, en uzağından en yakınına tüm Arap Dünyası’nı etkileyen büyük bir fırtınadır.” dedi.

Tarihi bir dönüşümün yaşandığını dile getiren Hüveydi, Arap ülkelerinin birçoğunda rejim değişiklikleri yaşandığını ifade ederken, “Bu durum sadece rejimlerin değil tüm siyasi ortamın değişmesi neticesini getirmektedir.” dedi. Şu andaki iletişim araçlarının, buna büyük katkı sunduğunu belirten Hüveydi, Mısır, Tunus ve Suriye’de olanların görülmekte olduğunu ancak Suudi Arabistan, Katar ve Körfez ülkelerinden tam olarak haberdar olunamadığını beyan etti.

Değişim çabalarına değinen Hüveydi, “Bu çabalara dış ve iç güçler tarafından karşı konulmaya da çalışılmaktadır ve bu değişim iki noktada çok önemlidir.” dedi. Hüveydi, sözlerine şöyle devam etti: “Bunlardan birincisi Batının endüstriyel olarak bağımlı olduğu petrol, ikincisi ise İsrail’in gelişmeler üzerindeki kontrolüdür. Arap dünyasının özgürlüğü petrol ve İsrail açısından tehlikelidir. Yine Arap dünyasında ABD’nin üsleri bulunmaktadır, Batı yandaşı olan ve emirlerini Batı’dan alan rejimler söz konusudur ve Batılılaşmış, Batının menfaatine çalışan kültürel, entelektüel tabaka vardır. Bu üç faktör Batının menfaatlerini getirir. Parçalanma gayretleri, mezhep ve ırk savaşları meydana getirme çabaları mevcuttur. Dolayısıyla Arap dünyasındaki tarihi dönüşüme karşı koyulmaya çalışılmaktadır. Napolyon, ‘Mısır’ı yöneten, dünyayı yönetir’ demiştir. Mısır önemli bir devlettir. Mısır’da meydana gelen gelişmeler sadece Arap dünyasını değil, İslam dünyasını etkiler. Mısır, Türkiye ve İran, İslâm dünyasının önemli güçleri, temel unsurlarıdır. Strateji derslerinde buna güç üçgeni denir. Bu üç unsur dirilirse, tüm İslam dünyası dirilir.”

"Arap dünyasının özgürleşmesi çok kolay değildir", diyen Hüveydi, devlerin kendi demokratik kimliğini koruyarak birlik içerisinde olmasını hayal ettiklerini söyledi. Hüveydi, bunun,  bin mil diye kaydedilen bir durum olduğunu belirtirken daha önce gidilecek yolun bilinmediğini ancak Arap Baharı ile birlikte böyle bir süreç ve rolün geliştiğini beyan etti.

"Arap Baharı, geleceğe iyimser bir şekilde bakılmasını sağlıyor", diyen Hüveydi, bunun uzun ve yorucu bir yolculuk olduğunu, Arap dünyasının bağımsızlığı geliştiğinde İslam dünyasının bağımsızlığının da gelişeceğini ancak bunun en azından yarım asırlık bir iş olduğunu açıkladı. Hüveydi, bu hususta doğru yolda olunduğunu söyledi.

Malatya 2. Anadolu Kitap Fuarı kapsamında bulunan yazarlardan Erhan Afyoncu’dan sonra Fehmi Hüveydi ile devam eden Üniversitedeki konferanslar, Ahmet Turgut’un Perşembe ve İhsan Süreyya Sırma’nın Cuma günü verecekleri konferanslarla bitecek. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız