Tv Malatya stüdyolarında Çarşamba akşamı Malatya Gazeteciler Derneği Başkanı Orhan Çekin'in hazırlayıp sunduğu " İŞİN DOĞRUSU " programının stüdyo konukları İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sezai Yılmaz, Turgut Özal Tıp Merkezi Başhekimi Doç. Dr.Murat Cem Miman ve Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç.Dr. Yaşar Bayındır idi. Programa telefonla katılan Rektör Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu da açıklamalarda bulundu.
"BUNLAR ROBOTA BİLE KADRO VERMEZ."
Tıp Merkezinin dünü bugünü ve hedefleri ile Haziran ayında gerçekleşecek İnönü Üniversitesi Rektörlük seçimlerinin mevcut yapıya muhtemel etkilerinin konuşulduğu programda açıklamalarda bulunan Başhekim Doç. Dr. Miman " En çok
yoğun bakımı olan hastaneyiz. Bu yoğum bakımı yatakları sürekli dolu ve hala 30 tane yoğum bakım yatağına ihtiyacımız var. Şu anda 120 tane. 10 tanesi hazır durumda açılamıyor. 20 tane daha açabilecek durumdayız. Bu kadroya mı bağlı? Kesinlikle kadroya bağlı tabii. Bakın 889 tane yatağımız var. 510 tane hemşire çalışıyor. Normalde olması gereken 850 hemşire. Çünkü 365 gün 24 saat çalışıyorlar ve bunu sağlıyorsa, peki ben niye geçen Haziran ayında yatak gitti, hemşireye ihtiyacım var diye bağırdım. Bağırmasaydım, yataklar kapalı kalsaydı, az hizmet verseydim ama içimizdeki güdü bu değil. İçimizdeki bu güdü daha iyi hizmet daha çok hizmet. Bunun için uğraşıyoruz. Bunun için bağırıp duruyoruz. Yoksa banane, benim sorumluluğum yok! Çünkü devlet verecek bana, ben bir devlet memuruyum. Vermezse vermez derim, vatandaşa da diyorum zaten bunu sizin huzurunuzda diyorum. Eğer orda eksik hizmet varsa, oranın işletmesinden kaynaklanan eksik bir hizmet yoktur. Oradaki eksik hizmet devletin eksik hizmetidir. Devletten hesabını sorsun. Biz bugüne kadar devlet adabıyla istedik. Ama şimdi kapatırız yatakları, personelimizi çıkartırız, para yetiştiremiyoruz, ekmek parası ödeyemiyoruz. Personelimizi çıkartırız onlar da gider vatandaş üslubuyla ister siyasetçiden, bu kadar sorun varken, bu sorunları nasıl aşacağımızı konuşmamız lazım. Yoksa ben burada hedeflerle ilgili işte robot cerrahimiz yok, helikopterle hasta taşımak bunlar şu anda masal. Hiç sormayın, bunlar robota bile kadro vermez bunlar.." dedi.
"HEDEFLERİMİZE OLASI BİR ENGEL OLMASI MALATYAYA İHANETTİR "
Daha sonra söz alan Tıp Fakültesi dekanı ve Karaciğer Nakli ekip başkanlarından Prof. Sezai Yılmaz ise karaciğer nakli konusunda Dünya birinciliği hedefini koyduklarını, bu anlamda artık cidi bir yolda olunduğunu ifade etti ve şöyle konuştu:
"Ben ne diyorum? Biz dünya da karaciğer nakli konusunda liderliğe adayız. Biz bunu yaptıktan sonra Rusya'dan, Türki Cumhuriyetlerinden, Ortadoğu'dan söylüyoruz ya, bize Avrupa'dan hasta gelecek. Bize dünyanın her yerinde
hasta gelecek. Malatya bu konuda bir marka olacak. Ben çok iddialı konuşuyorum bu konuda. Çünkü biz kritik aşamayı geçtik. Yani araba hızlandı. Araba şu anda otoyolda 120 hızla gidiyor. Böyle söyleyeyim ki, anlayasınız."
"Haziran ayında bir rektörlük seçimi var.Bu seçimde şayet aynı desteği vermeyen bir rektörlük yönetimi görevi devralırsa, bu hedeften uzaklaşma söz konusu olur mu ?" sorusuna Prof.Dr. Yılmaz " Bizim açımızdan yok. Biz önümüze bakıyoruz. Sadece işimizi yapıyoruz. Bu başarı Rektör sayesinde oldu biliyor musunuz? Bakın dünya liderliğine adayız diyorum. Allahın takdiri olan kayısı dışında, Malatya hangi konuda atak yapmış. Bana bir tane yer söyleyin. Biz burada iddialı dediğimiz. Bu kadar iş yaptık, sayın Rektör sayesinde. O kadar destek oldu ki, o kadar itekle di ki bizi. Karaciğer nakli konusunda bu hedeflere olası herhangi bir yönetimin engel olması, Malatya'ya yapılan en büyük ihanettir. Bu kadar söyleyeyim." yanıtını verdi.
"BANA BİLİM ADAMI DEĞİL, BİZDEN ADAM LAZIM DİYEN BİRİ GELİRSE.."
Programın ilerleyen bölümlerinde telefonla programa katılan Rektör Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu ise şunları söyledi.
"Orada(stüdyoda) gördüğünüz insanlar, arkadaşlarımız gibi, evet burada 200'e yakın insan benim dönemimde alındı. İşte gördüğünüz insanlar gibi, bu insanlar nasılsa diğer insanlarda öyledir. Kadrolaşma böyle oldu. İlk
zamanlar ideolojik kadrolaşmalar yapıyor dediğiniz dönemden şimdi hocam üniversite yönetimi bu Ağustos'ta değişip bize ters bir yönetim gelirse burada kalırısınız değil mi? noktasına geldi Malatya. Bakın bu çok önemli
bir şey. Bir zamanlar suçlanıyorduk, aldığımız öğretim üyeleri ideolojik diye. Şimdi o öğretim üyeleri her ne pahasına olursa olsun, aman Malatya'da kalsın diye bugün program yapıyorsunuz veya o şekilde soruyorsunuz. Bu üniversitenin başına eğer bizden önce yani Ömer Şarlak'tan önceki -ki o da Malatyalı- 'Bana bilim adamı değil, bizden adam lazım' diyen bir yönetim gelirse ki, bu zihniyet için şöyle bir durum vardır. Kendileri için 2 tür insan vardır. Kendilerinden olan ve olmayan. Bunların arasında insan yoktur. Kendilerinden olmayan insanlar bilimsel anlamda hangi düzeyde olursa olsun yılda 300, 3 bin tane karaciğer nakli yapsın bunlar için hiçbir önemi yoktur. Bunlar için bir tek önemli olan şey kendilerinden olup olmamak. Hangi siyasi ideolojik dünya bakışına sahip olup olmaması yani. Dolayısıyla böyle bir yönetim geçmişte olduğu gibi bu üniversitenin başında konuşulandığı zaman zaten bu kadar zor şartlar altında biraz önce sayın başhekimde son derece güzel bir şekilde ifade ettiği şekilde, tamamen idealist bir düşünce yapısı içerisinde bütün bilimsel birikimleri halkın hizmetine sunan bir yapı bir anlayış öyle çarpık yönetim olduğu taktirde, burda tutamazsınız. Çok açık söylüyorum.
Bütün Malatyalılar lütfen iyi duysun. Bu ekibi dağıttığınız zaman yüzyıl geçse bile bu ekibi bir daha toparlayamazsınız. Malatya bugün cebinden hiç 5 kuruş çıkmadan bu insanlara en üst düzeyde teşhis ve tedavilerini yaptıran Malatya halkı, bu ekip buradan dağıldıktan sonra bu insanlara, büyük merkezde parası ile parasına rağmen tedavisini yaptıramayacak duruma düşer. Bu ekipler bu arkadaşlar öylesine değerlidir ki, büyük merkezler büyük kentlerde, bunların her birinin bugün aldığı maaşın on katını, 20 katını.. Bu insanlar, Ankara, İstanbul gibi merkezler de alıyor. Bu düzeyde olmayan arkadaşlar alıyor. Ve bu insanlara Malatya halkı parasıyla bile muayene olamayacak duruma düşer.
Bugün toplanan bu idealist ekip, cebine 5 kuruş girmeden, devletin verdiği döner sermayeden aldığı kaynaklarla ayakta duran bu insanlar bunu da iddia ediyorum, Türkiye'nin hiçbir üniversitesinde bu kadar idealist kadro yok, bunu Malatya'da söylediğim çarpık bir yönetimi bu üniversitenin başına getirir ise bu ekip dağılır. Kimse bu insanlara dur diyemez. Bu ekibi dağıttığınız zaman Malatya yüz sene daha bu ekibi göremez.."
