Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz Çözüm Süreci’ni hiçbir zaman teröre meşruiyet kazandırma, terörü şımartma, teröre alan açma süreci olarak düşünmedik. Biz demokratik açılım derken düşüncelerimiz sadece temel hak ve özgürlükler, demokrasiydi. Biz milli birlik ve kardeşlik projesi derken milletçe bir olalım, diri olalım, kardeş olalım diye bunları söyledik ve Çözüm Süreci'yle bu süreci taçlandıralım dedik. Ama bunlar ne yazık ki Çözüm Süreci'ni filan anlamadılar, anlamak istemediler. Öyleyse şu anda bu buzdolabındadır. Çünkü yapılanlar açıkça ortadadır” dedi.
Görev süresi sona erecek olan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’e, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Devlet Şeref Madalyası tevcih edildi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerinin hepsiyle mücadele ettiklerini ve etmeye de devam edeceklerini söyledi.
Bir taraftan terörle ve arkasındaki kirli odaklarla mücadeleyi sürdürdüklerini diğer taraftan hukuk devletinden, meşruiyetten, demokrasiden asla taviz vermediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör örgütleri ülkemiz için tehdit olmaktan çıkarılana kadar, devletimize ve milletimize doğrultulan silahlar bırakılıp gömülünceye kadar, burada bir şeyin altını özellikle vurgulamak istiyorum, silahların susması değil, silahların bırakılıp gömülmesi bunu ısrarla söylüyorum üzerine beton dökülene kadar, sınırlarımız içinde tek bir terörist kalmayana kadar mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son 12 yılda demokrasi ve kalkınma yolunda rekorların kırıldığı, başarılarla dolu müstesna bir dönem olduğunu kaydetti.
“TERÖR ÖRGÜTÜNÜ AKLAMAK İÇİN NASIL ELLERİNDEN GELENİ YAPTIKLARINI İBRETLE TAKİP EDİYORUZ”
Atılan adımlar neticesinde ülkenin demokrasi, insan hakları, sivil siyasetin güçlenmesi, özgürlüklerin genişletilmesi noktasında sessiz bir devrim yaşadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elde ettiğimiz başarılar, milletimiz tarafından memnuniyetle karşılanırken bu durumun birilerini de ciddi olarak rahatsız ettiğini de biliyoruz. Kuşkusuz Türkiye’nin büyümesinden, gelişmesinden, huzur ve güven ortamına kavuşmasından en büyük rahatsızlığı terör örgütü duydu. Çünkü Türkiye kazanırken onlar kaybediyor. Etnik ve dini hassasiyetleri kaşıyarak insanların kanı üzerinden siyaset yapan istismarcılar işte bunun için harekete geçtiler. Varlıklarını ve kazançlarını ülkenin ve milletin kaybetmesi üzerine kormuş olanlar da terörü fırsata çevirmenin çabası içine girdiler. Geçtiğimiz bir ayda yaşananlar bu ülkenin kimlerin demokrasiden ve özgürlüklerden yana olduğu, kimlerin de bu kavramları istismar ettiğini bir defa daha gösterdi. Dün hayata geçirdiğimiz demokrasi ve özgürlük hamlelerini sabote etmek için uğraşanların bugün terör örgütünü aklamak için nasıl ellerinden geleni yaptıklarını ibretle takip ediyoruz” dedi.
“ÇÖZÜM SÜRECİ ŞU ANDA BUZDOLABINDADIR”
Terör örgütlerinin üstlendiği eylemleri bile devletin, hükümetin, şahsının üzerine yıkmaya çalışacak kadar izanını hatta haysiyetini kaybedenler olduğunu gördüklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Uyurken, sokakta yürürken, pazarda eşiyle alışveriş yaparken şehit edilen güvenlik görevlilerimizi görmezden gelerek teröristlere güzellemeler düzenleyenler benim nezdimde işlenen suça ortaktır. Kendileri sırça köşklerinde keyif sürerken, bu milletin masum evlatlarının kanı üzerinden demagoji yapanlar sadece korkak değil aynı zamanda alçaktır. Bakıyorsunuz silahı bırakmayan terör örgütüne bir kere bile şiddetin çözüm yolu olmadığını söylemeye cesaret edemeyenler bugün operasyonlara karşı çıkıyor. Her zaman ifade ettiğimiz bir hususun altını çizerek tekrarlamak istiyorum, biz Çözüm Süreci’ni hiçbir zaman teröre meşruiyet kazandırma, terörü şımartma, teröre alan açma süreci olarak düşünmedik. Biz demokratik açılım derken düşüncelerimiz sadece temel hak ve özgürlükler, demokrasiydi. Biz milli birlik ve kardeşlik projesi derken milletçe bir olalım, diri olalım, kardeş olalım diye bunları söyledik ve Çözüm Süreci'yle bu süreci taçlandıralım dedik. Ama bunlar ne yazık ki Çözüm Süreci'ni filan anlamadılar, anlamak istemediler. Öyleyse şu anda bu buzdolabındadır. Çünkü yapılanlar açıkça ortadadır. Bu süreci silahın vesayetinden kurtularak sorunları siyasetin meşru araçları yoluyla çözmek isteyenler fırsat tanıma vesilesi olarak gördük. Maalesef hem terör örgütü hem de onun siyasi uzantısı olan parti bu imkanı değerlendiremedi. Hiçbir devlet toprakları üzerinde kendi meşru otoritesi dışında paralel yapıların oluşmasına, bunların vatandaşlarına musallat olmasına izin veremez."
“Türkiye’yi demokrasi ve özgürlükler penceresinden eleştirenler bu yapılanları hiçbir batı ülkesinde örneğini bize gösteremez” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terörle mücadele, demokrasinin ve hukukun en başta gelen şartıdır. Çünkü terörün olduğu yerde bu kavramların esamesi okunmaz. Biz Türkiye’nin demokrasi ve ekonomi başta olmak üzere hayatın tüm alanlarında 12 yıldır devam eden değişim sürecine devam ettirmekte kararlıyız. 2023 hedeflerimiz bu değişim irademizin sembolüdür. Terör bu hedeflere ulaşmamızın önündeki en büyük engeldir. Diğer engelleri nasıl açtıysak terörün üstesinden de hep birlikte geleceğiz. Bu konuda TSK’nın yeni komuta kademesine önemli görev düşüyor. Orgeneral Necdet Özel döneminde etkin şekilde kullandığımız işbirliği zeminini inşallah önümüzdeki dönemde aynı şekilde güçlü bir şekilde devam ettireceğimize inanıyorum. Sayın Özel’e bir kez daha ülkemize ve milletimize yaptığı hizmetler için teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
"BU İŞİN ACEMİSİ DEĞİLİM.."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Görev alanımla alakalı da birilerinin spekülasyon yapmasına müsaade etmem. Birilerinin söylediklerinin hepsi şu anda birer spekülasyondur. Bana bu konuda da kimse yapacağım çalışmaları veya görev alanımı öğretmesin. Görev alanımı da gayet iyi biliyorum. Bu işin çok da acemisi değilim. Sadece 12-13 yıl bu ülkede başbakanlık yapmışım, bir yıldır da cumhurbaşkanlığı yapıyorum. Dolayısıyla anayasada, yasalarda konuyla ilgili ne var, ne yok bilen birisiyim” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisiyle ilgili “Cumhurbaşkanı Erdoğan anayasal sınırları içerisinde kalmalı” sözlerine sert tepki gösterdi.
Gazetecilerin bu yöndeki açıklamaları hatırlatması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda bütün bu görüşmeler, müzakereler hepsi Sayın Başbakanımız tarafından yürütülüyor mu? Şu anda hükümetin başı Sayın Başbakandır. Ben hükümetin başı değilim. Ben şu anda devletin, cumhurun başı olarak görevde bulunuyorum ve cumhurun başı olarak da anayasa benim görev alanlarımı belirlemiştir. Görev alanım neyse ben o görev alanım içerisinde bugüne kadar hareket ettim, bundan sonra da yine aynı şekilde bu görev alanım içerisinde hareket etmeye devam edeceğim. Ama bu görev alanımla alakalı da birilerinin spekülasyon yapmasına müsaade etmem. Birilerinin söylediklerinin hepsi şuanda birer spekülasyondur. Bana bu konuda da kimse yapacağım çalışmaları veya görev alanımı öğretmesin. Görev alanımı da gayet iyi biliyorum. Bu işin çok da acemisi değilim. Sadece 12-13 yıl bu ülkede başbakanlık yapmışım, bir yıldır da cumhurbaşkanlığı yapıyorum. Dolayısıyla anayasada, yasalarda konuyla ilgili ne var, ne yok bilen birisiyim. Ama bu konuda ‘Cumhurbaşkanı kendisi anayasal çizgi içerisinde kalsın’ ifadelerini kullananlar onlar anayasanın içerisinde ne olduğundan haberleri yok. Bulundukları konumdan haberleri yok ve onlar önce adresleri öğrenmeleri lazım. Adresleri de bilmiyorlar. Sıkıntı biraz da buradan kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.
“BENİM 45 GÜNLÜK SÜREYİ UZATMA YETKİM YOK”
Koalisyon görüşmelerinde verilen 45 günlük süre ile ilgili bir soruya da Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda benim 45 günün dışına taşan bir esnetme yetkim yok. Bunların hepsi benim 45 günlük süre içerisindeki atacağım adımlardır. Ama o kronolojik süreci nasıl değerlendiririm o biraz bana kalsın” dedi.
“BEN DE GÖTÜREBİLİRİM, MECLİS’İN DE GÖTÜRMESİ SÖZ KONUSU OLABİLİR”
'Hükümet kurulamazsa eğer seçim hükümetine siz mi götüreceksiniz' diye sorulması üzerine ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ona geçici hükümet diyelim. Geçici hükümetle alakalı olarak da biliyorsunuz bunu Meclis Başkanı'yla danışmak suretiyle götürmem söz konusu olabilir. Aynı şekilde Meclis’in de götürmesi söz konusu olabilir. Bunlar yine o süre içerisinde değerlendirilebilir” diye yanıt verdi.
“AĞZI OLAN KONUŞUYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin erken seçim istediği yönündeki iddialarla ilgili olarak, “Herkes kendine göre bir yorum yapabilir. Yani geçmişte söylerlerdi ‘ağzı olan konuşuyor’ konuşsun” dedi.
“ÖZERLİK İLAN EDEN DBP GENEL BAŞKANINA BİR SORUN 'SİZİN KİLONUZ KAÇ' DİYE”
Şırnak’ta Demokratik Bölgeler Partisi’nin özerlik ilan ettiği yönündeki iddialarla ilgili olarak ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siz de gazeteciler olarak bir sorun, ‘sizin kilonuz kaç’ diye. Bu ülkede Türkiye Cumhuriyeti’nin dışında bir devlet asla kabullenilemez. Bunun bedeli çok çok ağır olur. Ağır bir bedel olur. Bu açıklamaları kimler yapmışsa zaten bunun hem yasal bedelini öderler hem diğer tür bedelini öderler” yanıtını verdi.
