SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Bu İşlerle Uğraşmıyoruz.."

0
Güncellendi - 2016-04-01 20:59:54
A- A+ PAYLAŞ

  • AKP'li Özhan, parti binasındaki toplantıda sorulan o soruya bu yanıtı verdi. Özhan, rektörlük seçiminden, AYM kararlarına kadar çeşitli konularda açıklamalarda bulundu.

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AKP Malatya Milletvekili Taha Özhan, İnönü Üniversitesi’nde başlayan rektörlük seçiminde taraf olmayacağını belirterek, “Milletvekilliğinden istifa etmek gerekiyor, ondan sonra üniversiteye gitmek gerekiyor. Bu işlerle uğraşmıyoruz” dedi.

Özhan, AKP İl Başkanlığında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Basın toplantısına AKP İl Başkanı Hakan Kahtalı ve partili yöneticilerde katıldı.

“MİLLETVEKİLLİĞİNDEN İSTİFA ETMEK GEREKİYOR…”

Malatya’ya 2. Üniversite kurulması konusunda da bir soruya yanıt veren TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AKP Malatya Milletvekili Taha Özhan, “Türkiye’nin bazı yerlerinde açılan ikinci ve üçüncü üniversitelerin olduğu gibi şehirden kopuk olmasını istemiyoruz. Yani gönül isterdiki İnönü Üniversitesi’de geçmişteki kötü tecrübe ve süreci itibariyle bu durumda olmasaydı. Yani bizim şehrimizle kurulduğu günden itibaren içli ve dışlı bir üniversite olmasını isterdik. Biz o tecrübeden de Malatyalının dili çok yandığı için biz üniversitenin Malatya’nın üniversitesi olmasını istiyoruz. Malatyalının üniversitesi olmasını istiyoruz. Malatya’da Malatyalıların vergileriyle, Malatyalının arzusu ve talebiyle vücuda gelmiş her kurumun Malatya ile içli ve dışlı olmasını istiyoruz.  Onla beraber büyüyen, onla beraber yaşayan, onunla beraber nefes alıp veren kurumlar olmasını istiyoruz. Yeni kurulacak olan üniversite İnşallah Malatya’nın çok doğal bir parçası, sanki senelerdir buradaymış gibi, Malatyalının kendisini içinde hissettiği yerler olmalı. Üniversitelerimiz maalesef, özellikle 80 sonrası, darbe sonrası bulundukları yerde hem hiyerarşik ilişkiden dolayı toplumdan uzaklaşan, toplumdan uzaklaşınca STK’lardan uzaklaşan, milletten uzaklaşan müstakil etrafı duvarlarla çevrili kurumlara döndü bir çok yerde. Bu kısmen aşıldı. Ama biz istiyoruzki bu yeni üniversitede hiç bu tartışmaları yapmayalım. Doğrudan Malatya’nın bir unsuru olarak doğsun. Hiç kimse garipsemesin, bünyesinin doğal bir parçası olarak görsün. O zaman gerçekten herkes el birliği ile sahip çıkar, o zaman da üniversite ürettiği şeyleri böyle bir yapancı yerden Malatya’ya ihraç ediyormuş gibi, Malatyalıda yapancı birilerinden bir şeyi ithal ediyormuş gibi hissetmez, organik bir süreç yaşanır.  2. üniversitenin yerinden ve isminden çok içeriğinin tartışılması verimli bir tartışma. İnşallah devam eder. Yeri ve ismi meselesi gerçekten küçük bir detay. Önemli olan o üniversitenin çok organik bir şekilde burada filizlenip büyümesi ” ifadelerini kaydetti.

Özhan, “İnönü Üniversitesi’nde seçim süreci başlıyor, rektörlük seçiminde taraf olacak mısınız?” sorusuna; “Milletvekilliğinden istifa etmek gerekiyor, ondan sonra üniversiteye gitmek gerekiyor. Bu işlerle uğraşmıyoruz” cevabını verdi.

“SIKINTILI BİR DÖNEM…”

Özhan, şehitleri anarak  “Bu zor dönemde ülkemiz İnşallah sükunete çıkar diye umut ediyoruz. Elimizden gelen tüm çabayı göstermek bizim boynumuzun borcu. Bu konuda da hem hükümetimiz, hem Meclis’imiz, hem Cumhurbaşkanımız, başbakanımız gerçekten can havliyle bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Sıkıntılı bir dönem, sadece Türkiye açısından değil, Türkiye’nin dışarısında da sıkıntılı bir dönem. İnşallah en kısa zamanda zorlu süreci atlatırız ve selamete kavuşuruz diye bizde ümit ediyoruz” dedi.

“MUHALEFET 3-5 TANE DARBECİNİN METNE YAPIŞIP KALIYOR”

Yeni Anayasa tartışmaları ile ilgili olarak bir soruya yanıt veren TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Malatya Milletvekili Taha Özhan, “Bu bir taraftan gerçekten üzülecek bir durum ama diğer taraftan da bu meseleye müteallik çok canlı bir gündemin ve arşivin de ortada olduğunu bize gösteriyor. Bu birikime biz yaslanarak bir anayasa inşallah ortaya koyacağız.  Bunların tamamında diğer siyasi partilerle bir uzlaşma noktası arama durumunda kaldık. Hiçbirisi maalesef bizim istediğimiz baştan aşağıya yeni diyebileceğimiz bir anayasayı ortaya çıkarmadı. Bunun da temel sebebi Türkiye'nin muhalefet partilerinin gerçekten 3-5 tane darbecinin ortaya çıkardığı akla ziyan bir metne inanılmaz bir şekilde yapışıp kalmış olmalarından kaynaklanıyor. Bizim muhalefet partilerinden anayasa anlamında ayrıldığımız en temel eksen; biz yeni bir anayasa diyoruz. Dolayısıyla şu anki cari anayasada ne yazdığı, hangi maddede ne olduğuyla çok fazla ilgili değiliz. Biz sıfırdan boş bir kağıda milletin teveccühüne mazhar olacak yeni bir anayasa yazmak istiyoruz. Biz bu çabamızı öncelikle Meclis'te diğer partilerle tekrar hayata geçirmek istedik, ama gördük ki daha teorik düzeyde bile yeni anayasa kısmında anlaşamıyoruz. O komisyon maalesef dağıldı. Gönül isterdi ki o komisyonda yürüyen bir süreç olsun. Şimdi AK Parti kendi teklifini kendisi hazırlıyor. Ben de o komisyonun içindeyim. Yazıma hızlı bir şekilde başlayacağız İnşallah. Bizim hedefimiz; yaz başında kendi teklifimiz olacak yeni anayasayı bütün her şeyiyle oluşturup milletimizin önüne koymak. Ondan sonra işleyecek süreç Meclis süreci var. Meclis’te bunun genel kurula gelmesi lazım. Ardından da bizim bu teklifimize gerçekten önce milletimiz tarafından teveccühe sahip olursa, ardından da Meclis’te böyle bir ilgi olursa, biz bu anayasanın gerçekten 80 darbesinin ürettiği anayasa ile mukayese edilmeyecek kadar özgürlükçü, demokrat, adaleti yerli yerine tesis eden, aynı şekilde kurumlarımızı ve yönetim sistemimizi de doğru düzgün ayakları üzerine oturtan bir anayasa olmasını ümit ediyoruz” diye konuştu.

“MUHALEFET DARBECİLERİN ANAYASASININ NÖBETİNİ TUTUYOR”

Özhan şöyle devam etti; “3-5 tane darbecinin değiştirilemez diye ilan ettiği ne varsa hepsine nöbetçi yazılmış olan bir muhalefet ile karşı karşıyayız. Bunu tabi bir taraftan da anlıyoruz. Bu eski Türkiye’nin nöbetini tutmanın tabii bir sonucu. Eğer siz eski Türkiye’ye bu kadar canhıraş bir şekilde sarılırsanız, onun nöbetini tutma konusunda bu kadar azimli olursanız ister istemez 80 darbesine doğrudan ve dolaylı bir şekilde böylesine sahiplenmeniz gerekir. Maalesef biz bu süreci yaşıyoruz.”

“AYM KARARI SİYASİDİR”

Anayasa Mahkemesi’nin gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili kararı hakkında da değerlendirme yapan Özhan; “Anayasa Mahkemesi de aslında yine dönüp dolaşıp bizim anayasamız ile ilgili yaptığımız tartışmanın maalesef başka bir üzücü unsuru. Benim acımdan Anayasa Mahkemesi hem teknik anlamda mimarisiyle, hem kullandığı sınırı fazlasıyla aşan yani kerameti kendinden meşru, meşruiyet kaynağını da benim bilmediğim yetki kullanımlarıyla çok ciddi bir sorundur. Başta aşağı bunun üyelerinin değişmesi, üye yapısının nasıl seçildiğinin, nasıl atandığının değişmesi de meseleyi değiştirmemektedir. Can Dündar davası aslında çok tipik bir davadır. Anayasa Mahkemesinde 90 bine yakın bireysel başvuru var arkadaşlar.  90 bin başvurunun içerisinde Anayasa Mahkemesi öyle bir tesadüf ediyor ki Can Dündar davasını yakalıyor. Ardından daha davanın kendisinin görüldüğü mahkemelerde hiçbir süreç ilerlememişken bununla ilgili bir karar veriyor. Dolayısıyla bütün Türkiye yargı sistemi baştan aşağı ihlal edilmiş oluyor. Yani hiçbir mahkemenin anlamı kalmıyor. Anayasa Mahkemesi diye nihai kurtarıcı bir mahkeme bütün meşruiyeti kendisinin sınırlarını tayin ettiği bir şekilde böyle bir karar veriyor.  Siyasal bir gündemi kesinlikle var. 90 bin davanın içerisinde eğer siz daha ilk başta, hiçbir şey yapmasanız bile karar almazsanız bile Can Dündar dosyasını bulup çıkartıyorsanız siz bir hukuki tercihte bulunmuyorsunuzdur. Eğer bunu bir loto ile de yapmıyorsanız, yani böyle topları atıp 90 bin tane topu çevirip Can Dündar’ı yakalamıyorsanız sizin özel bir gündeminiz var demektir. Bunu yaptığınız andan itibaren sizin bu süreci böyle hukuk zırhının arkasına saklanarak yürütme şansınız yok. Sonuna kadar siyasi bir karar alıyorsunuz, siyasi tartışmanın ortasına giriyorsunuz, ama kusura bakmayınız, ondan sonrada bütün eleştirilere açık olmak zorundasınız. Ya da Anayasa Mahkemesi’ndeki normal bir vatandaşın bireysel başvurusu nasıl işliyorsa o şekilde işler, Can Dündar’a da sıra diğerlerine nasıl geliyorsa o şekilde gelir. Ondan sonrada aldığınız kararla ilgili belki biz fazla bir şey söyleme ihtiyacı hissetmeyiz. Ama daha başta siz tercihinizi ve müdahalenizi bu kadar provokatif bir şekilde yaptığınız zaman biz sizin bir karar verdiğinizi görüyoruz. Yani Anayasa Mahkemesi 90 bin davanın içerisinde Can Dündar davasına tesadüf ettiği andan itibaren neticesi bellidir. Hiç kimse şaşırmadı o davanın neticesine. Ama ben daha dramatik bir şey söyleyeyim;  bundan birkaç ay önce biliyorsunuz, 3 ay önce Anayasa mahkemesi MİT Yasası’nın bir maddesini iptal etti. İptal ettiği madde şuydu; uluslar arası bir kriz anında Milli İstihbarat Teşkilatı takas metodunu kullanarak rehine alışverişi yapma hakkı verilmişti. Bu maddeyi iptal etti Anayasa Mahkemesi. Şimdi bu Can Dündar ve diğer gazeteci, Suriye’ye gidip gazetecilik yapmaya çalışırken birilerinin eline geçse ve birileri ile de MİT müzakere edip bunları kurtarmaya çalışsa, artık kurtaramayacak. Yani bir taraftan şu davada telafisi mümkün olmayan tırnak içerisinde zararları gerekçe gösterip bu kararı alan Anayasa Mahkemesi ve bunu da ‘gazeteciliğin özgürlük alanını koruyorum’ iddiası ile yaparken, bizzat o gazetecinin can güvenliği tehdit altına girse, kendi iptal ettiği o maddeden dolayı bizim müdahale etme şansımız beklide kalmayacak” ifadelerini kaydetti.

Burhan KARADUMAN, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

15 yorum yapılmış

  • Mümtaz (7 yıl önce)
    Sayın Vekil, allah aşkına bir üniversitenin şehirle bütünleşmesinden ne anladığınızı açıklayınız. Üniversite, üniversal yani evrensel kurum demektir. Rantı yenecek kurum demek değildir. Üniversite bu şehre eğitim hizmeyi veriyor. Yılda Trilyonlarca mali katkı sağlıyor. Yandaşlarınız için kadro kullanıyor. Yarın birgün rektörü de atarsınız. Eee daha ne istiyorsunuz?
    0
    0
    Yanıtla
  • Altan Korak (7 yıl önce)
    Memleket İçin İnşallah En Hayırlısı Olur.
    0
    0
    Yanıtla
  • Volkan (7 yıl önce)
    Laf cambazligini birakin artik yeter.Yok diger illerde universite sehir ile butun olmamis ona ozen gostermemiz lazimmis.Cik deki su tarihte temel atilip su tarihte bitecek.Erzurum,Eskisehir,Gaziantep,Kayseri bunlari dusunmedi 2,3 uncu universiteyi acti malatyali cok bilmis vekillerimiz dusunuyormus. Yeter artik yaaa
    0
    0
    Yanıtla
  • Ali toy (7 yıl önce)
    seçim Dönemi evraklarımı aldınız bir sefer bile aramadınız verdiğimiz oylar size ne olacak acaba
    0
    0
    Yanıtla
  • Cesamin ÖZKAN (7 yıl önce)
    15 yıldır AKP iktidarda ve hala darbecilerin kalıntıları ve eserleri ile muhalefeti vurmaya çalışıyor. Sanki 15 yıldır onlar muhalefette muhalefet iktidardaymış gibi. Sen 15 yıl boyunca 12 eylülün hangi ürününü ortadan kaldırdın demezlermi adama. Ancak AKP 12 eylülün ürünlerini ortadan kaldırmaz çünkü kendisi bizzati 12 Eylülün ürünüdür. O nedenle 12 Eylülün ürünlerini değil kaldırmak tersine o ürünlere dahada kötüsünü katmaktadır. YÖK, ANAYASA, başta olmak üzere hiç birini kaldırma veya değiştirme adına AKP n atmış olduğu bir tek adım olmadığı gibi niyetide yoktur. Çünkü 12 Eylül 24 Ocak ekonomik programının uygulanmsı için getirildi. Yani ücretli kesimin işçinin memurun çiftçinin işsizin boğazını sıkma ve sesini çıkartmaması adına getirildi. Şimdi AKP nin ekonomik programı o dönemden daha kötü ve yoksulluk bir yanda cehalet bir yandan artırılmaktadır
    0
    0
    Yanıtla
  • akın (7 yıl önce)
    hayret taha bey gelmişşşş nurettin bey ne zaman gelecek cok merak ediyorumm
    0
    0
    Yanıtla
  • Erken bir seçim olursa belki gelir :)
    0
    0
    Yanıtla
  • H. Akdemir (7 yıl önce)
    Her seyiniz yapay. Dogalliktan, samimiyet ten o kadar uzak ki... Siz daha mecliste makaminiza gelen vatandaşa saygı gostermiyorsunuz. Memleket meselelerine mi ilgi duyacaksiniz? Söz verdiğiniz hangi şeyi yaptınız? Seçimden önce boncuk dağıtırken seçimden sonra telefonlara çıkmaz oldunuz.
    0
    0
    Yanıtla
  • Bekir (7 yıl önce)
    Herkes Konuşuyor madem habercisiniz inönü üniversitesinin 2.üniversite için Aldı seneto kararını nerde kurulacanı konseptini kaç hocası öğrencisi oldunu karar alıp YÖK e Gönderen Say'ın çelik ve ekibi deyilmiydi bakanlar kurulunda onaylansaydı şimdiye 2 yıl olmuşdu kurulalı doğrumu malatya haber sen yazmışdın bu haberi şimdi rektörden herkes korktu için ikinci üniversitenin rantından kimseyi faydalandırmaz diye herkes onun gitmesini bekliyo bu benim fikrim yoksa rektör hoca Battalgazi Kampüsü'nde 700 Dönüm yer 2000 öğrenci 70 hoca tarım konsepti şu andaki 10 yıllık kurulmuş üniversitelerle aynı hocaya Öğrenciye kampüse uygulama bahçelerine sahip bir alan ama burayı rektör yaptıya uygun deyil rant yok bizimkilere rant lazım şimdi 2. Üniversiteye yer arıyorlar yer sorun deyil siz içine bakın nasıl olacak
    0
    0
    Yanıtla
  • kürşad (7 yıl önce)
    Solcu geldi diyalog kurumadı sağcı geldi yine diyalog kurulmadı diyonuz bunlara sormak lazım Malatyalı iş adamları Darende MYO hekimhan MYO ilahiyat fakültesi ilköğretim okulu Sürgü MYO bunun gibi sayamadım projeleri üniversite ile iş adamları STK larla yapılan ortak projeler üniversiteyle şehir kopuksa bunlar nasıl oldu Say'ın vekile sormak lazım Üniversite Siyasetçilerin her dedini yaptımı şehirle bütünleşen oluyo sizin algınızda her gelen vekil malatyaya bir ayar veriyor siz 5 vekilsiniz birbirinizin aranızın olmadını malatya biliyo üniversitenizde iki siyasetçiyle arası yok diye malatyaya mal etmenin anlamı yok bence
    0
    0
    Yanıtla
  • hasan (7 yıl önce)
    Kendisi partinin önemli isimlerinden biri, iyi bir düşünür. Tamam da niye Malatya vekili? İstanbul'un kontejyan vekillerinin arasında olmalıydı, onun yerine Malatya ile Malatyalı ile ilgilenen bir vekil olmalıydı. Seçim geçti...E o zaman biraz da memleketçilik yap sayın vekilim.
    0
    0
    Yanıtla
  • Yerelli (7 yıl önce)
    Sn. Vekil, İnönü Üniversitesi de Malatya'nın bir parçasıdır. Merkeze de çok uzak değildir. Burada ilim ve fen öğrenen 40 bin öğrenci bulunmaktadır. Vs. Biliyorsunuz biliyorum. Fakat ben yine de hatırlatayım dedim!!!
    0
    0
    Yanıtla
  • Yasin (7 yıl önce)
    Ne çok sevmeyeniniz varmış Sn. Özhan. Allah korusun... Siz olmazsanız bu Ülke yıkılır, yıkılır...
    0
    0
    Yanıtla
  • Hasan (7 yıl önce)
    Sayın vekil seçildikten sonra kaçıncı gelişiniz acaba 6 ayda bi sefer gelip konuşmayla malatyanın sıkıntılarını çözemezsiniz biz vekilimiz olasınız diye seçtik yoksunuz her haftasonu gelen vekil var siz neden gelme ihtiyacı duymuyorsunuz acaba
    0
    0
    Yanıtla
  • Turgay aksahin (7 yıl önce)
    Samimi degilsiniz?anlattiginiz her sey takiyye kokuyor
    0
    0
    Yanıtla