SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Bu Kadar Paragöz Olursan.."

0
Güncellendi - 2015-12-28 04:40:22
A- A+ PAYLAŞ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Geçtiğimiz günlerde Avrupa’ya umutlarını aramaya giden, kendi topraklarından koparılmış Suriyelilerle birlikte  yürüdük. Allah kimseyi topraklarından zorla koparmasın”dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve  Malatya Milletvekili Veli Ağbaba,  Hekimhan’a bağlı  Mezirme(Ballıkaya), İğdir, Çulhalı, Hasançelebi mahallelerini ziyaret ederek, Hekimhanlılardan 1 Kasım seçimlerinde destek istedi.

İskenderun Çulhalı Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği ile Hekimhan Belediyesi’nin katkılarıyla yaptırılan Çulhalı Kültür Evi’nin açılışında konuşan CHP Milletvekili Veli Ağbaba, ülke gündemiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.  

KARDEŞLİK TOHUMLARINI ORTADOĞU’YA EKMEK ZORUNDAYIZ

Ağbaba açılışta yaptığı konuşmada; “Yüzyıllarca yıl önce bu topraklara Hacı Bektaş – ı Veli ,Yunus Emre,  Pir Sultan, Ahmet Yesevi gibi insanlar barış kardeşlik tohumu ektiler. Anadolu’ya  barışı özgürlüğü ektiler. Pek çok coğrafyanın yabancı olduğu, kadın erkek eşitliğini ektiler. Bugün Türkiye’de, Suriye’deki, Irak’taki gibi insanlar mezhebinden , etnik kimliğinden dolayı katledilmiyorsa işte bu Anadolu Erenlerinin sayesindedir. Onların ektiği bu tohumu yeşertmek gerekiyor. Bunun için çaba göstermemiz gerekiyor.  Hekimhan bunu en iyi anlayan ilçelerimizden birisi. Hekimhan’da Kürt-Türk ayrımı yok. Alevi-Sünni ayrımı yok. Basak neyse,Sarıkız o, Çulhalı neyse Dursunlu o, Kurşunlu neyse, Hasançelebi o. Bizim amacımız Hekimhan’da yeşeren barış kardeşlik tohumlarını tüm Türkiye’ye yaymak. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı bile nefret dili kullanıyor ama Hekimhanlı nefret dilini hiç kullanmadı. Bunda belediye başkanımızın, yöneticilerin katkısı var. Biz bu kardeşlik tohumlarını sadece Türkiye’ye değil, Ortadoğu’ya da bölgemize de ekmek zorundayız” dedi.

ÖLEN 250 BİN İNSANIN VEBALİ VAR

Geçtiğimiz hafta Edirne’ye gittiğini kaydeden CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Avrupa’ya umutlarını aramaya giden, kendi topraklarından koparılmış Suriyelilerle birlikte  yürüdük. Allah kimseyi topraklarından zorla kopartmasın. Dünya’da insanların yaşayacağı en büyük dramlardan biri bu. Türkiye’nin islediği politikalar sonucunda Suriye kan gölüne döndü. Geçmişteki başbakan, şimdinin Cumhurbaşkanı kendi içindeki nefret tohumlarını  Suriye’de döktü. Şimdi de geçtiğimiz gün ‘ tekrar Esadlı döneme geçilebilir’ diyor. İnsana sormazlar mı,  250 bin insan öldü. Sadece Alevi , Kürt, Ezidi olduğu insanlar katledildi. Bunların vebali senin boynunda değil mi?”ifadelerini kullandı.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’E BORÇLUYUZ

“Biz İran, Suriye, Lübnan değilsek, bunu bu toprakların yetiştirdiği en büyük devrimcisi Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz.” İfadeleriyle konuşmasını sürdüren Ağbaba, “ Birileri solculuk adına ismini adına almayabilir, birileri 2 ayyaş diyebilir, birileri değersizleştirmek isteyebilir ama herkesin  bizi bugün var eden, her şeye rağmen kardeşlik içinde yaşamamızı sağlayan, bizi bütün İslam coğrafyasından farklı kılan Laik Cumhuriyet’i kuran Mustafa Kemal Atatürk’ü aklımızdan çıkarmamamız lazım.”dedi.

ALLAH’A HAVALE EDİLEREK SORUMLULUKTAN KAÇILMAZ

Suudi Arabistan’da yaşanan Hac faciasına da değinen Ağbaba; “Geçtiğimiz günlerde 800 e yakın insan Hac’da hayatını kaybetti. Hepsine Allahtan rahmet diliyorum. Dünyanın neresinde olursa olsun böyle bir olayın ardından sorumlular cezalandırılır. Sadece Allah’a havale edilmez. Bu kadar paragöz olursan, kargaşaya izin verirsen, bu tür olaylar yaşanır. Her yıl onlarca hacı adayı hayatını kaybediyor. Halen İslam coğrafyasında kan akıyor. O ülkeleri yöneten diktatörlerin yüzünden. CHP var olduğu sürece Türkiye’de kimse diktatörlük hayallerine kapılamayacak.”dedi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız