Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, "Sonuna kadar bu müzakereler sürecek. Ama anlaşılıyor ki, Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarıyla beraber bu koalisyon zor gözüküyor. Cumhurbaşkanı bu koalisyonu çok istemiyor" dedi.
Malatya Ticaret Borsası'nı ziyaret eden Ağbaba, burada gazetecilerin sorularını cevaplayarak, gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Koalisyon görüşmeleriyle ilgili son durum hakkında açıklamada bulunan Ağbaba, "Biz, bu konuda şartlarımızı açıkladık. 14 maddelik bir şartımız vardı. Onun dışında eğer bu koalisyon olacaksa, 'dış politika-barış, anayasa, ekonomi, milli eğitim ve Kürt meselesini' çözecek güçlü bir koalisyon olsun istiyoruz. Sonuna kadar bu müzakereler sürecek. Ama anlaşılıyor ki, Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarıyla beraber bu koalisyon zor gözüküyor. Cumhurbaşkanı bu koalisyonu çok istemiyor. Sayın Cumhurbaşkanı herhalde kazanıncaya kadar seçim yapacak. Ama bu seçiminde, Türkiye'ye bir fayda getirmeyeceğini hepimiz görüyoruz. Yaklaşık 2,5 milyar TL civarında bir seçim maliyeti var. Farklı bir sonuç çıkacak mı? Cumhurbaşkanı'nın istediği bir sonuç çıkacağını sanmıyorum. O zaman ne olacak? Onu da düşünmek gerekiyor ama Türkiye'nin bu yapıda 7 Haziran'da verilen mesajı herkesin, bütün siyasi partilerin iyi anlaması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"BİR YERDEN DÜĞMEYE BASILMIŞ GİBİ TERÖR OLAYLARI HIZLA ARTMAYA BAŞLADI"
Suruç'ta yaşanan bombalı saldırı sonrası, Türkiye'de bir yerden düğmeye basılmış gibi terör olaylarının hızla arttığını dile getiren Ağbaba, "Suruç katliamıyla beraber, Türkiye'de sanki düğmeye bir yerden basılmış gibi terör olayları hızla artmaya başladı. Suruç olayı yaşandıktan 3 saat sonra oradaydım. Oradaki eksikleri tespit ettik. Müthiş bir güvenlik zafiyeti vardı. Hemen bir gün sonra 2 polis memurunun evinde alçakça vurulduğunu gördük. Suruç, son dönemde Kobani olaylarıyla beraber Türkiye'nin dikkatini çektiği bir ilçe oldu. Burada elini kolunu sallaya sallaya, ismi emniyet ve MİT tarafından bilinen birinin göz göre göre, gündüz Suruç'ta 350 kişinin katıldığı bir kalabalıkta bombayla kendisini patlatması ve bunu kimsenin görmemesi altı çizilmesi gereken bir noktadır. Bu insanın araştırmalarımız sonucunda IŞİD'e katıldığı biliniyor. Ağabeyi IŞİD'de, kardeşini ifadesi alınıyor ama buna rağmen bir tedbir alınmıyor. Yine Diyarbakır'da bomba attığı iddia edilen çocuğunda durumu aynı şekilde. Ailesi şikayet ediyor, 'çocuğumuz IŞİD'e sempati duyuyor, IŞİD'e katılacak' diyor ama görmezden geliniyor" diye konuştu.
"BU SÜRECİN BÖYLE BİTMESİ, BİTİRİLMESİ TÜRKİYE AÇISINDAN KÖTÜ OLDU"
Ağbaba, gelinen sürecin Türkiye için kötü olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "Geçmişte her türlü soru işaretlerine rağmen kredi verdiğimiz bir sürecin böyle bitirilmesi de Türkiye açısından doğru değil. Bu süreç başladığı zaman, çözüm süreci, AKP'nin dediği gibi 'milli birlik beraberlik süreci' adını ne koyarsanız koyun barış süreci, bu sürecin böyle bitmesi, bitirilmesi Türkiye açısından kötü oldu. Umarız bu bitmez. Çünkü bu süreç başladığında gir kaç şey söylemiştik; 'şeffaf yürütülmesi gerekiyor' demiştik. 'Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) mutlaka siyasi partilerin bilgisinin olması lazım' dedik. 'Toplumun kabul edemeyeceği durumlar konuşulmamalı' demiştik. 'Açık olmalı' demiştik. Şimdi bütün kaygılarımız, bizim söylediğimiz her şey gerçekleşti."
"TÜRKİYE SON DERECE ZOR VE KRİTİK BİR DÖNEMDE"
Ağbaba, Türkiye'nin zor ve kritik bir dönemde olduğunu kaydederek, "Cumhurbaşkanı 'ben Dolmabahçe mutabakatını kabul etmiyorum' diyor. Dolmabahçe mutabakatından haberi var. Hükümetin, Cumhurbaşkanına rağmen nefes alması, öksürmesi bile düşünülemez. Cumhurbaşkanı'ndan habersiz adım atması düşünülemez. Dolmabahçe mutabakatını yapıyorsun, açıklamada bulunuyorsun, sonra onun oyları düşürdüğünü hissediyorsun 'bu mutabakatı tanımıyorum' diyorsun. Cumhurbaşkanı maalesef bütün meseleye oy olarak bakıyor. Eğer oy artıyorsa devam ediyor, eğer oy düşüyorsa hemen kesiyor. Biz, 'mecliste görüşülsün' dedik. Cumhurbaşkanı 3,5 yıl sonra 'Dolmabahçe mutabakatını kabul etmiyorum, mutabakat olacaksa mecliste olacak' dedi. 'Şeffaf olsun' diyorduk. Gizli kapılar ardında acaba ne pazarlık yaptınız? Seçimden önce ne pazarlık yaptınız? Abaca 'seçime kadar mı bu süreç sürecek ' diye pazarlık yaptın? Bununla ilgili kafamızda soru işareti var. Ama her şeye rağmen Türkiye'de kan akmaması gerekiyor. Türkiye'de her şeye rağmen tekrar silahların değil, siyasetin konuşulduğu günleri yakalamamız gerekiyor. Hepimizin bu konuda çaba göstermesi gerekiyor. Türkiye son derece zor ve kritik bir dönemde. Umarım bu kritik süreçte, tekrar geçmişe dönmeyiz inşallah. Geçmişteki gibi her gün şehit haberleri almayız. Bu konuda Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) olarak üzerimize düşeni yapıyoruz, yapacağız da" ifadelerini kullandı.
"MALATYA, KAYISI İLE ÖZDEŞLEŞEN BİR KENT"
Ağbaba, Malatya'nın kayısı ile özdeşleşen bir kent olduğunu kaydederek, "Kayısının gelişmesi için tabi ki bizlere de görev düşüyor ama en çok görev borsaya düşüyor. Kayısı bizim için çok kıymetli bir ürün, dünyanın hiçbir yerinde kayısının yüzde 85’ini üreten bir kent yok bu nedenle bizim kayısıya gözümüz gibi bakmamız gerekiyor. Seçimlerden sonra kayısıyla ilgili birkaç tane önergemiz oldu. Önümüzdeki günlerde de alan bazlı destek konusunu tekrar mecliste gündemimize getirmeyi düşünüyoruz, bu konuda bir çalışmamız var. Alan bazlı destek Türkiye’nin birçok yerinde var, biz bu alan bazlı desteğin kayısıya da uygulanmasını istiyoruz, bu uygulama Malatya’nın ekonomisini ayağa kaldıracak bir uygulamadır, uygulamadan inşaatçısından lokantacısına kadar herkes faydalanacak, bu konuda sizlerinde desteğini bekliyoruz" dedi.
Malatya Ticaret Borsası (MTB) Başkanı Gürsel Özbey ise, Veli Ağbaba’nın kendilerini ziyaret etmesinden dolayı mutlu olduklarını ifade ederek, kayısı ile ilgili sorunları dile getiren Ağbaba'ya teşekkür etti.
Özbey, son günlerde yaşanan olaylara da değinerek, "Ülkemiz şu anda sıkıntılı günlerden geçiyor, hükümetimiz kurulamadı, bizler iş adamaları olarak ekonomimizin bir an önce düzlüğe çıkmasını ve terör belasının bir an önce ülkemizden defedilmesini istiyoruz. Kayısıyla ilgili söylenecek çok söz var fakat şu anda ana gündem maddemiz ülkemizin durumu" dedi.
