SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Bu Nasıl Mantık?!."

A- A+ PAYLAŞ
 
Şeker Hoca olarak da anılan Şeker Camisi’nin emekli imam-hatibi Celal Tilgen, katıldığı bir televizyon programında çarpıcı açıklamalarda bulundu. 
 
‘Dinler Arası Diyalog’ kavramını ve bu kavramla ifade edilen çalışmaları eleştiren Celal Tilgen, ‘Dinler arası diyalog diye bir şey olamaz. Dinler arası diyalog kavramı Allah korusun insanı küfre götürür. Dinler arası diyalog diyorsanız birden fazla sayıda ilahdan söz etmek anlamına gelir. Bu durumda her dine ayrı bir ilah izafe etmiş olursunuz ki, bu, Allah korusun insanı küfre götürür’ dedi. Celal Tilgen ‘Dinler Arası Diyalog’ kavramının kabul edilemez olduğunu belirterek, ‘Ama medeniyetler arası diyalogdan söz edilebilir ve bu mümkündür’ diye konuştu. 
 
TV Malatya’da Hülya Kaya tarafından hazırlanıp sunulan Güne Bakış programına katılan Celal Tilgen, Diyanet İşler Başkanlığı tarafından bir süre önce başlatılacağı açıklanan ‘Güneydoğu’da geleneksel yöntemlerle yetişmiş ve Mele olarak adlandırılan din adamlarının Diyanet kadrolarına alınarak görev verilmesi projesi’ni de eleştirdi. Tilgen, ‘Mele projesi saçma. Bu projenin insanlarımıza kazandıracağı bir şey olacağını sanmıyorum. Bir insanın halkı dini bakımdan irşad etmesi için sadece dini bilgilere sahip olması yetmez. Dünyayı tanıması, pozitif ilimlere yönelik bilgisinin olması, insan psikolojisini bilmesi gerekir’ şeklinde konuştu. 
 
Hocalar Günü İhdas Ettik, Cemal Akın’dan Başka Kutlayan Olmadı…
Programda yılbaşı kutlaması – Noel Baba tartışmaları da gündeme geldi. Celal Tilgen, İslami anlayışta asıl olanın bir yılın sonunda insanın nefs muhasebesi yapması olduğunu söyledi. Tilgen, ‘Şunu da belirtmekte fayda var. Bu kutlanan belirli günler ve haftalar filan, çoğu batı kültüründen bize gelmiştir. Ama faydalı olanları da yok değil. Anneler Günü mesela. Ya biz bu Anneler Günü olmasa annemizi hatırlamayacak hale gelmişiz. Anneler Günü hatırına en azından o gün annemizi hatırlıyoruz. Şimdi ben bu Anneler Günü’nü icat edenler için Allah razı olsun diyeceğim ama, sonra ‘Şeker Hoca gavur için Allah rızası diledi’ diyecekler.
 
Tilgen, ‘Anneler günü, babalar günü… Hepsi batıdan ithal. Ben de dedim ki, biz de bir Hocalar Günü ihdas edelim. İlan da ettim bunu. Ama Cemal Akın dışında beni kutlayan olmadı. Cemal Akın Hocalar Günü kutlaması olarak bana bir kaşkol hediye etti’ şeklindeki sözleri ile de Hocalar Günü kutlamasının nasıl akamete uğradığını anlattı. 
 
Güncel konulara da değinen Celal Tilgen, asgari ücretin düşüklüğünü de eleştirdi ve asgari ücret miktarının insanca yaşamaya imkan vermediği için insani olmadığını, insani olmayan bir şeyin İslami olamayacağını belirterek ‘Asgari ücret ne insani ne de İslami’dir. Gerçek İslam olsa asgari ücret 600 700 lira olur mu?’ diye sordu. 
 
‘Hz. Adem’in Sağdıcı mıydım ki Bana Soruyorsun?’…
 Şeker Hoca dinin özüne dair soru sormayan cami cemaatini ve imamları de eleştirdi. Celal Tilgen bu konuda şöyle konuştu:  ‘Hepsini kast etmiyorum ama cami cemaati içinde gerçeğin peşinde koşmayan insanlarımız da var maalesef. Asıl sorulması gereken soruları sormuyorlar. Ahirette ya da bu dünyada kendilerine fayda sağlayacak bir sorunun derdinde değiller. Birgün vaaz ediyorum. Cemaatin içinden biri illa bir soru soracağım diye ısrar ediyor. Ben ‘Vaazdan sonra sorunuzu sorun’ dememe rağmen ısrarında devam etti. ‘Hadi sor bakalım bu kadar mühim olan soru nedir?’ dedim. Soruya bakın siz şimdi, ‘Hocam Hz. Adem ile Hz. Havva’nın nikahını kim kıydı?’ Şimdi böyle bir soruya nasıl cevap verilir. Dinin günlük uygulamalarına, İslam’a, helâle, harama dair bir şey sormuyor. Bunu soruyor. Sonunda, ‘Kardeşim ben nereden bileyim, ben Hz. Adem’in sağdıcı mıydım ki bana bunu soruyorsun. diye cevap verdim’ Bakar mısınız, sanki Müslümanların, İslam aleminin tüm sorunları bitmiş de tek dert olarak Hz. Adem’in nikahının kim tarafından kıyıldığını öğrenmek meselesi kalmış. Sadece cemaat değil, tabi kendimizi de eleştiriyorum ben. İnsanlar korkuyor camiye gitmeye. İnsanlar ‘Hoca bakalım bu defa bizi hangi nedenle suçlayacak, korkutacak, cehenneme gönderecek’ endişesi ile geliyor. Sanki imam cennetlik de, cemaat külliyen cehennemlik. Böyle bir yaklaşımla İslam’ın tebliği mümkün müdür? Çocuk psikolojisinden anlamayan bir imam, bir hoca çocuğa İslam’ı nasıl sevdirebilir, o çocuğu nasıl camiye getirtebilir?’ 
 
Hz. Ali Diyor ki ‘İslam Kolay Bir Dindi, Onu Cahiller Zorlaştırdılar’
İslam’ın son derece kolay bir din olduğuna vurgu yapan Tilgen, her mezhep, cemaat ve meşrebin kendi yorumuna göre bir din ürettiğine dikkat çekerek, ‘İslam’ı herkes kendine göre yorumluyor. Yok şu mezhep, yok bu cemaat. Peygamber efendimiz döneminde mezhep, ayrı ayrı cemaatler mi vardı? Herkesin kendine göre bir İslam’ı oldu artık. Halbuki İslam’ın temel kaynakları bellidir. Yaşanmaz hale getirmeye çalışanlar var. Hz. Ali’nın müthiş bir sözü var: ‘İslam çok kolay bir dindi, ancak cahiller zorlaştırdılar’ diyor Hz. Ali. Çok doğru. Bu din cahillerden korunmalı. İslam’ı yolunmuş tavuğa çevirdiler. Dini din gibi anlatamadık. Bugün din diye anlatıların çoğunun İslam’la ilgisi yok. Ayrıca din adına anlattıklarımız da insanlar üzerinde tesirli olmuyor. Bunun bir nedeni anlattıklarımızı kendimizin hayata geçirmemesidir. Söylediğimizi kendimiz yapmadığımız için tesir etmiyor’ şeklinde konuştu.
 
Haremlik-Selamlık Eleştirisi: 100 Bin Kadın-Erkek Pestil Gibi Yapışık Miting Yapıyorsun, Sonra Evde Haremlik-Selamlık Otur Diyorsun… Bu Nasıl Mantık?
Haremlik-Selamlık uygulamasını da eleştiren Şeker Hoca, ‘İnsanlara günlük hayatında haremlik-selamlık uygulamasını dayatanlar seçim dönemlerinde, seçim mitinglerinde 100 bin insanı, kadın-erkek demeden birbirine pestil gibi yapışmış vaziyette miting meydanına toplarken rahatsız olmuyor. Sen miting meydanına 100 bin kadın-erkeği toplayacaksın, pestil gibi birbirine yapıştıracaksın, sonra günlük hayatında haremlik-selamlığın propagandasını yapacaksın. Böyle şey olmaz. Bu konuda bir anekdot da anlatayım: Geçenlerde İstanbul’a gittik hanımla birlikte. Bir arkadaşımı evinde ziyaret ettik. Evine girdik, beni başka eşimi başka bir odaya buyur etti. ‘Hayırdır, ne oluyor?’ diye sordum.  ‘Kadınlar ayrı odada oturuyor’ dedi arkadaşım. Ben hemen hanıma ‘Oturma gidiyoruz’ dedim ve çok yakın arkadaşımın evini terk ettik. Kardeşim sen bana güvenmiyor musun, ben namussuz muyum? Güvenmiyorsan beni evine almayacaksın, evine alıyorsan da o muameleyi yapmayacaksın. Seçim mitinginde yan yana, otobüste yan yana ama evde ayrı odalarda. Böyle bir mantık olmaz’ dedi.
 
Hac Yıllık Cuma Haftalık Kongre Ama…
İslam’da ibadetlerin sadece Allah’a şükür eda etmek işlevi olmadığını belirten Celal Tilgen, Hacc’ın özünde Müslümanların yılda bir defa toplanarak dünya Müslümanlarının sorunlarının konuşulduğu, tartışıldığı, çözüm üretilmeye çalışıldığı bir kongre niteliğinde olduğunu ifade ederek ‘Hacc Müslümanların yıllık, Cuma namazı da haftalık kongresidir. İbadetin yanısıra Müslümanların sorunlarının görüşüldüğü zamanlardır. Ama bu işlevleri şimdi yok edildi’ diye konuştu. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız