SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Bu Orduya Bu Arazi Az"

0
Güncellendi - 2015-12-27 22:01:09
A- A+ PAYLAŞ

"BURADA TARIM ORDUSU YETİŞİYOR" (II)

Sadece Malatya’nın değil Türkiye’nin de modern tarım tarihinin gelişiminde belirleyici bir rolü olan, alıştığımız adıyla Malatya Ziraat Meslek Lisesi, bugünkü resmi adıyla Malatya Tarım Meslek Lisesi, gelecek yıl 80. Kuruluş yıldönümünü kutlayacak. Genç Cumhuriyet’in sadece sosyal ve siyasal alanda değil aynı zamanda tarımsal ve hayvansal alanda da geleneksel üretim ve yetiştiricilik faaliyetlerini modernize etme çabası, Türkiye çapında tarım ve hayvancılık merkezli mesleki eğitim veren okulların kurulmasını sağlamış. Bu çerçevede Malatya da önemli bir merkez olarak seçilir ve bugün Eski Malatya sınırları içinde bulunan Tarım Meslek Lisesi’nin arazisi üzerinde ilk adım olarak Pamuk Deneme ve Üretme İstasyonu kurulur. Ardından bu istasyon tarımsal mekanizasyon merkezine daha sonra da Bölge Ziraat Okulu’na dönüştürülür. Tüm bu tarihsel akışta, tarım ve hayvancılık alanında nitelikli iş gücü yetiştirilmeye odaklanılır, binlerce öğrenci yetiştirilir. 

Uygulamalı eğitim sayesinde devlet bürokrasisinin ve özel sektörün ihtiyaç duyduğu tarım ordusunu yetiştiren merkezlerden biri olarak Malatya Tarım Meslek Lisesi bugün de bu misyonunu yenileyerek yerine getirme çabası içinde. 

Kayısıdan vişneye, kirazdan mısıra, arpadan buğdaya, yoncaya kadar fiilen tarımsal üretim yapan, 20 günde sıraya giren Malatyalı müşterilerine 20 bin civciv satışı yapabilen, büyükbaş hayvancılığı geliştiren projelere imza atan Malatya Tarım Meslek Lisesi… 

Geniş, peyzajı insan ruhuna huzur veren, verimli topraklara sahip, binlerce ağacı bağrında barındıran, binbir çeşit koku yayan çiçekle dolu kampusu içinde eğitim veren, eğitiminin büyük bölümünü uygulamalı olarak yürüten, öğrencisini üretim süreçlerine dahil eden Malatya Tarım Meslek Lisesi, ya da eski adıyla Malatya Ziraat Okulu…

Tüm bunların ayrıntılarını Malatya Tarım Meslek Lisesi Müdürü İdris Fırat’la okulun huzur veren yerleşkesindeki çimlerin üzerinde, güzelim yeşilini bize gölge yapan ağaçların altında konuşup, ilk bölümde yayınlamıştık.

Bu bölümde de okul müdür yardımcısı Enver Kalaycıoğlu'na (fotoğrafta sağdan 2.) kulak veriyoruz:

...

-Enver Bey okulunuzun müdürü Sayın İdris Fırat ile Türkiye’de tarımsal modernizasyonun serüveninden başlayarak Malatya Tarım Meslek Lisesi’nin tarihçesi, misyonu ve bugünkü koşullarda başarıyla gerçekleştirdiği uygulamalı mesleki eğitimi, tarımsal üretimi ve hayvancılık faaliyetlerini konuştuk. Sizinle de okulun sosyal, sanatsal ve sportif alanlardaki etkinliklerini konuşmak istiyoruz. İsterseniz geleneksel hale gelen Malatya Tarım Meslek Lisesi Pilav Günü’nün yarattığı sinerjiden başlayalım…

-Yaklaşık 4 yıl önce (21 Haziran 2010) Malatya Tarım Meslek Lisesi’ne geldiğimde sosyal ve kültürel faaliyetlerin yetersiz olduğunu gördüm. Sosyal ve kültürel faaliyetleri bulunduğum yerde icra eden bir kişi olarak ilk olarak bir pilav günü organize ettik. Elazığ Devlet Korosu’nu davet ettik. Okulun eski öğrencisi Sayın Milletvekili Ömer Faruk Öz de bu Pilav Günü’ne gelmişti. Yerel yöneticilerimiz, belediye başkanlarımız da vardı. 2., 3. derken bu yıl Pilav Günü’nün 4’üncüsünü yapacağız. Geçtiğimiz yılki pilav günümüzde Malatya Musiki Derneği çok güzel bir konser verdi. Okulumuzun mezun verdiği ilk yıldan itibaren yaşayan tüm mezunlarımızı ‘Geçmişten Günümüze Ziraat Okulu Mezunları’ diye adlandırdık. Okulumuzun ünlülerini de bir araya getiriyoruz. İnönü Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Murat Asma okulumuz mezunudur. Ziraat Mühendisleri Malatya Şube Başkanı Fevzi Çiçek okulumuz mezunudur. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı eski müşaviri Murat Meşhur okulumuzun meşhurlarından. Sayıştay üyesi Gazi Kapan okulumuzun mezunu. Şu anda ismini hatırlayabildiklerim bunlar. Ama bunun yanı sıra üst düzeyde, topluma nitelikli hizmet üreten meslek sahibi okulumuz mezunları var. Bu kültürel etkinliklerin, okulumuzun Malatya ve Türkiye gündeminde ön plana çıkması adına önemli bir yer tuttuğunu görüyorum. Fakat bu seneki pilav şenliğimizi Soma'daki maden faciasında kaybettiğimiz 301 maden işçimizin aziz hatırası için iptal ettik. Muhtemelen bu yılın pilav gününü bu nedenle 2014-2015 eğitim-öğretim yılının başlangıcı olan Eylül ayında yapacağız.  

- Pilav günlerinde eski mezunların buluşmasında neler yaşanıyor, Ziraat Meslek Lisesi mezunlarının duygu dünyası nasıl dışa vuruyor kendini?

-Önce şunu belirteyim: Okulumuzun pilav günlerine sadece eski mezunlarımız değil, mevcut öğrencilerimiz ve velileri de katılıyor. Öğrencilerimizin velilerini davet ediyoruz, eski mezunlarımızı davet ediyoruz. Amacımız, eski mezunlarımız ve öğrencilerimizi bir araya getirmek. Sosyal dayanışmayı, mesleki dayanışma ruhunu güçlendirmek istiyoruz. 2011 yılında okulumuzun 1966 yılında verdiği ilk mezunlarını 45 yıl sonra bir araya getirdik. 22 öğrenci bir araya geldi. Çok duygulu anlar yaşandı. Pansiyonları gezdiler, hatta bir koğuş ayarladık orada kaldılar. Yemekhanede sıraya girdiler, öğrenciliklerini yaşadılar, o günleri yeniden yad ettiler ve çok mutlu oldular. Bu sırada eski mezunların yaşadığı duygusal fırtınayı görmenizi isterdim. Bu mezunları pilav şenliklerine davet ediyoruz. Geçen yıl da 8 tanesi geldi. Geçen sene okulumuzun 50. yılıydı. (Fakat bu kurumun temeli, Malatya Sümerbank Pamuklu Dokuma Sanayii Fabrikası’nın kuruluşuna paralel olarak ve bu fabrikanın pamuk ihtiyacını karşılaması amacıyla 1935 yılında Pamuk Deneme ve Üretme İstasyonu olarak atılıyor. Sonraki değişim ve gelişmeleri de zaten okul müdürümüz İdris Fırat bey sizlere anlattı)

-Bürokraside, iş dünyasında ya da siyasette önemli konumlara gelen mezunlarınız okulunuzun sorunları ile ilgileniyorlar mı peki?

-Elbette. Çünkü biz bir aileyiz. Mezunlarımız arasında okula katkıları olanlar şöyle var: Mesela Ziraat Mühendisleri Odası Malatya Şube Başkanı Fevzi Çiçek bir ziraat mühendisi olarak çiftçilerimizi yönlendirmesi açısından önemli katkılar sağlıyor. Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Murat Asma, Sayın milletvekilimiz Ömer Faruk Öz bize her konuda yardımcı oluyorlar. Sayın Ömer Faruk Öz her yönüyle her zaman bize kapısını açar ve okulumuzun eğitim amaçlı taleplerine öncelik tanır. 

-Sportif faaliyetler alanında okulun durumu nedir? Burası aynı zamanda yatılı eğitim veren okul olduğu için öğrencilerin ders dışı zamanlarının değerlendirilmesini ne tür aktivitelerle zenginleştiriyorsunuz? Badminton takımınızın olduğunu öğrendik. Çoğunluğu kırsal kesimden gelen öğrencilerin oluşturduğu bir okulda badminton takımı ilginç fikir gibi geliyor…

-Haklsınız. Fakat çalışınca, isteyince ve yol gösterici, motive edici bir okul yönetimi olunca başarılmayacak iş yoktur. Kaç sendir kafamda bir güreş takımı oluşturma hedefi vardı. O hedefimi uzun yıllar sonra burada gerçekleştirdim. Malatya Güreş İl Temsilciliği ile temasa geçtik ve öğrencilerimizden oluşan bir güreş takımı kurduk. Takımı kurduğumuzun ilk senesinde gerek grekoromen stilde gerekse serbest stilde Malatya 3’ncüsü oldu okulumuzun güreş ekibi. Bu büyük bir başarıydı. Çünkü takımın kurulduğu ilk yıldı. Badminton konusuna gelince: Badminton Hocamız Ramazan Bey ile tanışmamız güzel çalışmalara yol açtı. Halk Eğitim Bünyesinde bizim okulumuzda badminton kursu açtı ve öğrencilerimiz birkaç ay öncesine kadar ‘badminton nedir?’ bilmezken, Ramazan hocamızın eğitimi ve antrenmanları ile Malatya'da 4.  olan bir takımın parçası oldular. Masa tenisi takımımız da bayağı iyi gidiyor. Futbol takımımız zaten devamlı var. Beden Eğitimi öğretmenimiz İbrahim Tekin çalıştırıyor bu futbol takımımızı. Sanatsal faaliyetlerimiz devam ediyor. Kariyer Günleri yapıyoruz. 13 Mart'ta TARSİM Bölge Müdürü ve Müdür yardımcısını okulumuza davet ettik ve ağaçlardaki sigortalama konusunda öğrencilerimize bilgiler aktardılar. 17 Mart'ta Atatürk Üniversitesi'nden Prof. Dr. Armağan Hayırlı'yı okulumuza davet ettik. ‘Türkiye'de Hayvancılık ve Hayvancılığın Geleceği’ konulu bir panel düzenledik.  Hayvancılık alanında faaliyet gösteren vatandaşlarımız bu panele büyük ilgi gösterdi. Öğrencilerimiz ve yöre çiftçisi açısından çok faydalı olduğu kanaatindeyim.

- Sanatsal alanda öğrencilerinizin kendilerini geliştirmesi ve ifade etmesi için yaptığınız çalışmalar var mı? Sanatsal, sportif aktivitelerin öğrencilerin derslerine yansıması nasıl gerçekleşiyor?

-Tabii. Mesela, okulumuzda açtığımız seramik kursu var.  Bu kursta Güzel Sanatlar hocamız Yusuf Bey'in gözetiminde çok çeşitli eserler üretiyor öğrencilerimiz. Bu tür kurslarımızı Battalgazi Halk Eğitim Merkezi bünyesinde açıyoruz. Okulun tüm yatılı öğrencilerini kültürel, sanatsal ve sportif etkinliklerle meşgul ediyoruz. Öğrencilerimiz hem kendilerini geliştiriyor, sosyalleşiyor hem de estetik beğeni düzeylerini yükseltiyorlar. Amaç, daha sosyal olsunlar ve hayatlarında başarılı olsunlar. Bu tür faaliyetler okulun derslerdeki başarısını da etkiliyor. Bu sene okulumuz meslek liseleri arasında eniyilerinden birisi oldu. Okulumuzda bu yıl 47 öğrenci üniversite sınavına girdi ve bunların 32 tanesi birinci basamağı geçti.  Bu oran meslek liseleri açısından değerlendirildiğinde iyi bir orandır. 

-Mezunlarınızın iş dünyasında istihdam edilme oranı nedir, bu konuda sahip oldukları farklı eğitim avantaj sağlıyor mu öğrencilerinize? 

- Öğrencilerimiz burada aldıkları teorik ve uygulamalı eğitimle kesinlikle önemli bir avantaj elde ediyorlar geleceklerini kurma bakımından. Çünkü Malatya Tarım Meslek Lisesi’ni bitiren öğrencilerin işsiz kalma riski yoktur. Daha lise son sınıfta iken öğrencilerimizi bağlantı kurduğumuz işletmelere yönlendiriyoruz, onların sigortalarını yapıyoruz ve beceri eğitimi alıyorlar. İşletmelerden de belirli bir ücret alıyorlar. Şayet işletme, öğrenciden memnun kalırsa -ki genelde memnun kalıyorlar- daha sonra okul bitince de orada çalışmaya devam ediyor. 

- Öğrencileriniz farklı illerden geliyor buraya. Geldikleri bölgelere göre  aralarında gruplaşmalar yaşanıyor mu? 

-Öğrencilerimizin çoğu Malatyalı değil. Türkiye'nin 60 ilinden gelen öğrencimiz var. Yani bu kadar genişi bir yelpazede bir demografiye sahibiz. Doğudan ve batıdan gelen öğrenciler ilk etapta gruplaşıyorlar ama az önce bahsettiğimiz sosyal, kültürel, sportif ve sanatsal aktivitelere katılınca o gruplaşma çözülüyor, dayanışmaya dönüşüyor. Tüm arkadaşlar arasında bir diyalog oluyor. Önümüzdeki yıl sporun bazı dallarında Malatya'da söz sahibi olacağımızı tahmin ediyorum.

- Malatya il yöneticileri okulunuzun sorunları ile ilgileniyor mu? Örneğin Malatya Büyükşehir Belediyesi ile diyalogunuz nasıl, belediye tarafından çözülecek bir sorun ilettiğinizde çözüm için katkı sunuyorlar mı?

-Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ahmet Çakır tekrar seçildi. Sayın Çakır yöremizin insanı. Okulumuzu iyi biliyor.  Belediye başkanımızın bazı konularda bize destek olacağını biliyoruz. Geçtiğimiz yıllarda özellikle vasıta konusunda çok yardımları oldu. Kültürel faaliyetlerimiz ve hayvancılık işletmelerinde pratik eğitim alan öğrencilerimizin taşınmasında araç tahsisi noktasında çok katkısı oluyor. 

- Okulunuz bünyesinde yürütülen ya da okulunuzun ortağı olduğu AB Projeleri var mı?

-Okulumuzun ortağı olduğu bir takım hibe projeleri oldu. Şu anda bazı arkadaşlarımız bu projeler kapsamında Avrupa'dalar. İlçe Milli Eğitim ve Halk Eğitim ile birlikte yürütüyorlar. Amacımız, öğretmenlerimizin ufkunun da daha da gelişmesi ve buradaki eğitim faaliyetlerine daha da bir ivme kazandırmak. 

- Okulunuzu özellikle Ziraat Meslek Lisesi olduğu yıllarda bir hayli siyaset ve devlet adamı ziyaret ettiğini öğrendik şeref defterinden. 

- Evet öyle. Mesela 11 Haziran 1966’da dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay okulumuzu ziyaret ediyor. Şeref defterimize çok anlamlı ve değerli cümleler yazıyor. Kendi el yazısıyla şöyle yazmış merhum Cevdet Sunay okulumuzun anı defterine: “Malatya Ziraat Bölge Okulu’nu ziyaret ettim. Yurdumuzun en büyük ihtiyacına cevap verecek bir tesis, mükemmel. Müdürün brifingi beni aydınlattı. Öğrenciler ile konuştum. Hepsi parlak gelecek için koymakla vaz olsunlar” diye yazıyor. Bunun dışında bürokrasinin, siyasetin hemen her kademesinde isimler okulu ziyaret ederek okulumuza ilişkin güzel düşüncelerini yazıyor. 

-Enver Bey son olarak şunu sormak istiyoruz: Son yıllarda iş dünyası, iş adamları siyaset aracılığı ile okulların, askeri kışlaların, diğer devlet kurumlarının arazilerini ele geçirip inşaat alanına çevirmek gibi bir hareket başlattı. Zaman zaman Malatya Tarım Meslek Lisesi’nin arazisi için de bu tür girişimler yapıldığı yolunda iddialar yayılıyor. Siz okulunuzun arazisinin okulun uygulamalı eğitim faaliyetleri için yeterlilik bakımından nasıl değerlendiriyorsunuz? 

-Bir Tarım Meslek Lisesi'ne 1000 dönüm arazi az bile. Kaldı ki şu anda elimizde kalan arazi miktarı 774 dönüm. Bu bir Tarım Meslek Lisesi için çok değil, bir hayli az. Çünkü buğday ekimi yapıyoruz, arpa, yonca yetiştiriyoruz. Kayısı bahçelerimiz var. Malatya’da bir tarım meslek lisesinde okuyan öğrenci kayısı yetiştiriciliğini öğrenmeyecek de neyi öğrenecek? Bu arazide tarımın kendisi yapılıyor. Öğrenci bizzat tarım makinesini kullanıyor, öğrenci hasadın içinde, ekimin içinde. Küçükbaş, büyükbaş, kanatlı hayvan yetiştiriciliğinin bizzat içinde yer alıyor. Bir anlamda Malatya Tarım Meslek Lisesi’nde, yani bu araziler üzerinde Türkiye'nin tarım ordusu yetiştiriliyor.  Bu arazi Türkiye’nin tarım ordusunun arazisi. Bu orduya da bu arazi az. Eğer yeni binamız yapılırsa bu okulun yapımıyla eğitim verilecek olan alan sayısı 8 veya 10'a çıkarsa bu arazilerin yetmediğini göreceğiz. Onun için okulumuzun hâlihazırdaki 774 dönümlük kısmının 100 dönümden fazla bir alanına yeni okullar kalacak ve arazi miktarı düşecek. Bu arazi de bizim için az. Onun için kesinlikle bu araziden taviz verilmemesi, hiç bir kurum tarafından değil, sadece Malatya Tarım Meslek Lisesi tarafından kullanılması ve bunun için gayret gösterilmesi gerekiyor. Ben inanıyorum ki, sayın Malatya milletvekillerimiz, ilimizin yerel ve mülki yöneticileri de aynı duyarlılığı gösterecek ve bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Malatya Tarım Meslek Lisesi’ni yerleşkesinin korunması hatta geliştirilmesi konusunda üstlerine düşen sorumluluk ve görevi yerine getirecektir. 

SÖYLEŞİ-FOTO: Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız