SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Bu Para Nereden Çıktı?'

A- A+ PAYLAŞ

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, "Türkiye'de 49 tane bankamız var. Bir bankadaki sorun, Türkiye'deki faizleri, ekonomik dengeleri, enflasyonu ve güvenirliği çok etkiler. Dolayısıyla bankalarımız kar elde ettikçe bizim mutlu olmamız lazım" dedi.

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, Malatya'da Divan Bilim Kültür Sanat Derneği'nin düzenlediği "Global ekonomik kriz ve Türk finans piyasasına yansımaları" konulu bir konferans verdi.

- "TAŞIT KREDİSİ AZALDI, BAYİLERDE 3 AY SONRAYA GÜN VERİLİYOR"
Özel İdare Salonu'nda gerçekleşen konferansta konuşan Bilgin, "Psikoloji çok önemli. Bugün benim gözlemlediğim, televizyonlarda ve gazetelerde, maalesef köşe yazarlarının ya da haberlerin yüzde 75'i ya da 80'i biraz krizi körükler mahiyette. Eşinizden dostunuzdan da biliyorsunuz. 2 tane alıyorsa, artık bir tane alıyor. Buzdolabı biraz sorunlu çalışıyorsa, 'Biraz bekle, bekle biraz kriz geçsin' diyor. Aslında krizi biraz da kendimiz yapıyoruz. Örneğin ÖTV indirimi oldu geçenlerde. Biz kredileri izliyoruz, taşıt kredilerinde doğru dürüst artış yok, hatta azalma var. Ama bugün gidin bayilerde bazı araçlarda 3 ay sonrasına gün veriliyor. Bu para nereden çıktı? Halkımızın cebinden çıktı. Birazcık motivasyonla. Aslında halkımız tüketime hazır. Dolayısıyla psikoloji de krizin bütünlüğü içinde önemli bir yere sahip. Bunu yadırgayamayız. Çünkü halk alışveriş yapmazsa, iç talep canlanmasa, bütün halkımız etkilenir, esnaf da, tüccar da etkilenir" diye konuştu.

- "TÜRK BANKACILIĞI YAVAŞ YAVAŞ YURTDIŞINA AÇILIYOR"
Türkiye'de 17 yabancı bankanın bulunduğunu belirten Bilgin, "Türkiye'de şuan 49 tane banka var. Bunların 17 tanesi yabancı banka. Yüzde 50'den fazlası yabancı ortağı olan bankalar 17 tane. 13 tanesi kalkınma yatırım bankası, 4 tanesi katılım bankası. 49 bankadan 36 tanesi mevduat topluyor. Bunlara katılım bankaları da dahil. 13 tanesi mevduat toplamıyor. Yurtdışında çok bilinmemekle beraber yurtdışında 25 tane bankamız var. 52 tane şubemiz var, 12 tane de offshop şubemiz var. Aslında Türk bankacılığı
sadece kendi ülkesinde değil, yavaş yavaş yurtdışına da açılmak istiyor. Bugün Romanya'da çok önemli bankalarımız var. Rusya'da, Ukrayna'da, Hollanda'da gerçekten önemli faaliyetler gösteren bankalarımız var" ifadelerini kaydetti.

- "ÇOK HASSAS OLMAK ZORUNDAYIZ"
Bankaların korunması gerektiğine işaret eden BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, "Mayıs sonu itibariyle Türk bankacılık sisteminin aktif toplamı 745 milyar TL'dir. Yaklaşık 550 milyar dolar. Kredilerimiz 362 milyar TL, mevduatımızda 462 milyar TL. İşte 2001 krizinde olduğu gibi, 1997'de de olduğu gibi, 1994'de olduğu gibi kriz o zamanlar bankacılıkta çıkmıştı. Buradaki en ufak bir hata, bir geri duruş ya da inandıklarımızdan sapma, toplumun üzerine bir maliyet olarak yansır. Çünkü ben size 745 milyar TL'lik bir
bütçeden bahsediyorum. Türkiye milli gelirinin yaklaşık yüzde 80'i. Çok hassas olmak zorundayız. Bu kurumları da korumak zorundayız" şeklinde konuştu.

- "ŞUANDA TAKİBİ EN YÜKSEK OLAN KREDİ TÜRÜ, KREDİ KARTLARIDIR"
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, "Kredilerimiz Ocak 2009'a göre yüzde 1.3 oranında düşmüş. Bireysel krediler yüzde 1.4 civarında artmış. KOBİ kredileri yüzde 7 oranında düşmüş. Kurumsal ve ticari krediler de yüzde 0.4 düşmüş. Esasında bankalar mevcudu korumak için çabalamakta. Toplam kredilerin yüzde 4.8'i kötü kredi şeklinde. Bu 2001 krizinde yüzde 20'leri geçmişti. Yani 100 TL'lik kredi portföyümüzün 5 TL'si şuanda takipte. KOBİ kredilerinde bu oran biraz daha yüksek ve yüzde 6'larda. Özellikle kredi
kartlarındaki takibe dönüşüm oranı yüzde 9'lar düzeyinde. Bunun nedeni de zamanında bankalarımızın bir miktar pazarlama hataları, önüne gelene kredi kartı vermeleri, bir kısım tüketicini kredi kartını nasıl kullanacağını bilmemesi. Bunlar biraraya geldiğinde kredi kartlarındaki takip oranı maalesef yüzde 9'lar gibi bir orana yükselmiş durumdaki, şuanda takibi en yüksek olan kredi türü kredi kartlarıdır."

- "BANKALARIN KAR ETMESİNİN NEDENİ ÇOK BASİT"
Bilgin, "Bankaların karı Mayıs 2009 döneminde 9 milyar TL, Mayıs 2008'de bu 7 milyar TL'ymiş. Şunu söyleyebilirsiniz; 'herkes zarar ederken, piyasalar durmuşken, bankalarımız niye kar ediyor veya nasıl kar etti?' Bu durum çok da eleştiriliyor. Nedeni çok basit; Merkez Bankası faizleri düşürdüğü için, bankaların elindeki yüksek faizli kağıtlar, devlet kağıtları, hazine bonolarından kar yazıyorlar. Asıl nedeni budur. Diğer bir nedeni de portföylerindeki uzun vadeli kredilerden kar yazıyorlar. Çünkü zamanında onları yüksek faizle vermişlerdi. Temel nedeni budur. Ama acaba bankalarımız kar etmesin mi? Şunu çok açık yüreklilikle söyleyebilirim; eğer bankalarımız kar elde edemezse, bunlar bir yedek akçedir, ileride bunlar kullanılacaktır. Öyle günler gelebilir ki, bu karlara ihtiyacımız olabilir. Eğer bu karlar olmazsa, bankalarımız bazında işlem yapmamız gerekir. TMSF Başkanı Ahmet Ertürk Bey ile daha çok konuşmamız gerekebilir. Biz bunu mu istiyoruz? Türkiye'de 49 tane bankamız var. Bir bankadaki dahi sorun, Türkiye'deki faizleri, ekonomik dengeleri, enflasyonu ve güvenirliği çok etkiler. Dolayısıyla bankalarımız kar elde ettikçe bizim mutlu olmamız lazım. Bankacılık farklı bir alan, milyonlarca kişiyi doğrudan etkileyen bir alan" şeklinde konuştu.

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin'in konferansına Malatya Belediye Başkan Yardımcısı Ertan Mumcu, TSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, ESOB Başkanı Şevket Keskin, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Bahadır Altaş, Divan Derneği Başkanı Ali Yıldırım, çok sayıda banka şube müdürü, bankacı, işadamı ve davetli katıldı.

Konferans sonunda Divan Derneği Başkanı Ali Yıldırım tarafından BDDK Başkanı Tevfik Bilgin'e kuru kayısı hediye edildi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız