SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Bugün Önemli Bir Gün..'

A- A+ PAYLAŞ

Atatürkçü Düşünce Derneği Malatya Şube Başkanı Ali Ekber Tunçdemir, 22 Haziran''ın tarihimizin önemli günlerinden biri olan Amasya Genelgesi'nin yayınlanmasının 89. yıldönümü olduğunu bildirdi.

Tunçdemir yaptığı açıklamada şöyle dedi:

"Bugün, Türk Ulusal Bağımsızlık Savaşı'nın siyasal örgütlenişinin en önemli aşamalarından birisi olan Amasya Genelgesinin yayınlanmasının 89. yıldönümüdür. Kutlu olsun.

22 Haziran 1919 tarihinde Amasya'da Mustafa Kemal Paşa, Rauf Bey (Orbay) ,Ali Fuat Paşa( Cebesoy) ve Albay Refet Bey (Bele) tarafından imzalanarak bütün yurda duyurulan genelge Türk Devrim Tarihinde Amasya Genelgesi olarak adlandırmaktadır.

Amasya Genelgesi, Ulusal kurtuluş Savaşının başlamasında ve daha sonra kurulacak olan TAM BAĞIMSIZ ve EGEMEN TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ için çok önemli bir başlangıç noktasıdır.

Amasya Genelgesi her şeyden önce bir başkaldırı bildirgesidir:İstanbul’daki hükümet, üstlendiği görevi yerine getirememektedir. Bu durum ulusumuzu yok olmuş gibi gösteriyor.

Amasya Genelgesi bir ulusal bağımsızlık bildirgesidir: Yurdun bütünlüğü ve ulusun bağımsızlığı tehlikededir.

Amasya Genelgesi bir özgürlük bildirgesidir: Ulusun bağımsızlığını yine ulusun dayanç ve kararı kurtaracaktır

Amasya Genelgesi, yönetim erkinin, el değiştirerek, bir ulusal egemenlik bildirgesidir: Anadolu’nun her yönden en güvenli yeri olan Sivas’ta ulusal bir kongrenin tez elden toplanması kararlaştırılmıştır.

Amasya Genelgesi, bir ulusal demokratik devrim bildirgesidir: Bunun için bütün illerin her sancağından, halkın güvenini kazanmış üç delegenin, olabildiğince çabuk yetişmek üzere, hemen yola çıkarılması gerekmektedir.

Amasya Genelgesi anti-emperyalist bir savaşım bildirgesidir: Ulusun durumunu ve davranışını göz önünde tutmak ve haklarını dile getirip bütün dünyaya duyurmak için her türlü etkiden ve denetimden uzak ulusal bir kurulun varlığı çok gereklidir.

Amasya Genelgesinin, Emperyalist işgal kuvvetleri ve Osmanlı yönetim erkine karşı bir başkaldırı eyleminin başlamasına büyük katkı sağladığı yadsınamaz. Artık geri dönülmeyen bir savaşım başlamıştır. Üç sene kadar sürecek bu savaşım; önce Amasya Genelgesi ile merkezsel demokratik bir eylemle başlayacak, yerel direnişlerle, Erzurum Kongresi ile bölgesel istencin oluşması sağlanacak, 4 Eylül 1919 da Sivas Kongresi ile de tüm ülkede ulusal istenç pekiştirilecektir. Bu önemli aşamalardan sonra, Ankara’da toplanan Büyük Millet Meclisi’nde de ulusal egemenlik, özgün nitelikleriyle yaşama geçecektir. Ulusal utkunun kazanılmasıyla da ulusal devlet kurulacak ve ulusal demokratik devrim başlatılarak çağdaşlaşma sürecine girilecektir.

Ulusal birliğimizin ve yurt bütünlüğümüzün, dolayısıyla ulusal bağımsızlığımızın yeniden tehdit edilmek istendiği günümüzün sözde Yeni Dünya Düzeni, gerçekte Yeni Sömürgecilik ortamında, Mustafa Kemal'in 22 Haziran 1919 günü bu ulusal birliğin hangi temeller üzerinde ve nasıl örgütlenip dünyaya tanıtıldığını dile getiren Amasya genelgesini günümüzde yeniden dikkatle incelemek çok öğretici olacaktır.

Tüm insanlığın özgür, bağımsız, barış ve gönenç içinde yaşamasının yollarını gösteren, insanlığın bu eşsiz seçkin evladının anısına gösterilecek her bilinçli saygı, O'nun ülküsü doğrultusunda ileriye atılmış bir adım, sömürgeci kötücüllüğünün yenilgisini hazırlayan bir bilenme olacaktır.

Başta Yüce Atatürk olmak üzere, Kurtuluş Savaşı'nın kahramanlarını, şehitlerimizi ve gazilerimizi saygı ve gönül borcuyla anıyoruz."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız