SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Buna Engel Olun!'

A- A+ PAYLAŞ

Belediye Meclisi'nin bağımsız üyesi Mehmet Moran, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan'a bir mektup göndererek, Şeker arazisine hastane yapımı girişimine engel olmalarını istedi.

Moran'ın, Gül ve Erdoğan'a yazdığı mektup şöyle:

"Binlerce yarım asırlık ağacın katliamını ve 15/Ekim/2009 tarihinde yapılacak olan Hastahane ihalesini lütfen durdurunuz.

Malatya Şeker Fabrikası Arazisine yapılmak istenen 640 Yataklı hastahanenin bu araziye yapılmasının sakıncalarını 01/Temmuz/2009 tarihinde yapılan Belediye Meclisi toplantısında 12 nolu önergemle meclisin gündemine taşıdım. Önergem SP (6), ve CHP (2) gurubunun tüm üyeleri tarafından, Ak Parti gurubundan iki kişi hariç tüm üyeleri tarafından desteklenerek Meclis gündemine alınıp imar komisyonuna havalesi sağlandı. Geçen süre zarfında bazı kişiler etkili olacaklarki 05/Ağustos/2009 tarihinde yapılan Belediye Meclisi toplantısına red kararı ve teklifi ile getirildi bana SP ( 6), ve CHP (2) guruplarından tam destek verildi Ak Partili vicdan sahibi birçok üyenin Partilerinin red kararı ve teklifi ile vicdanları arasında sıkıştıklarını gördüm aynı sayın üyeler istemeyerek Kahren ve Kerhen red etmek zorunda kaldılar ve Ak Partili üyelerin oy çokluğu ile önergemiz imar komisyonunun teklifi doğrultusunda red edildi. Böylece 640 yataklı hastahanenin yapılmasının önü açılmış oldu

Şeker fabrikası alanına yapılmak istenen Hastahane inşaatının ve akabinde TOKİ ye bedel olarak verilmek istenen Devlet ve Beydağı Hastahanelerinin yıkılarak arsalarının TOKİ ye verilmesinin mahsurları:

1- Şehir merkezinde zaten az olan yeşil alan miktarının azalmasına,

2- Hasta yatak sayısının düşmesine ( yeni bina 640 yataklı, oysa yıkılacak olan hastahaneler 500+500= 1000 yataklı ) dolayısıyla sağlık hizmetinin küçülmesine,

3- Mevcut haliyle hastalar kendilerine yakın 2 hastahaneye bölünürken, bu durumda tek hastahanede yığılmalara, dolayısıyla trafik yoğunluğunu olumsuz etkilemesine,

4- Mevcut hastahaneler yıkılmamalı ve arsaları heba edilmemeli.

5-Aynı zaman da ve çok önemli olarak, şeker arazisi de beton yığını haline getirilmemeli ve halkın nefes aldığı bir büyük park ve yeşil alan olarak korunmalıdır.

Ve daha bir çok olumsuzluğa sebep olacağını da düşünmekteyiz.

Oysa, yeni bir Hastahane ihtiyacı varsa bunun yerinin şehrin gelişim istikameti doğrultusunda Şoför okulu karşısı Köy hizmetleri künk şantiyesi yerine yapılmasının ve mevcut hastanelerin de yıkılmaksızın hizmete devam etmesinin İlimiz ve halkımız için daha faydalı olacağına inanıyoruz.

Kaldı ki, konunun uzmanı olan Şehir Plancıları Odası ve Mimarlar Odası da benzer sakıncaları ve görüşleri beyan etmişlerdir.

Bizlerde diyoruz ki ORTAK AKILA başvurulsun, ORTAK AKIL ne diyorsa o yapılsın Malatya kamuoyunun da görüşü bu doğrultudadır.

Şeker arazileri konusunda SP (6),ve CHP (2) gurubunun da desteğini alarak üzerimize düşeni yaptık ancak konu bizi aşmıştır. Malatya Mimarlar odası, Şehir Plancıları Siyasi Partileri, Sivil Toplum Örgütleri ve özellikle de Ak Partiye oy veren seçmenlerin büyük bir çoğunluğu bu uygulamaya ısrarla karşı olduğu halde Ak Partili Birkaç Milletvekili inatla ve ısrarla şeker Fabrikası arazisine hastanenin yapılmasını istemektedirler.

Sayın Cumhurbaşkanım biz Malatyalılar olarak Devleti Alinizin konuya müdahale ederek söz konusu arazideki binlerce ulu ağacın katliamına dur demenizi, Tarafınızdan görevlendirilecek Bir komisyon marifetiyle konunun taraflarının dinlenerek yerinde incelenmesini ve ortak akıl doğrultusunda hareket edilmesinin sağlanması için Yüksek emirlerinizi saygılarımla arzederim."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız