SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Bunlar Rastlantı Değil"

0
Güncellendi - 2015-12-27 20:06:35
A- A+ PAYLAŞ

Gazeteci Yazar Markar Esayan, 3 Ocak’ta çözüm sürecinin çok ciddi anlamda başladığını ifade ederek, “Türkiye’nin bu sorunu çözmesi, farklı bir paradigmaya geçmesi demektir” dedi. 

Bilgi Yolu Eğitim Kültür ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (BİLSAM) tarafından düzenlenen konferanslar dizisinin son konuğu Gazeteci Yazar Markar Esayan oldu. 

“Türkiye’de Büyük Barışa Doğru” konulu bir konferans veren Esayan, Malatya'nın özel bir yer olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Son bir yıldır şehit cenazesi ya da naaş gelmiyor. Bu çok değerli. Buna öncelikle güçlü bir siyasi partinin sahip çıkması ve tabanın ona destek vermesiyle mümkün olabilecek bir şeydi. Bunun dışında 8 anlamlı barış girişimi yaşandı. 1993 yılı bunun en büyük acı tecrübesi oldu. Özal’ın ciddi bir inisiyatifi vardı ama 33 silahsız asker, Bingöl’de şehit edildi. Her seferinde bu girişimler maalesef boşa çıkarıldı. Arkasından da çok klasik bir şablon olarak çok daha kanlı bir süreç başladı” 

Esayan, çözüm sürecinin diğer meselelerden daha önemli olduğunu kaydederek şunları söyledi: “Çözüm sürecinin, kendisiyle kısıtlı bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Kürt ya da PKK meselesi, adına ne derseniz diyin. Bunun gibi kırmızıçizgili sorunlarımız var. Ama en önemlisi, en can yakıcısı ve günceli çözüm sürecidir. Ermeni meselemiz, Kıbrıs meselesi, Alevi meselesi var. Böyle kırmızı çizgili sorunlarımız var. Bunlar doğrudan eski devlet yapısının kendisini ürettiği ve iktidarını kurduğu sorunlardır. Bunların 'çözülmemesi' gerekiyordu. Eğer bu ülkede gençler birbirlerini öldürmezse, bu ülkede istikrar ve barış olursa, böyle bir derin devletin gizlenebileceği bir karanlık oluşturulamaz. Yani o yüksek tansiyon üzerinden, o çok olağanüstü gergin gündemler yaşanmazsa, asla kendi varlıklarını, kendi iktidarlarını sürdüremezler.”

3 Ocak’tan bu yana Türkiye’de olağanüstülüklerin arttığına dikkat çeken Esayan, sözlerini şöyle sürdürdü: “3 Ocak’ta çok ciddi anlamda başlayan bir çözüm sürecine sahibiz. 3 Ocak’tan beri Türkiye’de olağanüstülükler arttı. Bu bir rastlantı değil. 3 Ocak’ta böyle bir süreç ortaya çıkıyor. Ondan sonra Paris cinayetleri yaşanıyor. Pek çok kriz derken, Gezi krizini yaşıyoruz. Bugün bu büyük yargı krizi. Komplolara çok soğuk bakan bir insanım ama bunlarında bir rastlantı olduğunu düşünmüyorum. Bunun gerçekten Türkiye’nin en önemli sorunu olduğun düşünüyorum. Dünya dikensiz bir gül bahçesi değil. Türkiye’nin bu sorunu çözmesi, farklı bir paradigmaya geçmesi demektir.” 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız