SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Bütün Darbeler Aynı Yerden İdare Edildi"

0
Güncellendi - 2018-02-28 04:12:57
A- A+ PAYLAŞ

AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk, “28 Şubat Darbesi FETÖ’nün devletin ve toplumun tüm alanlarına nüfus etmesini sağlamak üzere önünü açmak adına yapılmıştır. Hedef; Erbakan hocanın şahsında Türkiye’deki milli siyaset çizgisinin tasfiye edilerek, 1071, 1299, 1453 temelli medeniyet inşasının mücadelesini veren yerli ve milli olan aklın tasfiye edilmesi, İslam’ın etkisizleştirilmesi ve tasfiye edilmesidir” dedi.

Genç Stratejik Araştırmalar Derneği (GENÇSAD) Genel Merkezi tarafından Battalgazi Halk Eğitim Merkezi Salonunda düzenlenen ‘28 Şubat’tan 15 Temmuz’a Türkiye Siyasetinin Dönüm Noktaları’ Konferansına AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, AKP Yeşilyurt Kadın Kolları Başkanı Esin Tanrıverdi, GENÇSAD Genel Başkanı Fatih Can, GENÇSAD Malatya Yönetimi, kamu, kurum ve kuruluşların temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.

“28 ŞUBAT’TA DÜŞÜNCE VE İNANÇLARIN ÜZERİNDEN TANKLAR GEÇTİ, ÖZGÜRLÜKLER YOK EDİLDİ”

Konferansın açılış konuşmasını yapan (GENÇSAD) Genel Başkanı Fatih Can, düşüncelerin, inançların, kimliklerin üzerinden tankların geçtiği ve özgürlüklerin yok edildiği 28 Şubat darbesinin 22 nci yılına girdiklerini ifade ederken, “28 Şubat, 100 bine yakın kız öğrencinin eğitim hayatından mahrum bırakıldığı, İmam Hatip öğrencilerinin zulme maruz kaldığı, Kuran Kurslarının kapatıldığı, Kuran eğitimlerine yaş sınırının getirildiği ve özetle İslami kimliğin yok edilmeye çalışıldığı, adaletin, hukukun yerle yeksan olduğu, bağımsızlık ve tarafsızlık ilkelerinin ayaklar altına alınarak karargâha çağrılan hâkim ve savcıların nasıl kararlar vermeleri gerektiğini dikta edildiği günlerdir. 28 Şubat, batı’nın yıllardır Türkiye’yi geriye götürme, sindirme, İslamsızlaştırma, kendi kültürüne empoze etme gibi planlarını gerçekleştirilmesi noktasında azımsanamayacak bir aşama, kat ettirilen bir darbe girişiminde bulunarak vatanı savunması gereken o askerlerin ve tankların ülkeyi karanlık bir tünele soktuğu günlerdir” dedi.

“BÜTÜN DARBELER AYNI YERDEN İDARE EDİLDİ”

Bütün darbelerin aynı yerden yönetildiğini ifade eden Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat ise konuşmasında “AK Parti İstanbul Milletvekilimiz değerli ağabeyim Metin Külünk’ü Malatya’da ağırlamaktan onur duyuyoruz. GENÇSAD Genel Merkezini de böylesine hassas ve anlamlı bir organizasyonu kentimizde düzenledikleri için tebrik ediyorum. Gençlerimiz eğer güvendeyse, eğer üretkense, eğer düşünüyorsa geleceğimiz teminat altındadır. Bu açıdan böylesine faydalı etkinlikler gençlerimizin yetişmesi açısından büyük önem arz ediyor. Yeşilyurt Belediyesi olarak ta gençlerin eğitim, sosyal ve kültürel hayatlarına katkı sunacak hizmetlerimize ayrı bir önem vermekteyiz. 27 Mayıs darbesi, 12 Mart muhtırası, 12 Eylül darbesi, 28 Şubat postmodern darbesi, 17-25 Aralık darbesi, 6-8 Ekim ayaklanma olayları ile 15 Temmuz darbesini yapan aynı yerdir, üst akıldır. Bu tip darbe ve ayaklanma süreçlerini uygulayanların renginin sürekli değiştiğini görüyoruz. Aynı yerden emir komuta zinciriyle yürütülen bu süreçlerde emir bir gün yeşil olana, bir gün kızıl renkte olana veriliyor, gün geliyor en alçağı olan renksize bu görev veriliyor. Hepsi aynı yerden idare edilen maşalardır. Bu aziz milletin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine kast etmek için, yok etmek için girişilen operasyonlardır.” dedi.

“28 ŞUBAT, FETÖ’NÜN ÖNÜNÜ AÇMAK VE ÜMMETİN HRİSTİYANLAŞTIRILMASI İÇİN YAPILDI”

AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk ise, Türkiye’de ki bütün darbelerin develüasyonların ardından yapıldığına dikkat çekti.

12 Eylül ve 28 Şubat darbelerinin 15 Temmuz FETÖ Kalkışmasıyla bir bütün halinde değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Milletvekili Külünk, “ 1947 yılında IMF ile girdiğimiz iktisadi finansal anlaşmadan sonra bu ülkenin faiz, döviz, borsa ve develüasyon dörtgeninde kayıp para miktarını hiçbir iktisatçı ölçemiyor. Bu halkın cebinden çıkan paralar küresel baronların cebine girdi. Türkiye’de ki bütün darbeler develüasyonların ardından yapılmıştır. Darbeler, bu milletin alın terini küresel para babalarının cebine transfer etmek için yaptırılmıştır.15 Temmuz’da buna dâhildir.15 Temmuz FETÖ Kalkışması 27 Mayıs darbesinden bugüne kadar devam eden askeri darbe geleneğinin işgal boyutuna dönüşmüş adıdır.12 Eylül’ü, 28 Şubat’ı FETÖ kalkışmasını sakın ha sakın birbirinden ayırmayalım, hepsi bir bütünün parçalarıdır. 28 Şubat Darbesi FETÖ’nün önünü açmak için yapılmıştır.28 Şubat Türkiye’deki milli siyaset çizgisinin, yerli ve milli refleksli dindarlığın ılımlı İslam projesine Türkiye’yi eklemlemek, Vatikan’ın dinler arası diyalog kavramı altında üçüncü bin yıl projesi olan Asya’nın hrıstiyanlaştırılması sürecine eklemlemek, küresel sistemin ve siyonist aklın Asya’yı teslim almak, İslamsızlaştırmak ve FETÖ’nün bu topraklarda devletin ve toplumun tüm alanlarına nüfus etmesini sağlamak üzere önünü açmak adına yapılmıştır. Hedef; Erbakan hocanın şahsında Türkiye’deki milli siyaset çizgisinin tasfiye edilerek, 1071, 1299, 1453 temelli medeniyet inşasının mücadelesini veren yerli ve milli olan aklın tasfiye edilerek yerine Ilımlı İslam projesine eklemlenerek, İslam’ın etkisizleştirilmesi ve tasfiye edilmesidir. İslam Ümmetinin Hrıstiyanlaştırılmasını amaçlayan 28 Şubat’ın en temel gerekçelerinden bir tanesi; D-8’dir.D-8, Osmanlı’dan sonra Anadolu topraklarında ki en önemli küresel diplomatik çıkıştır” dedi.

“SAVAŞLARIN SEBEBİ; TİCARETİN BATIDAN DOĞUYA KAYACAK OLMASIDIR”

Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyadaki savaşların başlıca nedeninin batıdan doğuya kayacak ticaret meselesi olduğunu iddia eden Milletvekili Külünk, “İçinde bulunduğumuz coğrafyadaki savaşların ve kavgaların sebebi sadece enerji havzalarının, doğalgazın ve petrolün kontrolü değildir, temel nedeni önümüzdeki yüzyılda akışı değişecek olan ticaretin batıdan doğuya kayacak olmasıdır. Değişecek olan küreselleşme boyutunun temel dinamiği çelik ipekyolu olacak. Bu ipekyolunun güzergâhı üzerindesiniz, Malatya kendisini lojistik merkez olarak hazırlamalıdır, yarın buraya yüksek hızlı trende gelecek. Yeşilyurt Belediyesi ve GENÇSAD, İnönü Üniversitesinin desteğiyle Malatya’da çelik ipekyolu konusunu mutlaka tartışmaya açmalıdır. GENÇSAD Malatya’nın entellektüel birikimine katkı sağlamalı ve buradaki işadamlarının bugünü değil gelecek yüzyılı konuşmalarını ve düşünmelerini sağlayacak, onlara rafine bilgi takdim edecek çalışmaların merkezi olmalıdır. Suriye meselesini sadece Suriye üzerinden okumayan, onu okurken Pekin’den Londra’ya kadar uzanacak olan çelik demiryolu ağının Türkiye’ye bir kuzeyden bir de orta hattan gelip Doğu Akdeniz’i dünyanın hem enerjik hem de lojistik merkez anlamında en stratejik haline dönmesine vesile olacak bu ipekyolu üzerinden Türkiye’nin Akdeniz’de çok güçlü bir ülke olma fırsatını en iyi şekilde değerlendirmek gerekiyor. 1453 yılından sonra önümüze çıkan bu tarihi fırsatın ne kadar önemli olduğunu anlatacak paneller ve konferanslar düzenlemelidir. Malatya’da ilim ve bilim adamları tarafından böylesine hassas konular tartışılmalıdır” şeklinde konuştu.

2.5 saat süren konferansın sonunda AKP Milletvekili Metin Külünk’e, GENÇSAD Genel Başkanı Fatih Can tarafından teşekkür plâketi, Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat tarafından ‘elif-vav’ tablosu, Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan tarafından kayısı paketi hediye edildi.

GENÇSAD Malatya Yönetimi Milletvekili Külünk’e Malatyaspor atkısı hediye etti.

Bülten- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız