SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Büyük Aşklarını Çocukları Ölümsüzleştirdi

0
Güncellendi - 2019-07-07 06:29:47
Büyük Aşklarını Çocukları Ölümsüzleştirdi
A- A+ PAYLAŞ

EŞİ ÖLÜMÜNE DAYANAMADI.. AYNI GÜN TOPRAĞA VERİLDİLER.. Halk Müziğimizin büyük ustası Musa Eroğlu'nun, sözlerinde ifade edilen o duyguyla çalıp söylediği, ayrılığı anlatan o güzel türküsündeki gibi, bir ömür birbirlerini büyük bir aşkla ve ölümüne seven Malatyalı 'Ülger' çiftinin, Almanya'da başlayan ve Malatya'da mezar başında biten ayrılığının yürek titreten öyküsü, bu.

Şöyle diyordu, o türküde büyük usta Musa Eroğlu:

Telli turnam selam götür

Sevgilimin diyarına

Üzülmesin ağlamasın

Belki gelirim yarına cananıma

Hasret kimseye kalmasın

Sevdalılar ayrılmasın,ayrılmasın

Ben yandım eller yanmasın

Sevdanın aşkın uğruna can uğruna

Gönüle hasret yazıldı

Sevgiye mezar kazıldı

İki damla yaş süzüldü

Gözlerimin pınarına,pınarına

Hasret kimseye kalmasın

Sevdalılar ayrılmasın,ayrılmasın

Ben yandım eller yanmasın

Sevdanın aşkın uğruna can uğruna.

Sevdalıları ölüm bile ayıramadı, bizim öykümüzde.

O ebedi yolculuğa da birlikte gittiler, Ali Çavuş ve eşi Gülperi Hanım..

...

Almanya’da yaşayan ve 2018 yılında annesiyle babasını kaybeden Hüseyin Ülger, birbirlerini büyük bir aşkla seven anne ve babasının heykellerini kalp şeklinde yaptırdığı mezarlarının üstüne diktirdi. Ülger, “Her ikisini de aynı gün toprağa verdik. Buraya geldiğimde çok duygulanıyorum. Aynı zamanda da çok mutlu oluyorum. Çünkü onlar artık sanat eseriyle birlikte ölümsüz oldular” dedi.

Malatya’nın Yazıhan ilçesine bağlı Fethiye Mahallesi doğumlu Ülger ailesinin reisi Ali, 1971 yılında çalışmak için Almanya’ya gitti. Ali Ülger’in eşi Gülhan Ülger ise 1980 yılında Almanya’nın yolunu tuttu ve gurbette yaşamaya başladılar.

2016 yılında böbrek rahatsızlığı çeken ve 5 Ocak 2018’de kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Ali Ülger’in cenazesi, eşi ve çocukları tarafından 9 Ocak’ta memleketine getirildi. Eşinin ölümüne dayanamayan Gülhan Ülger’de burada hayatını kaybetti. 8 çocuk, 15 de torun sahibi olan Ülger çifti 9 Ocak’ta yan yana son yolculuklarına uğurlandı.

Anne ve babasının acısını derinden yaşayan oğlu Hüseyin Ülger, onlara kalıcı bir hatıra yaptırmak için daha önceden kalp şeklinde yaptırdığı mezarına onların heykellerini yaptırma kararı aldı. Yaklaşık bir aylık çalışma sonucu ortaya çıkan anne ve babasının heykelini mezara monte ettiren Ülgen, ebeveynlerinin hatırasını ve sevgisini bu yolla yaşatıyor.

Hüseyin Ülger, anne ve babasının mezarı başında gazetecilere yaptığı açıklamada, babasının böbrek rahatsızlığından dolayı diyalize girdiğini ve vücudunun su toplamasından dolayı hastaneye yatırdıklarını söyledi.

Hastanede babalarını 5 Ocak 2018’de kaybettiklerini ve cenazeyi alarak memleketlerine geldiklerini anlatan Ülger, “Biz ailecek Almanya’da yaşıyoruz. Annem, kardeşlerim, çocuklarım 40’a yakın akrabayla buraya geldik. Evimizin önüne kadar annem bizimle birlikteydi, evin önünde cenazenin başında annem fenalaştı ve kaybettik. Onlar birbirlerini çok severlerdi. Her ikisini de aynı gün toprağa verdik. Annemde hiçbir rahatsızlığı yoktu. Babamın rahatsızlığı olmasına rağmen annem sapasağlamdı. O acıya annem dayanamadı.” diye konuştu.

Ülger, daha önce de anne ve babasıyla mezarlıklarla ilgili sohbet ettiğini ve kendisinin daha güzel bir eser bırakmak istediğini belirterek, şunları söyledi:

“Bunu anlatırken, annem ‘Oğlum çok pahalıya mal olur, senin çocukların var, bize bir taş olsa yeter’ dedi ama babam çok mutlu bir şekilde gülümseyerek, kabullendi. Sanki aramızda bir sözleşme gibi bir şey oldu. Ben o gün, babam rahatsız olduğundan dolayı ‘Babamı kaybedersem mutlaka farklı bir şey yaptırırım’ diye düşünmüştüm. Heykel fikri sonra bende oluştu ve bunu da yaptırdığımdan dolayı oldukça mutluyum.”

Mezara geldiğinde çok duygulandığını ve hemşerilerinden de çok güzel tepkiler aldığını ifade eden Ülger, “Buraya geldiğimde çok duygulanıyorum. Aynı zamanda da çok mutlu oluyorum. Çünkü onlar artık sanat eseriyle birlikte ölümsüz oldular. İsimleri, doğum ve ölüm tarihlerini kalp olarak yaptırdım. Her geldiğimde onları kalplerinden öpüyorum” dedi.

Çiftin kalp şeklindeki mezar taşının üzerinde ise “Biz sevgiyi ektik, siz barışı yaşayın.. Yolların yorgunu Ali Çavuş ve yol arkadaşı Gülperi burada yatıyor” yazıyor.

Heykeltıraş ve seramik sanatçısı Emrullah Güler ise “Bize projeler geliyor ve biz bunları değerlendiriyoruz. Genelde tarih süreci ve dekorasyon anlamında çalışmalarımız oldu. Hüseyin Bey böyle bir teklifle geldiği için, şaşırdık tabi ki değişik bir şeydi. Biz bu konuyla alakalı araştırma yaptık, Fethi’ye bölgesine geldik, ziyaretlerde bulunduk, insanlarla görüştük. Onların bu çiftle alakalı duygu ve düşüncelerini aldık. Çünkü heykeli, modelajını yapmak bir yerde ama bunun devamında da o ruhu kendi içimizde yaşamamız gerekiyordu. Ön hazırlık olarak bu ruhu önce kendi içimizde yaşadık. Hüseyin Bey Almanya’daydı, kendisi bizimle telefonda konuşarak, annesi ve babasıyla ilgili duygularını bize ifade etti. Bizde modelajımıza bu duyguyla başladık. O görseli biz veriyoruz ama duyguyu da vermemiz gerekiyordu. O duyguyu da verdiğimiz Hüseyin Bey tarafından onaylandı” dedi.

Eşiyle birlikte bir ay boyunca çalıştıklarını ve duygusal anlar yaşadıklarını kaydeden Güler, “Biz bir duygusallık yaşadık. Bir ay boyunca bununla alakalı çalıştık ama o duyguyu içimizde yaşıyoruz. O yüce sevgiyi, ruhu dışa vurmak gerçekten kolay bir şey değildi. Bu şekilde çalıştık, güzel de oldu.

Aynı zamanda meslektaşım da olan eşim Yeliz Güler ile bir çocuğumuz var. Çocuğumuza bakması için kayınvalidemizi çağırdık. Çocuğumuza baktılar. Bizde eşimle gece gündüz çalıştık. Neredeyse hiç uyumadık diyebilirim. Kısa zamanda yapmamız gerekiyordu. Eve uyumaya gittiğimiz zamanda eşimle hala istişareler yapıyorduk çünkü bu sevgiyi, aşkı en iyi bir şekilde yaşatabilmek için evimizin içinde hep bu konu oldu. Başka hiçbir gündemimiz olmadı, bu şekilde çalıştık” ifadelerini kullandı.

Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

23 yorum yapılmış

  • MALATYAM (4 yıl önce)
    Battalgazi Rumuzlu kardeşim;belliki sen o beynini boş ardı astarı olmayan hoca kılıklı islamı bilmeyen uydurma hadislerle milletin parasını yiyenleri dinlemişsin.sen romalıların inancından ne anlarsın sen önce kendi dinini öğren ve dinimizdeki sevginin ne anlama geldiğini öğren ve bu mükemmel insanlara dil uzatma senin içinde böyle sevgiler oladığından anlamanı beklemiyorumlakin susmasını bil ve eleştirmeden önce kendi dinini bir öğren yani oku anlatılanlarla değil okuduklarınla kendini yargıla
    0
    0
    Yanıtla
  • Bedrettin Hikmet (4 yıl önce)
    Biz millet olarak mangalda kül bırakmayız. "Bizim herkesin inancına, düşüncesine saygımız var" paralelinde sözleri sıklıkla duyarız. Yukarıda yorumları okuyunca doğrusu yaşadığım toplum adına üzüldüm. Yukarıdaki haberi okuyunca çok duygulandım. Bir aşk hikayesi ve hayırlı bir evladın anne babasına olan vefası... Herkes sizinle aynı inanca, düşünceye sahip olmayabilir. Başkaların fikirleri, inançlarına ve düşüncelerine saygılı olalım. Hoşgörü bizi ileriye götürür.
    0
    0
    Yanıtla
  • Ziya (4 yıl önce)
    Allah rahmet eylesin şimdiki genç çiftlere de ders olsun... Ben bu haberde sevgiyi ,saygıyı ,birlik beraberliği, aile duygusunu ve samimiyeti gördüm. Son zamanlarda aile kurumuna karşı yapılan yıpratma çalışmalarına karşı en iyi savunma bu haber olmuş..bence ...Rabbim rahmetiyle yargılasın inşallah...
    0
    0
    Yanıtla
  • zibetra (4 yıl önce)
    Canların mekânları Cennet olsun. Nur içinde yatsınlar..
    0
    0
    Yanıtla
  • TURGUT ÖZMÜŞ (4 yıl önce)
    Muhteşem, Işıklar içinde olsunlar.
    0
    0
    Yanıtla
  • malatyalı (4 yıl önce)
    herkes düşüncesinde ve inancında özgür olmalı .değer yargılarımız aynı olamaz.kime ve neye göre karar doğru ya da yanlıştır.şahsen kendi mezarımın ismin yazacağı bir mermer levha dışında birşey istemem zeminle düz sadece çim olsun derim.kefen üzeride sadece toprakla doldrulsun beton bloklar neden olsun. insanların değişik fikirlerine de saygı duyarım.
    0
    0
    Yanıtla
  • Kemal (4 yıl önce)
    Ne güzel sizleri yetiştiren o anneye ve babaya allah rahmet eylesin.Ellerinize sağlık.
    0
    0
    Yanıtla
  • behlül (4 yıl önce)
    allah rahmet eylesin güzel olmuş..
    0
    0
    Yanıtla
  • Malatyalı44 (4 yıl önce)
    Alkışlıyorum...
    0
    0
    Yanıtla
  • MALATYALI ROJDA (4 yıl önce)
    Bizim inancımıza ters.Neredeyse heykelinin önünde secdeye varacak adam. Bunlar ölmüş insana fayda vermez mezar taşına el fatihaya yazdiraydin da iki sevap alırdı hem okuyan hemde yatan
    0
    0
    Yanıtla
  • Sen yaptırma o zaman. Azıcık insan olun, saygılı olun, senin inancını soran yok
    0
    0
    Yanıtla
  • Sana ne kardeşim Sen kendininkini dediğin gibi yap. Başkasına karışma hakkını sana kim veriyor Bana göre adamlar çok güzel bir iş yapmışlar. İlla başında el fatiha yazması mı gerek? Yazılmadı diye okunmuyor mu sanıyorsun, ne boş beleş bir yorum.
    0
    0
    Yanıtla
  • Sana ne be? Senin inancına tersmiş, bana ne. Bir ölümsüz sevgiyi, aşkı ne güzel ifade etmişler. Tamamen insani, tamamen duygulandıran bir iş yapılan. Bunu yapan evladı kutluyorum.
    0
    0
    Yanıtla
  • Battalgazi44 (4 yıl önce)sait isimli kullanıcı yorumuna
    Bırakın bu işleri kardeşim. Bizim inancımız da mezara heykel yapılmaz. Mezarlar sade olmalıdır. Bunun yerine Ana ve baba adına bir okul, cami veya çeşme yapılsaydı hem ana, baba hem de yaptıran büyük sevap alırdı.
    0
    0
    Yanıtla
  • Nasıl bir kafanız var anlamadım, imamın biri cenazeyi toprağa verirken, ölen birazdan yerinden kalkacak, kafasını sal taşlarına vuracak vay ben ölmüşüm diyecek, oda aslında aramızda ammaaa öldüğünün farkına varacak diyor. Bir diğeri; ölen yakınlarınızın ruhları sürekli sizi mezarlarında bekliyor, mezarları ziyaret etmek çok sevap der. Başkası, Fatiha Suresi Kur'an da Yaşayanlar için gelmiştir. Ölüye bir faydası yok der. Adam orada ölmüşlerine saygı ve sevgisinden eğilmiş mezarını öpüyor. Sen kalkmış Bizim inancımıza ters diyorsun. Senin inancın şekil inancı mı? Sonrada bu memleket de Adnan hocalar, cübbeliler, devasa tapınakları yapılmış şeyhler neden türer varın siz düşünün ! İslam öncelikle Sevgi ve Hoşgörü dinidir. Şekil-şemal dini değildir!
    0
    0
    Yanıtla
  • "Bizim" derken sen kendi inancına göre (-ki o da yanlış) yorum yapıyorsun. Bu insanların Türk Alevi-Bektaşî olduğunu eminim birçok kişi anlamıştır ancak demek ki en anlamamışsın! Biz Alevilerde ve Türklerde bu gelenek (mezartaşı) taa Şamanizm'e kadar dayanır. Hun ve Göktürklerde buna "Balbal" denilir. Sen şimdi benim kullandığım takma ada (nick) "Zibetra" bir yorum yaparsın diye onu da açıklayayım. Ben Doğanşehirliyim, Zibetra'da eski bir Roma kenti olan Doğanşehirin o dönemindeki adıdır.
    0
    0
    Yanıtla
  • Battalgazi44 (4 yıl önce)zibetra isimli kullanıcı yorumuna
    Bu roma merakı nereden geliyor? biz türküz kardeşim. Doğanşehir neyine yetmiyor?
    0
    0
    Yanıtla
  • Arkadaşım sen iyi misin? Merak değil, Doğanşehir eski bir Roma kenti. Siz neyin kafasındasınız! Burada iki satır yazacağına bir zahmet araştırsaydınız! Kalbiniz ferah olsun ben sizden daha çok ülkemi, Türkleri hatta tüm insanları ve inançları seviyorum.
    0
    0
    Yanıtla
  • Hakan (4 yıl önce)
    Allah Rahmet Eylesin.
    0
    0
    Yanıtla
  • Battalgazi44 (4 yıl önce)
    Bizim inancımız ve geleneğimizde böyle şeyler yok. Hatta bizi bırakın Amerika ve Avrupaya gidin mezarlıkları bizimkilerden çok daha sade.
    0
    0
    Yanıtla
  • "Bizim" derken sen kendi inancına göre (-ki o da yanlış) yorum yapıyorsun. Bu insanların Türk Alevi-Bektaşî olduğunu eminim birçok kişi anlamıştır ancak demek ki en anlamamışsın! Biz Alevilerde ve Türklerde bu gelenek (mezartaşı) taa Şamanizm'e kadar dayanır. Hun ve Göktürklerde buna "Balbal" denilir. Sen şimdi benim kullandığım takma ada (nick) "Zibetra" bir yorum yaparsın diye onu da açıklayayım. Ben Doğanşehirliyim, Zibetra'da eski bir Roma kenti olan Doğanşehirin o dönemindeki adıdır.
    0
    0
    Yanıtla
  • 44malatya (4 yıl önce)
    Allah.birbirini.sevenleri.ayirmaz.allah.rahmet. Etsin.mekanlari.cennet.olsun
    0
    0
    Yanıtla
  • Kerem (4 yıl önce)
    Ya vallahi her gün trafik kazası, kurşunlama, bıçaklama haberlerini görmekten bizar düşmüştük. Ferdi Bey sağol bir nefes aldık, sevgiye, aşka, duyguya dair bir haber okuduk. Nefes aldık, soluklandık.
    0
    0
    Yanıtla