SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Büyük Dedesinin Mezarında

0
Güncellendi - 2015-12-27 20:01:11
Büyük Dedesinin Mezarında
A- A+ PAYLAŞ

Türkiye'nin 2'nci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün torunu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Ayşe Gülsün Bilgehan, dedesinin sözünü hatırlatarak, “Bir ülkede namusluların, en az namussuzlar kadar cesur olması gerekir. Buradan namuslu ve cesur olan hemşerilerimi saygıyla selamlıyorum” dedi. 

CHP Malatya il teşkilatı tarafından İsmet İnönü için düzenlenen "İnönü ve demokrasi" konulu panele katılmak üzere Malatya’ya gelen Milletvekili Ayşe Gülsün Bilgehan, dedesinin babası ile dayısının mezarını ziyaret etti.

Sancaktar Mezarlığı’nda İsmet İnönü’nün babası Hacı Reşit bey ile oğlu Ali İzzettin’in mezarlarını, beraberinde CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, il başkanı Enver Kiraz, merkez Battalgazi ilçe başkanı Abdulvahap Ayzabar, Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hakan İnci ve partililerle birlikte ziyaret edip dua okuyan Bilgehan, burada basın mensuplarına açıklama yaptı. Bilgehen, “İsmet İnönü’nün vefatının 40. yıldönümü nedeniyle partimizin düzenlediği panelde İsmet İnönü’yü anlatmak için buradayız. Zaten İsmet İnönü’yü 40 yıl sonra olsa da hatırlamanın tam da zamanı. Biliyorsunuz, söylediği söz hala hatırlarda ve çok geçerli. Demiş ki, bir ülkede namuslular, en az namussuzlar kadar cesur olması gerekir. Buradan namuslu ve cesur olan hemşehrilerimi saygıyla selamlıyorum” şeklinde konuştu.

Bir basın mensubunun, “Namuslular, en az namussuzlar kadar cesur olması gerekir” sözünü hatırlatmasının, son yolsuzluk operasyonlarıyla ilgili olup olmadığını sorması üzerine Bilgehan, “Açıklamaya gerek yok, tabii ki” diye cevap verdi.

Bilgehen, mezarda yatanlar hakkında da bilgi verip, “Hacı Reşit Bey İsmet Paşa’nın babası. İzzet ise ilk oğludur. İkisi de ailece Kurtuluş Savaşı sırasında, İstanbul’dan milli mücadelecilere, vatanseverlerin evlerine padişah taraftarları ve İngiliz işgalcileri tarafından yapılan baskınlardan kaçarak memleketleri Malatya’ya geliyorlar. Yanlarında anneannem Mevhibe hanım da var. Burada şunu söylemek isterim, Mevhibe hanım o zaman 24 yaşlarında. Oğlunun öldüğünü cephedeki eşine söylemiyor. Onun direncini kırmaması için. Aylar sonra Konya’da bir araya geldiklerinde ancak söylüyor. Ne büyük fedakarlıklar yaparak bizi bu günlere getirmişler” ifadelerini kullandı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız