SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Büyükelçi'nin İstifası

A- A+ PAYLAŞ

Büyükelçi Nabi Şensoy'un istifasıyla ilgili bazı detaylar su yüzüne çıkmaya başladı.

Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy'un, Obama-Erdoğan ‘ikili’ görüşmesi programlamasındaki sorunlar nedeniyle Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na istifasını daha Beyaz Saray'dayken sunduğu ileri sürüldü.

BÜYÜKELÇİ ŞENSOY'UN İSTİFASINI BEYAZ SARAY'DA SUNDUĞU İDDİA EDİLDİ

Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy'un ziyaret sırasında yaşanan bazı gerginliklerden dolayı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na istifasını Beyaz Saray'dayken sunduğu iddia edildi.

Gelen bilgilere göre, Başbakan Erdoğan'ın Washington ziyaretinin Başbakan Erdoğan'ın danışmanları tarafından programlanması ve büyükelçiliğin birçok konuda ‘by-pass’ edilmesi, Büyükelçi Şensoy ve Dışişleri yetkililerinde rahatsızlığa neden olmuştu.

İSTİFANIN NEDENİ İKİLİ GÖRÜŞME KRİZİ Mİ?

Son gelen bilgilere göre istifa süreci şöyle gerçekleşti:
Başbakan Erdoğan ile ABD Başkanı Obama’nın görüşmesi sırasında Erdoğan başbaşa ikili görüşme istedi. Beyaz Saray bu talebin kendilerine daha önce iletilmediğini belirtti. Ancak Beyaz Saray programı değiştirilerek ikili görüşme hemen ayarlandı. Başbakan Erdoğan Obama ile görüşürken Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Büyükelçi Nabi Şenso'a “İkili başbaşa görüşmenin niçin iletilmediğiniö sordu. Büyükelçi Şensoy da bu konuşma sırasında istifasını verdi.

Gezinin ardından TRT Türk'te yayınlanan ‘Stüdyo Washington’ programına bir açıklamada bulunan Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Mike Hammer da ikili başbaşa görüşmenin programda olmamasına rağmen yapıldığını söyledi.

Erdoğan-Obama görüşmesi sonrası Beyaz Saray'dan ilk resmi açıklamayı Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Mike Hammer, TRT Türk için çalışan Beyaz Saray Muhabiri Emel Bayrak'a yaptı. Mike Hammer ile Emel Bayrak arasında geçen görüşme ise söyle:

Emel Bayrak: Merhaba, öncelikle bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Bildiğiniz gibi Başbakan Erdoğan Başkan Obama ile yaklaşık 1 buçuk saat süren bir görüşme yaptı. Görüşmenin Beyaz Saray'da nasıl yorumlandığına dair bize bilgi verebilir misiniz? Beyaz Saray görüşmeden memnun mu?

Mike Hammer: Başkan Obama Sayın Erdogan'ı ağırlamaktan büyük memnuniyet duydu. Başkan, Nisan ayında Türkiye'yi ziyaret etmekten de çok mutluluk duymuştu. Ankara'da çok iyi karşılandı ve gördüğü ilgiden çok memnun kaldı. İki ülke arasındaki ilişkilerin, stratejik işbirliği çerçevesinde daha da geliştirilmesi ABD'nin de çıkarına. Bu tavrımız karşılıklı ziyaretlerde Türkiye'ye yansıtıldı. Son görüşmede birçok konu tartışıldı. Başkan Obama ve Erdoğan başbaşa da yaklaşık 40 dakika görüştü ki, bu aslında planlanmamıştı. Afganistan'daki durum, Türkiye'nin bu ülkedeki katkıları, Irak'ın durumu, Ortadoğu barış sürecinin geliştirilmesi ve Türkiye’nin bu konuda yapabilecekleri, Türkiye'de Kürt azınlıkla ilgili yaşanan gelişmeler de dahil birçok konu görüşüldü. Bu görüşme iki ülke arasındaki güçlü ilişkilerin bir göstergesiydi ve Başkan Obama, bu ilişkiyi uluslararası arenadaki birçok kritik konunun çözüme ulaştırılması için daha da geliştirmek istiyor.

E.B: Özel görüşmede neler konuşuldu?

M.H: Liderler başbaşa bir görüşme de yapmak istediler, çünkü bazı konuların bu tarz bir ortamda görüşülmesi gerekiyordu. Örneğin İran konusu. Bu konuda fikir alışverişi yapmak, Türkiye’nin İran ile ilişkisini anlamak, İran'ın uluslararası sorumluluğunu yerine getirmesi için Türkiye'nin bu ülkeye nasıl mesajlar verdiği gibi şeyler konuşuldu. Ama İran şu ana kadar uluslararası toplumun işbirliği çağrılarına olumlu bir cevap vermedi. İran'a karşi iki ayaklı bir strateji izlemenin gerekliliği konuşuldu. Diplomasi yolunu deniyoruz hala ve yılın son haftalarına girerken İran’dan uluslararası topluma nükleer programı konusunda güven verecek olumlu bir yaklaşım bekliyoruz.

E.B: Bu görüşmede İran ya da Afganistan konusunda somut bir gelişme yaşandı mı? Başkan Obama Erdoğan’a Afganistan’a daha çok asker yollaması talebinde bulundu mu?

M.H: Bu tarz görüşmeler yapı itibariyle ileriye dair taahhütlerin verildiği görüşmeler değildir. Bu görüşmelerde daha çok varolan durum tartışılır. Tabi ki, Başkan Obama'nın Afganistan'a ek asker kararının ardından NATO'dan da ek asker bekleniyor. Hep birlikte Afganistan’daki durumu geliştirebiliriz. Türkiye de asker sayısını bin 700'e çıkarıyor. Bunlar çok önemli katkılar. İran konusunda da Türkiye İran ile ikili ilişkisi olan ender ülkelerden biri olduğu için, İran'ın nükleer programının geleceği konusunda, Türkiye'nin görüşlerini almak çok önemli. Ancak ne yazık ki şu ana kadar İran uluslararası toplumun endişelerini gidermek için bir adım atmadı.

E.B: Son olarak, görüşmeyi bize nasıl özetleyebilir siniz?

M.H: İyi, yapıcı ve verimli bir görüşmeydi. Önce heyetler görüştü, ardından liderler birebir görüştüler. Beraber öğle yemeği yediler. Türkiye'yle ilişkileri ve ortaklığı daha da geliştirmeyi umuyoruz. Obama yönetimi ikili ilişkilerin daha da geliştirilmesi için yeni adımlar atmaya, Türk hükümetiyle ve Türk halkıyla sıkı bir çalışma içinde olmaya devam edecektir.

‘KONUŞMAK İSTEMİYORUM’

DHA'nın telefonla ulaştığı Büyükelçi Şensoy, ‘Bu konuda konuşmak istemiyorum’ demekle yetinirken, haberin medyada yer almasından kısa süre sonra yazılı açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı şu bilgilere yer verdi:
“Washington Büyükelçimiz Sayın Nabi Şensoy, 8 Aralık 2009 tarihinde merkez görevine alınmasını talep etmiştir. Sayın Büyükelçi'nin bu talebi ‘Makam’ tarafından kabul edilmiştir. 2006 yılı Ocak ayından bu yana Washington Büyükelçiliği'mizde görev yapmakta olan Sayın Şensoy'un görev süresi esasen yaş haddinden dolayı 2010 yılının ilk yarısında sona erecekti. Sayın Büyükelçinin bu talebini iletmesi üzerine Washington Büyükelçiliğimize önümüzdeki günlerde yeni bir atama yapılacaktır.”

1945 İstanbul Doğumlu Nabi Sensoy, Dışişleri Bakanlığında çeşitli görevlerde bulunduktan sonra 1990-1995 yılları arasında Madrid, 1998-2002 yılları arasında Moskova Büyükelçiliği görevlerinde bulundu. Şensoy, 2006 yılından bu yana Washington Büyükelçiliği görevini sürdürüyordu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız