SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''Çağrıda Bulunuyorum''

A- A+ PAYLAŞ

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Malatya'da partisinin İl Danışma Kurulu Toplantısı'na katıldı. Bağış, belediyede düzenlediği basın toplantısında da çeşitli açıklamalarda bulundu.

İL DANIŞMA KURULU'NDA..
Belediye Konferans Salonu'nda düzenlenen toplantıya Bağış'ın yanı sıra AKP Malatya milletvekilleri, AKP İl Teşkilatı ve parti üyeleri katıldı.

Burada bir konuşma yapan Bağış, "AK Partililer ne kadar övünseler azdır. Hükümetimiz döneminde AK Parti'nin yüzünü kızartacak, başını öne eğecek bir tabloyu milletimize yaşatmadık" dedi. Bağış, "Bizim dönemimizde bankalar iflas etmedi. Yüksek faizlerin ödendiği geceler yaşanmadı. Bir gecede kepenklerin kapandığı dönemler yaşanmadı. Çok şükür AK Parti döneminde başarılar kaydettik. AB sürecinde de büyük başarılar kaydettik. 'Bunların gizli gündemi ve başka planları vardır' diyenler var. Bunları
söyleyenler tembel, açıp AK Parti'nin yaptıklarını ve yapacaklarımızı da görecekler. Bizim çok şükür gizli gündemimiz yok, halkın gündemini Türkiye'nin gündemine taşıyoruz. Bu millet ne istiyorsa onu yapmaya çalışıyoruz. Bunun neticesinde her seçimde halkın desteğini alıyoruz" diye konuştu.

Türkiye'nin ilk defa dik durma politikasını AKP iktidarı döneminde yaşadığını ifade eden Bağış, "Biz, 31 Aralık'ta bütün dünya liderleri keyifteyken, Türkiye'nin önümüzdeki 5 yıllık AB stratejisini ortaya koyan bir program yayımladık. O yayımlanırken Sayın Başbakanımızla biz Suriye ve Ürdün'deydik" dedi.

Bağış, anayasanın değişmesi gerektiğini kaydederek, "Kamu Denetçiliği kurumunu getirmek için anayasayı değiştirmemiz lazım. Biz bunu yaptığımızda kendi özümüze dönmüş olacağız. AB'de yüce olan insandır. Devlet, insanın emrinde olması gereken bir kurumdur. Türkiye, AB yolunda ilerlerken kendi özüne de dönmelidir. Bizim bir anayasa değişikliğine ihtiyacımız var. Türkiye'de demokrasi her duraksama yaşadığında bunda en mağdur olan şahıs Türkiye'nin ana muhalefet lideridir. Bunu kendilerine de söyledim. O zaman bütün partilere bir anayasa taslağı oluşturmaları çağrısında bulunmuştum. Görelim bakalım o partiler ne kadar özgürlükçü, demokratik, ne kadar hakka hukuka saygılı, ne kadar laik bir Türkiye istiyorlar. Ama çağrıma hala cevap yok. Ama bu çağrıya cevap veremeyenler, tarihe de cevap veremeyecekler. Gün gelecek, nesiller kendilerini Türkiye'nin gecikmesinin mesulü olarak görecekler. Ben Malatya'dan bir çağrıda daha bulunuyorum. Türkiye'nin bizi AB'ye taşıyacak modern, çağdaş bir anayasaya ihtiyacı var" dedi.

Türkiye'nin AB için bir köprü olduğunu söyleyen Bağış, "AB'nin Türkiye'ye olan ihtiyacı en az Türkiye'nin AB'ye ihtiyacı kadardır. Türkiye'siz Avrupa'nın sorunlarını çözmesi mümkün değildir. AK Parti'nin kararlılığı neticesinde Avrupa'nın birçok ülkesi PKK'ya terörist gözüyle bakmaya başladı. Bunun sebebi bizim kararlılığımızdır. Türkiye'nin üyeliği sadece Türkiye için değil Avrupa için de bir fırsattır. Türkiye'de eskiden konuşamadığımız konuları tartışır hale geldik. Bu kararlılık AB'de de önemli bir özellik olarak görülmektedir. Biz sabırlı olursak, Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün vatandaşları da AB'nin eşit haklarına sahip bireyleri olacaktır. Bu yükün altından tek başıma kalkamam sizlerin de desteğinize ihtiyacım var" şeklinde konuştu.

Konuşma sonrası AKP İl Başkanı Mustafa Şahin, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'a kayısı ikramında bulundu.

BELEDİYE ZİYARETİ VE BASIN TOPLANTISI..
Bu arada Pazar günü belediyeyi de ziyaret eden Devlet Bakanı Egemen Bağış ilk önce basın toplantısı düzenledi.

Malatya Belediyesi Fırat Toplantı salonunda düzenlenen basın toplantısına, Devlet Bakanı Egemen Bağış’ın yanı sıra, Vali Ulvi Saran, Milletvekilleri Öznur Çalık, Mücahit Fındıklı, Ömer Faruk Öz, Mehmet Şahin ve İhsan Koca ve Belediye Başkanı Ahmet Çakır da katıldı.

Basın toplantısı öncesinde yaptığı kısa konuşmada kendilerine gösterilen misafirperverlikten dolayı tüm Malatyalılara teşekkür eden Bakan Bağış, “Bizlere ev sahipliği yaptığı için Belediye Başkanımıza çok teşekkür etmek istiyorum. Dün akşam Malatya’ya indiğimiz andan itibaren hem milletvekillerimiz, hem valimiz, hem belediye başkanımız, hem il başkanımız hem de siz basın mensupları, bizleri hiç yalnız bırakmadınız. Malatya’ya yakışır bir evsahipliğini bizimle paylaştınız. Hepinize teşekkür ediyorum” dedi.

Daha sonra açıklamalarda bulunan Bağış, "AB konusunda 2010'da atmamız gereken adımlar var. Bu adımlar çerçevesinde 2010'da 4 platformu bir strateji ile ilerleteceğiz. Böyle bir karar aldık. En son bunu sayın başbakanımızda onayladı. Yarın bakanlar kurulunda da detaylarını tartışacağız. Bu 4 platformu size şöyle izah edeyim; 1. platformu Türkiye'nin resmi müzakere süreci. Şuanda yürüttüğümüz, işte çevre faslını açtık, gıda güvenliği faslı, kamu alanları faslı, rekabet faslı, enerji faslı, sosyal politikalar ve istihdam faslı, eğitimi ve kültür faslı gibi konularda çalışmalarımızı yürütüyoruz. Onlar resmi müzakare süreci şeklinde devam ediyor.

2.'si Türkiye'nin kendi ulusal bir programı var ve müktesabata uyum programı var. Yani onlar fasılı açsada açmasada, kapasada kapatmasada bizim kendimize göre yaptığımız bir çalışma takvimimiz var. Onu yürürlüğe koymuş durumdayız. Bu konudaki çalışmamızı yapıyoruz. Örneğin tarım faslını açmamız şuanda pek mümkün gözükmüyor. Hem Fransa'nın itirazı var, hemde Ankara Protokolünden doğan bir konsey kararı nedeniyle açılması şuanda kitlenmiş fasıllardan bir tanesi. Ama bizim kendi programımıza göre Tarım Bakanlığımızın yeniden yapılanması söz konusu. Bu hem tarım faslının açılışına yönelik açılış kriterlerinden bir tanesi, hemde ülkemizin bir ihtiyacı. Cumhuriyet tarihi boyunca 3 tarafı denizlerle kaplı olan, bir yarım ada alan ülkemizin Deniz Ürünleri Müdürlüğü bile olmamış. Ama biz şuanda Tarım Bakanlığımızı yeniden yapılandırarak, Tarım ve Gıda Bakanlığı olarak adınıda değiştirerek, Tarım Bakanlığı bünyesinde bir Deniz Ürünleri Genel Müdürlüğü kuracağız.

3.'sü siyasi reforumlar. Bugün Avrupa Birliği sürecinde Türkiye'nin nereden nereye geldiği herkesin malümu. Eğer biz bugün Türkiye'de idam cezasının kalktığını konuşabiliyorsak, Devlet Güvenlik Mahkemelerinin lağvedildiklerini konuşabiliyorsak, TRT Şeş'in yayınlara başladığını konuşabiliyorsak, bugün bir çok alanda daha saydam daha sivil bir ülkeden bahsedebiliyorsak, bu siyasi reformların çok önemli katkısı var. Siyasi reformların mutlaka devam etmesi gerekiyor.

4.'üncü platform ise iletişim platformu. Bu iletişim platformunda ise biz Türkiye'nin Avrupa Birliği'ni daha iyi algılayabilmesi için, AB üyesi ülkelerinde Türkiye'yi daha iyi anlayabilmeleri için bir takım iletişim projelerine ağırlık vereceğiz. İşte takip ettiniz, AB ülkelerinin Ankara'daki büyükelçilerini Konya'ya götürüp, onlara semazenlerimizi seyrederek, Türk milletinin ne kadar sabırlı olduğunu gösterdik. Daha sonra onları Ankara'da Trova Oyununun sergilendiği dans şölenine götürerek, bizim aynı zamanda ne kadar dinamik, aktif ve canlı olduğumuzuda gösterdik. Bu çerve içinde de 2010 yılında bir takım adımlar atacağız.

Benim Malatya'da ilk defa dile getireceğim, iletişim düşüncemiz var. Onu da bugün burada ilk defa sizlerle paylaşmak istiyorum. İstiyoruz ki, Türkiye'nin her ili, Avrupa Birilği ülkelerin illeri içerisinde kendisine bir hedef şehir seçsin. O şehirdeki ulaşım standartlarını, o şehirdeki hava temizliği standartlarını, o şehirdeki trafik standartlarını, sanayi standartlarını nasıl yakalayabiliriz. Bu konuda biz de çalışalım. AB sürecinde iletişim çok önemli. Her ilimiz kendisine hedef bir yer seçsin. O ildeki standartları hem buraya getirmek için çabalasın, hemde o şehirde Türkiye'nin tanıtımında mesul olsun. Böyle bir çalışma yapalım. İçişleri Bakanlığımızla ortak bir proje yapıyoruz. Artık her ilimizde Avrupa Birliği'nden sorumlu bir vali yardımcımız olacak" şeklinde konuştu.

"DAHA DEMOKRATİK TÜRKİYE'NİN DOĞUM SANCILARINI YAŞIYORUZ"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik suikast iddiaları ile ilgili bir soruya yanıt veren Bağış, şunları söyledi:

"Yaşananların tamamını bir değerlendirmemiz gerekirse, hepimiz görüyorsunuz ki, daha demokratik, daha şeffaf, daha saydam bir Türkiye'den bahsedip durduk. Bu daha şeffaf, daha demokratik, daha saydam Türkiye durup dururken ortaya çıkmıyor. Daha demokratik Türkiye'nin doğum sancılarını yaşıyoruz. Sonuçta çok daha sağlam, çok daha çağdaş, çok daha modern yarınlarına umutla bakan bir Türkiye doğacak. Bunun tabiki bir takım sıkıntıları olacak. Ama Türkiye'nin bütün kurumları bizim kurumlarımızdır. Bakın çok açık ve net söylüyorum; Türkiye'ni güvenliğinden sorumlu tek bir ordusu vardır. O ordu bizim gözbebeğimizdir. Dünyada ordusuna peygamber ocağı diyen, askerinide peygamber ismi ile çağıran başka bir millette yoktur. Ama bu ülkeyi yönetecek seçilmiş bir tek iktidar vardır. Onunda alternatifi yoktur. Sonuçta hepimiz bu ülke için birlikte hizmet veriyoruz, kalplerimiz birlikte atıyor. Eğer kurumlarımızın içerisinde yanlış işlere bulaşmış kişiler var ise, onları temizlemek kurumlarımızın zaten görev alanları içerisindedir."

"HER AYIN 1 HAFTASINI AB YASALARINA AYIRALIM"
Bağış, "Bizim reform izleme grubunda 4 bakan bir araya geldik. İçişleri Bakanımız, Dışişleri Bakanımız, Adalet Bakanımız ve ben, bir ortak öneri ile Bakanlar Kurulu'na gitme kararı aldık. Bakanlar kurulumuza bu öneriye taşıyacağım. Her ayın 1 haftasını AB Yasalarına ayıralım. Şimdi Hırvatistan'da bizimle aynı gün müzakerelere başladı, ama açtıkları fasıl itibariyle bizim önümüzde duruyorlar. 2012'de fasıllarını tamamlamayı planlıyorlar. Hırvatistan üyelikten bahsediyor. Aradaki fark, Hırvatistan'da AB Yasaları Mecliste tartışılmadan geçiyor. Bizde bile tek bir madde bile 2 saat sürebiliyor. Türk Ticaret Kanunu bin 500 maddelik bir yasa. her maddesine 2 saat harcarsak, Meclis İdare Amiri ne yapsın. Bunun altından kalkamayız. Onun için sayın genel başkanların gerçekten AB söylemlerinin arkalarında durmaları ve AB konusunda kararlılıklarını ortaya koyması gerekir. Koyamazlarsa, bu konuda samimiyetlerini ispat edemezlerse, demokrasilerde ceza da ödül de sandıklarda verilir" dedi.

"2010 SEÇİMSİZ YIL OLACAK"
Anayasınında değişmesi gerektiğini belirten Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Türkiye bu anayasayı hak etmiyor. Bu milletin dinamizmine, bu milletin çalışkanlığına, bu milletin ileri görüşlülüğüne bu anayasa yetmiyor. Adeta bir mıknatıs gibi geriye çekiyor. Milletin ne kadar atılım gücü varsa, işverenlerimiz ne kadar ileriye götürmek istiyorsa, Anayasamız biraz daha geriye çekiyor. Kurumlarımız ne kadar daha çağdaş, daha modern atılımlar yapmak istiyorsa, anayasa biraz frenliyor. Bu çervede Türkiye'nin 2010 yılında Türkiye'ye yakıyır bir anayasaya, Türkiye'ye yakışır bir meclis içtüzüğüne, Türkiye'ye yakışır bir uzlaşı kültürüne ihtiyacı var. 2010 yılı seçimsiz bir yıl olacak. Biliyorsunuz, bir sonraki seçimler 2011 yılında. Onun için 2010 yılındaki bu seçimsiz dönemi iyi değerlendirmemiz ve Türkiye'nin ortak paydası olan AB süreci için hep beraber el ele vermemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.

"TERÖRÜN SİYASİ KANADI OLMAZ. O KANAT BAŞKA YERE ÇARPAR"
Kapatılan DTP'nin eski genel başkanı Ahmet Türk'e Ankara'da ev verilmemisi ile ilgili bir soruya ise Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış şu yanıtı verdi, "Herkesin çıkarması gereken dersler var. Tabiki sayın Türk'e ev verilmemesi üzüntü vericidir. Ama bu noktayada gelmiş olmasının sayın Türk'ün yıllardır kendisine, 'Terör örgütü ile aranıza bir çizgi çekin' çağrılarına cevap vermemesininde bir etkisi olduğunu sizin takdirlerinize sunuyorum. Ümit ediyorum ki, bu olay hepimize bir ders olur. Terörün siyasi kanadı olmaz. O kanat başka yere çarpar. Demokrasi, demokrasiye inanlar için güvenli bir limandır."

ÇAKIR'A ZİYARET..
Devlet Bakanı Egemen Bağış, daha sonra Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ı makamında ziyaret etti. Bakan Egemen Bağış’ın Belediye Başkanı Çakır’ı ziyareti sırasında Vali Ulvi Saran ile milletvekillerinin yanı sıra, AKP İl Başkanı Mustafa Şahin, Belediye Meclis Üyeleri, Başkan Yardımcıları ve Daire Müdürleri de hazır bulundu.

Başkan Çakır ziyaret anısına Bakan Bağış’a kristal kayısı maketi ile kuru kayısı hediye etti.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız