Milliyet Gazetesi'nde Fikret Bila, Samsun- Ceyhan petrol boru hattının bir bölümünün Çalık Grubu'nca yapılmasını öngören kararnamenin, işin ihalesiz verilmesinin yanlış olduğu yolundaki görüşler ve bazı bakanlarca imzalanmaması nedeniyle "şimdilik" kapandığını yazdı..
Bila'nın, Milliyet'teki köşesinde 4 Mart Cumartesi günü yer alan yazı şöyle:
...
Samsun - Ceyhan petrol boru hattının bir bölümünün Çalık grubunca yapılmasını öngören kararname Bakanlar Kurulu'nda ele alındı. İşin ihalesiz biçimde bir gruba verilmesinin yanlış olduğu yönündeki görüşlerin artması üzerine konu 'şimdilik' kapandı
Samsun - Ceyhan ham petrol boru hattının, bazı koşullarla Çalık Grubu tarafından yapılmasını öngören kararnamenin imzaları hâlâ tamamlanmış değil.
Geçtiğimiz günlerde bu konunun ele alındığı Bakanlar Kurulu toplantısının, "tutanaksız" bölümündeki havaya bakılırsa, kolay kolay tamamlanacak gibi de görünmüyor.
Bakanlar Kurulu toplantıları iki aşamada yapılıyor. Birinci aşamaya bürokratlar da katılıyor ve toplantının bu bölümü tutanaklara geçiriliyor.
Toplantının ikinci aşamasında ise bürokratlar çıkıyor, sadece bakanlar kalıyor. Toplantının bu bölümü, tutanaklara geçirilmiyor. Bakanlar daha serbest bir biçimde tartışıyorlar. Siyasi kararlar genellikle tutanaksız bölümde alınıyor.
Yakın zamandaki Bakanlar Kurulu toplantılarının tutanaksız bölümlerinden birinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Samsun - Ceyhan" boru hattını gündeme getirerek, biraz da "neden hâlâ imzalar tamam değil" havası içinde tartışmaya açtığı kulislere yansıdı.
Erdoğan'ın, "tatlı sert" bir üslupla projenin Türkiye için önemine değinerek, bazı bakanların imza atmayışlarının nedenlerini sorgulamasıyla havanın biraz gerildiği gelen haberler arasında.
İmzası eksik bakanlar
Samsun - Ceyhan ham petrol boru hattının, 6 ay içinde finansmanını bulmak ve boru hattını dolduracak petrol alım anlaşmasını yapmak koşuluyla Çalık Grubu'na verilmesini öngören kararnamede dört bakanın imzası eksik:
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Devlet Bakanı Ali Babacan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu...
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'in de projenin yaşama geçirilmesinin faydaları üzerinde durduğu toplantıda, imza atmayan bakanlar da gerekçelerini açıklıyorlar.
Gül, projeye bir itirazda bulunmuyor, ancak kararnamenin henüz önüne gelmediğini belirtiyor. Babacan'ın da itirazı olmadığı, kararname önüne gelince imzalayacağı anlaşılıyor. Başesgioğlu ise biriken sıradan kararnameleri imzalarken, Samsun - Ceyhan kararnamesini de gördüğünü, önemine binaen incelemek üzere ayırdığını, ancak tekrar ele alma fırsatı bulamadığını söyleyerek, neden imza atmadığının gerekçesini açıklıyor.
Şener'in gerekçeleri
Üç bakan gerekçelerini açıklayınca, tabii gözler, Galataport projesinden sonra Samsun - Ceyhan kararnamesini de imzalamamakla eleştirilen Şener'e dönüyor. Şener'in boru hattı yapılmasına bir itirazı yok. Bu tür yatırımların ülke çıkarına olduğuna inanıyor ama hukuka uygun yapılması gerektiğini savunuyor.
Kulislere yansıyan bilgilere göre, söz konusu toplantıda Şener, kararnamede Başbakanlık Müsteşarı gibi önemli bürokratların parafının olmadığına dikkat çekerek, ilgili kurumların görüşünün alınmamış olmasını da bir eksiklik olarak ifade ediyor. DPT görüşünün bulunmayışını örnek gösteriyor. Projenin sahibi Enerji Bakanlığı'nın ise sadece kendine bağlı kurumlardan görüş aldığına, BOTAŞ ve TPAO tarafından verilen bu görüşlerin de iyi incelenmesi halinde pek de olumlu yönde olmadığının görüldüğüne işaret ediyor.
Şener, önemli gördüğü bu eksiklere vurgu yaptıktan sonra bir işin doğrudan Bakanlar Kurulu kararıyla bir gruba verilmesinin yasal dayanağı ve geçmişte örneği olup olmadığı konusundaki tereddüdünü de gündeme getiriyor.
Erdoğan, yasal dayanak konusunda bilgi isteyince Petrol Yasası'nın bir maddesi gösteriliyor ama o madde de boru hatlarıyla ilgili işlerin Bakanlar Kurulu kararıyla verilebileceğini değil sadece "nizamı"nın belirleneceği hükmünü taşıyor.
Tereddüt edenler
Yasal dayanak ve BOTAŞ ile TPAO'nun "temkinli" görüşleri masaya gelince tereddüt geçiren bakan sayısı da artıyor. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, bu eksikler ve yasal dayanak karşısında konunun yeniden incelenmesi ve değerlendirilmesinde fayda olacağı görüşünü yansıtıyorlar.
İşin ihalesiz biçimde bir gruba kararname ile verilmesinin yanlış olacağı yönündeki görüşler artıyor.
Oluşan hava imzaların tamamlanmayacağını ortaya koyunca, konu "şimdilik" kapanıyor.
