Van depreminden sonra Malatya'ya getirilen depremzede çocuklardan bazılarının Öğretmenevi'nde çalıştırıldıkları yolunda CHP il başkanlığının açıklamasıyla kamuoyuna duyurulan olayın ardından Valilikten yapılan açıklamada, söz konusu çocukların "kabına sığmayan ve hiperaktif mizaçlı" olduğu, can sıkıntısı ve büyüklerine özenmesi nedeniyle fotoğraftaki pozu verdiği ifade edildi.
BDP Van Milletvekili Nazmi Gür de, konuyu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'e yazdığı bir mektupla sormuş, çalıştırılan çocuklar nedeniyle ilgililer hakkında soruşturma yapılmasını istemişti.
Malatya Valiliği'nden konuya ilişkin yapılan açıklama şöyle:
"Van depreminin hemen akabinde ilimizde “Van Depremzedeleri Çalışma Komisyonu” kurularak ilimize gelen depremzedeler misafirhanelere ve kiralanan evlere yerleştirilmişlerdir. Depremzedelerin her türlü ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik çok yönlü çalışmalar yürütülmüş, misafirlerimizle Valiliğimiz ve kurum müdürlerimiz bizzat ilgilenerek barınma, beslenme, eğitim ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik başarılı çalışmalar yürütmüşlerdir. İlimizde bulunan depremzedelerden 25 aile toplamda ise 120 kişi Öğretmenevine yerleştirilmiştir. Öğretmenevimiz gerek personel gerekse tesis bakımından yeterli ve güzel imkânlara sahip olup, bu imkanlarından depremzede ailelerimiz en üst seviyede yararlandırılmışlardır. Burada barınmakta olan ailelerin memnuniyetlerini çeşitli vesilelerle Valiliğimize, Milli Eğitim Müdürlüğümüze ve basın yayın organları aracılığıyla kamuoyuna bildirmişlerdir.
Yaklaşık iki ay kadar önce öğretmenevinde barınmakta olan ailelerden birinin hiperaktif kişilikli çocuğu merak, can sıkıntısı ve büyüklerine özenmesi sonucu ahçı önlüğü giyerek yemek dağıtımı servisine katılmış, diğer birisi de su bardaklarıyla poz vermiştir. Misafirhane şartlarında barınmanın verdiği can sıkıntısıyla çocukların eğlenme amaçlı anlık bir davranışı olarak fotoğraflara yansıyan bu görüntüler üzerine Milli Eğitim Müdürlüğümüzce 10 Mayıs 2012 günü duruma el koyulmuş, ilgililer hakkında inceleme başlatılarak Milli Eğitim Bakanlığına bilgi verilmiştir.
Fotoğrafta yer alan çocuğun kabına sığmayan ve hiperaktif mizacının kendisini bu tür davranışlara yönelttiği ailesince de kabul edilmekte ve buna rağmen haberin basın yayın organlarında menfi bir biçimde yer almasından üzüntü duydukları ifade edilmektedir."
MÜDÜRÜN İDDİASI, AİLENİN TEPKİSİ!..
Bu arada, Milli Eğitim Müdürü Mehmet Bulut da, Öğretmenevi’nde, depremzede çocukların aileleriyle birlikte yaptığı basın açıklamasında, olayın yanlış yansıtıldığını öne sürdü ve çocuğun ailesinin kendilerinden özür dilediğini söyledi.
Milli Eğitim Müdürü Bulut, “Öğrencimiz zaman zaman ki bunu ailesi de gelerek bana anlattı. Hatta bu haberlerden sonra benden özür diledi. Bu çocuğumuzun ailesi bizzat bana gelerek ‘Çocuğunun çok hareketli olduğunu, dışarıya çıkamadığından dolayı enerjisini öğretmenevi içerisinde tüketmeye çalıştığını, zaman zaman düğün salonuna girdiğini, öğretmenevi yetkililerinin de ‘bunlar depremzede çocuklar, sert uslüplarla müdahale etmememiz’ gerektiği düşüncesiyle defaten uyarılmış olmalarına rağmen oralara girip çıktığını dolayısıyla birinin önlük bağlayarak kepçeyle yemeği tabağa koyduğu yönünde resimlenmiş görüntüler var. Ayrıca bir çocuğumuzun bardakları yukarıya koyarken özel bir poz verdiği çekilmiş resimler var. Bunlar da basına yansıdı. Ama şunu ifade edeyim ki, öğretmenevimizin personel yetersizliği yok. Biz burada 4 bin civarında öğrencimizin de yemeğini yaptırıyoruz ekstradan. Fazla personelimiz var ama eksiğimiz yok. Bu çocukların hizmetine yemek dağıtmasına kesinlikle öğretmenevinin ihtiyacı bulunmamaktadır.
Sadece bu çocuklar zaman zaman kendi istekleriyle hatta ailesinin, öğretmenevi yönetimi ve personelinin müsaade etmemesine rağmen çıkıp girdikleri su aldıkları içtikleri oralarda bulundukları, düğün esnasında düğün faaliyetlerini izledikleri yönünde bilgiler söz konusu. Yapılan şey bu. Yoksa bu çocukların çalıştırıldıkları iddiası doğru değildir. Basına yansıdığı gün 9 Mayıs’ta Milli Eğitim Bakanlığı basın müşavirliğine fotoğraflarla birlikte bir bilgi notu geçerek bu konuda bilgilendirildi. Ayın 10’u itibariyle burada değerlendirme yaptım ve soruşturma başlatmış bulunuyoruz,
Müfettiş arkadaşlarımız gerekli inceleme ve araştırmayı yapıyoruz. Her hangi birimizin burada bir ihmali varsa gereği yapılacaktır ama tamamen öğrencilerimizin kendi istekleriyle, bazen de çalışan personelimizi zorlayarak şartları sıkıştırarak zorlayarak oraya geçip birkaç benzer çalışmanın içinde olduğu söz konusu. Yoksa bu çocukların çalışmasından hizmetinden burada kalmalarına karşılık çalıştırılmaları söz konusu değil.”dedi.
Öğretmenevinde çalışırken fotoğrafları çekilen çocuklardan birinin babası olduğunu söyleyen Bilal Şahin adlı kişi de, haberleri düzmece diye nitelendirdi ve şöyle konuştu:
“Mahalli gazetelerde yayınlanan haberlerde adı geçen çocuklardan birinin babasıyım. Biz burada kalan 15-20 aile adına buradayız. Adı geçen haberlerin gerçekle ilgisi alakası yoktur. Tamamen düzmece bir haberdir. Çocuklarımız asla ve katiyen burada çalıştırılmıyor. Öğretmenevinden ve Malatya Valiliğinden aldığımız hizmetlerden fevkalade memnunuz. Hiçbir eksiğimiz söz konusu değildir. Çocuklarımız depremden dolayı oyun alanlarını ve arkadaşlarını kaybetmişlerdir. Burada daracık bir yerde onları zapt etmemiz mümkün değildir. Dolayısıyla zaman zaman düğün salonunun bir eğlence alanı olması, müzik ve oyun olması nedeniyle bu çocuklar bazen ısrarla bırakmamamıza rağmen gidebilmişlerdir. Bu çocuklar gittiğinde de bazen kendi istekleriyle belki bir masadan bir masaya kola taşımış olabilirler. Yemek de doldurmuş olabilir. Bu ücret karşılığı çalıştırılma değildir. Personel yetersizliğinden yapılan çalıştırılma değildir. Bu konuyu basın ahlakına sahip çıkan siz basın mensupları tarafından aynen yayınlanmasını ve benim çocuklarımın resimlerini gazetelerde yayınlayan bütün gazeteciler hakkında Türk Ceza Kanunu’nun bana verdiği yetkiye dayanarak inceleme başlatmıştır Milli Eğitim Müdürlüğü. İnceleme sonucunda çıkacak raporla yasal hakkımızı da müdafaa edeceğiz. Çocuğumuzun ve çocuklarımızın psikolojisi bozulmuştur. Bu haber çıkıncaya kadar her şey yolundaydı, çok mutlu ve huzurluyduk. Hiç öğretmenevi, valilik, milli eğitimden şikayetimiz yok. Bunu bütün çocukların aileleri adına söylüyorum.”
