SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü

A- A+ PAYLAŞ

18 Mart Çanakkale Zaferi'nin yıldönümü ve Şehitleri Anma Günü dolayısıyla Malatya'da da çeşitli etkinlikler gerçekleştiriliyor. Etkinliklerin ana programı, 18 Mart Pazar günü uygulanacak. Bu arada gün dolayısıyla çeşitli açıklamalar yapıldı.

PAZAR GÜNKÜ TÖRENLER..
Gün dolayısıyla ilk olarak 08.30'da Şehit Aileleri ve yakınları ile il yöneticileri Şehir Mezarlığı'ndaki şehitliği ziyaret edecekler.

Daha sonraki tören 09.30'da Atatürk Anıtı önünde yapılacak ve anıta çelenk sunulacak.

Halk Eğitim Merkezi'nde saat 11.00'de başlayacak törende 2 şehit ailesi ile 1 gaziye Devlet Övünç Madalyaları verilecek. Daha sonra İnönü Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Sezgin Kızılçelik, "Türkiye Geçilmez" konulu konferans verecek.

Pazar günü saat 14.30'da Altay Kışlası'nda (eski Şoför Okulu) sınırlarındaki İç Güvenlik Şehitleri Anıtı ile Tarihi Silahlar ve İç Güvenlik Müzesi ziyaretleri yapılacak. Anıt ve müzenin, 18-23 Mart tarihleri arasında 09.00- 16.00 saatleri arasında halkın ziyaretine de açık tutulacağı bildirildi.

Gün dolayısıyla, 2. Ordu Bando Komutanlığı'nca Pazar akşamı 19.30'da İnönü Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde bir konser gerçekleştirilecek.

ÇANAKKALE ZAFERİ KONFERANSI..
Malatya Ülkü Ocakları tarafından Belediye Konferans Salonu'nda Çanakkale Zaferi konulu Konferansı düzenlendi.

Ülkü Ocakları Başkanı Burhan Çoşkun, "Çanakkale azın çoğa karşı,yokluğun varlığa karşı mananın maddeye karşı,mazlumun zalime karşı dik duruşunun bir savaşıydı. Çanakkale öyle bir destandır ki,ne görenin gördüğünü,ne duyanın duyduğunu layıkıyla anlatamadığı Türk'ün muhteşem bir destanıdır" dedi. MHP İl Başkanı Ömer Ekici ise konuşmasında; "Dün düşman olanlar ve bize düşmanlık edenler düşmanca hisler besleyenler acaba bugün dost mu oldular? Dost oldularsa niçin burnumuzun dibin de kardeşlerimizi boğazlıyorlar, kuyumuzu kazıyorlar. Türk Devleti bugün siyasi ayak oyunları ile işgalden beter bir hale getirilmiştir. Saat 6 dan sonra bir çok ilimizin birçok semtlerine girilememektedir. Bugün Türkiye'nin hali budur" diye konuştu.

Konferansa konuşmacı olarak katılan Gazi Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim görevlisi Süleyman Özbek, günün anlam ve önemi hakkında tarihsel bilgiler aktardı.

AÇIKLAMALAR..
AKP Milletvekili Fuat Ölmeztoprak, yaptığı açıklamada şöyle dedi:

"Çanakkale'de aziz şehitlerimiz ve onların yanında yatan, yaşamlarının baharında toprağa gömülen yüzbinlerce insan, savaşların acımasızlığını, kötü sonuçlarını, barış ve dostluğun insanlık için ne kadar gerekli olduğunu adeta haykırmaktadır. Her yönü ile destansı bir savaş olan Çanakkale Savaşları, dünya siyasi tarihini neden-sonuç ilişkileriyle etkileyerek, tarihinin değişimine neden olmuştur. Kilometrelerce uzaktan savaşmaya gelen sömürgecilere ulus olma bilincini de kazandırmıştır.

Ülkemizin bağımsızlığı, milletimizin bütünlüğü uğruna canlarını hiçe sayarak ölüme koşan, Kahraman Şehitlerimizi, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve Silah Arkadaşlarını, rahmet, minnet ve şükran duygularımla anıyorum."

Belediye Başkanı Cemal Akın da şu mesajı yayınladı:

"Milletimizin bağımsızlık destanı olan Çanakkale Savaşı, yalnız bizim tarihimizin değil yakın dünya tarihinin en önemli savaşlarından biridir.

Ulusal Kurtuluş Savaşımız’ın başlangıcı olan Çanakkale Savaşı, diğer milletlere örnek teşkil etmektedir.

Çanakkale Savaşı, sonuçları sebebiyle dünyaya milletimizin yenilmezliğini, Mehmetçiğin azim ve iradesini göstermiştir.

Büyük imkansızlıklar ve olağanüstü kötü şartlarda gerçekleşen Çanakkale Savaşı, bir milletin var oluş mücadelesinin tarihe altın harflerle yazılan destanıdır. Bir bağımsızlık destanı olan Çanakkale Savaşı, zafer ile taçlanmış ve tarihimizin parlak sayfalarından birini oluşturmuştur.

Çanakkale Savaşı, tarih bilincimizin canlı tutulması ve tarihimize yön veren olayların bugünün gençliğine ve gelecek kuşaklara aktarılması zorunlu ibret levhasıdır. Çünkü tarih bilincinden yoksun milletlerin, geleceklerini sağlıklı biçimde kurmaları mümkün değildir.

Bu duygu ve düşüncelerle, bugün vatanımızda, milletimizle birlikte huzur ve güven ortamı içinde yaşamamız için canlarını Çanakkale’de feda eden 250 binin üzerindeki şehitlerimize, Çanakkale Savaşı’nın zaferle sonuçlanmasının baş mimarı, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e, Yüce Allah’tan rahmet diliyor, şükranlarımı sunuyorum."

Atatürkçü Düşünce Derneği Malatya Şube Başkanı Ali Ekber Tunçdemir şu açıklamayı yaptı:

"Gazi Mustafa Kemal’in ”vatanın ya dirilişine veya ölümüne neden olunabilecek yaşamsal bir iş” diye tanımladığı 3 Kasım 1914 ve 18 Mart 1915 tarihleri arasında Çanakkale Boğazı’nda yapılan deniz savaşlarıyla, Gelibolu Yarımadası'nda 25 Nisan 1915 - 8/9 Ocak 1916 tarihleri arasında yapılan kara savaşları, Türk tarihinin en onurlu sayfalarını dolduran birer anıtsal destandır.

Çanakkale savaşları; Türk ve Dünya uluslarının tarihsel yazgılarını değiştiren, ulusal tarihimize ve dünya tarihine yön veren, azgınlaşmış emperyalist saldırganlığın ulusal bilinç, inanç ve azimle yenilebileceğini tüm dünyaya gösteren Türk ulusal kahramanlığının zirvelerinden biridir.

Türk Kurtuluş Savaşının mayası; Çanakkale'nin sularında, Conkbayırı'nda ve Anafartalar'da “vatan savunması” olarak Gazi Mustafa Kemal’in eliyle çalınmıştır.

Tüm bu tarihsel gerçekler ortada iken, Dünyanın hayran kaldığı bu kutsal “vatan savunmasını”; çarpıtılmış, gerçeklerle bağdaşmayan anlatımlar, şeyhlerin, eseriymiş gibi gösterme gayretleri özellikle son yıllarda artmıştır. Tarih ve kültür bilgisinden yoksun gerici odakların bu planları; ulusal bilincimizi körelterek aydınlanmamızı engellediği gibi, aynı zamanda en azından emperyalizmin bölgemize yönelik planlarına da hizmet etmektedir. Ermeni soykırımının dünya gündemine oturtulmasıyla BOP ve ılımlı İslam projesinin Ortadoğu gündemine oturtulması ve yaşadığımız son günlerde ki, etnik ve bölücü hareket ile kışkırtıcılığın artırılma hareketlerini, birlikte düşündüğümüzde esas hedefin şanlı Kurtuluş Savaşı'nı kirletme ve oradan bizim geleceğimize yara açmak olduğunu anlamak durumundayız. Çanakkalelerin, yeni Kurtuluş Savaşlarının, yeni Sevrlerin bugünkü dünyada yeni stratejik terminolojiyle önümüze getirileceğini düşünmemiz lazım. Bu yeni dönemde bunun stratejisi ve terminolojisi ekonomiktir ve özellikle çökertilmek istenen ülkenin ve toplumun borçlandırılması, borç kemendinin boynuna atılmasıdır. Bizim de borç kemendi boynumuza atılmıştır.

Dün Çanakkale’de, tüm maddi güçleri ile saldırdıkları halde ele geçiremediklerini, bu gün kültürel sömürgecilikle, besleme örgütler kurarak / kurdurarak ele geçirmeye çalışıyorlar. Dün Çanakkale’de yurdumuzu bombalayanlar, bu gün ulusal bilincimizi, kimliğimizi, dilimizi, kültürümüzü, bizi biz yapan değerlerimizi, işbirlikçi, AB’ci, devşirme örgütler aracılığı ile bombalıyorlar. Dün kefensiz şehitlerimize sıcak bağrını açan Anadolu toprakları, bu gün yabancılara peşkeş çekiliyor.

Türk Ulusu bilmektedir ki; Milli Kurtuluş Savaşımızı da dışlayarak, Mustafa Kemal’siz bir Türk tarihi yaratmak isteyenlerin safı; dün olduğu gibi bu gün de, “yeni Sevr” planlarıyla Türk ulusunu parçalamak, yok etmek isteyenlerin safıdır.

Çanakkale’de, Mustafa Kemal'i inkar etmek; Laik demokratik Türkiye Cumhuriyetini, Cumhuriyetin asıl sahibi olan Türk Ulusunu ve Türk Tarihini inkardır. Bu ülkede yaşayan herkesin varlığını yüce Atatürk'e borçlu olduğunu bilmesi vicdani ve insani sorumluluğun gereğidir. Bunu görmezden gelmek ‘gaflet, dalalet ve hatta ihanet” içinde olmaktır.

Çanakkale zaferinin 92. yılında, bu günlerimizi kurma uğruna kan ve can verenleri derin bir saygı ve şükranla anarken, “ufkun ötesini “de gören Yüce Atatürk’ün ölümsüz anısı önünde saygı ile eğiliriz. Işığımız oldular, ışıklar içinde kalsınlar."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız