SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Çatapat Tehlikesi!..

A- A+ PAYLAŞ
Bir yere sürtününce sesler çıkararak patlayan bir fişek olan 'Çatapat' ın son günlerde iki çocuğun ölümüne sebep olması dikkatleri bu konuda yoğunlaştırdı. 
 
"SON DERECE TEHLİKELİ"
 
Aydın'da 4 yaşındaki Narin Ertaş ile Malatya Turgut Özal Tıp Merkezi'nde tedavi altına alınan Batmanlı 5,5 yaşındaki Muhammet Furkan Bülbül'ün yuttukları çatapat yüzünden hayatlarını kaybetmesi, eğlence olarak bilinen bu fişeğin tehlikelerini gündeme getirdi. Çikolata renginde olduğu için çocukların yediği ve ölümlere yol açabilen 'Çatapat'la ilgili açıklama yapan Yeditepe Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Aydın, "Çatapat gibi patlayıcı oyuncak malzemelerinde klorat ve fosfor bulunmaktadır. Bu patlayıcı maddelerin yanlışlıkla çocuklar tarafından yenilmesinde ölüme kadar uzanan çok ciddi zehirlenmeler görülmektedir. İçeriğinde bulunan fosfor aslında canlı yaşamı için vücutta bulunması zorunlu olan bir mineraldir. Vücuttaki dengesi hormonlarla ve böbrekler vasıtasıyla sağlanır. Ancak bilerek veya yanlışlıkla fazla miktarda alınması insanlar ve hayvanlar için son derece zehirli olmaktadır. Ortalama 70 kg ağırlığındaki bir insanda ağız yoluyla yaklaşık 70 mg fosfor öldürücü olmaktadır. Ticari olarak beyaz fosfor, sarı fosfor veya kırmızı fosfor şeklinde bulunmakta ve çeşitli patlayıcı malzeme, gübre ve fare/sıçan zehiri üretiminde kullanılmaktadır. Fosfor, sarımsak kokusunda, havayla temas ettiğinde beyaz bir duman ve yeşile yakın renkte bir ışık oluşturarak yanmaya başlayan bir maddedir. Bu özelliği nedeniyle zehirlenmiş bir kişinin kusmuk ve dışkısında sarımsak kokusu ve beyaz bir duman görülmesi fosfor zehirlenmesi olduğunu düşündürür" ifadelerini kullandı. 
 
"ORGANLAR HASAR GÖRÜR"
 
Prof. Dr. Aydın, "Deri yoluyla, solunum yoluyla veya mide-bağırsak kanalından alınan fosfor kolaylıkla kana karışır. Kana karışan fosfor başlıca mide-bağırsak kanalında, karaciğerde, böbreklerde, kemiklerde, kalp-damar sisteminde ve merkezi sinir sisteminde zararlı etkilere neden olur. Fosfor, temas ettiği her türlü yüzeyde ısı ve kimyasal yanıklara yol açar. Kana karışan fosfor ise hücre zehiridir ve organlardaki hücrelerin ölmesine neden olarak organların hasar görmesine ve iflasına neden olur. Akut olarak fazla miktarda alınan fosforla zehirlenmede başlıca üç aşama görülür. Birinci aşamada, boğaz ve midede ağrılı bir yanma hissedilir. Nefes, kusmuk ve dışkıda karakteristik sarımsak kokusu duyulur. Dışkıda ve kusmukta duman görülür. Ciddi zehirlenmede şok ve ölüm gürülür. İkinci aşamada, belirtiler kaybolur ve hastanın iyileşmeye başladığı görülür. Bu safha bir kaç gün sürebilir. Üçüncü aşamada, bulantı, kusma ve diyare tekrar görülür. Bu aşamada kan, karaciğer ve böbrek hasarı belirtileri görülmeye başlar. Karaciğer büyümesi ve hassasiyeti, sarılık, idrar azalması, kan işeme, hiç idrara çıkamama, deride yanma ve kanama, kanda pıhtılaşma bozukluğu ve kalp durması görülür. Merkezi sinir sistemini etkileyerek nöbet geçirmeye ve komaya yol açar. Tedavi edilemediği takdirde de 4 ila 8 gün içinde ölüm meydana gelir." ifadelerini kullandı. 
 
ÖNLEMLER DÜŞÜNÜLÜYOR
 
Çatapatın çikolata renginde olması nedeni ile çocukların yemesini ve ölümlere yol açmasını önlemek için alınabilecek tedbirler gündeme geldi. Ölümlerin ve zehirlenmelerin yaşanmaması için çatapatın çikolataya benzeyen renginin farklı renklerde olmasını sağlamak için yapılması gerekenlerin araştırıldığı belirtiliyor. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız