SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Çay İçenleri Bekleyen Tehlike !

A- A+ PAYLAŞ

En çok tükettiğimiz içeceklerden biri olan çayı içerken hem miktarını hem de şekerini iyi ayarlamak gerekiyor. Aksi halde bazı sağlık sorunlarına yol açabiliyor…

Çay üretimi yapılan sayılı ülkelerden biri olan ülkemiz, kuşkusuz ki çay tüketiminde de dünya ülkeleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Türk misafirperverliğinin bir göstergesi olarak en önemli ikram içeceği olan çayı ‘Türklerin milli içeceği’ olarak tanımlamak da çok yanlış olmaz. Peki böylesine yüksek miktarlarda tükettiğimiz bu lezzetli içeceğin ne kadar tüketilmesi gerektiğini, ne kadar içildiğinde yararlı ne kadar içildiğinde ise zarar verebileceğini biliyor musunuz?

Alman Hastanesi’nden Diyetisyen Esra Aran, Türk insanının damak tadının ayrılmaz bir parçası haline gelen çay tüketimi ile ilgili bilinmesi gerekenleri şöyle anlattı:

En çok tüketilen ikinci içecek

Türkiye de çay, sudan sonra en çok tüketilen ikinci içecektir. Günlük tüketilen çay su yerine geçmez, sadece sıvıdır. Vücudunuzun günlük sıvı gereksinimini çay gibi diğer içeceklerle de sağlayabilmek mümkündür. Ancak, gün içerisinde içilen çayın şeker ilavesi yapılarak tüketilmesi ve öğünlerle beraber tercih edilmesi, sağlık açısından olumsuz etkilerin oluşmasına neden olmaktadır.

Öğünlerle tercih edilen çay, demir emiliminin azalmasına neden olabilmektedir. Örneğin; kahvaltınızda yumurta ile çay tüketmek yerine taze sıkılmış meyve suyu ya da meyveyi tercih etmek olumsuz etkileri azaltmanın bir yoludur. Çünkü çay içerisindeki tanenler besinlerden alınabilecek demirin emiliminin azalmasına neden olabilmektedir.

Aşırı tüketime dikkat!

Gün içerisinde aşırı tüketilen çay; sinir bozukluğu, kabızlık, yüksek tansiyon, el titremesi, baş ağrısı, sıkıntı ve uykusuzluğa neden olabilmektedir. Aşırı çay tüketimi, idrar miktarının da artışına neden olur. İdrarla dışarı atılan üre asidi miktarını azaltır. Romatizma hastalığı olanlara zarar verir. Çayda okzalat fazladır. Bu nedenle böbreğinde kum ve taş olanlara çay zararlıdır. Yüksek tansiyon hastası, karaciğer hastası ve kabızlık çekenler, üre albümin olanlar çay içmemelidir.

Şekerin dozunu iyi ayarlayın!

Çaya şeker ilave edilerek aşırı tüketilmesi de; kalp-damar hastalıkları, şişmanlık, serum lipit değerinde yükselme gibi olumsuz sonuçlara yol açabilir. Şekerli ya da şekersiz aşırı çay tüketimi, vücutta demir emilimini ters yönde (anemi) etkilediği kadar, vücutta toksik madde birikimine de neden olabilmektedir. Yani, vücudunuzun sürekli olarak şiş olmasına (ödem) neden olur. Çay tüketmekten vazgeçemiyorsanız ve tercihiniz şekerli tüketmek ise; öncelikle şeker miktarını azaltabilirsiniz. Şeker yerine tatlandırıcı kullanabilirsiniz. Günlük tatlandırıcı kullanımında 8 tableti geçmemeye özen göstermelisiniz. Çayınızı demlerken çubuk tarçın kullanırsanız çayınızı daha rahat tüketebilirsiniz. Çayı şekersiz fakat fazla miktarda tüketiyorsanız; 4 çay bardağı çay hakkını geçtikten sonra her bardak çay için ekstra 1 bardak su içiniz. Çayınızı açık olarak tüketmeye çalışınız.

Günde 4 bardaktan fazla olmamalı

Çay içerken dengeli tüketime ve şeker dozunun iyi ayarlanmasına çok dikkat etmek gerekiyor. Bu nedenle uzmanlar günlük çay tüketiminin 4 bardaktan fazla olmamasını tavsiye ediyor. Ekstra 1 bardak çay için ise ekstra 1 bardak su içilmesini öneriyor. Bu kurallara uyulduğunda ise çayın yararları saymakla bitmiyor. İşte milli içeceğimiz çayın vücudumuza yararları…

-Kanser riskini azaltır,
-Kolesterolü düşürür,
-Beyni korur,
-Hazmı kolaylaştırır,
-İçerdiği florid nedeniyle diş çürüklerini önleyici etkiye sahiptir,
-Flavonoid; bitkilerden elde edilen, besinlerde doğal olarak bulunan antioksidantdır,
-Kan damarlarının genişleterek kanın vücuttaki dolaşımını kolaylaştırır,
-Yapılan birçok araştırmaya göre; günde maksimum 2 kupa çay tüketmenin kalp krizi ile ölüm riskini azalttığı ortaya çıkmıştır.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız