SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Cezaevinde Festival

A- A+ PAYLAŞ

Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi’nde, “Malatya Cezaevi 1. Kültür ve Sanat Festivali” gerçekleştirildi.

Cezaevi salonunda gerçekleştirilen ve iki gün süren festivalin ilk gününde; Destina Kafe Müzik Grubu ve Grup Liman, ikinci gününde ise Evrensel Kültür Merkezi Latin Dans ve Müzik Grubu konser verip gösteri yaptı.

15-16 Ekim tarihlerindeki etkinlikle ilgili olarak cezaevi yetkilileri şu değerlendirmeyi yaptılar:

“Cezaevi dediğimizde aklımıza sadece tutuklu ve hükümlülerin kapalı alanlarda tutmak ve özgürlüklerinden yoksun bırakma gelmektedir,ancak son yıllarda değişen ve gelişen cezaevi modelinde tutuklu ve hükümlülerin barındırıldıkları süreçte sağlıklı ve özsaygılı yaşamalarına yardım ve destek olacak ,sorumluluk duygularının gelişmesini artıracak ve toplumun bir üyesi olarak potansiyellerinin geliştirilmesine yardımcı olacak davranış ve yeteneklere sahip olmalarını teşvik edecek türden faliyet ve programlardan yararlanmalarını sağlamayı amaçlamıştır.

Cezaevleri sonuçta bireyleri içinde yaşadığı sosyal ortamdan koparan ve onu topluma yabancılaştıran bir fonksiyonu görmektedir. Bu durum da, tutuklu ve hükümlünün topluma olan bağlılığını daha da zayıflatmaktadır. Bireyin toplumsal bağlılığının zayıflaması ise, bireylerin yeniden cezaevine gelmelerine etkili olabilmektedir. Sonuç olarak hapsetme, bireylerin sosyal yaşama katılma fırsatını azaltmaktadır.

Cezaevlerinin işlevi hükümlü/tutuklu açısından, sadece bir kapatılma yeri veya mahkumiyet süresinin doldurulması olarak anlaşılmamalı. Cezaevinin sadece hapis fonksiyonu ile sınırlı tutulmasıyla, bireylerin yeniden suça yönelmelerinin önüne geçmek mümkün değildir. Bu amaçla, cezalandırmanın caydırıcılık fonksiyonu ile cezaevindeki rehabilitasyon çalısmalarının gerekliliği hususu birlikte ele alınmalıdır. Bu rehabilitasyon programlarının amaçları, tutuklu/hülümlülerin toplumla yeniden bütünlestirilmesi amacını gütmelidir.

Bu amaçla: Ceza İnfaz Kurumumuzda barınmakta olan tutuklu ve hükümlülerin kurumumuzda bulundukları süreleri boşa geçirmemeleri,sanat,meslek veya eğitime tabi tutularak tahliyelerinden sonra yeniden dönecekleri topluma ıslah edilmiş ,beden,zihin,ahlak ve duygu bakımından dengeli ve sağlıklı bir biçimde gelişmiş bir yapıya,özgür ve bilimsel düşünceye,gelişmiş bir dünya görüşüne sahip,insan haklarına ve onuruna saygılı,yapıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek,bilgi,yetenek,beceri ve davranışlarını geliştirmek amacıyla sosyal kültürel faaliyetler ve konferanslar düzenlenerek hükümlü ve tutukluların ÖZGÜVENLERİNİN ve TOPLUMA UYUM SÜREÇLERİNİN sağlanması amaçlanmıştır.

İnsan psiko-sosyal dengesini muhafaza ettiği sürece uyumlu, mutlu, sabırlı ve dayanıklı olur. Suça karşı direnebilecek psikolojik savunma mekanizması olduğu müddetçe suçtan uzak kalır. Psikolojik savunma mekanizması ise suç öncesi eğitim ile şekillenir.

Kurum idaresi olarak cezaevinin bir cezalandırılma yeri olmaktan çok, hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılma ve yeniden toplumsallastırma yeri olması gerektiği düsüncesi,toplumun bize yüklediği sorumlulukarı yerine getirmek ve AMAÇLARIMIZA ulaşmak amacıyla: Cezaevinde kalan bireylere düzenli olarak; konser, tiyatro, konferans, sinema, mesleki eğitim kursları(mobilya,aşçılık,kaynakçılık) gibi sosyal kültürel etkinlikler düzenleyerek mesleki,sanatsal ve düşünsel anlamda uzak kaldıkları dış dünya ile bağlarını koparmamak , hayal dünyalarını geniş tutmak ve geleceğe UMUTLA bakmalarına destek olmayı hedefledik.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız