SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Cezaevinde İtiraf: "Öldürdüm.."

0
Güncellendi - 2015-12-28 02:55:14
Cezaevinde İtiraf:
A- A+ PAYLAŞ

Malatya’da yaklaşık 1.5 ay önce işlenen cinayetin zanlısı olarak tutuklanan, ancak cinayeti inkar eden Emniyet Bekçisi Şemsettin Ö.,  cezaevinde cinayeti işlediğini itiraf etti ve olayı ayrıntılarıyla anlattı.. 

Malatya il merkezinde bir markette çalıştığı belirtilen 34 yaşındaki 2 çocuk annesi ve eşinden kısa bir süre önce boşanmış olan Fidan K.’nın yakınları 24 Mart 2015 tarihinde Emniyete giderek kayıp başvurusunda bulunmuş ve 30 Mart günü cesedi Akçadağ ilçesinin Develi mahallesindeki Kara Ziyaret Tepesi denen bölgede toprağa gömülü vaziyette bulunmuştu.

Olayın zanlısı olarak bir kamu kurumunda bekçi kadrosunda çalışan Şemsettin Ö. (49) yakalanarak gözaltına alınmış, ancak sanık suçlamaları kabul etmemişti.

Tutuklanarak Malatya Cezaevi’ne konan Şemsettin Ö., yeniden ifade vermek isteyince Akçadağ Cumhuriyet Başsavcılığı’nda yeniden ifadesi alındı.

“İMAM NİKAHI KIYDIK…”

Cinayet zanlısı Şemsettin Ö., “Yaklaşık 1,5 yıl önce Fidan ile imam nikahı ile evlenmeye karar verdik. Birlikte Adıyaman’a gittik. Adıyaman Üniversitesi karşısında bulunan ismini hatırlayamadığım parkta kendisini tanımadığım bir imam marifetiyle imam nikahını kıydık. Fidan ile imam nikahı kıymamızın nedeni evine rahatlıkla girebilmek ve ileride resmi nikah yapıp evlenmekti yani ben de o da eşlerimizden boşanacak ve resmi nikah yapacaktık. Fidan'ın ölümünden yaklaşık 1,5 ya da 2 ay kadar önce Fidan eşinden resmi olarak boşandı. Ben ise halihazırda çocuklarımın eğitim durumları söz konusu olduğundan çocuklarım etkilenmesin diye boşanmadım. Çocuklarım eğitimlerini tamamladığında boşanmayı düşünüyordum."dedi.

“KARA ZİYARET TEPESİNE GİTMİŞTİK…”

Olay gününü anlatan Şemsettin Ö., “24 Mart 2015 tarihinde Fidan, Akçadağ Develi köyünün yakınlarında olduğunu duymuş olduğu Kara Ziyaret isimli ziyarete kendisini götürmemi benden istedi. Yemek yerken Fidan olur olmaz şeyler söyledi. Sonra benimle tartışmaya başladı. Bana ‘ben kadın başıma kocamdan boşandım. Sense erkeksin ve karından boşanamadın. Hani evlenecektik’  dedi. Ben de kendisine ‘Okuyan çocuğum var eğitimi bitsin bir hal yoluna bakarız.’  dedim. O da bana ‘Sen bilirsin eğer karını bu hafta içinde boşamazsan ben bir süredir konuştuğum Nurettin isimli şahısla evleneceğim, ..  eğlendim oğlum seninle’ dedi ve yüzüme tükürdü. Fidan'ın bu söylem ve hareketi çok zoruma gitmiş ve beni sinirlendirmişti. 7-8 metre kadar Fidan'dan yürüyerek uzaklaştım. Kendisine ‘Ziyaret falan yok artık hazırlan gideceğiz’ dedim. Bunun üzerine Fidan tekrar bana ‘..erkek misin sen’ kabilinden sözler söyleyince tahrike kapılarak üzerime almış olduğum yukarıda niteliklerini belirtmeye çalıştığım tabanca görünümlü av fişeği atan silahı Fidan'a doğrulttum ve rasgele 1 el ateş ettim. Tabanca görünümlü tüfeğin namlusunda 1 adet av fişeği vardı. Ateş eder etmez Fidan sol yanı üzerine yere düştü. Kafasının sağ tarafı kanıyordu. Yanına gidip nabzına baktım. Ancak nabzı atmıyordu. Öldüğünü anlamıştım. Sonra ben çevrede bulduğum taş parçalarını Fidan'ın cesedinin üzerine istifledim. Beraberimizde getirdiğimiz şemsiyeyi de üzerine koydum. Olay bir anda gelişip olmuştu. Çok korkmuştum. Ne yapacağımı bilemez haldeydim. Sonra Fidan'ı üzerinde taşlar ve şemsiye olduğu halde bırakıp Malatya merkeze gittim” ifadelerini ileri sürdü.

“CESEDİ 2 GÜN SONRA GİDİP GÖMDÜM”

Olay yerine 2 gün sonra tekrar yanında bulunan ve daha sonra olayı ihbar eden bir akrabası ile gittiğini anlatan Şemsettin Ö., cesedi yaklaşık 1 metre çukur açarak gömdüklerini, cesedi kesinlikle yakmadığını iddia etti.

Cinayet zanlısı Şemsettin Ö., “Ben kesinlikle Fidan'ı silahla öldürdükten sonra cesedi yakmadım. Biz Fidan’la olay yerinde yemek yemek için mola verdiğimizde ifademde de belirttiğim üzere ateş yakmıştık. Belki Fidan kendisine ateş etmem sonrasında halihazırda yanan ateşin üzerine düşmüş olabilir yahut ben olaydan sonra dağdan indiğimde halihazırda yanan ateş Fidan’ın cesedine rüzgarın etkisiyle sıçramış olabilir” iddiasını ileri sürdü.

“CİNAYETİ TASARLASAYDIM, YOLDA KAMERA OLDUĞUNU BİLİYORUM”

Cinayet zanlısı Şemsettin Ö., şunları ileri sürdü; “Fidan'ı öldürmem ani olarak gelişmiştir. Bir anlık tahrike kapılmam sonucu olmuştur. Ben kati suretle bu suçu tasarlayarak yahut taammüden işlemedim. Eğer ben taammüden yahut tasarlayarak bu suçu işlemiş olsaydım, kendi aracımla Fidan'ı ziyarete götürmezdim zira araç güzergahında bir sürü MOBESE kameraları var ben emniyette bekçi olarak çalıştığımdan ana yollar üzerinde MOBESE kameraları olduğunu ve bunların 24 saat kayıt yaptığını bilmekteyim. Eğer gerçekten tasarlamış olsaydım bu MOBESE kameralarını da nazara almış olmam gerekirdi. Yine biz Fidan’la ziyarete doğru giderken, kardeşine para vermek için  okulun içine girmiştim. Okulun ön tarafında güvenlik kameraları vardır. Eğer gerçekten tasarlamış olsaydım okula girmezdim. Yine gerçekten tasarlamış olsaydım olayın olduğu gün cep telefonumu yanıma almaz telefonumla Fidan ve akrabalarıyla görüşme yapmazdım.”

“ÇOK PİŞMAN OLDUM, İTİRAF ETMEYE KARAR VERDİM”

“Tutuklanarak cezaevine girdikten sonra vicdan muhasebesi yaptım. Çok pişman olmuştum. Suçumu itiraf etmeye karar verdim. Bu bağlamda avukatım olan Bayram Özcan'a durumu anlattım. Olayda kullandığım silahı evimin kömürlüğüne sakladığımı söyleyerek bunun savcılığa teslim edilmesini istedim. Avukatım da akrabalarımla görüşmüş silahı getirmelerini söylemiş akrabalarım da silahı arayıp kömürlükte bularak avukatıma teslim etmişler.”

“EŞİM OLARAK GÖRÜYORDUM…”

“Benim Fidan’la çok yakın duygusal bir birlikteliğim ve ilişkim vardı, öyleki kendisini eşim olarak görmekteydim. Bu durumu gerek benim gerekse Fidan’ın ailesi kanıksamış kabullenmişti. Malatya merkezde ikamet etmiş olduğum apartmanda bulunan evimin karşı dairesinde Fidan oturmaktadır. Yani kendisi ile aynı katta oturmaktayız. Evlerimiz karşı karşıyadır. Benim Fidan'ın evinde kaldığım çokça varid olmuştur. Şahsıma ait özel giysilerim Fidan'ın evinde bulunabilir. O derece birbirimize yakınız.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız