SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Cezaevinde Yılan Var!"

0
Güncellendi - 2015-12-27 19:33:24
A- A+ PAYLAŞ

Cumhuriyet Halk Partisi( CHP) Malatya Milletvekili ve Cezaevleri İzleme Komisyonu Sözcüsü Veli Ağbaba, TBMM Genel Kurulunda cezaevlerindeki hak ihlalleriyle ilgili bir konuşma yaptı. Ziyaret ettikleri cezaevlerinden teker teker örnekler veren ve sorunları sıralayan Ağbaba, “ CHP Cezaevi Komisyonu olarak, Urfa Cezaevinde koğuşlar yanarken, Pozantı Cezaevinde tecavüz çığlıkları yankılanırken, Şakran Cezaevinde kadınlara oyuk araması yapılırken, 10 kişinin kaldığı yerde 30 kişi kalırken, insanlar nefes almakta zorlanırken, mahpuslar nöbetleşe uyurken bu sorunları gündeme getiriyoruz” ifadelerini kullandı.

CHP Cezaevleri izleme ve inceleme komisyonu sözcüsü Veli Ağbaba’nın TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma şu şekilde;

"Pozantı Cezaevinde 12 yaşındaki çocuklara tecavüz ne zaman edildi? 12 yaşındaki, 13 yaşındaki devletin gözetimindeki çocuklara ne zaman tecavüz edildi?Bu tecavüzden, bir tek ceza alan, bir tek soruşturmaya uğrayan devlet memuru var mı? Yok. Ceza alan Kim var biliyor musunuz arkadaşlar? Bu haberi yapan Zeynep Kuriş var ve İnsan Hakları Derneği Mersin Şube Başkanı Ali Tanrıverdi var. Onun dışında, Pozantı Cezaevinin birinci müdürü Sincan'a, ikinci müdürü Van Erciş'e müdür oldu, görevde yükseldiler. Siz ne yaptınız? Siz, bu tecavüzcüleri korudunuz, siz bu utanç duyulacak tecavüzcüleri korudunuz. Hepimizin çocuğu var. Benim 13 yaşında oğlum var. O tecavüzleri duyunca, o çığlıkları duyunca aklıma oğlum geliyor. Bu, AKP döneminde oldu. Diyorsunuz ya "Kadınlara özgürlük." Şakran Cezaevinde kadınlara oyuk araması ne zaman yapıldı? Bakın arkadaşlar, hepimizin kızı var, eşi var, annesi var. Ne zaman yapıldı bunlar? AKP döneminde.

ÇOCUĞUMU BİR TORBA KÖMÜR OLARAK VERDİNİZ

Urfa Cezaevinde başka çaresi kalmayıp, nefes almakta zorlanıp isyan edenler… Ne zaman yaşandı Urfa Cezaevindeki o isyan? Gittim dinledim. Cezaevindeki yangında, o isyanda cezaevinin içerisindeydim. BDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan'la beraber cezaevinin içerisindeydik." Kadının birinin taziyesine gittim, diyor ki yoksul kadın : "Çocuğumu temizlik yaparak büyüttüm. Temizlik yaparak dalyan gibi, 1,90 boyunda bir çocuk verdim size. Siz bana bir torba kömür verdiniz. Bir torba kömürle evladımı verdiniz." Ne zaman yaşandı arkadaşlar Bu olay Sizin döneminizde yaşandı.

OLAĞANDIŞI SAKAL NE DEMEK?

Osmaniye Cezaevinde olağandışı sakal uygulaması kimin döneminde yaşandı? Geçtiğimiz hafta -burada İnsan Hakları Komisyonu üyesi arkadaşlarım var mı bilmiyorum- Adana E Tipi Cezaevini geziyoruz, AKP'li milletvekili arkadaşlar da var; Cezaevindeki tutuklulara sordum: "Niye hepiniz tıraşlısınız." dedim. Dedi ki: "Olağandışı sakal yasak." Geçen hafta, Adana Cezaevinde. Olağandışı sakal ne demek arkadaşlar? Örneğin, Cüppeli Hoca'nın sakalı olağandışı mı değil mi? Sakal sadece size serbest arkadaşlar.

ANTALYA CEZAEVİNDE 2 ÇOCUĞA TECAVÜZ

Yani, örneğin Antalya'da, geçtiğimiz aylarda -yazın bunu raporlaştırdık, yayınladık- 2 tane çocuğa tecavüz ediliyor, tecavüz, tecavüz. 2 tane çocuğa. Bunu Muğla Milletvekilimiz Nurettin Demir yazdı, gönderdi. Ne yaptınız? Ne yaptınız bu raporlarla ilgili?

KİMSENİN SİYASİ GÖRÜŞÜNE BAKMIYORUZ

Değerli arkadaşlar, bakın, biz, Cumhuriyet Halk Partisi Cezaevi Komisyonu olarak nerede sorun varsa, nerede sıkıntı varsa, etnik kimlik, siyasi görüş, rütbe, cüzdanının kalınlığı, cinsel tercihi, hiçbir şeye bakmadan, nerede bir çığlık varsa, nerede bir haksızlık varsa ulaşmaya çalışıyoruz; kimsenin mezhebine bakmıyoruz, kimsenin siyasi görüşüne bakmıyoruz, kimsenin cinsel tercihine bakmıyoruz.

Değerli milletvekilleri, CHP Cezaevi Komisyonu olarak,  Urfa Cezaevinde koğuşlar yanarken, Pozantı Cezaevinde tecavüz çığlıkları yankılanırken, Şakran Cezaevinde kadınlara oyuk araması yapılırken, 10 kişinin kaldığı yerde 30 kişi kalırken, insanlar nefes almakta zorlanırken, mahpuslar nöbetleşe uyurken bu sorunları gündeme getiriyoruz.

6 AYDIR DUŞ ALAMAYAN MAHKUM VAR

Altı ay boyunca duş alamayan mahkûm var. Ne zaman? Geçtiğimiz hafta Adana Cezaevinde bir genç haykırıyor; diyor ki: "Altı ay boyunca banyo yapamadım, annemi, babamı görmeye çıkamıyorum." Niye? "Kokuyorum." diyor "Kokuyorum." Bunu İnsan Hakları Komisyonu üyelerinin yanında söyledi.

CEZAEVİNDE YILAN VAR

Bir başka cezaevi değerli arkadaşlar, bir kadın "Geceleri uyuyamıyorum." diyor. "Niye uyuyamıyorsun?" dedim. "Geceleri kulaklarımı fare kemirir diye, o korkudan uyuyamıyorum." dedi. Nerede? Adana-Karataş Cezaevinde. Başka? "Böcek var." diyor, 

Değerli arkadaşlar "Yılan var." diyor, yılan. Cezaevinde yılan var.

Siz ne yaptınız? Siz, izlediniz sadece.

Bilmezsiniz, ailesinden yüzlerce kilometre uzakta olan ve yoksulluktan, fakirlikten altı yıldır oğlunu göremeyen anneler var. Siz bu sevkleri savunuyorsunuz. Muş'tan Edirne'ye gitmek nedir bilir misiniz siz? Bir kadının, bir annenin oğlunu altı yıl boyunca imkânsızlıktan görememesini bilir misiniz siz? 

ÖTEKİLERİN DURUMU DAHA KÖTÜ

Değerli arkadaşlar, bakın, cezaevleri ülkenin turnusol kâğıdı gibidir. Ülkede ne kadar baskı varsa, ne kadar zulüm varsa cezaevinde bunların birkaç katı vardır. Maalesef cezaevlerinde, tip ayırmadan her cezaevinde farklı uygulamalar var.Değerli arkadaşlar, cezaevlerinde mahpusların yaşadığı problemler, mahpus yakınlarının yaşadığı problemler, bir de cezaevinde "Ötekiler" dediğimiz hasta, engelli, farklı cinsel yönelimi olanlar, çocuklu kadınların yaşadığı problemler. 

LACİVERT, KIRMIZI,HAKİ YEŞİL YASAK

Mahpuslar, kaldıkları hapishanenin tipine ve hapishane idaresinin insiyatifine bağlı olarak değişmekte. E tipi cezaevlerinde en büyük sorun yoğunlukken, bazı insanlar yatmaya yer bulamazken, bazı insanlar tuvaletin önünde yatarken, bazı mahkûmlar nefes almakta sorun yaşarken, F tipinde ise en büyük sorun tecrittir, tecrit yani  insansızlıktır. F tiplerinde, keyfî disiplin cezaları fikir ayırmadan yaygındır. F tiplerinde âdeta keyfiyet bir yönetim tarzı hâline gelmiştir. Kimi cezaevlerinde 5 kitap, kimi cezaevlerinde 10 kitap, bazı cezaevlerinde kitap sınırı yok. F tiplerinde ilginç yasaklar var, belki bunları da duyarsınız. Lacivert renk yasak cezaevlerinde, lacivert renk. Niye yasak arkadaşlar? İnfaz koruma memurlarının elbisesine benzediği için. Cezaevlerinde kırmızı yasak. Niye yasak? Sol terör örgütlerini çağrıştırıyor diye yasak. Hâkî yeşil renk yasak. O niye yasak? O da, askerlerin elbisesine benziyor diye yasak. Pantolon sınırı var, ayakkabı sınırı var, tişört sınır var.

BİLGİ EDİNME HAKKINA MÜDEHALE

AKP, dışarıda olduğu gibi cezaevlerinde de herkesin bilgi edinme hakkına da müdahale ediyor. Yandaş medya serbest, İMC, Yol, Hayat, Halk, Cem TV yasak. Bütün uyarılarımıza rağmen yasak, araştırın bakın.

TÜRBANI SAVUNANLAR BUNA NE DİYECEK?

Cezaevlerinin tamamında çıplak arama var. Burada, AKP'nin demokratik anlayışı ortaya çıkıyor. AKP, sadece, kendi gibi düşünen, kendi gibi inananların özgürlüğünü savunuyor.Değerli arkadaşlar, AKP, bir taraftan türban özgürlüğünü savunurken, bir taraftan cezaevinde kalan mahkûmların yakınlarını çıplak aramaya tabi tutuyor.Bakın, çıplak aramaya örnek vereyim, geçtiğimiz günlerde Kandıra Cezaevinde yaşadım, kadın diyor ki: "Üç kez eğilip çömeliyoruz, eğilip çömelirken de öksürüyoruz!" diyor,"Öksürüyoruz!" Sizin özgürlük anlayışınız bu. Bunu kim yaşıyor? Açık cezaevinde kalan mahkûm yaşıyor. Bunu kim yaşıyor? Bunu, oğlunu ziyarete gelen anne yaşıyor. Değerli arkadaşlar, bilin ki -burada BDP de, MHP de, CHP de, AKP de- bir gün yakınlarınız, kızlarınız, anneleriniz, eşleriniz cezaevine ziyarete gidebilirler. Bunu herkesin düşünmesi gerekiyor, bu konuyu hepimiz üzerimize alınmamız gerekiyor. Değerli arkadaşlar, E Tipinde altı ay su akmadığını söyledim. Bazı cezaevlerinde mahpus yakınlarının yaşadıkları sorunlar var. Genç kızlar X-ray cihazına girmeden çırılçıplak soyularak, pedleri dâhil aranıyor. Nerede aranıyor? Malatya Cezaevi'nde. Nerede aranıyor? Karataş'ta, Kandıra'da, Tekirdağ'da. Bütün cezaevlerinde mahkûm yakınlarına "ince arama" denilen şey mevcut. Kimlere yapılıyor? Ayırıyor mu? Hayır. İslami düşünceden yatan mahkûma da aynı, sizin gibi halkın oylarıyla seçilip milletvekili olan insanlara da aynı muamele yapılıyor ama bunu anlamak için, bunu düşünmek için biraz vicdan, biraz da utanma duygusunun olması lazım."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız