SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Cezaevine "İllallah" Dedirtti!

0
Güncellendi - 2015-12-27 13:13:56
Cezaevine
A- A+ PAYLAŞ
 
Malatya'daki Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili davada azmettirici sanık olarak tutuklu yargılanan Varol Bülent Aral, kaldığı Adıyaman Cezaevi'nden güvenlik nedeniyle Elazığ E Tipi Kapalı Cezaevi'ne nakledildi.
 
Malatya'da 18 Nisan 2007 tarihinde Alman Tilman Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel'in öldürüldüğü Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin devam eden davada "Terör örgütü yöneticisi olmak, örgüt faaliyeti çerçevesinde birden fazla şahsın öldürülmesi, yağmaya teşebbüs suçuna azmettirmek, birden fazla kişinin hürriyetini engellemek" suçlarından tutuklu olarak yargılanan 6 sanıktan birisi olan Varol Bülent Aral ile ilgili olarak ilginç detaylar ortaya çıktı.
 
Zirve Yayınevi davası ile ilgili olarak Adıyaman Cezaevi'nde tutuklu bulunan Varol Bülent Aral'ın güvenlik sebebiyle Elazığ E Tipi Cezaevi'ne nakledildiği ortaya çıktı.
 
Adıyaman E Tipi Kapalı Cezaevi İdare ve Gözlüm Kurulu tarafından alınan kararda, Varol Bülent Aral'ın Adıyaman Cezaevi'nde kaldığı süre içerisinde 51'kez oda değiştirdiği belirtildi.
 
Kararda, "Verildiği odalarda Malatya Zirve Yayınevi olayı ile bağlantısını olduğunu, bu olayın medya tarafından zaman zaman gündeme getirildiğini, bu olayın diğer tutuklu ve hükümlüler tarafından da gözlemlendiği, tutuklunun bu olayı koz olarak kullanıp, diğer tutuklu ve hükümlülere baskı kurmak amacıyla dediğini yaptırmak için, onları dolaylı bir şekil de Zirve Yayınevi davasına dahil edeceğini, haklarında ilgili mahkemeye bu şekilde ifade vereceğine dair tehditler savurarak odada istediğini yaptırarak
tutuklu ve hükümlüler üzerinde bir korku hegemonyası oluşturduğu, ayrıca tutuklu ve hükümlüleri idareye karşı sürekli kışkırtmaya çalışmış, bundan dolayı diğer tutuklu ve hükümlülerle ciddi sorunlar yaşamış, bu nedenle defalarca odası değiştirilmek zorunda bırakılmıştır. Çünkü verildiği her odada aynı hareketlerine devam ederek tutuklu ve hükümlülerin kendisine karşı kin, nefret duygusu beslemelerine sebep olduğu, şahsın kendi başına buyruk yaşama isteği, dengesiz söz ve hareketlerde bulunarak tutuklu ve hükümlüleri kışkırtması sebebiyle birilerinin başına bela olacağını, eğer odalarında alınmadığı takdirde üzücü olayların yaşanabileceğini ifade ederek aynı odada kalmak istemediklerini idareye sözlü olarak beyanda bulunmuşlardır. Bunun üzerine İdare ve Gözlem Kurulu Kararı ile defalarca odası değiştirilmiştir. Varol Bülent Aral'ın da haksız yere odasının değiştirildiğini bahane ederek zaman zaman açlık grevine ve ölüm orucuna gitmiş, her seferinde de bu eyleminden vaz geçmiştir" ifadelerine yer verildi.
 
Kararda, "Tutuklu Varol Bülent Aral'ın kurumumuzca topluma kazandırılmak, ıslah etmek, tahliyesinde ailesine ve topluma faydalı bir birey olması için bütün çabalara rağmen, ısrarla huzursuzluk peşinde olduğu, kurum çalışanlarına zorluk çıkararak görevlerini yapmalarına engel olmak istediği, tutuklu ve hükümlüler üzerinde baskı, tehdit ve şantaj oluşturarak kurumun huzurunu kaçırdığı, her verildiği odada hasımlar edindiği..." belirtildi.
 
Adıyaman Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu'nun Varol Bülent Aral'ın, "Eylem ve tutumu nedeniyle tehlikeli hallerde bulunması, özel gözetim ve denetim altında bulundurulmasının gerekli olduğu, yüksek güvenlikli başka bir cezaevine gönderilmesini istemesi" üzerine, sanık Varol Bülent Aral, Elazığ E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız